Ateistler, Kabızlar ve Şeytanın Dörtlü Çetesi

Share

Ateistler, Kabızlar ve
Şeytanın Dörtlü Çetesi

Edip Yüksel
21 Temmuz 2013
www.19.org

 2013 Edip Yüksel ve İhsan Eliaçık

“Ateist (Allah’a inanmayanlar) ve agnostikler (Allah’tan, ahiretten vb. şüphe duyanlar) hiç korkmamalılar. Onlar cehenneme gitmeyecekler. Zira Kur’an’da hiçbir ateist veya agnostiğin cehenneme gideceğine dair ayet yoktur. Cehenneme gidecek olanlar sömürenlerdir, halkını aldatan muktedirlerdi.” (İhan Eliaçık, 20 Temmuz 2013, Antalya)

Kuran’da tek affedilmeyecek günahın Allah’a ortak koşulması olduğu bildirilir ve Allah’a ortak koşanların başında Allah adına din, şeriat, mezhep ve tarikat uyduran hahamlar, papazlar, mollalar, imamlar, müftüler, şeyhülşeytanlar, vaizler, emekli vaizler, emeksiz vaizler, hoca-efendiler, şeyhler, ruhbanlar; kısacası kendilerini Allah ile insanlar arasına koyan din tüccarları ve sömürücüler olduğu malumdur.

7:37   ALLAH’a yalan iftira edenden veya ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onların kitapta anlatılan payları kendilerine erişecektir. Elçilerimiz kendilerine gelip canlarını alırken: “Allah’ın dışında hizmet ettikleriniz nerede“ dediklerinde, “Bizi terk ettiler“ derler. İnkârcı olduklarına dair kendi aleyhlerinde tanıklık ederler.

31:33 Ey halk, Rabbinizi dinleyin, babanın çocuğuna yardım edemeyeceği ne de çocuğun babaya yardım edemeyeceği günden korkun. ALLAH’ın sözü gerçektir. Dünya hayatı sizi aldatmasın; kandırıcılar sizi ALLAH ile aldatmasınlar.

42:21 Yoksa ALLAH’ın izni olmadığı halde onlar için dini kurallar ve yasalar ortaya koyan ortakları mı var? Daha önce belirlenmiş bir karar olmasaydı onların arasında yargı verilirdi. Zalimlere acı bir azap vardır.

9:31   Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih’i ALLAH’ın dışında rabler edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı’ya hizmet etmekle emredilmişlerdi. O’ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir.

9:34   Ey gerçeği onaylayanlar, din bilginlerinin ve din adamlarının çoğu halkın parasını hak etmeden yerler ve ALLAH’ın yolundan saptırırlar. Altın ve gümüşü yığıp ALLAH yolunda harcamayanlara acı bir azap müjdele.

9:35   Gün gelir o biriktirdikleri altınlar ve paralar cehennem ateşinde ısıtılarak onlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanır: “Kendiniz için biriktirdiğiniz işte budur. Biriktirdiğinizi tadın.”

Yukarıda alıntıladığım ayetler gibi yüzlerce ayetle mahkum edilirler bu din adamları. Deistler, agnostikler ve hatta ateistler ile kıyaslandıklarında müşrikler ve münafıklar şeytana çok daha yakındırlar; cehennemin dibini boylayacaklardır.

Ateistler

Ancak, Allah’ın varlığını, ahiret gününü inkar edenler ve bu inkarlarını aktif olarak savunanlar bu seçimlerinden sorumlu tutulacaklardır. Onlar cehennemde ebedi olarak yokluğa gömüleceklerdir. Kendilerini yaratan Rab’lerine dönmeyi hak etmezler.

13:5   Şaşacaksan, onların şu sözlerine şaşmalısın: “Biz toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?“ İşte onlar, Rab’lerini inkâr edenlerdir. Onlar, boyunlarına prangalar hak edenlerdir. Onlar ateşin halkıdır; nitekim orada ebedî kalıcıdırlar.

13:6   İyilik isteyeceklerine, başlarına hemen bir felaket getirmeni isterler; oysa kendilerinden önce örnekler gelip geçti. Rabbin, işledikleri zulme rağmen halka karşı bağışlayıcıdır. Rabbinin azabı çetindir.

13:7   İnkârcılar, “Ona bir mucize inmeli değil miydi?“ diyorlar. Sen ancak bir uyarıcısın. Her toplum için bir yol gösterici vardır.

13:8   ALLAH her dişinin yüklendiğini, rahimlerin eksilttiğini ve arttırdığını bilir. O’nun yanında her şey belli bir ölçüye göredir.

13:9   Gizliyi ve açığı Bilendir; Büyüktür, Yücedir.

13:10 Sözü ister gizleyin, ister açıklayın, ister gecenin karanlığında saklanın, ister gündüzün ortaya çıkın O’nun için birdir.

Allah ateistleri ve hatta aktiflerini affedebilir mi? Elbette. Yargı Gününün sahibi odur. Zira ateistler Allah’a ve elçilerine yalan yakıştırmıyorlar.

4:48    ALLAH kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan aşağısını dilediğini bağışlar. Kim ALLAH’a ortak koşarsa çok büyük bir hakaret etmiş olur.

Tarih boyunca, peygamberlere karşı mücadele veren en büyük düşmanlar ateistler değil, din adamları olmuştur. Musa’nın karşısında göz boyama ve hipnozla halkı kandıran sihirbazlar, İsa’nın karşısına şekilci, kılı kırk yaran sömürücü Ferisiler, Muhammed’in karşısına ise İbrahim’in tevhid mesajını şefaat hikayesi, Allah adına uydurulan haramlar ile tahrif eden Mekke teokrasisinin liderleri çıkmışlardır. Ali Şeriatînin ifadesiyle tarih boyunca Dine karşı Din mücadelesi var.

Uyduruk dini dogmalar ve uygulamalar rasyonel insanları ateizme sürüklüyor

Hatta ateistlerin çoğunun ateist olmasının temelinde müşrik din adamlarının ve din tüccarlarının uydurduğu çelişkili, ilkel ve zalim dini öğretiler vardır. Allah’a ortak koştukları ve “bizim gibi bir insan” olmaktan çıkarıp ilahlaştırdıkları Muhammed peygamber hakkında uydurdukları iğrenç rivayetler, aptalca hikayeler akıllarını kullanan birçok insanı onların anlattığı dine ve peygambere yabancılaştırıp düşman hale getirmektedir. Dahası, müşrik ve münafık din adamları, tarih boyunca genelde zalimlerden ve sömürücülerden yana yer alırlar. MESAJ adlı Kuran çevirimden iki dipnotu birleştirerek buraya alıntılamak istiyorum:

Günümüz “Müslümanlarının“ bildiği ve uygulamaya çalıştığı İslam, yüzyıllar boyu, din adamlarının uydurdukları kurallarla öylesine bozulmuştur ki Muhammed peygamberin bildirdiği İslam diniyle ilgisi kalmamıştır. “Ulema“ geçinen din adamları, o kadar çok şeriatlar, haramlar, çarşaflar, peçeler, gıdasal yasaklar, sakallar, sarıklar, istincalar, istibralar, misvaklar, sağ ayaklar, sol ayaklar, Hadisler, Sünnetler, şefaatler, hazretler, efendiler, kerametler, melanetler, evliyalar, şerifler, seyyitler, hırka-i şerifler, kıl-ı şerifler, ta­kiy­yeler, takkeler, tespihler, tekkeler, mezhepler, tarikatlar, şatahatlar, muskalar, istihareler, hülleler, hileler, türbeler, nafileler, mekruhlar, menduplar, sevaplar, müs­te­haplar, fetvalar ve palavralar uydurmuşlardır ki İslam dinini yaşanması felaket getiren bir şirk dinine çevirmişlerdir. Müslüman halkların dünyanın bu kadar gerisinde kalmalarının en önemli sorumluları bu müşrik din adamları ve onları kullanan politikacılardır. Ölümden önce şirkten dönülebilir (4:18; 40:66). Maalesef Müslümanların büyük çoğunluğu müşrik din adamlarının oluşturduğu mezheplere kapılarak bu büyük suçu işlemektedirler (9:31; 12:40; 42:21; 6:145-150). Tanrı bu durumu düzeltmek ve mesajını hurafe ve bidatlerden arındırmak için “büyüklerden biri“ diye nitelediği mesajı gönderdi bize (74:30-35). Bak 9:31; 33:67.

Moruk ve Kabız Ateistler İhsan aleyhine dava açabilirler

Asıl konumuza dönelim. Eğer yukarıdaki alıntılanan sözü gerçekten İhsan söylemişse o zaman İhsan demek ki cennete gitmemek için direnen kişileri özgür seçimlerine aykırı olarak zorla cennete sokacak 🙂 Bence ateistler ve agnostikler İhsan aleyhinde dava açmamalılar. Nasılsa Türkiye’de her moruk veya her kabız olan kişi başkası aleyhinde hakaret davası açabiliyor. Başkabızlar kendilerine yöneltilen eleştirileri oto-sansür yaptırmak için daha çok hakaret davası açıyor. Ateistler davayı şöyle açmalı:

“Yahu biz cennete mennete inanmıyoruz. Oraya girmemek için elimizden geleni yapıyoruz, dilimizden geleni söylüyoruz… Sen kim oluyorsun ki bizi illa cennetine sokacaksın? Senin cennetin sana bizim cehennemimiz bize…”

Şeytanın Dörtlü Çetesi ve diğerleri

Kuran’ı iki dile (Türkçe ve İngilizce) çevirmiş biri olarak ve 1 Temmuz 1986’dan beri “Sadece Kuran” mesajını savunan rasyonel bir monoteist olarak, mezhepleri ve tarikatları reddeden bir müslüman olarak, cehennemi hak ediş konusunda şu sıralamayı yapabilirim:

  1. 1.      Şeytan Dörtlü Çetesi: Firavun, Karun, Haman ve Sihirbaz
    1. a.  Firavun, Özgürlük Düşmanı: Diğer üç şeytanın desteğiyle insanları köleleştiren, reayalaştıran, sınıflara ayıran, emperyalist savaşlarla ülkeler fetheden ve bu uğurda insanların kanını döken firavunlar, krallar, seçilmemiş halifeler, şahlar, padişahlar, seçilmemiş diktatörler, seçilmiş diktatörler.
    2. b.  Karun, Emek Düşmanı: İnsanları fiziksel, finansal veya hukuki yolla köleleştirenler… İslam, Emevî uydurukçularının iddialarının aksine, kölelik sistemini şirk olarak niteleyerek kökten reddetmiştir. Yani tevhid prensibiyle çelişen bir şirk ifadesidir kölecilik. Köle (abd) sahibi olan kendisini efendi (rab) ilan etmiş oluyor ve böylece kendisini Allah’ın yanında bir başka efendi (rab) ilan ederek kainatın efendisine kendisin ortak koşmuş olur. Modern çağda ise fiziksel kölelik yerine insanları borç altına koyarak köleleştirme ve faiz yoluyla bu köleliği hayat boyuna çevirip kilitleme yöntemi uygulanıyor. Gece gündüz çalışan insanların emeklerinin önemli bir kısmı bankalar ve tekelleşen şirketler tarafından çalınıyor.
    3. c.  Haman, Hayat Düşmanı: Dörtlü çetesinin üçüncü şeytanı silahlı güçlerdir. Siyasi ve ekonomik sömürüye karşı isyan edenleri tehdit eden, hapisle, işkence veya ölümle cezalandırır.
    4. d.  Sihirbaz, Beyin düşmanı: İnsanları olağanüstü güçler ile kandıran ve kritik düşünmeyi çocukluk yıllarından itibaren anlattıkları hikayeler ve rivayetler ile öldüren ruhbanlar ve din adamları… Firavun zamanındaki din adamları, kritik düşünmeyenleri sihirler yani illüzyon ve hipnozlayıcı telkinlerden oluşan etkileme sanatıyla kandırıp Firavunî sisteme vatandaş, yandaş veya köle haline dönüştürdüler. Günümüz din adamları illüzyon+hipnozdan oluşan büyüleme sanatını biraz değişik de olsa hala kullanmaktadır. Örneğin, Papa acayip bir şapka, cüppe, haç ve elinde duman çıkaran bir zımbırtıyla halkın gözlerini boyamaktadır. Sünni ve Şii din adamları illüzyon için sarık, sakal, takke, cüppe kullanırlar. Hipnotik transı sağlamak için de bazı büyüleyici sözleri sürekli tekrar ederler (salavat getirme vesaire) veya duygusal hikâyeler anlatarak halkı ağlatırlar ve cezbeye sokarlar. Allah ve elçisi adına uydurulan ayetler (kudsî hadisler), nuzül sebepleri, sünnetler, nasih-mensuh  hikayeleri, “sahih hadisler”, mezhepler,  tarikatlar, menkıbeler uydurarak insanları aptallaştıran, sürüleştiren; onları zihinsel, ekonomik ve siyasi yönden sömüren ve Ademoğullarını birbirine düşman eden müşrik ve münafık din adamları.

2.      Yukarıda tarif edilen dört şeytandan birini veya birkaçını izleyen ve destekleyen vatandaşlar, iş adamları, askerler, mukallitler ve müritler.

3.      Haksız yere bir insanı öldürenler

4.      Aktif ateistler

5.      Ateistler

6.      Agnostikler

7.      Deistler

İlk üç gruptakiler ölünceye kadar tövbe etmezlerse, işledikleri suçları dengeleyecek hayırlı işler yapmazlarsa ve kırk yaşını geçmişlerse cehennemde ebedi kalmayı hak kederler.

Son üç gruptakiler ise amellerine, durumlarına göre ya ebedi cehennemi boylarlar veya Allah’ın rahmetiyle affedilirler.

Konuyla ilgili olarak şu makalemi okumanızı tavsiye ederim:

Sonsuz Cehennem ve Rahmetli Yaratıcı
http://19.org/tr/2504/cehennem/

 

Share