Kibarlik Budalalari

Share

Kibarlık Budalaları!

Edip Yüksel
26 Ocak 2012
www.19.org

Hypocrite

“….  gibi son derece kibar, bilgi birikimli ve donanımlı bir insana kaba davranışlarınızı kınıyorum.”

“Kibar”?

Evet, katılıyorum. O, kibar bir arkadaşımız.

“Bilgi birikimli”?

Evet, ortalamanın üzerinde bir bilgiye ve çok ustalıklı bir edebi yeteneğe sahip; ama bu onun her konuda birikimli olduğu anlamına gelmez. Örneğin, matematiğe kafası basmadığını kendisi itiraf etti, ama daha sonra 19 mucizesine karşı cahilce eleştiriler yöneltmeye çalıştı. Felsefe konusunda da birikimsiz bir arkadaşımız…

Ancak, “kaba davranışlarımız”?

Buradan beni suçluyorsan, katılmıyorum.

Dünyanın en kibar ve bilgi birikimli adamı bile olsa, birisi “Ben Allah’a inanıyorum, ama Allah bana şöyle dese hiç takmam!” ve benzeri cümleler asıp onlarla hava attı mı “son derece kibar” sıfatına ek olarak “son derece çelişkili ve son derece Allah’a karşı nankör” sıfatlarını da kazanır. Bu arkadaş bir mesajında kibarca Allah’a kul olmayı egosuna yediremediğini ilan etti.

Eğer, arkadaşımız Kuran’a ve Allah’a inanıyor ise, Allah hakkındaki sözleri hiçbir tevile imkân vermeyecek şekilde çelişkili, arızalı. Bu çelişki ya onun iki ipte birden oynamak istemesinin bir sonucudur veya kibarlığıyla orantılı olarak bu konuda hiç de birikime sahip olmadığını, alabildiğine cahil olduğunu gösteriyor.

Böyle olunca, bunu kendisine hatırlatıp eleştirmek niye yanlış olsun? Birisi kibarca en saçma sapan, en çelişkili iddiaları edebiyatla ambalajlayarak astı mı eleştiri oklarından emin mi olmalı?

Kibar sofistler seri katillerdir. Müzik, dans ve kibarlık budalalarının alkışları eşliğinde cümlelere taktıkları susturucularla hakikat avlarlar... Bu tip arkadaşların kibarlıklarından ve edebi ifadelerinden etkilenen muhatapları eğer kibarlık budalalığı rollerini oynasa bu kibar arkadaşlar geriye hiçbir hakikat ve değer bırakmaz. Kokmuş kokoreci bile ambalajlayarak taze biftek diye caka atarak kibarca satarlar pazarlarda.

Kibarlığa ve nezakete karşı değilim, ama kibarlık tuğlalarından ördükleri duvarın arkasında çelişki çorbaları pişirip yedirenleri veya ahlaksız davrananları görünce kibarlığın bazen özellikle abartıldığını ve kibarlığın insanları şarlatanlara, zalimlere, sömürücülere ve sahtekarlara karşı susturma ve etkisiz hale getirme yöntemi olarak kullanıldığını görüyorum. Örneğin birilerini eleştirebilmeniz için illa onu övücü/yüceltici unvanlarla anmanız gerektiği beklentisi. Böyle davranmadığınız takdirde, beyinlerini dini veya politik liderlerinin sepetine teslim eden müritler veya reaya tarafından saygısız ve edepsiz olmakla suçlanırsınız.

Birisi bile bile kibarca yalan söylese veya kibarca en açık bir gerçeği inkar edip çarpıtsa, kibarlık budalalarını memnun etmek için onun o yalanına ve çarpıtmasına göz yummam sevgili arkadaşım. Bu benim tavrımdır ve herkesin benzeri tavrı bana karşı da göstermesini beklerim. Zira Hak ve hakikat, kibarlık budalalığına kurban edilmeyecek kadar üstündür, değerlidir.

Selam ve sevgilerimle…

 

Share