19 Kodu

mükemmel,
nesnel ve evrensel,
inkarcılar için bir fitne,
erdemlilerin inancını çelikleştiren,
hristiyan ve yahudilerin kuşkusunu kaldıran,
ikiyüzlülere görülmeyen,
insanlığa bir uyarı,
ve geride kalanlarla ilerliyenleri ayırdeden büyük mucizelerden biri (74:28-37)

WAHiD ismindeki Elif Harfi

Sad harfinin yazılımında olduğu gibi WAHiD kelimesinin yazılımında da 19 sisteminin mevcut nüshalardaki hataları düzelteceğine güvenimde hiç kuşkum yoktu. Bir saat kadar araştırmadan (duadan) sonra Rabbim en eski Kuran sayfalarının birinde 37:4 ayetiyle bu güvenimi destekledi ve mushaflardaki (rakamlanmış zikr olan Kuran’daki değil!) tarihi bir tahrifatı işfa etti. (4 Mart 2013). Hadis doktoru Halis Aydemir benimle 18 Şubat 2013 tarihinde Bursa’da yaptığı tartışmada bu tahrifatı savundu. Hatta “ilmin namusu vardır” diye haykırarak bir aktör gibi havalara girdi, cahillerden, mukallitlerden ve müritlerden oluşan tribüne oynadı. Allah en eski nüshalardan iki düzine tanık ile uyduruk hadis doktorunun namusunun düzeyini ifşa etti. Müshaflara Elif harfı ekleyen şeytanların bir istisna olarak W6A1H8D4 isminden Elif harfini çıkarttığı Allah tarafından ifşa ediliyor. Alemlerin efendisine övgüler olsun.

Hangisini Görüyorsunuz: Cehennem mi, Mucize mi?

Kuran ayetlerinde haber verilen büyük ayete (mucizeye) tanık olan müminler yukarıdaki kelimeleri, Kuran’in diger ayetlerindeki kullanimlarını gözönünde bulundurarak anlarlar. Müminlerin anlayışı müjdeli, aydınlatıcı, mutluluk verici, ve umut verici olup retorik olarak çok üstün bir değere sahiptir. Oysa, kalplerindeki hastalıkları veya inkarcı fanatizmleri yüzünden 19 sistemine tanık olmaktan mahrum olanlar, çok ilginctir ki bu kelimelere Kuran’in semantik baglamina aykiri anlamlar yakıştırmaktadırlar. Tanrı’yı, Kuran’in kul sözü olduğunu ileri süren kişiye, “seni cehenneme atacağım” demekten başka bir delil sunamıyan bir despot olarak algılayanlar bu kelimelerin 19 sayisiyla olan ilgisini kesmek ve cehenneme yakıştırmak için anlamlarını kaydırmaktadırlar. Allah’ı hakkıyla takdir edemiyenlerin (6:90-91) yakıştırdığı anlamlar ise, felaketli, karanlık, ateşli, ve dumanlı olup retorik olarak da saçmadır.

Yahudileşen Sünnetçiler – 2: Mustafa İslamoğlu 19’dan Niye Kaçıyor?

Mustafa’nın Ebced sistemi hakkındaki bilgisi ne yazık ki hurafelere ve uydurma kitaplara dayanmaktadır. Allah’ın sünnetini onun elçisi/postacısı olan Muhammed’in sünneti haline dönüştürdükten sonra o uydurma sünneti ortaya çıkarmak için hadis kitaplarından sünnet ayıklarken kaptığı bir sürü mikroplu hurafe kırıntılarından biridir bu… Eğer bu konuyu biraz araştırsaydı çok farklı bir sonuca ulaşacaktı.

19 Fitnesi

Hadisten vazgeçtiğini söyleyen ama çoğu uydurma hadislerin veletleri olan geçmiş kavimlerin sünnetlerini peygamber adına Kuran’a eklemek isteyen bu kafa Kuran’ın 74:35 ayetinde “büyüklerden biri” olarak tanımladığı mucizesine karşı gösterdiği nankörlük ve düşmanlık yüzünden 74:37 ayetinde tanımlanan “geri kalanlardan” olmaya karar vermiştir.

“Onların bir kısmı seni dinler. Fakat, kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Her bir mucizeyi görseler de ona inanmazlar. Bundan ötürü sana geldiklerinde seninle tartışır ve inkarcılar, “Bu ancak bir efsanedir” der. Kendileri uzaklaştıkları gibi başkasını da ondan menediyorlar. Böylece farkında olmadan kendilerini mahfediyorlar.” (6:25-26).

“Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri mucizelerimden çevireceğim. Her türlü mucizeyi de görseler inanmazlar. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Zira onlar ayetlerimizi yalanladılar ve aldırış etmediler.” (7:146).