İnsanlığa Katkı?

Share

İnsanlığa Katkı

 

Edip Yüksel
2 Ocak 2013
www.19.org

edip_yuksel_basad Pregnant Replace


Orijinal Poster üzerinde müzip bir arkadaşımın yaptığı parodi 🙂

Facebook’ta İslami Reform için Kritik Düşünenler grubuna katılan ateist bir arkadaşın yönelttiği soru ve cevabımdır.

ALİ Ö.: Reformist ya da Ortodoks veya her ne ise müslümanların insanlığa olan katkısı nedir?

EDİP: Katkıdan neyi kastediyorsun? Atmosfere karbon dioksit katmak mı? Boş arazileri ve çölleri doldurmak mı? İnsan nüfusunu çoğaltmak mı yoksa azaltmak mı? Tüketici olmak mı? Buğday veya plastik oyuncaklar üretmek mi? Atom bombaları, tanklar ve jetler yapmak mı? Güneş enerjisi teknolojisin geliştirmek mi?

Soru çok genel. Örneğin senin bu gruba olan katkını sorgulayalım. Bu çok daha dar bir konu… Bunun cevabını daha rahat verebiliriz. Zira bu grubun belli ve kabul edilmiş bir amacı var.

Ama insanlığın amacı? Herkesin kabul ettiği belli bir amaç var mı ki ona göre katkıları sıralayalım ve karşılaştıralım?

Beni merak ediyorsan, sanırım insanlığa çeşitli yönden bazı katkılarım var. 1986 yılından beri binlerce insanın çelişkili ve zalim hadis ve sünnet öğretilerini sorgulamalarına ve sonunda özgürlüklerine kavuşmaları ile sonuçlanan çalışmalar ve tartışmalar yaptım.  Yıllardır, binlerce üniversite öğrencisiyle birlikte felsefe ve mantık yoluyla sağlıklı düşünmelerini, ben dâhil başkalarını körü körüne izlememelerini, karşıtlarını dinlemelerini, gelenekleri ve dogmaları körü körüne izlememelerini, varsayımlarını ve genel kabulleri sorgulamalarını, karşıt görüşlere toleranslı olmalarını, sosyal adaletin ve eşitliğin hem bireye hem de topluma yararlı olduğunu ve daha nice önemli konuyu tartıştım ve hala tartışıyorum. Yazdığım makale ve kitaplarımda insan haklarını, özgürlük, adalet ve barışı ve çevrenin korunmasını savunuyorum. Bunun için bir arkadaşımla birlikte Amerika’da MPJP örgütünü kurduk. Tunus ve Mısır’daki ayaklanmalarda öncülük yapan bazı gruplarla ve Amerika’daki ilerici anti-kapitalist gruplarla iletişim kurarak yardımlaştık. Bu bağlamda Barışyurdu Anayasası taslağı hazırladık. İslami Reform örgütü yoluyla Amerika, İngiltere ve Kazakistan’da uluslararası İslami Reform için Kritik Düşünenler başlıklı birkaç konferans düzenledim. Bu arada Sünni, Hristiyan, Agnostik ve Ateist birçok lider ve akademisyenle Sokratik tartışmalara katıldım ve konuların rasyonel tartışmalarla barış içinde çözülmesi gerçeğine örnekler sergiledim….

Hukuk pratiği yaptığım dönemde, evde taciz edilen kadınlar için sığınma evleri buldum ve onların haklarını mahkemelerde para almadan savundum. On yıl boyunca oğlumun okulunda yüzlerce Türkçe dersleri verdim ve onların hayatları boyunca farklı din ve kültüre karşı olumlu tavır sergilemelerine katkıda bulundum. Bazen farklı part time işler yapıyorum. Örneğin şu anda felsefe dersleri vermenin, kitap ve makale yazmanın, konferanslara katılmanın yanında bir enerji şirketine Güneş Enerjisi konusunda danışmanlık yapıyorum. Bu arada ev işlerinde eşime yardımcı oluyorum. Musluktan garajın kapısına kadar basit tamir işlerini yapıyorum. Her iki oğluma ahlaki örneklik yapıyorum ve onların erdemli ve üretici insanlar olmaları için elimden gelen gayreti gösteriyorum. Bu arada birkaç buluş da yaptım ve maalesef birkaç tanesinin patentini alamadığım için haklarımı kaybettim.

***

BARAN: Bu eserlerden kaç $ kazanmıştır. Ve nerede harcamıştır. Özel bir soru ama sonuçta diğerlerden bir farkın olmalı bence abi.

EDİP: Eserlerimi basan yayınevine telefon edip sor lütfen. Uzun süre telif ücreti almadım. Bir ara finansal sıkıntılar geçirdiğim zamanlarda bile yayınevini rahatsız etmedim… Ancak daha sonra telif hakkımı almaya karar verdim. Sadaka ve yardım için kullanıyorum. Bir keresinde de Türkiye’ye bir konferans için beni davet eden yayınevi telif ücretimle bana uçak bileti almıştı. Düzenli olarak telif ücreti almaya karar verdikten sonra da MESAJ çevirisini özellikle istisna ettim; bir lira bile almıyorum.

Bu eserleri yazmak için kullandığım bilgisayarların parasını bile almamışımdır. Kitaplarını para için yazan birisi değilim. Öyle olsaydı roman yazardım. Dahası birçok kitabımı PDF olarak dağıtmazdım, online koymazdım. Hele, çoğunluğu Türk olan okuyucularımı üzmemek için Kürt sorunuyla alakalı olarak onları rahatsız edecek keskin ifadeler kullanmazdım.

Türkiye’den hicret ettikten sonra (22 yıldır) kitaplarımdan aldığım birkaç bin dolar telif ücretinin hemen hepsini, şu ana kadar Türkiye’deki bazı dostlara ve akrabalara sadaka olarak verdim. Dahası, onları kendim için kullansaydım bile, kitaplarımın tekrar ticari bir yayınevi tarafından yayımlandığı 1997 yılından beri bana ödenen TÜM TELİF ÜCRETLERİ Amerika’daki evimin İKİ AYLIK masrafını zor karşılardı.

Evimin geçimi için yıllar boyunca çok farklı işlerde çalıştım. Gerçi on yıldan fazladır part time Felsefe dersi veriyorum, ama bütçemizin dörtte birini teşkil ediyor. Eşim ful time diyet uzmanı olarak çalışıyor. Şu anda Felsefe derslerine ek olarak bir enerji şirketine Güneş Enerjisi konusunda danışmanlık yapıyorum…

Share