Kelime Oyunları

Share

Kelime Oyunları

20 Mayıs 2000
www.19.org

ARİF: Merhaba. Avni ağabeyin söylediği aslında sanırım su; ortada bir etnik grup var ve bu grup kendini Kurt diye adlandırıyor. Bu onların yani Kürtlerin bir millet olduğunu göstermez. Millet olmanın kriterleri vardır.

EDİP: Dostum, sen ve ağabeyin Kürtlere millet demeyin; dilerseniz illet deyin; fark etmez. Ancak onların dilini ve kültürünü yasaklamayın, onları devlet terörüyle yok saymayın, yok etmeyin! Sizin Kürtlere reva gördüklerinizi Kürtler size uygulasalardı hala “milliyetçilik” sloganlarıyla Kürtlerin faşizmini mi savunurdunuz?

Bir de bu ‘millet” denilen nesnenin tarifini kim yapıyor? Durkheim amca mi? Türkeş Buğ mu? Türk mu; Kürt mu? Zalim mi; mazlum mu? Türk Dil Kurumu’nun sözlüğü mü, yoksa M. Doğan’ın sözlüğü mü? Sen mi, ben mi? Bu kavram, altın, cam, milyon ve güneş gibi objektif bir nesneyi veya realiteyi tanımlayan bir kelime değil, sübjektif ve yapay bir kavramdır. Amerikalıya Gore “milliyetçilik” Hitler’e göre olan milliyetçilikten çok farklıdır. Örneğin, Amerika devleti buradaki Meksika asıllılara “siz Anglo Saxonlar gibi millet değilsiniz, Meksikalı yok, İspanyolca konuşmak ve yayın yapmak Bölücülüktür” veya Buradaki Kızılderili yerlilerin Apaçi kabilesinin fertlerine “Apaçi mapaçi yok. Siz millet değilsiniz. Siz Anglosunuz” gibi salakça hitap etmiyor. Böyle davransaydı onları terör örgütleri kurmaya zorlardı. Modern Amerikan milliyetçiliği farklı ırkları, dinleri ve kültürleri bir nimet olarak kabul eder. Amerikan devleti okullarda Meksika asilli çocuklar için İspanyolca dersler veriyor!

Demek ki konu hangi tür milliyetçiliğin yararlı olduğudur. Durkheim’in milliyetçilik anlayışını sanki bir doğa yasasıymış veya ayetmiş gibi varsayarak bu konuyu tartışmanız Türkiye’de yaşanılan rezaletlere çözüm getirmez; aksine devam ettirir. Ayrıca, Kuran terminolojisinde, Millet, din ve inanç anlamına gelir.

ARİF: Buğun Ukrayna halkı hala kendilerinin ne olduğunu tartışıyor. “Rus muyuz Ukraynalı miyiz? v.s.” Kurt olmak bir alt kimlik olarak öne çıkarılabilir. Tıpkı Laz olmak gibi. Ama Lazların akraba haklı olan çeçenler bir millet iken Lazlar bir millet değildir. Lazlar Türkiye Cumhuriyetinin haklı olan Türk haklının bir alt kimliğini oluştururlar ve devletlerine bas kaldırmadıkları için hayalet hapishanelere hayalet kurallara hayalet muamelelere muhatap olmazlar.

EDİP: Lazca Kürtçe gibi yasaklansaydı, Lazistan Doğu ve Güneydoğu gibi geri bırakılsaydı o zaman onlar da ayni akıbete uğrardı. Faşistler, ırkçı gurur ve fantezilerine tehlike saydıkları güç veya sayıya sahip ırklara karsı kanlı dişlerini gösterirler. Kürtler 15-20 milyon oldukları ve ayrıca asimile edilme aşağılığını addettikleri için hedef yapılmıştır.

ARİF: Kürtler de kendi kendilerini hayalet durumuna düşürmemek için bugüne kadarki söylemlerini gözden geçirmeliler. Kemiklerle kanlarla dokularla uğraşmaktan vazgeçmeliyiz millet olarak. Artık kavramlar on plana çıkmalıdır. selamlar

EDİP: Asil problem faşist güçlerin uydurdukları/tanımladıkları kavramlarda yatıyor. Jerseyden öce bu kavramlar sorgulanmalı.

Lütfen su gerçeğe bak: Türkiye dil yasaklayan tek ülkedir. Bu kafayla giderse 30 bin cana ek olarak daha nice canlar feda edilecektir. Devlet faşistlikten vazgeçsin ondan sonra Kürtlere nutuk çeksin. Umarım böyle bir zulmü haklı çıkarmaya çalıştığın için pişmanlık duyarsın günün birinde.

Selam/barış ile. Yani senin varlığını, kimliğini, dilini ve kültürünü kabul ediyor ve bu farklılığa saygı duyuyorum. Sen de bu balgamda bana “selam/barış” diyebiliyor musun?

Share