Hangisini Görüyorsunuz: Cehennem mi, Mucize mi?

Kuran ayetlerinde haber verilen büyük ayete (mucizeye) tanık olan müminler yukarıdaki kelimeleri, Kuran’in diger ayetlerindeki kullanimlarını gözönünde bulundurarak anlarlar. Müminlerin anlayışı müjdeli, aydınlatıcı, mutluluk verici, ve umut verici olup retorik olarak çok üstün bir değere sahiptir. Oysa, kalplerindeki hastalıkları veya inkarcı fanatizmleri yüzünden 19 sistemine tanık olmaktan mahrum olanlar, çok ilginctir ki bu kelimelere Kuran’in semantik baglamina aykiri anlamlar yakıştırmaktadırlar. Tanrı’yı, Kuran’in kul sözü olduğunu ileri süren kişiye, “seni cehenneme atacağım” demekten başka bir delil sunamıyan bir despot olarak algılayanlar bu kelimelerin 19 sayisiyla olan ilgisini kesmek ve cehenneme yakıştırmak için anlamlarını kaydırmaktadırlar. Allah’ı hakkıyla takdir edemiyenlerin (6:90-91) yakıştırdığı anlamlar ise, felaketli, karanlık, ateşli, ve dumanlı olup retorik olarak da saçmadır.

19 Fitnesi

Hadisten vazgeçtiğini söyleyen ama çoğu uydurma hadislerin veletleri olan geçmiş kavimlerin sünnetlerini peygamber adına Kuran’a eklemek isteyen bu kafa Kuran’ın 74:35 ayetinde “büyüklerden biri” olarak tanımladığı mucizesine karşı gösterdiği nankörlük ve düşmanlık yüzünden 74:37 ayetinde tanımlanan “geri kalanlardan” olmaya karar vermiştir.

“Onların bir kısmı seni dinler. Fakat, kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Her bir mucizeyi görseler de ona inanmazlar. Bundan ötürü sana geldiklerinde seninle tartışır ve inkarcılar, “Bu ancak bir efsanedir” der. Kendileri uzaklaştıkları gibi başkasını da ondan menediyorlar. Böylece farkında olmadan kendilerini mahfediyorlar.” (6:25-26).

“Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri mucizelerimden çevireceğim. Her türlü mucizeyi de görseler inanmazlar. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Zira onlar ayetlerimizi yalanladılar ve aldırış etmediler.” (7:146).