“Şimdi bunları dinleyen kadınlar da azacak!”

Share

“Şimdi bunları dinleyen kadınlar da azacak!”

Edip Yüksel
11 Ekim 2012
www.19.org

(Aşağıdaki eleştirideki imla hatalarını ve maalesef Türkiye’de yaygın bir edebi hastalık olan noktalardan SONRA boşluk vermeme biçimindeki noktalama hatalarını vaktim ve sabrım elverdiğince düzelttim. Eleştiri yazan erkeğin ismini İbni Falan, yani Falan’ın Oğlu diye gizledim)

JÜLİDE: Selamün aleyküm. Sizin kadınlar hakkında videonuzu dinledim. O videonuzu sayfamda yayınladım. Benim görüşlerim sizi dinlemeden önce de hadisleri bırakıp sadece Kuran dinini yaşama kararı almıştım, sizin röportajlarınızı tesadüfen gördüm ve dinlemeye başladım gerçekten Kuran bilginize hayran oldum. YÜCE RABBIM doğru yoldan ayırmasın, ilminizi nurunuzu artırsın, küfre karşı sizleri başarılı kılsın inşallah. Bana mail atan bir arkadaşımın konuşmasını sizinle paylaşmak istiyorum müsaadenizle. Eğer vaktiniz müsait olursa, siz olsaydınız böyle bir konuşmaya nasıl cevap verirdiniz? Benim kafamda beli bir konuşma cevap var ama öncelikle sizin görüşünüzü kendim ki ile karşılaştırmak istedim, inşallah… Selam ve dua ile

***

İBNİ FALAN: İyi konuşuyor ama atıyor. Adnan hoca gibi o da. Erkek kadına üstün değilse niye Allah kadın peygamber yollamadı hiç? Yüz yirmi dört bin peygamber den niye bir tanesi bile kadın değildi. Kuranda niye hep erkeğe yönelik anlatımlar var?

EDİP: Devenin boynu J Bir demet yanlış varsayım, yanlış bilgi, mantık hatası ve belden aşağı atılan bir yumruk! Bu kadarını bir paragrafa sığdırmak yetenek ister.

Önce belden aşağı attığı yumruk hedefi bulmuyor; ıskalıyor ve duvara vuruyor. Kuran’da bir kez bile sözü edilmeyen, uyduruk mehdilik ile ilgili tüm hadis kitaplarına girmiş yüzlerce saçma sapan hadisleri kullanan ve özellikle mehdinin “alnı geniş, karnı büyük ve kıçında bir ben olduğu” hadisinden dolayı kendisini mehdi sanan Adnan’ın bu konuyu istismar etmesi beni niye bağlasın? Aynı mehdi taslağı Allah’tan bahsediyor, Muhammed’in ismini salavat ile anıyor… Bundan dolayı ne Allah’ı inkar ediyorsunuz ne de putlaştırdığınız Muhammed’in ismini uyduruk salavatlarla Allah’tan daha çok övüp anmayı terk ediyorsunuz… Dahası, bu adam 1986-1987 yılları arasında bir süre bana öğrencilik yaptı. O dönemde kendisine “SADECE Kuran” mesajını verdim ve eğitmeye çalıştım. İşine gelen hadisleri şahsi davası için istismar ettiğini ve Kıbrıslı bir şeyh-i şarlatan ile olan ittifakını fark edince ilişkimi kestim. Bu adamın iki yüzlüğünü sorguladığım ve savunma için bana saçma sapan cevaplar verdiği bir söyleşinin bant kaydı 1989 yılında Mehmet Metiner’in çıkardığı Girişim dergisinde kapak yazısı olarak yayınlandı. Buna rağmen, Sünni camia ve medya iki yüzlülüğü ortaya çıkan bu adamı bağırlarına basmaya devam ettiler. Atalarından miras aldığı dini dogmaları sorgulayan ve düşüncelerini kıvırmadan dosdoğru ifade eden benim gibi bir adamı mürtet ilan edip ölüme mahkum eden cemaatler ve tarikatlar, güzel ve yakışıklı zengin çocuklarını kandırmak için her taklayı atan bu adama sahip çıktılar! Gazete ve dergilerinde o adamın reklamlarını sayfa sayfa yayımladılar! Ama zamanla o mehdinin minaresi ve boynuzları daha uzayınca, onu saklayacak kılıflar bulmakta zorluk çektiler ve nihayet onu sapık diye ilan edip unutmaya çalıştılar. Kısacası, senin bağlı olduğun Sünni cemaatler veya tarikatlar o mehdi taslağından daha kişilikli ve dürüst değiller!

” Erkek kadına üstün değilse niye Allah kadın peygamber yollamadı hiç? Yüz yirmi dört bin peygamber den niye bir tanesi bile kadın değildi. ” diye soruyorsun.

Gerçi Kuran, her ulusa elçiler gönderildiğini bildiriyor ve birçok elçinin isminden ve mücadelesinden söz etmediğini anımsatıyor ama Kuran’da ismi geçen elçilerin sayısı 27’yi geçmiyor. Sen uyduruk hadisleri Kuran’a tercih ettiğin için 124 000 sayısına inanıyorsun… Peki onların bir tanesinin bile kadın olmadığını nereden çıkarıyorsun? Tevrat’ta bazı kadın elçilerden söz edilir. Örneğin, Miriam; Deborah; Huldah; Noadiah … Onların elçi olmadığına dair bir delilin var mı?

Dahası, velev ki geçmiş kavimlere hiç erkek elçi gönderilmediğine inansak, buradan “erkeklerin kadınlara üstün” olduğu sonucu mu çıkar?  Allah aşkına siz hiç mi düşünmezsiniz? Herşeyden önce Allah haddi aşan, azan, kendileri gibi insanlara köle olan, Allah ve elçileri adına yalan dinler ve mezhepler uyduran dinadamlarını beyinsizce izleyen toplumlara elçiler gönderdi… Ve o toplumların liderleri en azgınları erkeklerdi. Azgın ve aşağılık erkeklere erkek elçi göndermesi kadar tabii ne var?

Kuran’da peygamberlere karşı mücadele veren saldırgan müşriklerin ve inkârcıların ileri gelenleri kadınlar mı yoksa erkekler mi? İbrahim’in babası? Firavun erkek miydi yoksa kadın mı? Karun? Haman? Samiri? Bunlar erkek miydi kadın mı? Lut’un misafirlerini taciz eden homoseksüeller? Ebu Leheb ve Ebu Cehil sıfatlarıyla ünlenen Muhammed’in baş düşmanları? Muhammed peygambere en büyük iftiraları yakıştıran Buhari? İbn-i Hanbel? Tirmizi? Ve daha binlerce hikayeci müşrik? Saltanat hırsıyla beşikteki kardeşlerini boğarak öldüren ve haremde cariyeler ve oğlanlar arasında zevk-u sefa süren zalim sultanlar? Tarih boyunca tanık olduğumuz en korkunç canavarlar erkek mi yoksa kadın mı? Son yüzyılda örneğin Hitler, Stalin, Pol Pot, Radovan Karadziç, Saddam, George Bush? Bunlar mı üstün? Günümüz Türkiye’sine bak… Cezaevlerindeki katillerin çoğunluğu erkek mi kadın mı? Çalışanların, yoksulların emeğini çalana bankaların sahipleri? Darbeci paşalar? JİTEM’in liderleri? Faili meçhulleri icra edenler? Allah ve peygamber adına insanlara yalanlar ve palavralar satarak kendilerini Allah ile kulları arasına aracılar olarak koyan şeyhler erkek mi kadın mı? Bunlar mı daha üstün! Sen erkek olduğun için mi Allah’a bu iftirayı ediyorsun? Hani kadınları, eşekler, köpekler, ve domuzlar ile aynı kategoride gören hadis uydurukçuları, derleyicileri ve mukallitleri mi daha üstün?

Şu bir gerçek… Erkek kadından daha üstün olduğu için değil, ama son yüzyıla kadar kas gücünü, kaba kuvveti kullanarak kadınları ikinci plana atmıştır, onlara zulmetmiştir. Bu yüzden tarih boyunca hak ile batıl, adalet ile zulüm arasındaki mücadelede liderliği doğal olarak çoğunlukla erkekler oluşturuyor. İyiler ve kötüler birbirini götürünce arada hiç de üstünlük kalmıyor! Hatta iyilik ve kötülük hesabında kötülükleri çok daha ağır basabilir! Enformasyon çağı ile birlikte erkeklerin suiistimal ettiği kas gücü yerine, nuron yani beyin gücü ön plana çıkıyor ve hayatın her alanında kadınlar, Allah’ın verdiği kas gücünü istikbar ile suiistimal eden erkeklerle yarışıyorlar ve birçok noktada onlara yetişiyorlar ve hatta bazı noktalarda geçiyorlar bile.

Bacakları arasındaki cinsel organlarının biçiminden dolayı üstülük taslayan ve hıyarlaşmayı hayırlılaşmak ile karıştıran beyinsiz erkeklerin bu üstünlük iddialarına yakında kendi çocukları veya torunları bile inanmayacaktır.

Dahası,  “Erkek kadına üstün değilse niye Allah… ” ifadesi senin Allah’a inanmadığını, O’na saygı göstermediğini ilan ediyor. Zira Allah, son kitabında erkeğin kadına veya kadının erkeğe üstün olmadığını çok net bir biçimde bildiriyor…

49:13   Ey halk, sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi ırklara ve boylara ayırdık. ALLAH yanında sizin en değerliniz en erdemli olanınızdır. ALLAH Bilendir, Haberdardır.

Akıllarına ihanet eden ve kafalarını şeytani öğretilerle dolduranlar yukarıdaki ayete kör ve sağır kalacaksın büyük olasılıkla. Umarım seni robotlaştıran cahili öğretilerin oluşturduğu transın etkisinden çıkıp bu ayeti inkar ettiğini fark edersin, tövbe ederek kendini ıslah edersin.

Bu konuyla ilgili olarak İslami Reform için Manifesto adlı kitabımdan bir bölümü alıntılayacağım:

“Kadınlar aklen ve manen erkeklerden daha aşağıdadır.”
“Namaz kılanın önünden bir eşek, köpek ya da kadın geçerse, kişinin namazı boşa gider.”
“Cehennemi çoğunlukla kadınlar dolduracak; kadınlar zeka ve din konusunda eksiktir.”

Şeytani bir büyüklenmeyi yansıtan yukarıdaki hadisler, annelerimizi, kız kardeşlerimizi, ve eşlerimizi, özetle insan popülasyonunun yarısını takdir etmekten aciz erkek şövenisti bir zihniyetin ürünüdür (9:71; 33:35).

Kadın düşmanı bu sözler, sözde “sahih” hadis kitapları yoluyla yanlış şekilde Muhammed’e atfedilmiştir. Zeka seviyesini, dogmaları ve batıl inançları sorgulayan insanlara verilen tepkiyle ölçersek, erkeklerin kadınlardan daha çok puan almadıklarını görürüz. Elçi ve peygamberlere zorba davranan liderlerin de çoğu erkektir, vefatlarından sonra getirdikleri mesajı çarpıtan liderlerin de.

Biyolojik farklılıklar veya özel bir kaç durum dışında, erkekler ve kadınların her yönden eşit olduğu nitelendirilir. Kuran bunu açık şekilde “Birbirinizdensiniz / her biriniz bir diğerinin benzerisiniz” ifadesiyle dile getirir (4:25). Bu ifade aynı zamanda her iki cinsin ortak olan başlangıcını ve Allah’ın bizi kadın ve erkek olarak yaratışının nedenini, yani sevgi ve şefkati hatırlatır (30:21). Kadın ve erkek arasında sevgi ve şefkate dayalı bir ilişki yerine hadis kaynaklarında yansıtılan, kibirli, şövenist ve kadınları himaye altına almaya çalışan davranışlardır. Ne yazık ki danışma ve seçim, yerini monarşi ve şeytani halifelik sistemine bıraktığında, Kuran’ın vahyedilişiyle kadınlara tanınan haklar birer birer alındı, ve Muhammed’in ölümünün üzerinden daha iki yüzyıl geçmeden Müslümanlar kadın düşmanı davranış biçimine ve İslam öncesi cahiliye dönemi uygulamalarına geri döndü.

Muhammed zamanındaki kadın hakları, bir kadının kocası hakkında Muhammed ile tartıştığını bildiren 58:1 ayetinde güçlü bir biçimde yansıtılır. Allah o kadını Muhammed ile tartıştı diye azarlamaz; tam tersine kadının şikayetine arka çıkarak batıl inançları eleştirir. Hadis ve tarih kitaplarının eleştirel bir yaklaşımla incelenmesi, Kuran’ın vahyi zamanında ve onlarca yıl sonrasında kadınların bireysel, toplumsal ve politik haklardan yararlandığı konusundaki ipuçlarının bu kitaplara bile yansıdığını ortaya koyacaktır. Tarih kitapları, Muhammed’in eşi olan Ayşe’nin, yaşlılık zamanında lider olup önemli bir topluluğa başkanlık yaptığını ve Muhammed’in ölümünden 30 yıl sonra gerçekleşen sivil bir savaşa katıldığını bildirir.

Kuran’a göre, Meryem de İsa gibi dünya için bir işaret idi (21:91). Yine Kuran’da anlatılan olayda, İbrahim’in karısı erkek konukları karşılamış, sohbete katılmış ve onların yanında kahkaha atmıştır. Sohbete katıldı diye de azarlanmamış, tam tersine, o görüşmede, Allah onu İshak’a hamile olduğu müjdesiyle kutsamıştır (11:71).

49:13 ayeti cinsiyet ayrımcılığını ve ırkçılığı su götürmez şekide reddeder, ve bir cinsin ya da bir ırkın diğerine üstün olmadığını hatırlatır. Üstünlüğün tek ölçüsü erdemliliktir; alçakgönüllü, ahlaklı, toplumsal açıdan vicdan sahibi olan, diğerlerine yardım etmek için çabalayanlardır üstün olanlar.

Kuran, kadın ve erkeğe tarafsız bir dille atıfta bulunan ve eşit muamele eden ayetlerle doludur (3:195; 4:7,25,32,124; 9:68-72; 16:97; 24:6-9; 33:35-36; 40:40; 49:13; 51:49; 53:45; 57:18; 66:10; 75:37-39; 92:3).

Yeni Ahit’teki St. Paul’un Mektupları ve Eski Ahit bir çok kadın düşmanı öğreti içerir. Kadın ve erkek ile ilgili konuları karşılaştırmak için Torrey’in indeksini öneriyorum. Yapılacak olan karşılaştırma Eski Ahit ve St. Paul’un kadınlara karşı nasıl önyargılı olduğunu gözler önüne serecektir.

İşte, Kuran’dan yüzyıllar sonra Müslümanların kadınlara yaklaşımını değiştiren kadın düşmanı Kitab-ı Mukaddes ayetlerinden bazıları:

Kadın Adem’in kaburga kemiğinden yaratılmıştır (Yaratılış 2:21-22). Kadın Şeytan tarafından aldatılmıştır (Yaratılış 3:1-6; 2Korintliler 11:3; 1Timoteyus 2:14). Erkeği yoldan çıkararak Tanrı’nın emirlerine karşı gelmesine neden olan kadındır (Yaratılış 3:6,11-12). Kadınlar lanetlenmiştir (Yaratılış 3:16); Kadınlar erkeklerden daha zayıftır (1Petrus 3:7); Kadınlar erkeklerden daha aşağı derecelidir (1Korintliler 11:7).

Muhammed peygamberin vefatından 300-400 yıl sonra uydurulan habis-i şerifleri Kuran’a ortak koşan ve hatta Kuran’a tercih edenlerin Müslümanlık adına vazetmeleri ne yaman bir çelişkidir!

İBNİ FALAN: Niye Allah erkeğe çok fazla kadın ile evlenme, cariye alma hakkı tanıyor da Kadına çok fazla erkek ile evlenme ve cariye gibi erkek alma hakkı tanımıyor. Niye çok fazla erkek ile yatan kadını fahişe olarak tanımlıyor. Önce bunları açıklasın Edip Yüksel ve Adnan Hoca sonra ayetleri anlatsınlar.

EDİP: Üfff üff… Bir Kuran’da kadınlar için özel kullanılan bir “fahişe” sıfatı yoktur! Kadınlara karşı üstünlük iddia eden cahiller eğer Kuran’da Allah elçilerine ve muvahhitlere karşı çıkan erkek liderleri tanımlayan ifadeleri kötülük işleyen kadınlar için kullanılan ifadeler ile karşılaştırsalar bu yarışı öylesine bir kaybederler ki pislik içinde sürünürler…  Sağdan yanaşan sarıklı sakallı şeytanların dinde yaptıkları tahrifat ve Kuran’a karşı ihanetleri o kadar fazla ki beyinsiz ve boynuzsuz boğalar Kuran ayetlerini tahrif ederek Allah’a iftira atıyorlar… MESAJ çevirisinde 4:24 ayetiyle ilgili düştüğüm kısa tartışmayı buraya alıntılıyorum:

004:024 “Ma meleket eymanukum” ifadesi geleneksel çeviriler tarafından “ellerinizin altındakiler” olarak çevrilmiştir. Bu çeviri, erkeğin kontrolü altında özgürlüklerini kaybetmiş cariyeler olarak anlaşılmıştır. Bu geleneksel anlayış Kuran’ın diğer ayetleriyle çelişir. Zira Kuran köleliği müşriklerin bir âdeti olarak değerlendirir ve yasaklar (79:24; 12:39-42; 90:13; 4:25). İlginç bir detaylama örneği olarak bu ifadedeki “YeMiN” sözcüğünün çoğulu olan “eYMaN” Kuran’da sürekli olarak “sözleşmeler, yeminler” anlamında kullanılır (2:224; 2:225; 4:33; 5:89; 16:92,94; 66:2; 3:77; 5:53; 5:108; 6:109; 9:12,13; 16:38; 24:53; 35:42; 58:16; 63:2) Öyleyse söz konusu ifade şöyle çevrilebilir: “sözleşmelerinizin hak sahibi olduğu kişiler” veya “sözleşmelerinizle üzerlerinde hakka sahip olduklarınız” veya EYMAN (sözleşmeler) kelimesini özne yerine tümleç olarak okursak o zaman: “sözleşmelerinize sahip olanlar” Evlilik, kural olarak her iki tarafın ailesinin onayı ve katılımıyla oluşan bir sözleşme ve ilan olayıdır. Kocası boşamadan evli bir kadınla evlenilmez. Ancak, kocası Müslümanlarla savaş halinde olan düşmanların safında yer alan Müslüman bir kadın Müslümanların ülkesine göç ederse o kadınla sözleşme yapılarak evlenilebilir (60:10). Bu durumda, kadın düşman safında yer alan kocasından boşanmadığı halde hukuken boşanmış sayılıyor. Kendisiyle yapılan anlaşma normal evlilik anlaşmasından farklı olduğu için bu ilişki böyle bir ifadeyle betimleniyor. Bu durum, karısı düşman safında yer alıp da Müslümanların ülkesine göç eden erkekler için de sözkonusudur. Bak: 24:31 ve 33:55. Sözleşme ile bir başkası için çalışan kişi için de aynı ifade kullanılır. Bak: 16:71; 30:28. Ayrıca bak: 4:25,36; 23:6; 24:58; 33:50; 33:52; 70:30).

004:025 O günün mevcut bir realitesi olan kölelik kurumu Kuran tarafından kaldırılır (4:92; 5:89; 8:67; 24:32-33; 58:3; 90:13). Nitekim bu ayet eşitliği vurguluyor. Bak 60:10. Tanrı, özgürlüğüne kavuşmuş olmalarına rağmen geçmişlerini hesaba katarak eski kölelere daha hafif bir ceza öngörüyor. Bu yasa, aynı zamanda, zina suçunu işleyen özgür kadınların cezasının taşla öldürme olamayacağını kanıtlıyor. Zira “ölüm cezasının yarısı” diye birşey olamaz. Bak 24:2

İBNİ FALAN: Erkeğin aldığı sorumluluklar ve ilk yaratılan insanın Hz. Adem olması da yine bunu kanıtlıyor. Ben erkek olduğum için bunu demiyorum. Aklın yolu bir ve aklı ile, bilgi ile bakınca ben bunu anlıyorum. Yoksa tabi ki kafir bir erkekten mümine bir kadın kat be kat üstündür. Bazen kadınların bazıları erkeklere takva bakımından üstün olabilir. Bunlar istisnadır. Ama genel yargı Allah’ın katında erkeğin yeridir. Hadislerde cennette Allah’ın genç bir delikanlı yani genç bir erkek yansımasında tecelli edeceği geçiyor. Niye Allah hiç kadın gibi görünecek diye bir yazı yok.

EDİP: Yukarıda sözünü ettiğinizi habis-i şerif habis şeytanın uydurduğu bir iftiradır. Kuran’da, peygamberin en büyük düşmanları olan hadis palavracılarını mahkum eden yüzlerce ayet var. Örneğin: 6:112-116; 12:111…  Bu şeytani iftiralara iman edenlerin Kuran’ı anlamaları, sağlıklı düşünmeleri mümkün değildir. İlk insanın yaratılışı konusundaki bilgilerin de hurafeler ile karışmış… Konuyu uzatıp dağıtacağı için girmeyeceğim buna.

İBNİ FALAN: Bıraksınlar bu yalanları. Kadınları azdırıp da millete saldırtmasınlar. Şimdi bunları dinleyen kadınlar da azacak, “ulan ben de üstünüm, benim de hakkım var” deyip asi olacaklar. Ortalık birbirine girecek yani.

EDİP: Çok güzel. Şeytanın hangi mağarada saklandığını ifşa etmiş oldun. Kadınları köle olarak kullanmak ve kontrol etmek. Tam Firavuni bir ihtiras. Allah’ın kendilerine verdiği onuru, eşit hakları gündeme getiren kadınlar elbette firavuncuklaşan erkeklere isyan edecektir…

İBNİ FALAN: Kuranda birçok yerde kadına ve erkeğe hitap bellidir. Niye Allah kadınlara cennette pala bıyıklı, kolları güçlü, yakışıklı erkekler verecem demiyor. Kuranda Allah erkeklere göğüsleri yeni tomurcuklanmış, genç, yaşıt, saklı deve kuşu yumurtası gibi pürüzsüz kadınlar verecem diyor.

EDİP: Yukarıda, hadis-madis palavralarıyla anlamları tahrif edilen çevirileri sorgulamadan, incelemeden, beyinsizce inanırsan, ve öylece ölürsen sen öteki alemde devenin kuyruğunu, kuşun yumurtasını ve hatta ayağını bile yiyemezsin. Bu konuda yapılan tahrifatlar kapsamlı olduğu için tüm tahrifatları burada hakkıyla ifşa etmem mümkün değil. Bu konuyla ilgili olarak bir video yapmıştım. Hazret-i Keçi ve İsa’nın Hurileri başlığıyla youtube’teki kanalımda bulabilirsiniz. (Astığım video kliplerinden email yoluyla haber almak istiyorsanız kanalıma abone olabilirsiniz.)

Sünniler tarafından anlım tahrif edilen bir ayeti MESAJ adlı çevirimden aşağıya alıyorum:

38:49   Bu bir mesajdır: Erdemliler için güzel bir gelecek,
38:50   Ve kapıları kendilerine açılmış Adn bahçeleri vardır.
38:51   Orada konfor içinde bol meyve ve içecek isterler.
38:52   Yanlarında gözlerinin içine bakan yaşıtları vardır.
38:53   Hesap Günü için size söz verilen budur.

İBNİ FALAN: Hangi kitapta, hangi ilahi yazıda kadınlara erkek verecem diyor Allah. tabi Allah cennette kadınlar için erkek de yaratır. Onların iyi yaşaması için, her türlü ihtiyaçları için her şey yaratılacaktır. Ama Kuran’ın şu an ki hitabı açısından diyorum. Yani şu an Kuranda İncil’de Tevrat’ta ve Zebur’da kadına erkek verecem veya kadın ve erkek eşittir veya kadın daha üstündür diye bir şey yok. Allah bilir. Varsa edip yüksel getirsin göstersin.

EDİP: Yukarıda numaralarını verdiğim ayetleri okuyup, incelemen ve anlaman yeterli olmalı. Ama önceden, çocukluk yıllarından beri sana ezberletilen dini hikayeler ve öğretileri sorgulamalısın. Eğer bu tavrınla çoğunluğu Hristiyan veya Hindu olan bir ülkede yetişseydin bana Hristiyan veya Hindu din adamlarının sana ezberlettiklerini aktaracaktın.

İBNİ FALAN: Bunlar akıllarınca kadınları tav edecekler… Kadın baş tacıdır. Allah’ın emanetidir, dünya nimetlerindendir, hor görülmez, korunur ama erkeğin Allah katındaki değeri de kurandan çıkartılamaz ve kaderi de inkar edilemez.

EDİP: Ben 32 yaşına kadar mükemmel bir biçimde iffetimle yaşamış ve 1989 yılında evlendiğim kadınla 23 yıldır mutlu bir evlilik yaşayan birisi olarak “kadınları tav etme” gibi bir derdim nasıl olur ki? Sen, 49:13 ayetine inat, şeytan gibi kendini üstün sanıyorsun! Sen bu akılsızlığınla ancak şeytanı tavlarsın.

Tarih boyunca milyonlarca kadını erkeğin kölesi haline dönüştüren, kimliğini yok eden, kara bir torbaya diri diri gömen bu şeytani üstünlük, bu firavunluk küçük bir şey değil. Kendilerini kadınlara üstün gören ve onlara nice zulmü reva gören bu hıyarlar bir de utanmadan “kadın baş tacıdır” diyebiliyor!

İBNİ FALAN: “Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hâli (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helâl olmaz. Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. Kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Bakara – 228)

Allah ayetinde son kısmında erkeğinde kadının da hakları vardır diyor. Ama erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır diyor. İstediğin kuran mealine bak abla. İstediğin açıklamaya bak. Bu bir derecek farkı vardır anlamı hemen hemen her yerde aynıdır ve erkeğin bir derece üstünlüğünü gösterir.

EDİP: Boşama hakkındaki bu ayet, kadının da erkeklerle aynı haklara sahip olduğunu belirtir. Hadis ve Sünnet denilen sayısı belirsiz yalan ve hurafe kolleksiyonlarını Kuran’a eş koşan ve hatta yeğleyen zihniyet, kadına boşama hakkı tanımayarak, onu erkek despotluğuna mâhkum bir köle haline sokmuştur. Ayetteki bir derece farkına gelince… Sünniler tıpkı Yahudiler gibi kelimeleri bağlamlarından kaydırıyorlar. “Yuharrifuna al kalima an mawadihi”… Ayette söz konusu edilen şey, boşanan bir kadın boşandıktan sonra gebe olduğunu öğrenince bunu gizleyip başkasıyla evlenmemeliler… Hatta çocuğun biyolojik olana babası tarafından yetiştirilmesi için boşandığı eşine tekrar dönmek için barışma yolu aramalı… Yani çocuğun babasının kendi çocuğu üzerindeki hakkından dolayı, kadının boşanma tercihine bir derece tercih edilmeli ve aileler boşanmış tarafları tekrar evlendirmek için ellerinden geleni yapmalı.

İBNİ FALAN: Yani erkeğin durumu ve kadının durumu kuranda bellidir… Üstünlük takva iledir ama takvalı bir erke, takvalı bir kadından üstünlük bakımından Allah katında daha başkadır. Hz. Meryem bile o kadar üstün olmasına rağmen peygamber olmadı. Kuranda lider olarak Belkıs var bir tek. Yani kadın lider de pek olmaz.

EDİP: Peygamberlerin kendilerini destekleyen tüm Müslümanlardan daha üstün olduğu biçiminde genel bir üstünlük kategorisi olduğunu bildiren bir tek ayet olmadığı gibi peygamberler ve onları destekleyenler “ashab” arkadaşlar olarak anılır. Dahası, Din gününde “birlikte” olacakları bildirilir. Dahası, peygambere “Qul innama ene beşerün mislukum” (de ki ben de sizin gibi bir beşerim) demeleri emredilir. İsa’nın Meryem’den üstün olduğunu bildiren bir tek ifade olmamasına rağmen, İsa ile annesi Meryem arasında üstünlük yarışması uydurun bir kafa iflah bulmaz.

İBNİ FALAN: Çocuk olurken bile çocuğun erkek veya kız olması erkeğin spermindeki x ve kromozomları belirleyici oluyor. Kadında xx kromozomları varken, erkek de x ve y kromozomları oluyor. Toplumda ya erkeği çok yükseltip ve kadını aşağılıyorlar. Ya da kadın çok yükseltip erkeği aşağılıyorlar. Kadın da erkek de Allah katında üstündür. Ama Allah diyor ki erkek daha başkadır benim katımda. Bu da bazı insanların zoruna gidebilir tabi…

EDİP: Yukarıdaki palavralara, yanlış varsayımlara, tahrifatlara, bağlamdan kaydırmalara ve çelişkilere ek olarak, “üstün bir erkek” olduğunu sanan bizim sünni kardeşimiz şimdi de bilimden söz ediyor J Meğerse erkeğin üstünlüğü ta bir kurbağa yavrusuna benzediği, küçücük bir sperm olduğu dakikadan itibaren başlıyormuş J Ondan sonra da, bu üstün erkek çorbasına bir kepçe daha çelişki katmak için “Kadın da erkek de Allah katında üstündür” diyor ve nefes bile almadan bunu “ama” diye başlayarak hemen yalanlıyor: “Ama Allah diyor ki erkek daha başkadır benim katımda.” J

Madem bu işe spermleri, kromozomları kattın… Ben devam edeyim. Eğer kendilerini en hayırlı sanan hıyarların uyduruk mantığını kullanarak dölleniş dönemini incelersek kadın çok daha üstün olmalı… Sadece iki nokta bunu “ispat” etmeye yeter:

  1. Kadın yumurtası rahimde bir kraliçe gibi beklerken, milyonlarca sperm ona ulaşmak ve onun tarafından kabul edilmek için birbiriyle ölesiye yarışırlar. Hangisi daha üstündür: tahtında oturan mı yoksa daracık ve uzun bir yolda, fallopian tüpünde saatlerce yarışıp koşuşturan mı?
  2. Dişinin bir yumurtası için erkek menisindeki milyonlarca sperm ölesiye yarışırken bu spermlerden bir veya birkaçı hariç diğerleri ölür. Milyonlarca spermin kendisine ulaşmak için canlarını verdikleri yumurta mı daha aşağı yoksa ona kurban olanlar mı?

Keşke doğmadan once uğruna milyonlarca kardeşinle yarışarak ve onları ölüme mahkum ederek ulaştığın yumurtaya karşı üstünlük iddia etme hıyarlığını göstermeseydin.  İçinden çıktığın karadeliği ve uğruna senin gibi milyonlarca spermin kurban olduğu yumurtayı düşün ve bu şeytani üstünlük iddiasından vazgeç!

Senin gibi firavunlaşan spermlere Kuran’ın müthiş bir uyarısı var:

75:24     O gün bazı yüzler de vardır ki asıktır.
75:25     Belkemiğinin kırılacağının endişesi içindedir.
75:26     Doğrusu, (nefis) boğaza dayandığı,
75:27     Ve, “Çare bulan var mı?” dendiği zaman.
75:28     Bunun artık o ayrılık zamanı olduğunu anlar.
75:29     Bacakları birbirine dolaşmıştır.
75:30     O gün sevk Rabbine doğrudur.
75:31     O ne doğruladı, ne de destekledi;
75:32     Fakat yalanladı ve yüz çevirdi.
75:33     Sonra çalım satarak ailesine gitti.
75:34     Sen bunu hak etmişsin.
75:35     Gerçekten sen bunu hak etmiş bulunuyorsun.
75:36     İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?
75:37     Dökülen meniden bir sperm değil miydi?
75:38     Ve bir embriyoya dönüştükten sonra O yaratıp biçim verdi.
75:39     Ve ondan erkek ve dişi olmak üzere iki çift yarattı.
75:40     Bunları yapanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?

 

 

Share