1. Teoloji Sempozyumu Üzerine

Share

1. Teoloji Sempozyumu Üzerine

Edip Yüksel
1 Şubat 2013
www.19.org

 Teoloji sempozyumu

 

Şubat 15-17, 2013 tarihleri arasında ODTÜ Felsefe Külübü, Düşünbil ve Libido Dergileri tarafından orgazine edilen Teoloji Sempozyumuna hem konuşmacı hem de tartışmacı olarak katılacağım inşallah. (Program yazının altında)

Gençlik yıllarımdan beri binlerce ateistle ve dindarla tartıştım. Yaş, makam ve mevki farkı gözetmeden… 1980 darbesi öncesi birbirimizi sokaklarda öldürdüğümüz yıllarda bile bu tartışmaları kavgalara tercih ettim. Kavga yerine Sokratik metodla tartışmalarım cezaevinde de devam etti.

Türk İntikam Tugayları kurucusu Cengiz Ayhan’dan, ülkücü liderlerden Yunus Meral’e kadar; solcu Ruşen Çakır’dan şair Ataol Behramoğlu’na, hümanist Ahmet Altan’a ve eski müftü Turan Dursun’a kadar birçok faşist, sosyalist, deist, agnostik ve ateistle tartıştım. Türkiye’de birçok din adamı ve yazarla da hem yüz yüze hem de makalelerle tartışmaya devam ettim. İslamcı yazar Ali Bulaç’tan nurcu Ali Ünal’e, eski diyanet işleri başkanı Dr. Tayyar Altıkulaç’tan yine eski Dr. Diyanet işleri başkanı Süleyman Ateş’e kadar yüzlerce Sünni yazar, akademisyen ve tarikat lideri ile hem yüz yüze, hem makaleler yoluyla, hem de televizyonda canlı yayında tartıştım.

Daha sonra ünlü astronom Dr. Carl Sagan ve matematikçi Martin Gardner gibi agnostik veya ateistlerle mektuplaşarak tartıştım ve tartışmaların bir kısmını yayımladım. İki yıl önce, Amerika’daki Skeptic Vakfı ve Derneğinin başkanı Dr. Michael Shermer ve Amerikan Ateist Örgütünün başkanı Dr. David Silverman ve New York’taki en büyük caminin imamı Shamsi Ali ile “Running Like Zebras” başlıklı bir dokümanter filim için yüz yüze tartıştım. Amerika’da best-seller yazar Robert Spencer va Bill Warner gibi islam düşmanı Haçlılarla birkaç sempozyumda tartıştım ve onları kitap olarak yayımladım. Hatta geçen yıl Türkiye’ye geldiğimde Dr. Ali Nesin’i ziyaret edip tartışmak istedim, ama Ali büyük olasılıkla Türkiye’de dini konuları tartışmanın getireceği riski hesap ederek dinlemeyi tercih etti. Gençlik yıllarımda tanıştığım ve hatta Sızıntı adlı dergisine birkaç makale yazdığım Fethullah Gülen’e 19 Soru yönelttim; ama perde arkasında karizma oluşturmanın getirdiği istikbar ile sağır sultan gibi davranmayı tercih etti; kendisine “efendi” diye hitap eden kulları bana hakaret ederek saldırdılar. En son Noam Chomsky ile yaptığım bir söyleşiden sonra onunla Allah ve Kötülük konusunu tartışmaya başladım. Bu arada, Facebook, Skype, Paltalk ve Email yoluyla her yaştan ve meslekten, dâhi veya gerizekalı, profesör veya ilkokul mezunu, işşiz veya patron binlerce kişiyle tartışıyorum…  Tabi bu arada Amerikan sokaklarında ve üniversite kampüslerinde de tartışıyorum ve bunların bir kısmını yotube’teki kanalımda paylaşıyorum.

Ateistler ve monoteistler tarih boyunca en çok zulme uğrayan azınlıklardır. Rasyonel bir monoteist olarak ateistlerin düşünce ve ifade özgürlüklerini, başkalarına zarar vermemek koşuluyla istedikleri gibi yaşama özgürlüklerini savunmayı bir insanlık görevi biliyorum. Dahası, ateistler, kitlelere Allah ve peygamberler adına uyduruk ve felaketli hikayeler ve iftiralar satan din tüccarlarından çok daha dürüsttürler ve gerçeğe ve hatta fıtratımızda olan islam (barışçılık) prensiplerine çok daha yakındırlar.

Türkiye’de cüppelisinden züppelisine, ağlatarak veya güldürerek kandıran din tüccarlarına kadar birçok cemaat ve tarikat lideri en saçma, en çelişkili masalları ve palavraları ve en zararlı dogmaları mukallitleştirip müritleştirdikleri gençlerimizin beyinlerinde açtıkları “hadis, sünnet, rivayet, mezhep, tarikat, cemaat deliklerine” truva atları gibi sokmakta ve onları Kuran’da en çok eleştirilen “tağutun kullarına” yani müşriklere ve münafıklara dönüştürmektedir. İsimleri putlaştırılmış kutsallaştırılmış ölülere ve onların yaşayan vekillerine kul ve köle olan ölü nesiller yetişiyor. Sağdan yanaşan bu sarıklı, sakallı, kaytan bıyıklı, takkeli din adamları tarih boyunca İslam dünyasında en büyük kötülüğü yapmışlardır. Padişahların kardeşlerini öldürme fetvalarından, elfazı küfür listeleriyle insanları söz ve inançlarından dolayı öldürme fetvalarına kadar, cehennemi kadınlarla doldurmaktan ve onları kara çuvallara hapsetmekten kölecilik kurumunu onaylamaya kadar… Matbaayı 300 yıl haram etme fetvalarından tarihin en alçak ve zalim firavunlarını haşa Allah’ın Halifesi veya Allah’ın Yeryüzündeki Gölgeleri ilan etmeye kadar… Bu din tüccarlarının ve afyon satıcılarının büyük bir kısmı, son yüzyılda kapitalizme abdest aldırmış, Türk ve İslam sentezi diye bilinen ırkçı ve faşist bir ideolojiyi vaftizlermiş ve ABD-Co emperyalizmine uşaklığı dinler arası diyalog ambalajı ile sunmuştur.

Türkiye’de faaliyet gösteren gerici örgütler, tarikatlar, tekkeler, imam hatip okulları, camiler, ve medreseler  karşısında ateistler ve agnostikler önemli bir denge unsurudur. Muvahhitlere (rasyonel monoteistler) ek olarak gerçek islam’a en büyük hizmeti deistlerin, agnostiklerin ve hatta ateistlerin yaptığına inanıyorum. Ateistlerin Kuran’ın daha iyi anlaşılması için büyük katkıda bulunduğuna inanıyorum. İslam diye halka sunulan müşrik mezhep, tarikat ve cemaatlerdeki felaketli öğretileri ve davranışları ifşa ediyorlar. Ateistler kelime-i tevhid diye bilinen La ilahe illa Allah ifadesinin ilk yarısını savunuyorlar. Ancak hadisçi, sünnetçi, mezhepçi ve tarikatçı müşrikler o ifadenin La’sına bile yanaşmıyorlar. Aksine, bir sürü putlaştırdıkları peygamberler, sahabeler, imamlar, imamcıklar, şeyhler, şeyhcikler, üstadlar, üstadcıklar ile başlıyorlar. Dahası, özgürlük, barış, adalet ve yoksulların hakkı için mücadele vereceklerine hayattan ve realiteden kopuk uyduruk mezhebi kurallarda kılı kırk yararak şeytana hizmet etmektedirler.

Türkiye’de din tüccarlarının, meczupların ve ruhbanların etkisi arttıkça, hem aile ortamında hem okullarda kritik düşünme melekeleri öldürülen, ezberci papağanlar gibi yetiştirilen ve böylece dini ve milli sözler ve sembollerle anında hipnozlanarak transa sokulabilen robotlar veya zombiler üremektedir. Bunlar Türkiye’yi Suudi Arabistan, İran veya Afganistan örnekliğinde gördüğümüz bir cehenneme doğru götürmektedirler. Deistler, agnostikler ve ateistler insanlığın beynine yönelik bu “hurafeci virüslere” karşı önemli bağışıklık ve savunma öğeleridir. İslami Reform hareketinin zafere ulaşması, bireylerin beyinlerini din adamlarının ve politikacıların truva atlarına ve virüslerine karşı Akletme veya Kritik Düşünme Programı ile donatmaları ile mümkündür.  Ateistler bu programın geliştirilmesi işinde önemli bir katkıda bulunuyorlar. Teoloji Sempozyumu bu konuda önemli bir adımdır.

Kuran’ın önerdiği iman körü körüne inanma değildir; aksine atalar dinini körü körüne izlemeye, iddiaları sorgulamaya, mantık kuralları ve ampirik deliller ile akletmeye dayanan bir gerçeği arayış, buluş ve kabul olayıdır. Günlük dilde “inanmak” dogmaları sorgulamadan kabul etmek, bir dinin veya mezhebin mukallidi olmak veya bir tarikatın mürit olmak olarak anlaşılıyor. Dekart, “Düşünüyorum öyleyse varım” dedi. Bense “İki kez düşünüyorum; bu yüzden inanmıyorum,” diyorum.

1. Teoloji Sempozyumu, 2013, Ankara ODTÜ, KKM Kimya Salonu, Düşünbil, Libido
15 ŞubatCuma 9:00 – 10:00 Kayıt Kontrol
10:00 – 10:20 AÇILIŞ KONUŞMASI
Felsefe, İnanç ve Ateizm
Yaman Örs (Prof. Dr.)
10:20 – 11:00 Tanrı Kavramı ve Dini Yönelim: Görgül Bir Araştırma Zümrüt Yıldırım
11:00 – 11:20 ARA
11:20 – 12:00 Türkiye’de İnanç Özgürlüğü ve Laikliğe Liberal Bakış, Bir Özeleştiri Ayşegül Yarpuzlu (Prof. Dr.)
12:00 – 12:40 Mitoloji ve Dinsel İnanç Hüseyin Portakal
12:40 – 14:00 ÖĞLE ARASI
14:00 – 14:40 Tanrısallık Kavramının Sanatta Dönüşümü Lütfiye Bozdağ (Yrd. Doç. Dr.)
14:40 – 15:20 Din ve Dünya Yasin Ceylan (Prof. Dr.)
15:20 – 15:40 ARA
15:40 – 16:20 Bilimsel Metodolojinin Temelleri Ve Teolojinin Bilimsel Açılımı Kerem Doksat (Prof. Dr.)
16 Şubat Cumartesi 9:30 – 10:00 Kayıt Kontrol
10:00 – 10:40 Bilimselcilik ve Bilimsellik Açısından Evrim Kuramı Duygu Temel
10:40 – 11:20 Cadılık ve Din Seda Özsoy
11:20 – 11:40 ARA
11:40 – 12:30 Büyük Patlama Kuramı ve Yaradılışçılık Kerem Cankoçak (Doç. Dr.)
12:30 – 14:00 ÖĞLE ARASI
14:00 – 14:40 İmanın İlk Şartı: Akletmek Edip Yuksel (Dr.)
14:40 – 15:20 Felsefi Düzlemde Din ile Bilim İlişkisi Erdoğan Aydın
15:20 – 15:40 ARA
15:40 – 16:20 Teoloji(ler)in Tanrı Kavramıyla İmtihanı Güncel Önkal (Yrd. Doç. Dr.)
17  ŞubatPazar 9:30 – 10:00 Kayıt Kontrol
10:00 – 10:40 Kim Haklı: Teist Mi, Ateist Mi, Agnostik Mi? Hasan Aydın (Yrd. Doç. Dr.)
10:40 – 11:20 Teist Evrimin Tarihsel Ve Metafizik Temelleri Recep Alpyağıl (Doç. Dr.)
11:20 – 11:40 ARA
11:20 – 11:40 Kuran’ın Kültürel ve Terminolojik Kaynakları Sevan Nişanyan
12:30 – 14:00 ÖĞLE ARASI
14:00 – 14:40 TARTIŞMA Sevan Nişanyan – Edip Yuksel
15:20 – 15:40 ARA
15:40 – 16:20 İslamcıların Küresel Halleri Faik Bulut

 

Share