Bir iftira

Share

Aydınlık Gazetesinde Yayımlanan bir İftira

Edip Yüksel
11 Mart 2013
www.19.org

 

Edip Yüksel together with some members of Introduction to Logic Class at North West campus of Pima College

Edip Yüksel together with some members of Introduction to Logic Class at North West campus of Pima College

 

Aydınlık gazetesinde yayımlanan iftiradan sonra emailler almaya başladım. Millet beni sorguluyor 🙂 Aldım başıma belayı. Onlarca yıldır Sünnilere namazı, Ondokuzculara 19’u anlatamadım. Şimdi yıllarca Apo’yla görüşmelere katılmadığımı açıklamakla geçireceğim. Sonunda gına gelecek ve gerçekten Türkiye’ye dönüp bir İmralı çıkarması yapabilirim ama o zamana kadar Apo millet meclisine girebilir. Oraya da sokmazlar.

http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/19900-amerikalilar-mayista-acilim-dersi-verdi.html

[Hakkımdaki bu uyduruk haber maalesef İnternet’te dolanmaya başladı .) Örneğin, makalenin sonunda verdiğim bir linkte 6 ay sonra sanki yeni bir habermiş gibi yayımlandı ]

Bu konuyla ilgili birkaç Twitter paylaşımı:

EDIP YÜKSEL – TÜRKÇE
Aydınlık bana bu iftirayı niye attı? Bilen var mı?
http://tinyurl.com/a7fvszq @cakir_rusen @akyolmustafa @ihsaneliacik @guneyli_cocuk

RUŞEN ÇAKIR
@edipyuksel @AkyolMustafa @ihsaneliacik @guneyli_cocuk
ayıptır edip insan gitmeden bir haber ederdi, selam yollardık

Edip Yüksel – TÜRKÇE
@cakir_rusen @AkyolMustafa @ihsaneliacik @guneyli_cocuk
Düşmanlarım bana ajan diyecek, müritler de “tayy-i zaman ve mekan” yaptığımı sanacak

FACEBOOK:1:

İlginç meğer ben 12 Mayıs 2012’de İmralı’ya giderek Öcalan ile görüşmüşüm 🙂 Ayrıca Amerika’ya ek olarak İngiltere’de de yaşıyor muşum 🙂

İnanılmaz ama burası Türkiye!

http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/19900-amerikalilar-mayista-acilim-dersi-verdi.html

FACEBOOK 2:

Aydınlık Gazetesi 20 saat önce Türk ve Kürt yazar, aktivist ve politikacılardan bir gruba gönderdiğim bir EMAIL’den yarım gün sonra benim hakkımda bir haber uydurdular. Acaba benim emaillerimi mi izliyorlar? Meğer ben 12 Mayıs 2012’de İmralı’ya giderek Öcalan ile görüşmüşüm. Ayrıca Amerika’ya ek olarak İngiltere’de de yaşıyor muşum…. Komik ama kötü niyetli bir yalan.

Dün ilk etapta 21 kişiye gönderdiğim emaili sizinle paylaşmaya karar verdim:

SELAM: Cevaplarınızı lütfen SADECE bana gönderiniz. Daha sonra gerekirse bu konudaki tartışmaları daha uygun bir platformda tartışabiliriz.

Yakub, Sırrı, Osman, Ruşen, Mustafa, İhsan, Özlem, Kani, Sait, Nurullah, Ramazan, Aziz, Vahap, Hakan, Ali Fikri, Sultan, Maruf, Yaşar, Altay, Ruby ve Matthew:

MPJP (Muslims for Peace and Justice) organizasyonunun kurucularındanım. Kuruluşun eş kurucusu ve bu dönem başkanı Ruby, sözcüsü Matthew. (Türkçe veya Kürtçe bilmiyorlar. Daha sonra onlara bunun İngilizcesinin ileteceğim).

MPJP olarak Tunus, Mısır ve daha birkaç ülkedeki müslüman gruplarla birkaç yıldır kurmuş olduğumuz ilişkilerimiz var. Amerika’daki OCCUPY MOVEMENT diye bilinen muhalefetle de iyi ilişkilerimiz var.

Adalet ve Barışı savunan Amerikalı müslümanlar olarak Kürt sorunu üzerinde Türkiye’de (İstanbul, Ankara veya Diyarbakır’da) uluslar arası bir konferans düzenlemek istiyoruz.

Bu konuda ilk danışmayı sizden başlamak istedim. Amerika’daki müslümanların üçüncü bir parti olarak, bu tartışmaya adaleti gözeten tanıklar olarak katılması ve adil bir uzlaşma gerçekleşmesi konusunda önerilerde bulunmasını nasıl görürsünüz?

**

From:   Eren Erdem <Erenerdemnet@Gmail.Com>

To:       Edip Yuksel <19@19.Org>

Date:    Mon, Mar 11, 2013 At 8:38 PM

Subject:            Re: ÇOK ÖNEMLİ

Selamlar. Öncelikle salı ve çarşamba yazı yazmıyorum gazetede.

Perşembeden itibaren şu yazıyı yayınlamaları üzere göndereceğim.

Ve köşemde yayınlatacağım.

Büyük ihtimalle yayınlamayacaklardır.

Bunun üzerine istifa edeceğim…

….

Ama bir insanın karalanmasına göz yumamam…

Yazıyı gönderiyorum. Sen onaylarsan yayına göndereceğim. Eksik ya da düzeltilmesi gereken yerleri bana bildirirsen sevinirim…

Yazı aşağıda.

Edip Yüksel ve Aydınlık

Geçtiğimiz günlerde Aydınlık Gazetesi’nde yayınlanan bir haberi okudum. Haberde; “12 Mayıs 2012 tarihinde” ABD’li istihbaratçıların, İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüştüğü, görüşmelerde ABD ve İngiltere’de yaşayan yazar Edip Yüksel’in de katıldığı yazılıydı.

Akabinde haberi okur okumaz, yakinen tanıdığım ve Türkiye’ye son gelişinde Ulusal Kanal’da yayınlanan Cevizkabuğu programına konuk olan Edip Yüksel’e durumu sordum. Kesinlikle böyle bir şey olmadığını, o tarihlerde Türkiye’de olmadığını, ABD’de olduğunu, zaten Türkiye’ye her girdiğinde “gözaltına alındığını” ABD devleti ile asla iş tutmayacağını ve bu haberin yanlış olduğunu ifade etti.

Edip Yüksel’in hukuk danışmanı değilim. Lakin “hak ve hukuk konusunda belirgin hassasiyetlerim vardır.” Bu anlamda, gazetemizin bu haberde Edip Yüksel’in ismini kullanmasında bir kaynak sorunu mu söz konusudur? O tarihte ABD’de hanımıyla birlikte kır gezisinde olan bir adam, üstelik Türkiye’de polis tarafından aranan (Adnan Oktar’ın açtığı bazı davalar hasebi ile) bir kişi, nasıl aynı anda İmralı’da olabilir?

Edip Yüksel’in CIA personeli olduğu iddiası, hangi verilere dayanıyor?

Edip Yüksel, benim tanıdığım kadarı ile; “Kur’an üzerine araştırmalar yapmanın dışında bir iş üretmez.” Bazı politik görüşlerini eleştiriyorum. Lakin birbirimizi dinleyebilecek, konuşabilecek zeminde olduğumuz kanaatindeyim.

Kendisiyle bazı bazı yazışır, Türkiye’ye geldiğinde fırsatımız olursa sohbet ederiz. Son gelişinde de “göz altına alınmış” nezarethanede görüşmüştük.

Edip Yüksel, ne Devlet’le, ne “PKK” ile barışıktır. Her ikisini de sert biçimde eleştirir. Görüşlerine katılmaya bilirsiniz, lakin “eğer bu haberde geçen veri” gerçekten de “doğru değilse” ve o tarihte Edip Yüksel, ABD’de ki evinde hanımıyla kır gezisinde ise, bir insanı haksız yere karalamak ve küçük düşürmek, habercilik etiğine uygun bir davranış olarak görülebilir mi?

92 Yıllık büyük gelenek, eminim küçük ölçekli hataların deneyimlenmesi akabinde kadim bir tecrübe üretmiştir. Bunu sistem ve yapılan haberlerde görebiliyoruz…

Ve inanıyorum ki bu gelenek, bu haberin “kaynağını sorgulayıp” doğrulu ve yanlışlığı hususunda net bir bilgi vererek insanları aydınlatacak, insanların “haksız yere yaftalanmasını” engelleyecektir.

Bugüne kadar özeleştiri konusunda tutarlı olmuş olan haberciliğin, süreceğine olan inancım sonsuzdur.

Eğer Edip Yüksel, gerçekten de “ABD’li ajanlarla İmralı’ya gitmiş ise” bunu delillendirerek; “bizleri de bilgilendirmeniz” ve fazlaca şaşıracağımız bir durumla yüzleştirmenizi, eğer “durum bunun tam tersi ise” Edip Yüksel’in şahsiyet ve kişiliğini zan altında bırakan bu ağır ithamı düzeltmenizi ümid ederim…

Eğer bugün bu noktada bahsettiğim hassasiyet sergilenmezse, merkez medyada yapılan Aydınlık gazetesine yönelik karalamalar karşısında ne türden bir tutarlılık gösterilebilir?

Bu haber bir “istihbarat hatası” olabilir. Ya da “müspet bir gerçektir.” Lakin böylesine bir itham “tek bir cümleyle ifade edilmemelidir.”

Şöyle bir düşünüyorum da, yaşamımı adadığım mücadelede; ismimin ABD ajanlarıyla yan yana anıldığı bir satır, sanırım çok ağır olabilirdi. Katil ve Terörist Amerika’nın istihbaratçı ajanları ile yan yana anılmak, belki de hayatımı sonlandırmama dahi neden olabilirdi.

Bu hassasiyeti göstermenizi ümid ederek, selamlıyorum…

**

From:   Edip Yuksel <19@19.Org>

To:       Eren Erdem <Erenerdemnet@Gmail.Com>

Date:    Mon, Mar 11, 2013 At 10:33 PM

Subject:            Re: ÇOK ÖNEMLİ

Hayır istifa etme… Biraz sabret. İnşallah Rabbim senin için bir yol gösterir.

….

Makalenin içeriğini bana sormana gerek yok. Senin adil bir makale yazacağına inanıyorum. Az önce gözden geçirdim ve onaylıyorum. Ama dediğim gibi eğer senin işine son verecekse lütfen yayınlama.

Benim için uydurulan ilk iftira değil ve son da olmayacaktır. Artık alıştım.

Selam,

Edip

**

From:   Eren Erdem <Erenerdemnet@Gmail.Com>

To:       Edip Yuksel <19@19.Org>

Date:    Tue, Mar 12, 2013 At 7:09 AM

Subject:            Re: ÇOK ÖNEMLİ

 

Gazete ile görüştüm.

Haberin kaynağında “bir Edip Yüksel ismi geçiyor.”

Bir de görüşmeye dair fotoğraflar var.

Lakin bu Edip Yüksel, başka bir Edip Yüksel.

Nasıl oluyorsa artık.

Haberi tekzib ettireceğim.

12 Mayıs 2012 tarihinde neredeydin Hacı abi?

Pasaportunu o tarihler için tarayan ya da o tarihte başka yerde olduğunu gösteren bir belge varsa bana yollarmısın?

Gazetede “TEKZİB HABERİ yaptıracağım”

Düzeltilecek o.

Gerekeni söyledim.

**

From:   Edip Yuksel <19@19.Org>

To:       Eren Erdem <Erenerdemnet@Gmail.Com>

Date:    Tue, Mar 12, 2013 At 11:14 AM

Subject:            Re: ÇOK ÖNEMLİ

 

İlginç mi ilginç.

Benimle aynı isim ve soyisme sahip, Amerika’da yaşayan ve Kürt sorunu konusunda aktif bir başka Edip Yüksel varsa tanışmak isterim onunla 🙂

Çok teşekkür ediyorum ilgin için.

Unutmayacağım bu iyiliğini.

Selam,

Edip

**

From:   Eren Erdem <Erenerdemnet@Gmail.Com>

To:       Edip Yuksel <19@19.Org>

Date:    Tue, Mar 12, 2013 At 3:29 PM

Subject:            Re: ÇOK ÖNEMLİ

 

Üstad, birisi senin ismini kullanıyor.

Sıkıntı bu.

Yani senin adını KOD AD olarak kullanıyor.

Bunu deşifre etmemiz için,

12 Mayıs 2012’de nerede olduğuna dair bir belge lazım.

Kafaya taktım bulacağım bu adamı!

Bana yardım edersen mutlu olurum.

**

From:   Edip Yuksel <19@19.Org>

To:       Eren Erdem <Erenerdemnet@Gmail.Com>

Date:    Tue, Mar 12, 2013 At 11:04 PM

Subject:            Re: ÇOK ÖNEMLİ

 

İlginç. Böyle bir senaryo hayalime gelmezdi. İyi de böyle bir iddiayı yapanlar delil getirmeli. Ben nasıl isbat edeyim ki? Mahkemeye versem isbatı onlardan isterler. Benden değil.

Az önce merak edip kayıtlarıma baktım. Sadece 11 Mayıs 2012 günü Mantık dersi verdiğim sınıftaki bazı öğrencilerle çekmiş olduğum üç resim var. Sömestrin son dersi olmalıydı. Bir de akşamleyin oğlum Yahya’nın üniversite’de mezuniyet gecesine katıldım. Türkiye’de 12 Mayıs sabahı olduğu anlarda. Ancak o gece çektiğim resimler arasında kendi resmimi bulamadım. Büyük olasılıkla Yahya’nın arkadaşının çektiği resimler arasındayım.

İlişikte 11 Mayıs’ta bazı öğrencilerle çekmiş olduğum resim 🙂

Selam,

Edip

Share