Felsefe ve Bilim

Share

Sünnilik Felsefe yerine Hikayeleri,
Bilim Yerine Hurafeleri Savunan bir Din

Edip Yüksel
www.19.org

brain colored

Günümüz Müslümanları Kuran’ın tanımını yaptığı bilgiye meraklı tektanrıcılar olmaktan uzak olsalar da, İslam toplumlarında hala bilgi edinimine ve eğitime karşı büyük bir saygı mevcuttur. Ne yazık ki, Kuran’ın peygambere indirilmesinden birkaç yüz yıl sonra, mezhep öğretileri yüzünden, Kuran’da ısrarla vurgulanan eleştirel ve analitik bilgi edinme süreci sekteye uğramıştır. Ferisilerin Tevrat ve Zebur’a karşı yaptığı ihanetin benzerini, hadis anlatıcıları ve din adamları sınıfı da kendilerine Kuran’ı getiren Muhammed’in öğretilerine yaptılar. Kuran’ın teşvik ettiği rasyonel düşünmeyi ve bilimsel metodolojiye önem veren okullar bir zamanlar parantez içinde ölüm tarihlerini verdiğimiz büyük filozoflar ve bilim adamları yetiştirmişlerdi:

  • Ibn Hayyan (815):            Kimya;
  • El-Harizmi (840):               Cebir, astronomi,
  • El-Kindi (873):                    Optik, matematik, fizik ve astronomi;
  • Ibn Qurra (901):                 Matematik ve astronomi;
  • Ibn Duraid (934):               Filoloji;
  • Ibn Sinan (946):                 Geometri, astronomi;
  • Farabi (950):                       Felsefe ve Mantık,
  • El-Nedim (998):                 Bibliyograf;
  • Ibn Şal (1000):                   Matematikçi, optikçi;
  • El-Zehrevi (1013):             Cerrah;
  • Ibn Sina (1037):                 Tıp ve Felsefe;
  • Ebu-l İyz                                Otomasyon
  • Ibn Heysem (1040):         Fizik ve Optik;
  • El-Biruni (1048):                Coğrafya, matematik;
  • El-Maverdi (1058):            Siyaset bilimi ve sosyoloji;
  • El-Zarqali (1087):              Astronomi, matematik;
  • El-Khayyam (1123):         Matematik;
  • El-Idrisi (1166):                  Coğrafya ve haritacılık;
  • Ibn Ruşd (1198):               Felsefe, mantık, matematik ve tıp;
  • El-Jezeri (1206):                 Otomasyon, mekanik mühendislik;
  • El-Nafis (1288):                 Tıp;
  • El-Şatir (1375):                   Astronomi;
  • Ibn Haldun (1395):           Sosyoloji ve tarih felsefesi;
  • Taqi el-Din (1585):            Astronomi, mekanik mühendislik, ve optik.

Ancak, dini dedikodu koleksiyonu olan hadis kitaplarının otoritesinin yükselmesi ve özellikle de Gazali’nin Sultan’ın desteğini de arkasına alarak filozofları şeytani ilan etmesi ve felsefeyi kınamasıyla, ikinci bin yılda eleştirel düşünmenin ölümüyle beraber İslam medeniyetinin çöküşü hızlandı. Müslümanların nüfusu ve toprakları büyük ölçüde büyümesine rağmen, 12. yüz yıldan sonra Müslüman bilim adamları ve filozoflarının sayısı ve onların disiplinlere katkıları azalmaya başladı. Okullar, önceki kuşakların eserlerini ezberleyen ve yüceltilip putlaştırılmış isimlerin fikirlerini düşünmeden tekrarlayan papağanlar üretir oldular. Bir zamanlar İslam medeniyetinin itici gücü olan felsefe bile Aristo ve Platon gibi büyük üstatların fikirlerinin ezberletildiği bir konuma düştü. Yani kritik düşünme faaliyeti olan felsefe bile rivayet ve hikâye haline dönüştürüldü.

Kuran’ın ilk vahyinin, 96. suresinin ilk ayeti olduğuna inanılır:

96:1 Yaratan Rabbinin ismiyle oku.
96:2 O, insanı bir embriyodan yarattı.
96:3 Oku, Rabbin En Cömert/Yüce olandır.
96:4 Kalem yoluyla öğretti.
96:5 İnsana bilmediklerini öğretti.

Kuran’da, Müslümanları yani barış içinde Allah’a teslim olan Barışçıları, bilgi edinmeye, dogmaları sorgulamaya, din dâhil her konuda akıllarını kullanmaya teşvik eden sayısız ayet vardır. Kuran, körü körüne inanmayı, başka bir deyişle akla ve deneye dayanmayan kanıtlardan oluşan bir inancı şiddetle reddeder. İşte size rasyonel bir sorgulama, bilgi ve kanıtların önemine vurgu yapan birkaç ayet:

4:162     Ancak aralarındaki derin ilim sahipleri ve inananlar, sana indirilene ve senden önce indirilene inanır. Namazı gözetir, zekatı verir, ALLAH’a ve ahiret gününe inanırlar; bunlara büyük bir ödül vereceğiz.

10:100   Hiçbir kişi ALLAH’ın izni olmadan inanamaz ve O, akıllarını kullanmayanları rezilliğe mahkum eder.

10:101   De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bir bakın! İnanmayan bir topluma deliller ve uyarılar kâr etmez.”

12:111   Onların tarihinde, bilinç sahipleri için bir ders vardır. Bu, uydurma bir hadis değil; fakat kendisinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin detaylı açıklaması ve inananlar için bir hidayet ve Rahmettir.

17:36     Bilmediğin bir şeye inanıp ardına düşme, çünkü işitme, görme duyusu ve beyin, hepsi ondan sorumludur.

22:54     Bu durum, aynı zamanda, kendilerine bilgi verilmiş olanların bunun Rabbinden gelen bir gerçek olduğunu anlamalarını sağlar. Böylece kalpleri onu benimser ve iman ederler. ALLAH, elbette, inananları doğru yola ulaştırır.

29:20     De ki, “Yeryüzünü dolaşın ve yaratılışın nasıl başladığını görün.” Sonra, yine ALLAH (ahiretteki) son yaratılışı başlatacaktır. ALLAH’ın her şeye gücü yeter.

34:46     De ki, “Size bir tek öğüdüm var: ALLAH için ikişer ikişer, yahut teker teker kalkın, sonra düşünün. Sizin arkadaşınızda bir delilik yoktur. O sadece, çetin bir cezadan önce sizi uyaran birisidir.”

35:28     Aynı şekilde, insanlar, hayvanlar, çiftlik hayvanları da çeşitli renklerdedir. Bundan dolayıdır ki kulları arasında ALLAH’ı gereği gibi sayanlar bilim adamlarıdır. ALLAH Üstündür, Bağışlayandır.

Kuran’a göre ana-babamızı, dini liderleri veya herhangi birini körü körüne izlemek yanlıştır ve şeytanın yoludur (2:170; 5:104: 10:78,100; 17:36; 26:74; 31:21; 34:43; 43:22, 23). Yine Kuran’a göre, Müslümanlar, felsefi ve dini sorularına cevap ararlarken kendilerini akranlarının, ana-babalarının, din adamlarının, kalabalıkların, atalarının, dogmaların, ideolojilerin ve hüsnü kuruntuların baskısından koruyanlardır. Aklını Allah’tan başka hiçbir otoriteye teslim etmeyen bir Müslüman, bir özgür insan modelidir. Allah hakikatin kendisi olduğu için, bir Müslüman da doğrunun ve gerçeğin daimi araştırıcısıdır ve bu arayışında doğrular ve gerçeklerden başka hiçbir şeyin üzerinde otorite kurmasına izin vermez. Öyleyse Müslüman; eleştirel düşünen, kendi ayakları üzerinde duran cesur ve özgür insan ve özellikle ebedi kurtuluşuyla ilgili olan iddialara karşı makul bir dozda şüphe gösterebilen bir bireydir. Kansas Üniversitesinden matematik profesörü Jeffrey Lang, orijinal İslam’ın eleştirel düşünme ve bilimsel yöntemin önemine vurgu yapan düzinelerce Kuran ayetine dikkatimizi çeker:

Kuran’ın bakış açısıyla akıl ve iman, yanlış inanışla mantıksızlık gibi birbirine dosttur ve ikisi arasındaki çatışmayı samimi bir şekilde şu satırların arasına koyar: “doğru yanlıştan ayrılmıştır.”31 Kuran’dan en çok faydalananlar “akıl ve anlayış sahipleri”32, “kendilerine bilgi verilenler/derin bilgi sahipleri”, “aklını kullananlar”34 ve “açık deliller ve kanıtlara dayananlardır.”35 Vahye karşı çıkanlarsa, “aldananlar”36, “apaçık bir sapıklık içinde olanlar”37, “cahiller,”38 “beyinsizler”39, “kavrayamayanlar”40, “zanna uyanlar”41 ve körü körüne geleneğe uyanlardır42.

Kuran, neredeyse Sokratvari bir üslupla okuyucusunu sürekli olarak test eder ve ondan sürekli olarak kendi sanılarını sorgulamasını ister. Tekrar ve tekrar “… hakkında ne düşünüyorsun?”43 ve “hiç düşünmez misin?”44 diye sorar.

“… mı sanıyorsunuz/sanıyorlar?”45 “Düşünmezler mi?”46 “… üzerinde düşünür müsünüz (veya onlar, inkarcılar, insanlar vs. düşünmezler mi)?”47 Mesaj yeterince açıktır. Daha doğru bir imana sahip olmak için kendimizi atalarımızdan miras aldığımız fikirlerden kurtarmalı ve inançlarımızı rasyonel bir şekilde incelemeliyiz.

Öğrenmek insanın manevi gelişiminde anahtar role sahiptir. Kuran, okuyucusuna “Oku!” diye öğüt verir. “Kalem yoluyla öğretir”, “insana bilmediklerini öğretti.” (96:4-5). Yaşamda, doğada, tarihte ve Kuran’da “akıl sahipleri” için “işaretler” ve “ibretler” vardır.48 Kuran yüzden fazla kez “açıklayıcı olmak için” vahyedildiğini belirtir. Allah insanlığa hem direkt hem de dolaylı olarak öğretir, bazı durumlardaysa o kadar zekice öğretir ki ne direktif verdiğini fark edemeyiz (96:4-5)49.  Böyle yaparak bizi çeşitli şekillerde test eder.50

Dünya insanın yaradılışında bir eğitim sahnesi olarak resmedildiğinden, Kuran’ın “yargı günü” tasvirinin hemen hemen akademik bir renge bürünmesi şaşırtıcı değildir. Bu durum, bir üniversite kampüsündeki dönem sonu veya mezuniyet gününden farklı değildir. O gün insanlık üç sınıfa ayrılacak (56:7-56)  [Losing My Religion: A Call for Help (Dinimi Kaybetmek: Bir İmdat Çağrısı) Jeffrey Lang, Amana Publications, 2004, sayfa 65-66.]

31. Sure 2:256; 7:146; 7:202; 19:59.

32. Sure 2:179; 2:197; 2:269; 3:7; 3:190; 5:100; 12:111; 13:19; 14:52; 38:29; 38:43; 39:9; 39:18; 39:21; 40:54; 65:10.

33. Sure 4:162; 22:54; 28:80; 29:49; 30:56; 34:6; 47:16; 58:11.

34. Sure 2:164; 6:98; 13:4; 16:67; 20:54; 20:128; 29:35; 30:24; 30:28; 45:5.

35. Sure 6: 104; 7:203; 12: 1 08; 17: 102; 28:43; 45:20; 75: 14.

36. Sure 3:24; 6:70; 6:130; 7:51; 8:49; 45:35; 57:14; 67:20; 82:6.

37. Sure 3:164; 4:60; 4:116; 4:136; 4:167; 10:32; 14:3; 14:18; 19:38; 21:54; 22:12; 23:106; 26:97; 28:85; 31:11; 33:36; 34:8; 34:24; 36:24, 37:69; 39:22; 40:25; 40:50; 42:18; 46:32; 54:47; 62:2; 67:29.

38. Sure 2:67; 2:273; 6:35; 6:111; 7:138; 7:179; 11:29; 11:46; 12:33; 12:89; 25:63; 27:55; 28:55; 39:64; 46:23.

39. Sure 2: 13; 2: 130; 72:4.

40. Sure 4:78; 6:25; 7: 179; 8:65; 9:87; 9: 127; 59: 13; 63:3; 63:7.

41. Sure 4:157; 6:116; 6:148; 10:36; 10:66; 43:20; 45:32; 53:23; 53:28.

42. Sure 2:170; 5:104; 6:148; 7:28; 7:70; 7:173; 10:78; 11:109; 11:62; 11:87; 14:10; 16:35; 21:53-54; 23:24; 26:74; 28:36; 31:21; 34:43; 37:69-70; 43:22-24.

43. Sure 6:40; 6:46; 6:47; 11:28; 11:63; 11:88; 17:62; 18:63; 26:205; 28:71; 28:72; 39:38; 41:52; 67:28; 67:30; 96:9; 96:11; 96:13.

44. Sure 10:50; 10:59; 26:75; 35:40; 45:23; 46:4; 46:10; 53:19; 55:33; 56:58; 56:63; 56:71; 107:1.

45. Sure 2:214; 3:142; 9:16; 23:115; 29:4; 45:21; 47:29.

46. Sure 4:82; 47:24.

47. Sure 2:214; 3:142; 9:16; 18:9; 18:102; 23:55; 23:115; 25:44; 29:2; 29:4; 43:80; 45:21; 47:29; 75:3; 75:36; 90:5; 90:7.

48. Sure 2:179; 2:197; 2:269; 3:7; 3:13; 3:190; 5:100; 12:111; 13:19; 14:52; 16:66; 23:21; 24:44; 38:29; 38:43; 39:9; 39:18; 39:21; 40:54; 65:10; 79:26.

49. Sure 2:31; 2:129; 2:151; 2:282; 2:239; 2:251; 2:282; 3:164; 4:113; 5: 113; 12:37; 18:65; 21 :80; 53:5; 55:2; 55:4; 62:2; 96:4-5.

50. Sure 2:49; 2:155; 3:152; 3:154; 3:186; 5:48; 5:94; 6:165; 7:141; 7:163; 7:168; 11:7; 14:6; 16:92; 18:7; 21:35; 23:30; 27:40; 33:11; 37:106; 44:33; 47:4; 47:31; 67:2; 68: 17; 76:2; 89: 16.

Kuran’ın vahyedilmesinden hemen sonra ilkel Arap kabilelerinin, Avrupa’daki Rönesans ve Reform hareketleri dâhil, birçok bilimsel başarıya katkı yapan dünyanın en büyük medeniyetlerinden birini kurmuş olmalarına şaşmamalı. Avrupa karanlık çağların kapanına kısılmışken, Müslümanlar İspanya’da yüz yıllardır adalet, bilim ve uygarlık fenerini ellerinde tutuyorlardı. Ancak, zamanla, bütün bunların yerini batıl itikatlar, dini uydurmalar, yozlaşma, tembellik ve durgunluk aldı. Eleştirel düşünmenin yerine dogmatizm geçti. Çelişkili ve gerileten hadisler külliyatı ve din adamlarının ürettiği fıkhi fetvalar ve haramlar Kuran’ın yerini alarak referans ve rehber olarak kabul edildi. (Bu gerçeğe, Kuran mesajıyla günümüz Sünni ve Şii dinini karşılaştırdığım “İslami Reform İçin Manifesto” kitabımda tanık olabilirsiniz.)

 

Share