T-tipi Adamı F-tipi Alkışlıyorum

Share

T-Tipi Adamı F-tipi Alkışlıyorum!

Edip Yüksel
19 Şubat 2014
www.19.org

 Tayyip Erdoğan

Birileri bana birkaç gün önce Başbakan Tayyip Erdoğan’ı F-tipi destekleyeceğimi söyleseydi güler geçerdim. Ama kaderin alfabesi bana bunu da yaptırdı. Anlatayım. Telefonunuzu, facebook’unuzu, televizyonunuzu, twitter kuşunuzu birkaç dakikalığına bir yana bırakarak okuyun lütfen. Paralel yapının iki tarafı olan parti ve pırtının liderleri arasındaki iktidar kavgasını ibretle izliyoruz. Bu iki lider özendikleri paranoyak ve psikopat padişahların veya Emevi sultanlarının gücüne sahip olsalardı biri diğerini çoktan boğdurtmuştu.

F-tipi ağlayan adama karşı T-tipi bağıran adam diye tanımladığım Tayyib’i çok eleştirdim. Defalarca “sağır sultan işitsin” diye yüksek sesle uyardım. Özellikle şu konularda kendisine yönelttiğim eleştirilerimde sert dil kullandım. Kronolojik veya önem sırasına sokmadan listeliyorum:

  • Gezi Parkı olaylarında protestoculara karşı orantısız şiddet kullanan polis protestocuları öldürürken ve gözlerini çıkarırken cami halısı ve bira şişesi hikayeleriyle halkın materyalist ve partizan duygularını dini hormonlar karıştırarak istismar etmesi
  • Uyduruk hadislerle dini duyguları gıdıklaması; Nihat Hatipoğlu gibi din tüccarlarını adam yerine koyması
  • Osmanlının paranoyak ve psikopat firavunlarını överek onları gençlere örnek olarak sunması ve böylece güce tapan, devlete reaya olan onursuz tiplerin sayısını çoğaltması
  • F-tipi adamı göklere çıkartması ve tarikatını desteklemesi
  • Polisi, halkın özel hayatına karışan bir ahlak zabıtası olarak kullanması
  • Ateistlerin ve aykırı görüşe sahip olanların fikir ve ifade özgürlüklerini sınırlayıcı yasaları desteklemesi
  • Türkiye’nin doğal kaynaklarını ve şirketlerini tek tek yabancılara satması. Altın yumurtlamada kabızlık gösteren kazları tedavi etmeye çalışmak yerine satması…
  • Çeşitli borçlar ve açıklar ile geleceği karartılan ekonomi hakkında pembe bir manzara çizmesi ve birkaç yılda çökecek bir Ponzi Piramidi inşa etmesi
  • Irak ve Suriye’ye yönelik tutarsız politikası
  • “BOP Eşbaşkanıyım” diye havalanması
  • “Başbakan benim atamdır” diyerek Tayyib’i bulutlara çıkaran Yiğit Bulut gibi telekinezi palavracılarını ve kendisini aşırı abartıp yücelten yalakaları ve politikacıları yanında tutması. Örneğin, “Tayyip bizim için ikinci peygamber gibidir” diye sezen AKP Aydın il başkanı İsmail Sezer, “Başbakanımızın doğduğu şehirler de mübarektir” sözleriyle kutsallık bağışlayan Egemen Bağış, “Sayın başbakanımıza dokunmak bile, inanın bence bir ibadettir” diye gagalayan Hüseyin Şahin, “Erdoğan Türkiye’nin ezeli ve ebedi başkanıdır” diye sonsuzluk yakıştıran Süleyman Soylu, “Başbakanın yaptığını yapmak sünnettir” diye sağlık hizmetleri veren Agah Kafkas, ve hatta “Çünkü başında öyle bir lider var ki dünya liderliği kabiliyetinde ve Allah-u Tealanın bütün vasıflarını toplamış bir lider var” diye miyavlayan Fevai Aslan gibi politikacıları yanında tutması
  • Okullarda kritik düşünme ve yaratıcılığı teşvik edici eğitim müfredatı yerine ezberci yetiştiren müfredatı devam ettirmesi
  • Türkiye’nin ve dünyanın saatlı bombası olan nüfus artışını daha da körüklemesi
  • Yedi gazeteye aynı ironik manşeti, “Demokratik Taleplere Canım Feda” manşetini attırması
  • Medyayı alofatihlemeye çalışması
  • OECD ülkelerinin gelir dağılımındaki adaletsizliği belgeleyen GİNİ indeksinde Türkiye en ahlaksız ülkeler listesinde ilk 5 sırada yer aldığı halde dinden ve imandan söz etmesi
  • Roboski katliamını yapanları bulup adalete teslim etmemesini ama milyonlarca dolar para çaldıkları iddiasıyla tutuklanan birkaç bakan çocuğunu kurtarmak için acele yüzlerce savcıya ve polisi sürmesi
  • Gazetecileri ve suçsuz askerleri uçuk iddialarla tutuklayan ve yavaş yargılama süreciyle cezalandıran yargıya toz kondurmaması
  • Ama son zamanlarda ise tam tersi bir tavırla yargının bağımsızlığını yok etmeye girişmesi
  • Dün söylediğini bugün pişkince inkâr etmesi ve bunu yaparken hiçbir açıklama veya öz eleştiri yapma ihtiyacı duymaması

Gibi konularda ona yönelttiğim eleştirilerimde çok sert dil kullandım.

Ancak ben adil bir adamım. Partizan değilim. Düşmanım da olsa haklı yönünü görsem onu itiraf ederim. Örneğin, F-tipi adamın hezeyanlarını, cehaletini, din istismarını, yalanlarını, şirk dolu vaazlarını eleştirdiğim gibi adamın çok yetenekli bir kitle hipnozcusu, çok başarılı bir siyaset ve ticaret adamı olduğunu da teslim ettim. Ayrıca, EbuHureyre + St.Paul + Makyavelli sentezi F-tipi adamın kendi hezeyanlarına ve palavralarına büyük olasılıkla inandığını da ifade ettim. Sırası gelmişken F-Tipi adamın bazı hezeyanlarını listeleyeyim:

  • Kuran yetim, Kuran yetiiiiim, Kuran yetiiiiiiiiiiiiiiiim. Babası öldü Kuran’ın
  • Kuran Müslümanlığı diye bir sapıklık çıkmış ortaya…
  • Namazda sağa sola bakanlar… Tenasül uzuvlarını çıkarıp başıma işeseler daha iyi…
  • Gavsı azam bebekken konuştu ve Ramazan olunca anasının sütünü emdi
  • Evliyalar, gavslar, kutuplar öldükten sonra da tasarrufta bulunurlar
  • İsrail devleti otoritedir
  • Muhammed peygamber Olimpiyatlarımıza cisimlenerek teşrif edip bizi destekliyor
  • Ben bir kıtmirim yani köpeğim, ama hepiniz bana hocafendi diye hitap edeceksiniz ve sürekli ben konuşacağım ve beni eleştirmeyeceksiniz.
  • Mürtedin hakk-ı hayatı yoktur.
  • Üç yaşında bir çocuk bir alime hakaret ederse ilerde belasını bulacaktır
  • İsa’nın babası muhtemelen Muhammed peygamberdir
  • Ben doğmadan önce Hz. Ali benim köyüme kazık çaktığı için köyüm depremden kurtuldu

Hezeyanların sonu yok. F-tipi adamın ve tarikatının sinsice devletin bürokrasisinin içine sızması, üniversiteye giriş sınav sorularını çalması, cemaat müritlerini kayırması, emperyalizmin öncü gücü olarak Afrika’ya ve Ön Asya ülkelerine girmesi ve daha nice felaketli işlerine rağmen dershanelerin kapatılıp kapatılmaması tartışıldığında dershanelere karşı haksızlık yapılmamasını, dershane endüstrisini doğuran bozuk eğitim sisteminin düzeltilmesini savundum. F-tipi adama ve tarikatına yönelttiğim eleştirilerde nasıl haktan ayrılmaydıysam, aynı şekilde T-tipi adamı da yukarıda sıraladığım konularda eleştirdiğim gibi bazı konularda destekledim… Adamın partisini diyemiyorum, zira parti sadece bir tabela; AKP’lilerin çoğu maalesef Tayyib’i görünce başlarını sadece diklemesine sallayan meddah ve alkışçı sürüsü; yani reaya olmuş… Neyse… Türkiye tarihinin en çalışkan, en ihtiraslı, en karizmatik ve halkın nabzını yakalayan en imam-hatip bir başbakanı olduğuna inandığım Tayyib’i desteklediğim konuların başında şunlar yer alıyor.

  • Türkiye Cumhuriyetini askeri vesayetten kurtarma mücadelesi
  • Kürtlere karşı sürdürülen faşist politikayı barış yönünde değiştirmeye yönelik, yetersiz de olsa cesur adımlar atması
  • BOP eşbaşkanı olma sevdasından vazgeçmesi
  • Kendisi hakkında çok kötü konuşan Mehmet Metiner ve Numan Kurtulmuş gibileri affedip etkisiz hale getirmesi ve hatta bazılarını kraldan çok kralcı meddahlara dönüştürmesi
  • Mehmet Akif’in şiirlerini etkileyici bir ses tonuyla okuması
  • Başörtüsü takan kadınlara karşı devlet tarafından açılmış salakça ve zalimce savaşa son vermesi

Gibi konularda kendisini makale, sosyal medya ve video konuşmalarımla destekledim.

Ve son olarak:

Her şeyimize karar veren Sultan Tayyip F-klavye konusunda da ferman çıkardı. F-klavye kullanan bir dinozor olarak ilk kez diktayı sevdim 🙂 “Güzel Türkçemize en uygun klavye F klavyedir. Biz tabletlerimizi F klavye olarak hazırlıyoruz.” diyerek kullandığım F-tipi klavyeyi on parmağımla alkışlıyorum J

 

Share