Hem Şerif hem Seyit

Share

35 Yıllık bir Çalışma İkiz Doğurdu:
Hem Şerif hem Seyit

Edip Yüksel
20 Aralık 2012
www.19.org

 

Hollanda Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Bediüzzaman Said Nursi’nin anne soyunun İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in torunlarından Hz. Hüseyin’e, baba soyunun ise Hz. Hasan’a dayandığının arşiv belgeleriyle ispatladığını savundu.

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Osmanlı Araştırmaları Vakfı işbirliğiyle, İstanbul WOW Otel Center’da, Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden Abdullah Yeğin, Hüsnü Bayram ve Mehmet Fırıncı’nın katıldığı basın toplantısında, 35 yıllık bir çalışmanın sonucunda ulaştıklarını belirttiği Bediüzzaman Said Nursi’nin ayrıntılı soy ağacını katılımcılarla paylaştı.

20 Aralık 2012, Ülkücü Tavır

 

Seyit olsa ne yazar, Şerif olsa ne yazar!

Muhammed peygamberi öz oğlu olsa ne yazar? Kuran’ı biraz bilenler, Kuran’a biraz saygı gösterenler bilirler ki Allah’ın indinde soyun sopun hiçbir kıymeti yok. Nuh’un öz oğlu, İbrahim’in öz babası bunun örneklerindendir. Peygamber babası olmak veya peygamber oğlu olmak hiç kimseye ayrıcalık getirmez. Kuran’a ihanet eden münafıklar, müslüman olmak yerine Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli, Şambeli, Eşari, Matüridi, Caferi, Zeydi, Selefi, Nurcu, Fetocu, Süleymancı, Nakşi, Kadiri, Ahmedi, Muhammedi, Fatih sultancı, falancı ve filancı olunca, en değerli kısmı toprak altında olan patatesler gibi kafayı soy-sop ile bozmaları beklenir.

Türkiye’nin bozuk öğretim ve eğitim sisteminde kritik düşünme yerine ezbercilik eğitiminden geçen, dini ve milli dogmaları iyi ezberleyince de kendilerine Profesörlük unvanı verilerek resmi sihirbazlara dönüştürülen bu eğitilmiş cahiller güya 35 yıl soy-sop araştırmışlar. Evet, bu adam Saidi Nursi’nin soyunu araştırmak için 35 yıl maaş almış. Bunu tek başına da yapmamış. Yani bir grup “akademisyen” 35 yıl önce, Said’in Nursi’nin Kürt olmadığını isbat etmek için görevlendirilmiş. 35 yıl toprağı eşeledikten sonra patatesi keşfetmişler. Tüm dünyaya hayırlı ve uğurlu olsun. Bu müthiş buluş için patent almak için başvurmamışlarsa hemen başvursunlar!

Fethullah’ın Türkçe Olimpiyatları Aldatmacası operasyonuyla kafalarına ABD-Co markalı BOP çuvalı geçirilen Türkiye’de aynı propaganda ile üretilen milliyetçiler şimdi de Fethullah’ın Almanya şubesindeki müritleri tarafından gıdıklanıyor:

“Türkiye’yi uzaktan kumandalı olarak yöneten Fethullah’ın ilham kaynağı Said sizin yıllarca yok saymak ve yok etmek istediğiniz Kürtlerden değil. Gerçi Kürtler gibi Araplar’ı da sevmiyorsunuz ama Said Nursi herhangi bir Arap değil; özel, hem de çok özel bir Arap. Irkçı duygularınızı bu kez dini duygularla örtebilirsiniz: Saidi Nursi’yi Seyyid ve Şerif diye tanırsanız sultanıza ve necip ırkınıza ihanet eden Kürtleri ve Arapları anmamış olacaksınız.”

“Üniversite” ismini kullanan ama aslında Fethullah’ın Almanya şubesi olarak çalışan Rotterdam F-tipi Uydurmalar Üretme Merkezi meğerse Said Nursi’nin öz be öz hem Seyit ve hem Şerif olduğunu keşfetmişler. Bu tip tarihçilerin, araştırmacıların yüzyıllardır araştırıp ürettikleri din, mezhep ve tarikat “gerçeklerinin” ne kadar gerçek olduğunu bilmeseydim; benzeri araştırmalarla Kürt diye bir etnik grubun olmadığını ve Kürtlerin aslında Dağ Türkleri olduğunu ileri süren “kar üzerinde Kart-Kurt yürüme” teorileri ürettiklerini bilmeseydim; bu tiplerin bir zamanlar ciddi ciddi komiteler halinde Güneş Dil Teorileri ürettiklerini bilmeseydim; Selahaddin-i Eyyubi’yi bile Türkleştirdiklerini bilmeseydim bu iddialarını ciddiye alabilirdim.

Tabi ciddiye de alsaydım hiçbir şey değişmezdi benim için. Said adındaki adam Seyit olsa ne yazar Şerif olsa ne yazar, Kürt olsa ne yazar Türk olsa ne yazar!

Ama şu önemli: Türkiye’de bir yüz yıldır yürütülen faşist politikalar ve taklalar için sürekli kiralık akademisyenler, yazarlar ve politikacılar kullanıldı. Bir yüzyıl boyunca, “Ne mutlu Türküm diyene” veya “Bir Türk cihana bedel” diye kabaran Türk faşistleri mutlu olabilmek için Kürt halkını mutsuz etmek için uğraştılar; yetmiş yıl boyunca Kürtleri yok saydılar ve asimilasyon politikasıyla yok etmeye çalıştılar. Yıllarca yasakladıkları NevRoz (YeniGün) bayramını Kürtlerin direnişi yüzünden artık devam ettiremeyince birden bire takla atarak onu serbest bırakan ve dahası bu taklayı Guinnes Rekorlar kitabına sokacak hareketlerle Türk Bayramı olarak ilan etmekten utanmadılar.

Şimdi de Said-i Kürdi’yi Arap ilan ediyorlar, hem de kutsal bir Arap! Said’in ırkını değiştirme operasyonu için, yani Said adlı Kürt şarabını Türk sirkesine dönüştürmek için 35 yıl uğraşmışlar. Bu Kürt şarabına nihayet şerif ve seyit gibi bir tutam kutsal minare gölgesi katarak helalleştirmeyi deniyorlar.

Sormadan edemiyorum: Kürtler de 35 yıl yerine 3,5 yıl araştırma yapsalar ve kardeşi katili, cariyeci bir psikopat olan Fatih Sultan Mehmed’in Kürt olduğunu isbat ederlerlerse nasıl olur?

Said Nursi’nin eserlerinde kendi Kürt kimliği ile ilgili kullandığı ifadeler:

  1. Ey hürriyet öyle müthiş bir sada ile çağırıyorsun ki, benim gibi bir KÜRDü tabakatı gaflet altın da yatmış iken uyandırıyorsun.(içtimai dersler: sayfa:12)
  2. Kürdistan dağ ağacının meyvesi hazmı sakildir, dikkatlice çiğneyiniz. Lakin her kelimede bir maksadım var.(içtimai dersler: sayfa:22)
  3. Cesaret, sadakat ve diyanetin ünvanı olan kürtlükle iftihar ediyorum. zamanı istibdadta bu tabii kürdlük için tımarhaneye düştüm(içtimai dersler, sayfa:24)
  4. Ey Kürdler! Tımarhaneyi kabul ettim. Kürdlüğü lekedar etmemek için irade-i padişahı (padişahın teklif ettiği maaşı) kabul etmedim. (içtimai dersler: sayfa:25)
  5. Ben Kürdçe düşünürüm Arapça ve Türkçe yazarım. (içtimai dersler: sayfa:80)
  6. Bu eseri (kürtler için yazmış olduğu münazarat eseri) anlamanız için bir KÜRD cesedini giymeniz gerekir.(içtimai dersler: sayfa:80)
  7. Ey Kürdler görüyorum ki bizde pınar yok, o yüzden uzaktan gelen kokuşmuş bir suyu içiyoruz. Öyleyse gayret ediniz çalışınız şuraya bir küngan (boru) da siz atınız ta bir bir pınar da bizden çıksın.( içtimai dersler: sayfa:94)
  8. Biz Kürdler, bizde kalbimiz dolusu belki cesedimiz malamal (ağzına kadar dolu) belki imbisat edip şu derelerde dağ olarak tahacür etmiş (taşlaşmış) kalamız olan bir cesaretimiz var ve başımız dolusu zekavetimiz var.( içtimai dersler: sayfa:122)
  9. Ben kürdistanda kürdlerin halini perişan görüyordum anladım ki sadetimiz funun cedide-i medeniye (pozotif bilimler) ile olacaktır. (içtimai dersler: sayfa:167)
  10. Türkçeyi iyi bilmez bir Kürd bu kadar ifadei meram edebilir… wesselam. (içtimai dersler: sayfa:185)
  11. Burda ebnayı çimsime (milletime) birkaç söz söylesem mesele na temam kalır:
  12. ey Asurilerin ve Keyanilerin cihanangirlik zamanın da pişdar(öncü) ve kahraman askereleri olan aslan Kürdler!…(içtimai dersler: sayfa:188)
  13. Ben KÜRD olduğum için Kürdlere dair bir iki söz söyleyeceğim…(içtimai dersler: sayfa:523)
  14. Hürriyetin meydanı mutlakı olan Kürdistanın yüksek dağlarında büyümüşüm.
  15. Ve bu sözlerimi temaşa eden edenler misafireten ve tenezülen ruhların bir “KÜRD evî” ıtlakına şayan cesedime göndersinde, hazinetül hayalimiteftiş ile matviyatı (gizlenen hususlar) çıkarsın.(içtimai dersler: sayfa:536)
Share