Kuran’a Göre Namaz

Share

KURAN’A GÖRE NAMAZ

Edip Yuksel
www.19.org

 

Hadis ve Sünnet kaynaklarındaki yüzlerce çelişkiyi, saçmalıkları, palavraları eleştirdiğimizde onların mukallit ve mürit savunucuları bize sürekli olarak şu eleştiride bulunmaktadırlar: “Hadisler olmazsa namazı nasıl kılacağımızı nereden öğreneceğiz?”

Bir youtube konuşmamda hadis kitaplarına göre namaz kılmanın mümkün olmadığını delilleriyle isbat ettim… Hadislere göre namaz uyduran mezhepler arasında da büyük farklılıklar olduğunu gösterdim. Bu makalede ise Kuran’da namazla ilgili geçen 60-70 ayeti incelememi sizinle paylaşıyorum. Siz de benzeri bir araştırma yapınız ve Kuran’a göre aklınızın ışığında namazı öğrenin. Peygambere en iğrenç hakaretleri ve akla zarar saçmalıkları içeren uyduruk hadis kitapları yerine aklın ışığında Kuran’ın ayetlerini izleyiniz.

Namazın Amacı

Namaz kılmak, sıkça zekatla ve muhtaçlara yardım etmekle birlikte anılarak namaz kılan kişinin toplumsal bilinç ve sorumluluğa sahip olması vurgulanır (2:43,83,110; 4:77, 22:78; 107:1-7). Namaz sadece Allah’ı anmak için kılınır (6:162; 20:14). Bu özel anma ve iletişim ibadeti gözetilirken dış dünya ile ilişkiler minimuma indirilmeli (4:101-103). Namaz, müslümanları günahlardan ve başkalarına zarar vermekten alıkor (29:45). Namaz hayat boyu gözetilecek bir görevdir (70:23).

Abdest

Namaz kılmak için abdestli olmak gerekir (4:43; 5:6). Yüzler yıkanır, eller dirseklere kadar, başlar meshedilir, ayaklar da. Ayetlerdeki ifade, ayakların hem yıkanabileceği ve hem meshedilebileceği biçimde anlaşılır (nitekim bunu bir önceki cümleyle yansıtmaya çalıştık). Böylece, duruma ve iklime göre bize serbesti tanınır. Abdesti sadece cinsel ilişkide bulunmak ve tuvalet ihtiyacını gidermek bozar; gaz kaçırmak, kanamak, kadınlarla tokalaşmak ve kadının adet görmesi abdesti bozmaz ve namaza engel olmaz (5:6; 2:222). Su bulunmazsa, namaza zihinsel olarak hazırlanmak için temiz bir zemine dokunularak yüzler ve eller meshedilir (5:6).

Giyim

Namaz için örtünme diye bir koşul yoktur. Odasında kendi başına veya eşiyle birlikte namaz kılan biri dilerse çırılçıplak namaz kılabilir. Tanrı bizi elbiselerimize göre değerlendirmez ve bizim saklamaya çalıştığımız organları yaratan ve çalıştıran da kendisi olduğundan onları görmekten mahcup olmaz. Adem ve eşinin bahçedeki tavırları, suç işleyerek bedenlendikleri için, suçluluk psikolojisiyle gösterdikleri bir refleksti. Aradan milyonlarca yıl geçmiş ve bu suç herkese ayan beyan olmuştur! Ayrıca, örtü olarak kullanılan pamuk, yün, naylon gibi nesnelerin çıplak vücutları denetçilerden gizleyeceği biçimindeki yaygın inanış da temelsiz. Bizim çıplak vücudumuz denetçilerin umurunda bile olmaz. Kaldı ki, banyolardan veya yatak odalarından denetçiler kaçmaz. Onlar her an bizim hizmetimizdedirler ve yaptıklarımızı her an kaydetmektedirler. Ayrıca, namazda muhatabımız denetçiler değil, Allah’tır. Örtünme toplumsal bir gereksinme olup kişiyi cinsel ve duygusal ilişkilerde diğerlerinden koruma amacını güder. (7:26,31; 24:31; 33:59).

Kıble

Kıble (yöntem) genel strateji anlamına gelir. İbrahim peygamberin kurduğu Sınırlanmış Mescid tevhid mesajının ve yönteminin bir odak noktasıdır (2:125, 143-150; 22:26). Bu yöntemin coğrafi mekanında ötesinde olduğu anlaşılıyor (2:115).

Rekat Sayısı

Tehlike ve korku gibi olağanüstü hallerde kısaltılması öğütlenen namaz bir rekat olunca normal koşullarda kılınan namaz en az iki rekat olmalı ve namazda dış dünya ile irtibatı minimuma indirmeli (4:101-103). Cuma namazının sadece iki rekat olması ilginçtir. Bu namaz her hafta topluca tekrarlandığı için rekat sayısına ekleme yapılamamıştır. Cuma namazı dışında, cemaatle kılınmayan namazların rekat sayıları çeşitli biçimlerde zamma uğramıştır.

Mekanik Biçim

Namazı ayakta durarak kılmaya başlamalı (2:238; 3:39; 4:102) ve özel durumlar hariç durulan yerden hareket edilmemeli (2:239). Namazda eğilerek yere kapanmalı (rüku ve secde) böylece Allah’a teslimiyet fiziksel olarak da bildirilmeli (3:43; 4:102; 22:26; 38:24; 48:29). Herhangi bir korku durumunda ayakta durma ve eğilerek yere kapanma koşulu aranmaz (2:239).

Okuma

Namazda okuduğumuz duanın anlamını namaz anında bilmeli ve Allah ile konuştuğumuzun bilincinde olmalıyız (4:43). Namazları saygı içerisinde kılmalı (23:2). İhtiyacımıza ve içinde bulunduğumuz duruma uygun olarak Allah’ın herhangi bir ismini (sıfatını) zikredebiliriz (17:111). Namazda Allah’tan başkasını anmak namazın amacıyla çelişir (6:162; 20:14; 29:45). Namazda Allah’ı anmalı, övmeli, yüceltmeli, tesbih etmeli ve sadece O’ndan yardım istemeli (1:1-7; 20:14; 17:111; 29:45; 2:45). Fatiha suresi baştan sona Allah’ı muhatap alan bir dua niteliğinde olan biricik sure olup değişik dilleri konuşanların topluca namaz kılabilmelerini sağlayabilmesi açısından uygundur (62:9-11; 4:101-103). Namazlarda orta bir sesle okumalı ve namazlar ne özellikle gizlenmeli ne de gösteriş amacıyla açıkta kılınmalıdır (17:110). Toplu namaz kılınırsa, namaza önderlik eden kişinin orta bir ses tonuyla okuduğu dua dinlenmeli (7:204; 17:110). Otururken “tahiyyat” denilen duayı okumamalı; zira bu dua Muhammed peygamber sanki herşey nazır ve hazır bir tanrıymış gibi bir hitap içermekte ve Allah’tan başkalarını anmaktadır. İlla birşey okunmak dilenirse, Allah’ın birliğine şahadet getirilebilir veya herhangi bir dua yapılabilir.

Cuma Namazı

Kadın-erkek tüm gerçeği onaylayanlar haftada bir Cuma (toplantı) günü öğle namazına açık bir duyuru ile çağrılır ve namazı erkek veya kadın bir müslümanın önderliğinde topluca gözettikten sonra herkes tekrar işine döner (62:9-11). Duyuru Allah’ı anmaya bir çağrı olup başka isimler zikredilmez (72:18-20). Hutbe namazın bir parçası olmayıp toplantıdan yararlanılarak yapılan bazı hatırlatmalar ve güzel öğütlerden ibarettir. Mescitler (camiler) sadece Allah’a özgülenmeli. Allah’ın ismi bir levhaya asılmışsa O’nun ismi yanında hiçbir ismi özellikle yerleştirmemeli (72:18-20). Mescitler topluma açık yerler oldukları için mescitlere gidenler temiz ve güzel giyinmeli. (7:31).

Cenaze namazı olarak bilinen dua, bir namaz değil aslında. Dileğe bağlı bir duadır. Allah’a ortak koşmadan ölmüş olanları hayırla anıp geride kalmış yakınlarına destek verme amacını güder (9:84).

Vakitler

Gecenin gündüzün iki ucuna yakın bölümlerinde gözetilmesi gereken Sabah (Fecr: 24:58; 11:114) ve Akşam namazlarıyla (İşa: 24:58; 17:78; 11:114; 38:32) güneşin sabah ile akşam arasında olduğu, yani öğle vaktinde kılınan Orta (Vusta: 2:238) namazı olmak üzere üç vakit namaz mevcuttur.

Kuran’da sadece üç namazın ismi geçer. Bir başka deyişle, “salat” (namaz) kelimesi, zaman bildiren üç tanımlayıcı kelime ile birlikte anılır.

  • Salat-el Fecri-SABAH NAMAZI (24:58; 11:114).
  • Salat-el İşa’-AKŞAM NAMAZI (24:58; 17:78; 11:114; 38:32)
  • Salat-el Vusta- ORTA NAMAZ (2:238)

Namaz vakitlerini belirleyen ayetlerin hepsinin bu üç vakit hakkında olduğunu görüyoruz. Spekülasyonlara girmezsek ORTA NAMAZ olarak adlandırılan namazın sabah ile akşam namazı önceleri öğle namazı olarak anlıyordum… 73:20’deki ifadeyi gece namazının zamanı konusunda bir rahatlık sağlama olarak değilde gece namazının farz olmadığı biçiminde anladığım içindi… Demek ki, gece namazı ve izleyen Kuran çalışması güneşin batışından başlayıp doğuşuna kadar süreyi gecenin üçte birinden başlıyor ve üçte ikisinde sona eriyor. Güneş saat 7’de batıp 5’te doğuyorsa gece namazının zamanı saat 10:20 ile 1:40 arası olur. Cuma, yani cemaatle kılınan namaz özel bir toplumsal namaz olduğu ve gündüzün gerçekleştiği anlaşılıyor (62:9-11).

Tevrat bu anlayışı destekler. Namazın İbrahim peygamberle başladığını ve Musa’nın namaz kıldığını hatırlarsak Tevrat’ta namaz vakitleriyle ilgili ifadelerin tarihsel değerini daha iyi idrak ederiz. Tevrat’ın çevirilerine güvenim tam olmamakla birlikte Tevrat’ın en az üç ayetinde bulduğumuz bu desteğin bir hata veya tahrif sonucu oluştuğunu onaylamıyorum. Tevrat’taki bu ayetlerin gerek birbirleriyle ve gerekse Kuran ayetleriyle olan tutarlılığına dikkatinizi çekerim. (Bak: 1 Samuel 20:41; Zebur 55:16-17; Daniel 6:10).

Namaz vakitlerinin beşe çıkarılmasının oluşturduğu dumanların izini mezhepler tarihinde görebilirsiniz. Şia’nın beş vakit namazı üç vakte sıkıştıran garip pratiği, namazları beşe çıkartan Sünniler’in baskısı neticesi bir uzlaşmadan kaynaklanıyor olmasın? Sünnetlerle, nafilelerle, teravih namazlarıyla namaza sürekli zam yapan hadis ve sünnet izleyicilerinin üç vakit namazı beşe çıkarmaları çok mu uzak bir ihtimal?

Kuran’dan beş namaz çıkarıyorsanız kuşkusuz beş vakit namaz kılmaya devam etmelisiniz. Siz, iyi niyetle Kuran’ı inceledikten sonra kendi anlayışınızı izlemelisiniz.

Namaz Sonrası

Namazları oruç gibi kazaya bırakmak diye birşey olmayıp belli vakitlerde yerine getirilmeli (4:103). Namazdan sonra Allah’ı anmaya ve zikretmeye devam etmeli (4:103).

Bidatler

Namazları birleştirmek, kaçırılmış namazları kaza etmek, namazları yolculuk anında kısaltmak, sünnet ve nafile namazlar eklemek, namaz kıldırma memurluğu (imamlık) diye bir meslek icat etmek, kadınların namazda önderlik etmesini yasaklamak, otururken Et-tahiyatü duasını okumak ve bu duada peygambere ikinci şahıs olarak seslenmek, şahadette Muhammed peygamberin ismini Allah’ın yanına eklemek, Fatiha’dan sonra zammussure okumak, Fatiha’nın Besmelesini okumamak, eller ve parmakların yeri konusundaki detaylarla meşgul olmak, abdest alırken ağzı ve burnu yıkamayı abdestin bir şartı bilmek, namazdan önce ağzı misvaklamanın, sarık veya terlik giyilmesinin daha sevap olacağına inanmak gibi nice kurallar ve inançlar Hadis-Sünnet ve mezhepler yoluyla Muhammed Peygamberden daha sonra sokulan bidatlerdir.

 

Share