Yaşlandıkça isimleri hakarete dönüşenler

Share

 Yaşlandıkça isimleri hakarete dönüşenler!

 

İslam Alemi? Nefislerini ilahlaştıranlardan tevazu, din ve ahlak öğrenenler nifak ve şirk toplumlarıdır. Aşağıda gönderdiğim mektuptaki insani hassasiyetime ve samimiyetime verilen cevap üzerinde düşününüz!

Hatırlıyor musunuz?

ziyaretci | Mayıs 26, 2010

2013-04-20 Edip small

Merhaba İsmail,

İsminizi Salih Özcan, Nihat Armağan ile birlikte anımsıyorum. Ta Hilal dergisi günlerinden… Babamın yazılarını da “Bitlisli Sadrettin Yüksel” adıyla yayınlıyordu Hilal… Hatta Salih bana patronluk da ettiydi. Ben on yaşlarındaydım. Kardavi’nin İslam’da Helal ve Haram adlı kitabını yayınlamıştı. Kitabın kapağını hala anımsıyorum. Diğer kitaplara göre çok alımlıydı. Ben kitabı cuma namazlarından sonra cami avlularında satıyordum. Salih bana elli veya yüz kitap ödünç veriyordu ve sattıktan sonra bana iyi bir bahşiş bırakıyordu  🙂

O zaman çocuktum, Salih’i ve Nihat’ı hala şahsen hatırlasam da sizinle görüştüğümü anımsamıyorum, ama isminizi birçok makalenin ve çevirinin altında görüyordum.

Neyse, facebook’ta rastlantı sonucu sana denk geldim. Selam vereyim dedim. Umarım Rabbimize erdemli muvahhitler olarak döneriz.

Edip

Arizona

ismailkazdal

Mayıs 27th, 2010

İsmail Kazdal

Hayır! Babanla arkadaşlık yapacak yaşta birine çıplak adıyla hitab eden, yaban ellerde yabanlaşmış adam, seni vicahen hatırlamıyorum. Ama, gıyaben elbette tanıyorum. Babanın çocuklarından vicahen tanıdığım tek kişi ablan rahmetli Süreyya hanımdır.

Benim için Batılı gibi düşünen adam derler. Bir bakıma doğrudur. Ama, Batılı gibi düşünen ben, bir doğulu gibi yaşarım. Onun için benden yaşlı insanlara saygı sıfatlarıyla hitab ederim. Bu sebeptendir ki, bana da öyle hitab edilmesini beklerim.

Selamına aynen senin selamın gibi karşılık veririm, ey yabanlaşmış adam.

**

http://www.ismailkazdal.org/hatirliyor-musunuz

 

TARTIŞMALAR

7 Haziran 2013

HAMZA: Merhaba, ”Yaşlandıkça isimleri hakarete ….” dönüşmüyor; toplumların kültürleri ve örfleri vardır, bunlar medeni kazanımlardır. Alttaki yazında bir tutarlılık var mı? ”Siz” li ifadeden sonra yalın isimle hitap, yeniden ”Siz” li ifadeler ve son paragrafta ”Sen” li ifade. Bu durum yazıya koyduğun başlığı tekzibediyor.

Kendini bu kadar zorlama, zorlasan da olmuyor; olmaya zorladığın hal ise çok gerilerde kalmış ilkel bir hal.

Artık yazmamak niyetindeydim ama kendimi tutamadım, belki bir faydası olur diye. Selamlar.

Not: İnsanlık için, özellikle de bizim gibi geri kalmış toplumlar için yapılması gereken şudur: Kendini adamış insanlar, bir adımlık-yarım adımlık hummalı çalışmalar, kayıp emekler; müreffeh hayatlar ve şöhret tutkusuyla yapılanlardan kimseye fayda gelmez. Tarif ettiğim yolu göze alan insanları olmayan toplumlar debelenmeye devam ederler.

EDİP: Siz’den Sen’e kaymış olan hitabımla, bu iki kelimeyi birbirine karıştırarak büyük bir günah işlediğimin farkındayım Hamza kardeşim…

Hitaplar yoluyla oluşturulan hiyerarşinin genç nesilleri aptallaştırıp köleleştirdiğine tanık olan birisi olarak takmıyorum bu geleneği göreneği. Üstelik İnternet’te yazanların çoğundan daha yaşlı birisi olduğum halde. Yani kendi egoma yönelik bir suikast hareketine destek olduğumu bilerek!

Yerin dibine batsın bu köleleştirici veya münafıklaştırıcı gelenek. Ortadoğu’ya bir bak… Atalarına, yaşlılarına, hocalara, efendilere kul ve köle haline dönüştürülmüş, yaratıcı ve bağımsız düşünme melekeleri dumura uğramış milyonlarca insan yığınının aşağılık haline bir bak. Sadece bilimde değil, ahlak ve hukukta da çukurlarda debeleniyor…

Bu gelenek yıkılası bir gelenektir. Hakikate olan saygısı falancanın yaşına olan saygısından büyük olan nesillere ihtiyaç var. Hatta yaşlılarına ve şanlı atalarına gerekirse ağız dolusu sövecek asi bir nesle ihtiyaç var. Belki ondan sonra daha sağlıklı ve mutedil bir nesil gelir.

 

Share