Yeni Papa da Çıplak!

Share

Yeni Papa da Çıplak!

Aşağıdaki listedekileri yapıncaya kadar yeni papa hakkında ümitli değilim.

Edip Yüksel
16 Mart 2013
www.19.org

“New Pope or Old Dope?”
Başlıklı makaleden Türkçeye çeviren:
Yüksel Kaplan

 Pope Fransis

“Papa Francis cumartesi günkü ilk açık beyanında daha mütevazi bir kilise arzu ettiğini ve kilisenin yoksul olması ve fakirlere hizmet etmesi gerektiğini açıkladı. Doğaçlama tarzda konuşan ve konuşmasını gülümseyerek sürdüren Papa neden Francis ismini aldığını izah ettiği gazetecilere yaptığı bir toplantıda barışın, mütevaziliğin ve yoksulluğun sembolü olan, İtalyan eyaleti Asisi’li Aziz Francis ismine ithafen bu ismi seçtiğini açıkladı. Papa Francis ismini bize barışın ruhunu veren kişi, yoksul adam olarak tanımlayarak aman Allah’ım yoksul bir kiliseyi ve yoksulluğu nasıl isteyebilirim diyerek çok zor bir işe soyunduğunu ilave etti.” — REUTERS/ Osservatore Romano 16 Mart 2013

“Vatikan İngiltere’deki ,Fransa’daki ve Amerika’daki Rotschild aileleri ile Hambros bankası ayrıca Londra ve Zürih’teki Credit Suisse bankaları aracılığıyla ortak yatırımlara sahiptir. ABD’de ise Morgan Chase Manhattan Bankası, New York’un ilk ulusal bankası, Bankerlerin Tröstü ve diğerleri ile ortak yatırımları bulunmaktadır. Vatikan Gulf Oil, Shell, General Motors, Betlehem Çelik, General Elektrik ,TWA; vb çok önemli ve çok güçlü uluslar arası şirketin hisselerine sahiptir. En mütevazi tahminle yalnızca ABD’de 500 milyon dolarlık bir yatırımdan bahsediliyor. “

“Katolik kilisesi ABD’deki en büyük şirket olduğu tahmin ediliyor. Her mahallede branch ofisimiz var. Mal varlığı ve gayrimenkullerimiz Standard Oil, AT&T, ve US çelik şirketlerinin toplamından fazladır. Düzenli bağışta bulunan mükelleflerimiz ABD’nin toplam vergi mükellefinden sonra ikinci sırayı alır. Katolik kilisesi dünyanın en büyük parasal gücüne, servet birikticiliğine ve zenginliğe sahiptir. Dünyadaki diğer enstitü, vakıf, banka, dev tröst ya da tüm dünyadaki ülkeler ve hükümetler tek tek ele alındığında hepsinden daha fazla maddi güce sahiptir. Tüm bu zenginlikler göz önüne alındığında bu malvarlığı ve yatırımların yöneticisi sıfatıyla Papa 20. yüzyılda tüm dünyanın en zengin kişisi olarak kabul edilmelidir. Böyle milyar dolarlarla ifade edilecek böylesi bir servete dünya üzerinde kimse sahip değildir. ” — The Vatican Billions, Avro Manhattan, 1983.

Hristiyanlar baba (İtalyancada Pope) kelimesini Tanrı için kullanırlar. Aynı Hristiyanlar din adamlarına da baba derler. Şeytanın bundan duyduğu mutluluğu ve yüzündeki sırıtışı hayal edebiliyor musunuz? Bir insan hem tanrısına hem de baş palyaço olan baş din adamına nasıl peder ya da baba diyebilir? Kutsal duman ya da aptalca ritüellerle hipnotize edilmiş kitlelerin etki altına alınmasıyla bu durum ancak izah edilebilir.

Vatikan’ın daha kuruluşundan itibaren insanlığa karşı işlemiş olduğu suçlar korkunçtur. Vatikan hiçbir zaman sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı durmamıştır. Vatikan hiçbir zaman uluslararası büyük şirketlerin insanları hiçe saymasına, dünyayı sömürmesine ses çıkarmamış tersine onlarla ortaklık yapma yoluna gitmiştir.

Haçlı seferleri, engizisyon, cadı avcılığı, kolonyalizm vaftizciliği gibi suçlarını unutalım. On Emrin ilk ikisini ihlal etmesini ve şirki teşvik etmesini bir yana koyalım. Günümüze gelelim. Irak’ın hukuksuz işgaline ve bir milyondan fazla insanın orada ölmesine ses çıkarmamıştır. İsrail saldırganlığına ve vahşetine, insanlık suçlarına ses karşı sessiz kalmıştır. Büyük şirketlerin doğal ve insani kaynakları sömürmesine; havayı, karayı ve denizi kirleterek çevreye verilen korkunç tahribata karşı mücadele vermemiştir. Kilise evlilik dışı cinsel ilişki kurulmamasını vazederken yüksek kademedeki papazlar arasında yaygın olan pedofili sapıklıklarını gizlemeye çalışmıştır.

Elbette imajını parlatmak için bu güçlü örgüt, mal varlığının kırıntısıyla bazı açları doyurmakta ve geleneksel bazı sosyal kurumları desteklemekte ama başarılı olamamaktadır. Örneğin tarihsel duruşu gereği Allah adına boşanmayı yasaklamış olması toplumun Katolik olmayanlarında da olduğu gibi Katolik cemaatte de %25-35 oranlarındaki boşanma istatistikleri kilisenin başarısızlığını gözler önüne sermektedir. Dahası bu uyduruk haram, dindar Katoliklerin hülleye (dini hile) başvurmalarına, yani Katolik kalarak boşanmayı gerçekleştirmek için daha önceki evliliklerinin aslında geçerli olmadığını ileri sürmelerine, yani münafıklığa zorlamıştır.

Vatikan’ın Tanrı adına uydurduğu bir diğer günah ise doğum kontrolünün yasaklanmasıdır. Sadece bu suç bile kilisenin insanlık düşmanı olarak nitelenmesine yeter. Bu doğum kontrol yöntemlerinin yasak ve haram ilan edilmesi sonucu nüfusun anormal artışıyla su ve doğal kaynakların yetersizliğinden dolayı kitlesel açlık, ölümler ve paylaşım savaşları gibi felaketler yaşanacaktır.

Kendini Papa 1. Francis olarak isimlendiren ve yoksulluğa duyarlı olacağını söyleyen yeni Papa hakkındaki haberleri okuduğumda ve Amerikan medyasında estirilen olumlu havayı gördüğümde heyecanlandım. Ancak, temsil ettiği kurumu düşündüğümde, yeni papayı farklı göremedim. Altından yapılmış bir tahtın üzerinde oturan kırmızı elbiseli bir palyaçonun elinde tütsülü bir oyuncak sallayarak Tanrı adına yalanlar üreten bir şirketin başına patron olarak geçtiğini gördüm.

Aşağıdaki maddelere tanık oluncaya kadar bu papa ile eski papalar arasında bir fark görmeyeceğim.

Bu yeni papayı farklı karşılamayacağım, ta ki bu yeni Papa eski Papaların katiller, yalancılar, entrikacılar ve şeytanın uşakları olduğunu açıklayıp ilan edinceye kadar.

  • Katoliklerden hiçbir devletin saldırgan tavrını ve davranışını desteklememelerini istediğini duyuncaya kadar yeni papaya ümitli olmayacağım.
  • Takipçilerinden bayrak ve ırk peşinde gitmeyin tavsiyesi yaptığını duyuncaya kadar yeni papadan ümitli olmayacağım.
  • Halka, sorgulama yapmadan ve deneysel ve rasyonel kanıtlara sahip olmadan dogmalara, dinsel ve politik ideolojilere inanmamaları gerektiğini açıklayıncaya kadar bu papadan ümitli olmayacağım.
  • Kapitalizmin ve ikiz kardeşi komünizmin ahlaksız düzenler olduğunu açıklayıncaya kadar yeni papadan ümitli olmayacağım.
  • İnsanlığı sömüren şirketlerdeki Vatikan’ın milyarlarca dolar parasını geri isteyip fakirlere dağıtmadıkça yeni papadan ümitli olmayacağım.
  • Gizli dosyalar ve Vatikan sırlarını halkın önünde ifşa edinceye kadar yeni papadan ümitli olmayacağım.
  • Kadınların da kardinal ve rahip olmalarının önünü açmasını görünceye kadar yeni papadan ümitli olmayacağım.
  • İsa’dan 325 yıl sonra üretilmiş olan akla zarar teslis inancının politeist bir iftira olduğunu itiraf edinceye kadar yeni papadan ümitli olmayacağım.
  • İsa’nın öğretisinin tersine, köleliği, kadın düşmanlığını ve din adamlarının para kazanmasını teşvik eden Ferisi oğlu Farisi Pavlus’u azizlikten çıkardığını ilan edinceye kadar yeni papadan ümitli olmayacağım.
  • Cizvit örgütünün gizli ve karanlık geçmişini, sincice siyasete girmesini ve sapkınları öldürmelerini reddettiğini deklare edinceye kadar yeni papadan ümitli olmayacağım.
  • Bir ulusun veya halkın yiyecek, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlarının garanti altına alınmamasını ahlaksızlık ve ikiyüzlülük olduğunu deklare edinceye kadar yeni papadan ümitli olmayacağım.

Bu liste martin Luther’in 95 maddelik manifestosu kadar uzar gider. Eğer İsa bugün yeryüzüne gelse ve Vatikan’dan içeri girse tıpkı Ferisiler tarafından kontrol edilen sinagoga girdiğinde söylediği sözler gibi onlara kızacaktır. Ey engerek yılanları… Hatta günümüzün modern Ferisilerine kendi adına bu yalanları uydurdukları için eski Ferisiler kızdığından daha fazla kızacaktır.

 

Share