İslam ve İman

Share

 İslam nedir, İman nedir?
Her mümin müslümandır ama her müslüman mümin değildir

Edip Yüksel
31 Temmuz 2013
www.19.org

brain colored

Arada bir İslam’ın ve İman’ın tarifiyle ilgili sorular alıyorum. İslami Reform için Manifesto adlı kitabımda ve Quran a Reformist Translation adlı İngilizce Kuran çevirimin girişinde ayet referansları ile İslam’ın bir tarifini yaptığım için aşağıdaki kısa tarifte o referansları tekrar vermedim.

İSLAM: iSLaM kelimesi SeLeMe (barışmak) kökünden türeyen bu kelime BARIŞTIRMA veya BARIŞ İÇİNDE OLMA anlamına gelir. Tüm elçilerin savunduğu sistemin adıdır. Yani Muhammed peygamberle başlamış bir din değildir. Aksine, tüm elçiler ve peygamberler islam dinini yaşamışlar ve tebliğ etmişlerdir. Birisine SeLaM dediğimizde o kişiyle barış içinde yaşamayı tercih ettiğimizi ve onun da barış içinde yaşamasını istediğimizi ifade etmiş oluruz.

Hak, yani gerçek ile barışık olma halidir islam. Tek geçerli dindir, yani sistemdir. Kişinin FITRAT ile yani beyni, kalbi ve vücudu ile barış içinde yaşamasıdır islam. Yani beynini mantık hatalarından ve sorgulanmayan dogmalardan koruyarak geliştirmek, kalbini/özünü geçici heva ve heveslerden koruyarak yüce prensiplere aşık olmak, vücudunu zararlı maddelerden koruyarak sağlıklı beslemektir islam.

Kişinin DOĞA YASALARI ile barış içinde yaşaması yani doğadaki yasaları öğrendikten sonra o yasalara saygı gösterip onlarla çelişmeyen bir hayat tarzı geliştirmesidir. Kişinin genetik kardeşleri olan diğer İNSANLAR ile barış içinde yaşaması ve toplumda barışı kollaması ve teşvik etmesidir islam. Yani kişinin başkalarına verdiği sözü tutması; kendisi için istediğini başkaları için istemesi; adaleti kollaması; yoksullara yardım etmesi; mazlumları ve muhtaçları desteklemesi; hiç kimseden çekinmeden doğruya tanıklık etmesi; zihinsel, fiziksel ve finansal yönden köleleştirilmiş insanları özgürlüklerine kavuşturması; haksız yere öldürmemesi; başkasının emeğini sömürmemesi ve başkalarını kandırmaması halidir.

İslam tavırların temel prensibi ORTA YOLU tutmaktır. Yani ne saçıp savurmak ne de cimri olmaktır, ne şımarık ne de kötümser olmaktır, ne saldırgan ne de korkak olmaktır.

İslam’ın, yani gerçek ile barışık içinde olmanın SON MERHALESİ iman ile kesiştiği noktadır: ALLAH ile barışık içinde olmaktır islam. Yani Allah’a sarsılmaz bir güvenle teslim olmak ve sadece O’nun rızasını aramak ve ahireti tercih etmektir.

İMAN: Her müslüman mümin olmayabilir, ama her mümin müslümandır. İslam’ın en üst merhalesi olan Allah ile barışıklık hali diğer tüm alt merhaleleri içerir. Zira kendisiyle yani fıtratı ile barışık olmayan kendisini yaratan Efendisi ile barış içinde olamaz. Doğa yasalarıyla barışık içinde olmayan, doğadaki ayetlere karşı kör ve nankörce davranıp saygı göstermeyen bir insan doğayı yaratan ve yasalarını koyan Yaratıcı ile barışık olamaz. Tüm insanlar ile adalet ve barış içinde yaşamayı hedeflemeyen kişi o insanları yaratan Kainatın Efendisiyle barış içinde olamaz…

İman kelimesinin anlamı uydurma hadis, mezhep ve tarikatlar yoluyla maalesef çarpıtılmış ve tersi bir anlam yüklenmiştir. İman ile Zann birbiriyle karıştırılmış ve maalesef Allah ve elçisi adına uydurulan zannî öğretiler iman ambalajıyla sunulmuştur.

İMaN, AMeNe kökünden gelir ve GÜVENMEK anlamına gelir. EMNiyet kelimesi aynı kökten türer. İman körlemesine bir güven değildir. Aksine, akla, hüccete ve deneysel delillere dayanan kuşku içermeyen bir güvendir. İMANIN İLK ŞARTI AKLETMEKTİR.

Tarih boyunca atalarının dinini sorgulamadan izleyenler; din adamlarının Allah adına veya ilahlaştırılmış isimler adına uydurdukları şeriatlere, rivayetlere, hikayelere ve menkıbelere inanan insanlar ataların dinini sorgulayan, dini iddialar için olağanüstü delilleri gerekli gören ve sürekli akletmeyi ve düşünmeyi teşvik eden felsefecilere, elçilere ve peygamberlere karşı durmuşlardır.

İman, eşyayı ve olayları Allah’ın Ademoğullarının beynine yerleştirdiği mantık programıyla değerlendirip yaratılışın amacı ve ebedi kurtuluş konusunda sonuçlara varma işlemidir. Kısacası iman, gerçeği selim bir kalp ile arama, sağlıklı bir beyin ile bulma ve gerçeğe tanık olup ona güvenmektir. Mümin Allah’ı takdir edendir. Hiçbir yaratığı abartıp Allah ile arasına şefaatçi olarak sokmaz. Hiçbir yaratığın hükmünü Allah’ın hükmüne ORTAK KOŞMAZ.

Böylesine bir imana sahip olan kişi dünyanın EN MUTLU VE EN GÜÇLÜ insanı olur. Erdemli bir hayat yaşamak onun için angarya değil, doğal bir olaydır. Mümin Allah’ın dostudur. Hayatını ve ölümünü tüm güzel isimlere/sıfatlara sahip Yaratıcısına ADAMIŞTIR. Allah’ın dostudur mümin. Onun için ne korku ne de hüzün vardır. Hak ve adalet için gerekirse tüm dünyaya meydan okur. Müminin kalbi ALLAH’IN ZİKRİYLE MUTMAİNDİR.

 

Share