Homofobi fobisi

Share

Homofobi Fobisi

 

(Homophobia-Phobia başlığıyla bu sitenin İngilizce bölümünde yayımlanan bu tartışmayı
Türkçe’ye çeviren New York’ta mühendislik yapan Ali Hakan Duman’a teşekkür ederim)

EŞCİNSELLİK-KORKUSUNUN KORKUSU – 1996

Aşağıdaki tartışma Arizona College Üniversitesi Hukuk bölümünde ben ve diğer hukuk öğrencileri, Jay Powell, Alan Goldberg, Kenneth Miller ve James Nolan arasında oldu. Üniversite tarafından kurulmuş olan internet forumunu kullandık.

AÇIK FİKİRLİLİK?  – 22 Ekim 1996

JAY – Bir kaç yıl ver göreceksin sadece bu yasa Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmeyecek, orduda açık fikirlilerin sayısı artacak. Ordu hoşgörü ve serbest düşüncenin kalesi olacak demiyorum, ama her gün orduda eşcinsellerin göreceli eşitliği daha olası hala gelecek.

EDİP – Siyasi bağlamda, hoşgörü, açık fikirli ve özgür düşünce gibi kavramlar hoşgörüsüzlük, dar görüşlülük ve önyargılı düşüncelere gebe. Doğruluk, aile değerleri ve vatanseverlik gibi kavramlar muhafazakar gibi politikacılar tarafından istismar edilebilir.

Eşcinselleri destekleyen ama çok eşlilik, hayvanlarla cinsellik, çocuk pornografisi ve ebeveyni ya da kardeşi ile cinsel ilişkiyi (ensesti) uygulamak isteyenler gibi daha ezilen grupların durumlarına sessiz olan bu açık fikirliler için küçük bir sorum var: Ne kadar açık fikirlisiniz?

İkinci soru: Eşcinsellik iğrenç bulanlar için ne kadar hoşgörülüsünüz?

Ben, eşcinsellere karşı ayrımcılığı desteklemiyorum; “evlilik” hariç. Şahsen eşcinselliği ahlaken yanlış ve cinsel şaşırmışlık olarak buluyorum. Bu özgür seçim ile güçlendirilmiş evrim fabrikasında, bir montaj hattı-hatasıdır. Genetik bozukluk ve yanlış seçim ürünüdür.

JAY – Edip ilginç bir noktaya temas etti ki göstermektedir ki hepimizin hoşgörüsüzlükte belli bir ölçümüz var. Bunu çok iyi anlıyorum. Aynı zamanda açık hoşgörüsüzlüğü ve nefret ayırımcılığını kabul etmeme konusunda dikkatli olmalıyız. X miktarınca hakların var olması daha fazla hak elde edilemeyeceği anlamına gelmez. Aynı şekilde X miktarınca hoşgörüsüzlüğün var olması daha fazla hoşgörüsüzlük için bahane olamaz. X miktarın hepimizden farklı olduğunu biliyorum ve hayvan cinselliğini ve eşcinselliği tam olarak ilişkilendirmenin de yanlış olduğunu biliyorum.

EDİP – Yanıtınız için teşekkür ederiz Jay. Eğer belirli bir hak için kullandığımız delil ve tartışmalar belirli başka bir hak için de kullanılabilirse, o zaman benzeri durumdaki haklar göz ardı edilmemelidir. Benzer şeyler benzer şekilde değerlendirilmelidir. Aksi takdirde, biz ya:

  1. İkiyüzlü davranıyoruz.
  2. Daha fazla güce sahip olanları savunuyoruz.
  3. İddiamız samimi değiliz.

Bana eşcinselliğin NEDEN bir hak olarak kabul edilmeli olduğunu; fakat hayvanlarla cinsel ilişkiye girmenin ve diğerlerinin bir hak olmadığını açıklar mısınız? Tezimin ana noktasına cevap vermediniz, fakat herhangi bir sebep vermeden reddettiniz.

2015-07-03 eşcinsellik homosexual Cardinal O’Brien and Pope

OĞLANCILIK – 25 Ekim 1996

JAY – Edip, benim eşcinselliğin neden bir hak olduğunu (belirli terimlerle) ispat etmemi istiyorsunuz anlıyorum. Bunu yapmak için eşcinsellik konusundaki konumumu açıklamalıyım. Şunu belirtmeliyim ki ben Yargıtay’ın ilgi çeken bir çok sorununda Rehnquist, Scalia, ve Thomas’ın görüşlerine yakınım.

EDİP – İroniye bakın ki ben de Brennan ve onun gibilere yakınım.

JAY – Edip, “açık fikirlilikle“ ilgili ilk tartışmamızda dediniz ki eşcinsellik hem “genetik mutasyon” ve hem de “iğrenç yanlış bir seçim”. Eğer eşcinsellik genetik mutasyon ise o zaman değişmezlik sorununu yaratır. Bu değişmezlik genellikle Anayasanın sonradan eklenen 14üncü maddesi (Amendment)  ile değerlendirilmesine olanak verecek. Bu da tartışmanın sonu demek!

EDİP – İyi de Jay, siz VE ile VEYA bağlantısını birbirine karıştırdınız. Ezici bir şekilde bilimsel araştırmalar ve gerçekler (bazı eşcinsellerin birden fazla cinselliğe dönmesi) gösteriyor ki ikisinin karışımı doğru olan.

İkincisi, neredeyse bütün davranışların temelinde genetik (değişmezlik) var. Değiştirilemezlik tek başına, daha doğru bir şekilde, yarı-değiştirilemezlik araştırmamayı gerektirmez. Aksi takdirde, şiddet suçları, ya da tecavüz veya hırsızlık işleyenler suçlarının genetik karakterlerinden kaynaklandığını iddia ederek daha az ceza talep edebilir hatta hiç cezayı almamayı talep edebilirler. En azından ahlaki olarak onları kınamamızdan vazgeçmemizi isteyebilirler. Tabii, eşcinselliğin toplum üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olduğu düşünülebilir. Sizce de öyleyse lütfen bana bildirin. Ben bu noktadan, İnşallah ele alacağım.

JAY – Eşcinselliğin “iğrenç” ve “yanlış bir seçim” olması, anayasa ihlali için bir sebep oluşturmaz. Sen eşcinsellik neden bir haktır diye kanıtlamamı bana sordun – ama şunu sana hatırlatmalıyım ki Anayasanın  9. Maddesi (9th Amendment) bize başka yasal haklardan doğan hakları verir. Biz onları kendimizle sınırlayabilir ya da bunu yapmamayı seçebiliriz.

EDİP – Halk, seçtikleri temsilcileri yoluyla bazı davranışları yasal yapabilir ya da normalleştirebilir. Bir tartışma Eşitlik Hakları iddiasına dayalı ya da Açık Fikirliliğe dayalı ise ve bu sadece Eşcinseller için kullanılırsa, ikiyüzlü olmaya mahkûm olur. Ben hayvanlarla cinsel ilişki, ebeveyni ya da kardeşi ile cinsel ilişki, çok eşlilik, çocuk pornografisi ve hayvanlara işkence yapmayı tercih edenlerle eşcinsellik tercihinde bulunanların tartışmanın karakteri açısından benzer olduğunu düşünüyorum (örnekleri dikkatle seçtim ve bunların savunmaya hazırım). Bu hakların kullanılmasında herhangi bir Anayasal engel görüyor musun? Eğer hayır ise, o zaman neden bu en çok bastırılan grupların haklarını savunmuyorsun? Neden o zaman açık fikirlilik tanımını bu en çok bastırılan azınlıklar lehine tanımlamıyorsun? Hayvanlarla ilişkiye girenlere karşı mısın? Ya da kardeşi ya da ebeveyni ile ilişkiye girene karşı mısın? Ya da cinsel içerikli yayınlara karşı mısın? Ya da hayvanlarla cinsel ilişkiye girenlere karşı mısın?

Bu dili kullandığım için kusura bakma lütfen. Seni gücendirmek istemem. Ben “homophobik“ (eşcinsellerden korkan) tabiri ile etiketlenen bir guruba aitim ve eşit haklar talep ediyorum J Ben sadece açık fikirlilik iddiasıyla eşcinseller için haklar iddia ederken benzer durumdaki guruplar için talep edilen hakları inkar etmedeki çelişkiye dikkatini çekmek istedim. Açık fikirliliğin tanımı herhangi bir ahlaki değeri tanımayanların tekelinde mi?

JAY – Örneğin, McDonald’s’dan yemek “iğrenç” ve hatta “yanlış seçim” de olabilir. Bu bedensel yasanı rencide edebilir, ama Federal Anayasayı etmez.

EDİP – Şairane cevabına bayıldım 😉 Sana yüzde yüz katılıyorum. Fakat, seni uyarmak isterim ki McDonald’da insanların yemek yemesine müsaade etmekle ve yasal hale getirmekle (Eşit Haklar ile) hayat tarzı uyuşturucu kullanmakla, hayvanlarla ilişkiye girmekle, çok eşlilikle, çocuk pornosu yapanla, kardeşi ya da ebeveyni ile ilişkiye girenle, hayvanlara işkence edenle ve benzeri durumlardakilerle ANAYASAL olarak hiç farklı olmayan eşcinselleri makul görmek (açık fikirlilik ya da ilericilik iddiasıyla) ve normal görmek (evlilik yoluyla) karşılaştırılamaz. Ayrıca yasalaştırma, haklı görme ve teşvik etme üç farklı durum.

İnanıyorum ki Meclis böyle bir çok şeyi yasalaştırabilir, örneğin alkol içmeyi, eşcinselliği, uyuşturucu kullanmayı, kardeşi ya da ebeveyni ile cinsel ilişkiye girmeyi, hatta çocuk pornosunu. Ancak, atanan dokuz Yüksek Mahkeme yargıçlarının bu değerler temelsiz olsa bile, insanların ahlaki değerlerine karışması onların işi değil.

İşin ilginci, ahlakın kaynağını tartışmadık bile!

JAY – Dinlediğin için teşekkürler

EDİP – Dinliyorum ve benim dilbilgisi özürlü ve duygu yüklü yazılarımı deşifre etmeye çalıştığınız için iki kez teşekkür ederim. İngilizce benim öğrenme sırasına göre beşinci dilidir ve eşcinselliği teşvik edenlere karşı konuşmam benim yüz beşinci faaliyetimdir.

Dip Not; Başlığın neden SODOMİ (Oğlancılık) olduğunu merak ediyorsanız: şu nedenle geleneksel ve tarihsel adı seçtim: eşcinseller geleneksel tabir olan “evlilik” tabirini almak (daha doğrusu bozmak) için çalışıyorlar, ben de o nedenle onların geleneksel isimlerini kullanmayı uygun bulundum. Barış,

2015-07-23 Truth Hate Speech Orwell

AYNEN %75 – 25 Ekim 1996

JAY – Edip, senin sorunun kısa cevabı şudur: 1. Benim düşünceme göre, Eşcinsellik sorunu Anayasayı ilgilendirmez. Bu federal bir hak değildir. 2. Bu durumda Anayasanın sonradan eklenen 10. maddesi eyaletlerin VEYA insanların rasyonel temeli olan mevzuat geçirmesine izin verir. 3. Böylece, (Colorado’nun yaptığı gibi) eyaletler eşcinsel haklarını ya kısıtlarlar YA DA onlar eşcinsel hakları geliştirmeyi seçebilirler.

EDİP – Aynen

JAY – 4. Benim için, eşcinselliği hayvanlarla ilişkiye girmekten ayıran temel eşcinselliğin bir derece daha değiştirilemez olduğunu ispat eden deliller olduğudur. İki davranışı ayırt etme açısından başkaları benden daha ikna edici olabilir.

EDİP – Böyle ispatlayıcı bir delil yoktur. Aslında eşcinselliğin genetiklikle haklı gösterilmesi ama kardeş ya da ebeveyn ile cinsel ilişki, hayvanlarla cinsel ilişki, çocuk pornografisi, hayvan işkencesinin genetik olmadığını iddia etmek mantıklı değildir. Eşcinseller ile diğer sapmaları ayırt etmek için epey gayret sarf eden “açık fikirli” bilim adamları vardır eminim.

Ben diğer davranışların eşcinsellikten ayırt edici başka ikna edici iddialar duymak istiyorum. Gerçekten ilgileniyorum. Barış,

HAİN & AHLAKİ ÇOĞUNLUK! – 25 Ekim 1996

KENNETHNETH – Edip, eşcinsel haklar ile diğer edepsiz uygulamalar arasındaki mantıksal bağlantı nedeniyle eşcinsel hakları destekçileri mutlaka edepsiz şeyleri de destekler diye yine edepsiz işler listesini törenle sunuyor. İlk olarak, eski bir atasözü derki, kaygan zemin (veya felaket tellallığı) safsatası “bir hainin son sığınağıdır.” Eşcinsel haklarını desteklemeyi marjinal ve kuşkulu konularla ilişkilendirmek için çalışırken, eşcinsel hakların uygunluğu ve yetişkinlerin eşcinselliği uygulamasına izin verilmesi sorunundan uzaklaşıyoruz. Bu sorun açık ve dürüst bir şekilde tartışılmalıdır; herhangi bir ‘negatif kampanya’ olmadan. Eşcinsellik ve eşcinsel hakları sorunları varsa, bunları tartışmak yerine hayvanlarla ilişkiye girme, çocuk pornonu gibi son derece yüklü konuları ekleyerek tartışmayı çarpıtmamalıyız.

EDİP – İlk olarak, Ken, eski atasözüne yeni bir atasözü ile misilleme yapayım: “Kaygan zeminli bir iddiayı görmezden gelme safsatası, tutarlı iddialar yapamayan münafıkların son sığınağıdır” Biz tartışmamızı yalnız eşcinselleri kapsayacak biçimde sınırlayamıyorsak, o zaman dürüstlük ve cesaret göstererek diğer azınlıkların da aynı iddiaya hak kazandığını kabul etmeliyiz. Kaygan yamaca sonuna kadar gözlerinizi kapatamayız. Her verdiğimiz kararın bir sorumluluğu ve sonucu vardır. Yarını görmezden gelemeyiz. Aslında, biz şimdiyi görmezden geliyoruz ki halen eşcinsellere yapıldığı gibi baskı gören birçok mazlum “sapkın” guruplar var.

Görülüyor ki, eşcinselliği haklı göstermek için kaygan yamacın bir ucunu (yani etnik ayrımcılığı) kullanmak ya da istismar etmek normal gibi görünüyor; fakat diğer ucunu kullanmak alçaklık ve ihanet! Ken, çifte standart sözcüğü duydun mu hiç?

KENNETHNETH – İkincisi, ben tartışmanın eşcinsellik ile hayvanlarla cinsel ilişki çerçevesinde sürmesine izin verilmesinden nefret ediyorum. Oysa, homoseksüelliği edepsiz uygulamalarla ilişkilendirme teşebbüsünde bulunanların iddialarını düşünürken, bu iddiayı yapanların zihninde eşcinsel hakları savunan ilerici tiplere akıllı bir cevap olduğunu düşünüyorum – gafil ‘siyaseten doğru’ olanlar için ‘kurnaz’ entelektüel bir tuzak olarak görüyorum, gerçek açık fikirli bir tartışmayı açma yerine, eğer istiyorsan, aynı zamanda Edip’in iddiasının felsefi temellerini keşfetmek için bir fırsat seziyorum.

EDİP – Neden hayvanlarla cinsel ilişki, çocuk pornografisi, çok eşlilik, kardeş ya da ebeveyne ilişki, hayvanlara işkence ve benzeri davranışlar edepsiz uygulamalardır; ancak eşcinsellik doğru bir uygulamadır?

KENNETHNETH – Dworkin, “bir ahlaki çoğunluk bir azınlığın özgürlüğünü sadece o azınlığın kişisel seçimlerini onaylamadıkları için sınırlamalı mı?” diye yazar. Daha açık olarak, “yetişkin biri seks hakkında kendi kararlarını özgürce almalı mı; eğer bu kararın başkaları üzerinde doğrudan bir etkisi yok ise?

EDİP – Ben Dworkin’in prensibini uygun ve pratik; ancak, çıkarımını aceleci buldum. Eşcinselliğin başkaları üzerinde hiçbir etkisi olmadığını mı iddia ediyorsunuz? Yukarıda belirtilen “edepsiz uygulamaların da” başkaları üzerinde doğrudan etkiye sahip olmadığını iddia edebilir misin?

KENNETH – Bu sorular bizim eşcinselliğin hayvanlarla seks ile benzer olup olmadığını değil, eşcinsel hakları tartışmamızı bilgilendiren sorulardır.

EDİP – Ne güzel! Neden eşcinsellik ve ırk arasında çizilen daha uzak benzetmeyi reddetmedin? Benzerlikler, hatta en saçma olanları bile eşcinselliğin lehine kullanıldığında kabul ediyorsunuz. Ama bir benzetme eşcinsel savunucularının ikiyüzlülüğünü veya tutarsızlığı ortaya çıkarmak için kullanıldığında “hinlik ve kurnazlık” diye ret edersiniz!

KENNETH – Dworkin’in daha önceki sorusuna yanıt üzerinde anlaşmayabiliriz. Fakat ahlaki çoğunluk sadece onaylamadığı için özgürlüğü sınırlayamayacağını kabul ediyorsanız, o zaman tartışma “eşcinsellik başkalarını direk olarak (olumsuz) etkiler mi etkilemez mi?” şekline dönüşür. Diğer uygulamalar için aynı soruları sorabiliriz, ama bu eşcinsel hakları tartışması için bir bilgi olmaz.

EDİP – Sevgili Ken, özgürlük sınırını tanımlayan çoğunluktur. Bu ahlaki çoğunluktur mülkü kutsayan “doğal kaynakları paylaşma” işini “çalmak” diye yaftalayıp kınayan. Bu ahlaki çoğunluktur belirli ticareti “kaçakçılık” diye reddeden. Bu ahlaki çoğunluktur “hak ederek kazanılmayan serveti”, “faiz” ve “kumar” adı altında onaylayan. Bu ahlaki çoğunluktur çocuk pornografisi özgürlüğünü sınırlayan. Bu ahlaki çoğunluktur mirası kutsayan. Bu ahlaki çoğunluktur vergi ödemek istemeyenleri cezalandıran. Bu ahlaki çoğunluktur çıplakların halkın içinde giyinmesini gerektiren. Bu ahlaki çoğunluktur Anayasaya “saygı” bekleyen. Ve bu ahlaki çoğunluktur azınlıklara haklar veren.

Ahlakın kaynağını tartışmak için hazır mısınız?

2015-07-03 Osmanlıda eşcinsellik homosexual

SON BİR ÇABA – 25 Ekim 1996

ALAN – Edip, ilk olarak, bahsettiğin diğer guruplar benzer özellikler taşımazlar (en azından benim için değil). Uzlaşmacı faaliyetler ile bahsettiğin faaliyetlerin her biri ve yetişkinler arasında büyük bir fark vardır (Mağdurları vardır – eğer siz Dr. Doolittle sanız ve hayvanların rızası olup olmadığını anlayabilirseniz).

EDİP – Hayvanların rızasını ne zamandan beri anayasal bir mesele yaptık? Devletler hayvan sahiplerinin hayvanların rızasını kanıtlamasını gerekli kılıyor mu? Sorun, hayvanların rızası değil ama sahiplerinin özgürlükleridir. Hayvanlarıyla iyi vakit geçirip seks yapmak istiyorlarsa, bırakalım onları (yani kişileri) ONURLA yapsınlar. Aynı şekilde bazı yetişkinler çok eşlilik denemek istiyorsa, onları da bırakalım ONURLA yapsınlar. Aynı haklardan başkalarını küçük nedenlerle hatta hiç sebepsiz men etmek, gerçekten, bencilliktir.

ALAN – İkincisi, bence sen araştırma ve deneysel tasarım çalışması yapmalısın diye düşünüyorum. Araştırma yıllıklarına bakarak eşcinsellerin tedavi yoluyla çok eşli cinselliğe dönüştürülebilir olduğunu düşündüren BAKMAYA DEĞECEK KESİNLİKLE HİÇ BİR DELİL YOKTUR.

EDİP – Tabii, eşcinselliği uygulamaya başladıktan sonra normal heterosexuel hale geldiğini kim iddia ediyorsa yalan söylüyordur! Eşcinsellere karşı büyük bir komplo var!

ALAN – Bu noktada, eşcinsellik konusunun ANAYASA HUKUKU II listserv sisteminden çıkarılmasını önermek istiyorum. Tekrar tekrar aynı bıkkın iddiayı duymak istemiyorum.

EDİP – Katılıyorum. Ben de bir sapkın yaşam tarzı adına sakat bahane ve ikiyüzlü iddiaları duymaktan bıktım. Şunu da unutmayın yasal haklarınız için samimiyim (evliliğe gelince, onun dini bir kurum olarak kalması gerektiğini ve devletin yardımını almaması gerektiğini) ve eğer ahlak değerleri konuyla alakasız sayılırsa, o zaman, diğer tüm sapkın grupların haklarını savunurum hayvanlarla cinsel ilişki kuranlar, çocuk pornosu düşkünleri, çok eşlilik taraftarları, kardeş ya da ebeveynle cinsel ilişkiye giren, hayvan-işkencecileri de dâhil olmak üzere ve biz henüz hiç duymadıklarım… Ancak, ben, ahlaklı bir kişi olarak tüm yukarıda bahsettiğim davranışlara karşıyım. Ben bu tür yaşam tarzlarını ve davranışların normalleştiren ya da özendiren her harekete karşı dişe diş mücadele edeceğim.

Alan, sen benim arkadaşımsın. Gerçekten içtenlikle söylüyorum. Senin yaşam tarzını onaylamadığım için benden nefret edebilirsin. Size karşı olan sevgim her zaman devam edecek ancak sizin yaşam tarzınıza nefretim de aynı zamanda devam edecektir. Bence siz bir eşcinselden DAHA fazlasınız. Bu sadece hayat tarzınızın bir parçasıdır ki konu gereği vurgulanıyor. Ben bir melek değilim. Savunduğum davaların herhangi birine katılmıyorsan, arzulu bir şekilde onları eleştirmeni bekliyorum. Senin samimiyetine ve merakına teşekkür ederim. Eğer ikna olursam herhangi bir konuda konumumu düzeltmek için elimden geleni yapacağım.

Eğer aksine bir işaret yoksa senin cevabına cevap vermeyeceğim; çünkü ben sadece eşcinselliğin teşvik edilmesine tepki ediyorum. Ben ayrıca eşcinsellere karşı HÜKÜMET tarafından yapılan ayrımcılığı teşvik edenlere de karşı çıkıyorum. Barış,

2015-07-03 Osmanlıda eşcinsellik homosexual 2

EDİP’İN SON MESAJINA CEVAP – 26 Ekim 1996

ALAN – Ben senin iddialarını zayıf buluyorum ve araştırma tasarımı sınıfında kayıt yaptırmanı öneriyorum. Eşcinsel haklarının önemli olduğuna inanan eşcinsel olmayan birçok kişi var. Benim eşcinsel haklarını savunmamdan dolayı eşcinsel olduğumu düşünmen çok saçma. Ben Falwell, Graham, ya da diğer Hıristiyan misyonerlerin bir takipçisi değilim, ama ben vaaz etme hakları olduğuna inanıyorum. Ben zenci değilim, ama zenci haklarını savunurum, eşcinsel değilim, ama eşcinsel haklarına inanıyorum. İsterseniz bana liberal diyebilirsiniz.

EDİP – Sevgili Alan, daha uğraşmadan benim iddiamı zayıf mı buldun. Önceki mektubunuz da aynıydı. Sen sadece herhangi bir destekleyici ya da karşı-iddia olmadan bir iddiada bulunuyorsun. İddialara cevap vermeden eşcinsellik üzerine tartışmayı durdurmamı istiyorsun. Yetişkin insanlar ihtilaflı konularda modaya uymaya ve tek taraflı konuşmaktan mutlu olmaya nasıl da meraklı!

Ben yakın zamana kadar kendimi liberal düşünüyordum. (Şimdi, ılımlı olduğumu anladım 🙂 hayal kırıklığına uğrayarak görüyorum ki sözde “siyasi doğruluk” liberalizm kisvesi altında öğrencileri korkutuyor. Birçok öğrencinin kendi fikrini konuşmaktan korktuklarını keşfettiğim an çok şaşırdım. Bunun bir utanç olduğuna inanıyorum. İfade özgürlüğünün hayati ilke olduğu bir ülke için utanç verici!

Senin eşcinselliğine gelince… Ben bir varsayımda bulundum ve yanılmışım. Benim varsayımımı bir hakaret olarak algılayamazsın çünkü sen eşcinsel olmanın hiçbir sakıncası olmadığını düşünüyorsun. Bu nedenle, sana hiçbir özür borcum yok. Yine yanlış bir varsayım yapıyorsam, bu, benim yorumlarından alınıyorsan, o zaman özür dilerim, çözüme hazırım.

Iyi hafta sonları,

2015-07-03 Truth and Propaganda

AZINLIKLARA KARŞI AZINLIKLAR – 27 Ekim 1996

JAMES – Edip Yüksel (ey61525@goodnet.com) yazdı: “Ve ahlaki çoğunluktur bu azınlıklara hakları veren” dedi. Devlet ve adalet kavramının tam kalbine doğru vuran ilginç bir önerme. Kabul etmeye hazır olduğum bir şey değil. İnanıyoruz ki herkes haklara sahiptir (doğru, eski Lockian görüşü, ama anayasanın kurucuları geçerli bulduğu bir görüş…) ve çoğunluk zaten hak edilmiş bir hakkı veremez. Diğer taraftan çoğunluk, bu hakları gasp edebilir. Böyle bir durumda, ben pek çoğunluğu ‘ahlaki’ diye nitelemem.

EDİP – Sevgili James, insanlara haklar/yetkiler vermenin nedenini açıklayabilir misiniz? Bu hakların bazılarını keşfetmek yüzyıllar aldı ve muhtemelen yani hakları keşfetmek de yıllar sürecek. Yetkilerin bir önsel gerçek olarak bir yerde var olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yani onlar 2 × 2 = 4 gibi, nesnel ve evrensel olarak tespit edilebilir mi? Doğal hukuka inanıyor musun? Yoksa insan deneyiminin bir ürünü olduğunu mu düşünüyorsun? Doğal Hukuk kavramı üzerine temellendiriyorsan inancını (bu hakların mutlaklığı), o zaman bu noktada bir itirazım yok. Fakat böyle bir kavramı reddediyorsan, benim açıklamamdaki doğruları kaçırmak asıl sorunun olacaktır.

Kısaca, azınlıkların hakları konusunda ahlaki iddian nedir? Neden kanun önünde eşit korunma olmalıdır? Neden çoğunluk bir güce sahip olmayan bir azınlığı önemsemeli? Çoğunluk, kısa ve uzun vadeli ilgi ve güvenlikleri için azınlıkları umursarlar. Böylece, azınlıkların hakları çoğunluk tarafından belirlenir. Çoğunluk azınlıkların haklarını karşılamaya ihtiyacı olmadığını hissettiği anda hakları geri alabilir. Çoğunluk haklarını savunmak için tehdit edici düzeyde sorunlarını dile getirmeyen azınlıkları görmezden gelebilir. Çoğunluk her zaman hakların verilmesinin maliyetini ve verilmemesinin maliyetini hesaplar.

Neden toprakların eşit olarak bölüştürülmesi hakkına sahip değiliz? Mülkiyet hakkının eşit olarak bölüştürülmesi hakkında neden düşünmediğimizin sebebi bu şekilde düşünmemek için eğitilmiş bir sistemde yetiştirilmiş olduğumuzdandır.

Başka bir soru? Neden eşit sağlık hizmeti hakkına sahip değiliz? Bu soruyu küçümsemek için acele etmeyin. Bunu yaparsanız, çoğunluk tarafından nasıl telkine uğradığınız hakkında hiçbir fikrinizin olmadığına kesinlikle eminim.

Yukarıda yazdığım bir paragrafı tekrar anımsattıktan sonra demokrasi hakkındaki düşüncemle bitireceğim:

Özgürlük sınırını tanımlayan çoğunluktur. Bu ahlaki çoğunluktur mülkü kutsayan “doğal kaynakları paylaşma” işini “çalmak” diye yaftalayıp kınayan. Bu ahlaki çoğunluktur belirli ticareti “kaçakçılık” diye reddeden. Bu ahlaki çoğunluktur “hak ederek kazanılmayan serveti”, “faiz” ve “kumar” adı altında onaylayan. Bu ahlaki çoğunluktur çocuk pornografisi özgürlüğünü sınırlayan. Bu ahlaki çoğunluktur mirası kutsayan. Bu ahlaki çoğunluktur vergi ödemek istemeyenleri cezalandıran. Bu ahlaki çoğunluktur çıplakların halkın içinde giyinmesini gerektiren. Bu ahlaki çoğunluktur Anayasaya “saygı” bekleyen. Ve bu ahlaki çoğunluktur azınlıklara haklar veren.

Peki, sizi şaşırtacak bir çarpıtma yapmama izin verin. Aslında, çoğunluk en güçlü azınlıklar tarafından idare edilir. ABD’de, ülkeyi yöneten yüzde birlik azınlık ülkenin toplam servetinin yüzde 40’ını kontrol etmektedir. Adayları seçenler onlar; ve çoğunluğu onlardan birini seçmeye ikna edenler de onlar; ve seçilmiş yetkilileri yönetenler de olanlardır. Yargıtay üyeleri, bu oyunun dışında değil. Onlar kapitalist sistemin ilkelerini zorlamazlar. Onlar bütün vatandaşların yiyecek, barınak ve sağlık hakkı olup olmadığını sorgulamazlar asla. Bunlar miras, vb. sistemleri asla zorlamazlar.

Bu nedenle, iddia ediyorum ki, ezilen azınlıkların hakları çoğunlukları yöneten güçlü azınlıklar yoluyla verilir. Demokrasi bu eski oyun için gelişmiş büyülü bir araçtır!

Barış,

2015-07-03 eşcinsellik homosexual 1

Share