Her Şey “LA” Demekle Başlar

Share

Her Şey “LA” Demekle Başlar

Muhittin BOZKURT

 

Her şey iki harf, tek hece ile başladı: LA

Bütün esrar, bütün maharet, bütün güç/kuvvet, bütün nizam:/ntizam buradaydı. Prangaları koparan, zincirleri kıran, bütün zindanları yıkan, her türlü esareti, köleliği, sömürüyü, kulluğu reddeden, özgürlüğe bir çağrı sadece bu iki harf, tek heceydi: LA

LA bir hayat felsefesidir, bir hikmettir, bir dünya görüşü, bir siyasi düşünce, bir sosyal görüş, bir iktisadi program, bir bakış açısı, bir yaşam tarzı, yüceler yücesinin emri, resullerin emanetidir.

İnsanlık tarihi baştan sona LA ile yazılmıştır: Adem, bağışlanmak için LA diyerek başladı (7:23). Nuh LA diyerek azgın dalgalar içinde yüzdü (23:27), İbrahim LA diyerek putları kırdı (21:58), zorbalığa/tağuta karşı durdu (21:67); yine LA diyerek ateşten kurtuldu (21:69). Yakup LA diyerek sabretti (12:18,83), Yusuf LA diyerek kuyulardan (12:19), zindanlardan (12:50), benlikten kurtuldu (12:23,24), gönül Mısır’ına sultan oldu (12:54-56). Musa LA diyerek denizi yardı (26:63), Zünnun (yunus) LA diyerek benliğin karanlık dehlizinden kurtuldu (21:87-88). Meryem LA diyerek sustu (19:26), İsa LA diyerek konuştu (3:46), Muhammed LA diyerek nübüvveti bitirdi (33:40) ve daha nice erler (selam olsun onlara) LA diyerek başladılar, LA diyerek bitirdiler.

Bizler de LA diyerek, yüzümüzü bir hanif olarak dine, Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevirelim. Allah’ın yaratışında değiştirme olmaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar (30:30).

Her şey iki harf, tek hece ile başladı: LA

LA, yerdeki ve gökteki hazinelerin, ilmin ve gaybın anahtarıdır. LA; aşkın ilk hali, hareket alanının başlangıcı, maddenin bütün halleri, egemenliğin yegane gücü, adil düzenin sigortası, namus ve iffetin kalesi, insanlık onurunun zirvesidir. LA İbrahimi yaşamın, geleneğin temelidir. LA bütün kullukları reddederek, birliğe ulaşmaktır. Bizler de bu kainat senfonisinin LA notasında birleşelim ve hep birlikte diyelim ki: “Beni, dosdoğru yola Rabb’im iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf olan İbrahim’in milletine. Müşriklerden değildi o (6:161). İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece Hanîf bir Müslümandı/Allah’a teslim olandı. O müşriklerden değildi.” (3:67).

Her şey iki harf, tek hece ile başladı: LA

LA Arafat’ta, Tur u Sina’da, Hira’da, Bedir’de, Uhut’ta, Kerbela’da, Çeçenya’da, Filistin’de, Bosna’da yankılanan sesin ta kendisidir.

LA bir duruştur, ilkedir, LA bir ülküdür, mefkuredir. LA, ortakları yok edip Bir’lemektir. LA hanif olmanın olmazsa olmaz şartıdır. Haniflik, Allah’tan gayrı her şeye LA demektir. İbrahim (as) gibi bütün inançları bütün sistemleri, bütün felsefi görüşleri ve ideolojileri bir kenara bırakarak, hak olana, doğru, temiz ve hidayete ulaştıracak olana yüzümüzü çevirmek demektir. Yahudi ya da hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: “Hayır! Biz, hanîf olan İbrahim’in dinine uyarız. O, müşriklerden değildi.” (2:135). Bize şu da emredildi: “Yüzünü, bir hanîf olarak dine çevir. Sakın müşriklerden olma!” (10:105). De ki: “Allah, doğrusunu söylemiştir:vaadinde sadıktır. Hadi artık hanîf olarak İbrahim’in milletine uyun! Müşriklerden değildi o.” (3:35).

Her şey iki harf, tek hece ile başladı: LA

İyilik yaparak kendini Allah’a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim’in dinine uyandan daha güzel din’li kimdir? Allah, İbrahim’i dost edinmiştir (4:125).

Haniflik, dili, coğrafyayı, milliyetçiliği, kavmiyetçiliği, ırkçılığı, siyasi, sosyal, iktisadi vb. bütün sınıflara LA demekle başlar.

Hanif, dinde ve yeryüzündeki siyasal, sosyal, iktisadi hayatında; yeri, göğü ve ikisi arasındaki her şeyi yaratan Allah’ın indirdiği hükümlere göre yaşayan kişidir.

Hanif olmak, İbrahim’in ümmetinden olmaktır. Çünkü İbrahim Allah’ı birleyen muvahhid bir kuldu. O, Allah dışındaki bütün ilahlara LA diyen kişidir. Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlı başına bir ümmet idi; bir hanîf olarak Allah’ın önünde eğiliyordu, müşriklerden değildi. (16:120)

İbrahim, Allah’ın bildirdiği üzere tek başına bir ümmet idi. Allah bizlere ne güzel misaller getiriyor. Yeryüzünde tek bir hanif bile başlı başına bir ümmet, bir mücadele, bir isyan, bir direniş, bir ateş, bir yangın, bir çığlık, bir haykırış olabiliyor. Zulme uğrayan sessiz çoğunluğun sesi olabiliyor. Nemrutlara, Firavunlara, Ferisilere karşı bir kalkan gibi durabiliyor. Allah’ın kulluğuna teşne yüreklere bir ab-ı hayat olabiliyor. İnancın, ubudiyetin, halis kulluğun, teslim olmanın, barışa, selamete girmenin yegane örneği olabiliyor.

Her şey iki harf, tek hece ile başladı: LA

Ey insan! Çağın, modernitenin getirdiği her derde duçar olan, kurtuluş reçetesi arayan zavallı mahluk! Sana şu vahyedildi: “Bir hanîf olarak İbrahim’in milletine uy! O, müşriklerden değildi.” (16:123). Sen de yırt perdeleri, sen de yak gemileri, unut geride bıraktığın her şeyi, bırak bütün ağırlıklarını, yepyeni ufuklara açıl, yüceler yücesine yüksel: “Ben bir hanîf olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.” (6:79) diyerek özgürleş, görünenin ötesine, eşyanın hakikatine ulaş.

Her şey LA demekle başladı. Siz de temiz bir başlangıç için LA demeye var mısınız?

Bizleri yaratan Alemlerin Rabb’ine hamdolsun.

***

Bu makale ilk önce Facebook’ta paylaşıldı. İlgili bazı yorumlar:

Sehim Güney Saygıdeğer: LA’nın anlamını yazsaydınız! La=hayır veya yoktur anlamında Arapça olumsuzluk edatıdır. Argoda ııh anlamında başını yukarı kaldırmaktır. Tezcilerin değil, anti tezcilerin itiraza başlangıç sözcüğüdür. Hac’da lebbeykten sonra gelir. Önce salat, sonra takva gelir. Salat Allah’ın nuruna doğru gitmek, takva da LA’nın uygulanması; yani sapmadan gitmektir. “Lebbeyk (emret, buyur) Allahumme labbeyk… LA şerike leke lebbeyk” diye tekrarlanır.

Muhittin Bozkurt: Teşekkür ederim sehim Bey, sanırım okuduğumuzda “L”nın anlamı çıkıyor..

Abd-i Memluk: Allah ecrinizi arttırsın.

Muhittin Bozkurt: Allah razı olsun.

Hasan Demirezen: Sağol kardeşim. Allah yazandan ve okuyandan razı olsun…

Metin Mete: Rabbim ilminizi artırsın, gönüllerimiz mutmain oluyor doğru sözün karşısında.

Muhittin Bozkurt: Tşk. ederim gardaşım. Rabbim hepimizin ilmini ve anlayışını arttırsın.

Edip Yuksel: Tebrik ederim Muhitt’in bu güzel yazı için… Başlıktan kastettiğin elbette yaratılışın başlangıcı değil.. Doğrusu, gerçeğin sağlıklı ve yalın bir biçimde bulunması için uygulanması gereken metod LA (hayır) ile başlamalı… Böylesine bir metodla bulunan gerçekler hem güvenilirdirler hem de bulan tarafından çok daha iyi takdir edilirler. La (hayır) kritik düşünmenin alametidir. La ilahe illa Allah. Doğruyu bulmak için önce tüm varsayımları reddedebilmeli. Kuran’dan yüzyıllar sonra gelen Descartes hala LA ile başladığı için Batı Felsefe tarihinin en büyük filozoflarından biri olarak anılır. Evet, Descartes’in felsefeye en büyük katkısı LA’yı vurgulamasıdır. İlginç, ama gerçek. LA’dan yola çıkarak, her şeyi sorgulayarak yüzde yüz emin olabileceği bir gerçeği yakalıyor: “Düşünüyorum, sorguluyorum, kuşku duyuyorum; o halde varım.” diyerek başlıyor ve oradan Allah’ın varlığını ve daha sonra maddi alemin varlığını ispat etmeye çalışıyor. LA çok önemlidir. LA ile başlamayanlar müşrik ve dogmatik olurlar.

Muhittin Bozkurt: Sizler de, okuduğunuz için bahtiyar oldum. Asıl ben size teşekkür ederim.

Share