Elfaz-i Küfür veya Firavuncuklar

Share

Elfaz-ı Küfür ve Firavuncuklar

Edip Yüksel
5 Kasım 2012
www.19.org

 

 

Akaid kitaplarında “Elfaz-ı Küfür” başlığı altında yüzden fazla madde yer alır. Kendini ilahlaştıran din adamlarının uyduruk hadisler ve mezhep içtihatları ile oluşturdukları bu listeye göre binlerce insanın kellesi kesilir ve bu teokratik terör altında yaşayan insanlar tamamen münafıklaştırılır. Selef örneğini Suudi Arabistan’da, Şii örneğini İran’da, ve Sünni örneğini Afganistan’da gördüğümüz şeytani vahşet o insanları her türlü felaket ve perişanlığa mahkum etmiştir.  Aşağıda Sünni firavuncukların uydurduğu ve ölüm cezasını gerektiren ifadelerden birkaç tanesi:

65- Alimlerin ağzına küfretmek,

66- Vaiz ya da alim taklidi yapıp insanları güldürmek,

76- Peygamber kabağı severdi denildiğinde “ ben sevmem “ demek,

82- Sahabeye küfretmek,

83- Sensiz cennete girmem demek,

112- Ramazan geldiğinde, yine ağır misafir geldi demek,

118- Eline değnek alıp hoca taklidi çocukları dövmek,

119- Bıyık kesmek, sakal bırakmak çirkin şeylerdir demek,

121- Müspet ilim şeriat ilminden daha üstündür demek,

123- Alime, fakihe yada veliye alimcik velicik gibi sözlerle hitap etmek,

125- Müslümanın ağzına küfür etmek,

Kuran defalarca dinde zorlama olmadığını ilan etmesine rağmen Hadis ve Sünnet izleyicileri, Kuran’a aykırı olarak despot bir şeriat icat etmişler ve yüzyıllarca insanları baskı altında tutmuşlardır. Kuran, dinde zorlamayı reddederek federal bir laik sistem öngörür (5:43-48). Nitekim Kuran’dan başka bir kaynak kabul etmeyen Muhammed peygamberin (6:114) kurucu lideri olduğu Medine Site devleti, farklı dinleri ve yasaları izleyen gruplara özerk bölgeler vererek federal laik bir düzenin örneğini oluşturdu. Kuran’ı anayasa olarak kabul eden müslümanlar ile diğer yasaları izleyenler arasındaki ilişkiler aralarında imzalanan ortak bir yasaya göre belirlenir. Muhammed bir zorba değildi. İslam, düşünce, din ve ifade özgürlüğünü teşvik eder. Müslümanlar, Allah’a hakaret edenlere karşı dahi şiddet kullanamazlar. Bak 2:217; 2:256; 4:88-90; 4:137-140; 10:99; 18:29; 88:21,22:

2:217  Sana, Sınırlanmış Ayda savaşmak konusunu da soruyorlar. De ki: “Onda savaş büyük bir günahtır. Fakat ALLAH’ın yolundan çevirmek, O’na ve Sınırlanmış Mescid’e nankörlük etmek ve halkını oradan çıkarmak ALLAH yanında daha büyük bir günahtır. Çünkü kargaşa ve zulüm, öldürmekten daha büyük bir suçtur.” Güçleri yetse sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşırlar. Sizden kim dininden döner ve inkârcı olarak ölürse, tüm yaptıkları dünyada ve ahirette boşa çıkar. Onlar ateş halkıdır ve orada sürekli kalıcıdırlar.

2:256  Dinde zorlama yoktur. Artık doğruluk, sapıklıktan ayrılmıştır. Kim ki azgın küstahı inkâr edip ALLAH’ı onaylarsa, kopmaz ve sağlam bir bağa yapışmıştır. ALLAH İşitir, Bilir.

4:88    Size ne oluyor da ikiyüzlüler hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? İşlediklerinden ötürü ALLAH onları baş aşağı çevirdi. ALLAH’ın saptırdığını siz mi doğru yola ulaştırmak istiyorsunuz? ALLAH’ın saptırdığı kimseye sen hiçbir yol bulamazsın.

4:89    Sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla bir olasınız. ALLAH yolunda harekete geçinceye kadar onlardan kimseyi dost edinmeyin. Size karşı dönerlerse onları yakalayın, onları bulduğunuz yerde öldürün. Onları ne dost ne de yardımcı edinmeyin;

4:90    Ancak aranızda anlaşma bulunan bir topluluğa katılan, yahut sizinle veya kendi halkıyla savaşmaktan dolayı göğüslerinde sıkıntı duyarak size gelenler hariç… ALLAH dileseydi onları başınıza musallat eder ve onlar da sizinle savaşırdı. Sizi yalnız bırakır, sizinle savaşmaz ve size barış önerirlerse ALLAH sizin onlara saldırmanıza izin vermez.

4:137  Gerçeği onaylayıp sonra inkâr eden, tekrar gerçeği onaylayıp tekrar inkâr eden ve daha sonra inkârlarında ileri giden kimseleri ALLAH affetmeyecek ve onlara yol göstermeyecek.

4:138  İkiyüzlülere acıklı bir azabı müjdele.

4:139  Onlar ki gerçeği onaylayanlara ek olarak inkârcılarla da iş birliği yapar. Onların yanında onur mu arıyorlar? Oysa, onur tümüyle ALLAH’a aittir.

Allah’ın ayetlerine ve onların içeriğine hakaret ve alay edildiğinde bunu yapan kişileri öldürmemiz veya cezalandırmamız emredilmiyor. Çünkü Allah insanlara düşünme ve seçme özgürlüğü tanımıştır (2:256; 4:90; 10:99; 18:29; 88:21,22). Kuran’ı izleyen gerçekçiler, gerçeği onaylamalarına karşı yapılan hakaretlere kaba kuvvetle karşılık vermezler. Tanrı’nın emrine göre, böyle kişileri yalnız bırakarak hesaba katmamak gerekir.

4:140  Size kitapta bildirilmiştir ki: ALLAH’ın ayetlerinin inkâr edilip alaya alındığını işittiğiniz zaman, onlar başka bir söze dalıncaya kadar onlarla birlikte oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. ALLAH bütün ikiyüzlüleri ve inkârcıları cehennemde toplayacak.

10:99  Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi gerçeği onaylardı. Öyleyse, sen mi halkı onaylamaları için zorlayacaksın?

18:29  De ki: “Bu gerçek senin Rabbindendir.” Dileyen onaylasın, dileyen inkâr etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötü bir içecek, ne kötü bir son!

88:21   Hatırlat, çünkü sen hatırlatıcısın.

88:22   Sen onları zorlayacak değilsin.

88:23   Fakat kim yüz çevirir ve inkâr ederse,

88:24   ALLAH onu en büyük ceza ile cezalandırır.

88:25   Onların dönüşleri bizedir.

88:26   Hesaplarını görmek de bize düşer.

Share