F-Tipi Sansür

Milyarlarca dolarlık bir güce, çeşitli finansal, eğitim ve medyatik kurumlara, ve emperyalist güçlerin desteğine sahip bir aptallaştırma projesi olan F-tipi tarikata karşı çok kısıtlı imkanlarla asimetrik yöntemlerle yürüttüğüm muhalefetten alabildiğine rahatsız olunduğu anlaşılıyor. Sesimin işitilmemesi için Türkiye’deki medyanın “reklam vermemek” başta olmak üzere çeşitli yollarla tehdit edildiği ortaya çıktı

Şeytan işte namazı böyle ta(h)rif etti

ŞEYTAN İŞTE NAMAZI BÖYLE TA(H)RİF EDİYOR: Kuran’da anlatılan namazın asıl amacını (Allah’ı anmak, O’ndan yardım istemek, erdemli bir hayat sürmek ve başkalarına yardım etmek) unutturmak için şeytan hadisler yoluyla yüzlerce teferruat uydurdu. El kaldırma ile ilgili olarak ilişikteki PDF dokümanında 198 uyduruk hadis bulacaksınız. Bugün Dört Hak Mezhep diye yutturulan mezheplerin liderleri ve mukallitleri geçmişte birçok konuda birbirlerini tekfir etmişlerdi. Örneğin Şafii alimleri geçmişte Ebu Hanife’ye lanet ediyorlardı. Hatta birbirlerinin arkasında namaz kılmıyorlardı.
Namazla ilgili olarak Kuran tüm detayları içerir.

Usul-ul Fıkıh Lokantaları

Eğer birileri bilgi sahibiyse bunu o kişinin tiltinden ve makamından değil, onun paylaştığı bilgiden öğreniriz. Eğer o bilgiyi takdir etmiyorsak demek ki ona layık değiliz. Layık olmayanlar taklit ederse daha çok layık olmazlar; aksine daha az layık olurlar o bilgiye. Böyle bir ortamda bilgi ihanete uğrar, suiistimal edilir ve hurafelerle karıştırılır.

Ayet Okuyan Spartacus

Batılı, batılın silahıyla ancak yaralayabiliriz ama yok etmek için hakikatin bilgisini kuşanmalıyız. Elimizdeki “silah” düşmanın silahı olduğu için o “silahla” şimdiki düşmanımıza ateş ederken gelecekteki düşmanımıza atmamız gereken mühimmatı tükettiğimizi görmüyoruz. Geçici ve kısa vadeli başarıların sarhoşluğuyla muhtemel geleceğimizi feda ediyoruz.

Üç yudumda su

Üç yudumda su içmek? Bunlar basit bilgiler ve adetler. Peki 2 yudum veya 4 yudum olursa kanser mi yapıyor ki? Elbette Türkiye’de yaşayan bir doktordan bunu işitmen normal. Eğer bir doktor üçlemeci bir Hristiyan ise veya hadisçi bir Sünni ise özellikle 3 sayısına vurgu yapacaktır. Lütfen düşün!

Alçaklardan ve zalimlerden korkmuyorum

Teşekkür ederim bu bilgi ve ilgi için. Ancak, ben kendimi sadece hakka teslim ederek özgürlüğüne kavuşan bir insanım. Müslümanım. Rasyonel bir muvahhidim. Bir barış eriyim. Doğruya tanıklık etmekle görevli hissediyorum kendimi. Hayatıma karşı yapılan bildiğim beş suikasttan beni kurtaran Efendim bir gün beni altıncısı veya yedincisi ile bu dünyadan ayırıp kendine döndürecekse ne diyebilirim? Eğer ölüm ve hapishane gibi şeylerden korksaydım veya paraya ve makama önem verseydim ne 19870’den beri faşist ve despot TC politikasına meydan okurdum, ne 1986’dan sonra tüm Sünni cemaatlere, ne emperyalist Amerika’ya ne de faşist İsrail’e… Güçle sarhoş olan cemaatler, oligarşiler, şirketler ve devletler insanları sindirdikçe azarlar. Ben, Sokrates, İbrahim, Musa, İsa, Muhammed, Luther King, Ali Şeriati, Metin Yüksel, Reşad Halife, Konca Kuriş gibi özgürlük, adalet ve barış için zalimlerin ve azgınların karşısına dikilen kişileri örnek alıyorum. (33:23).

‎Uyduruk Prof Haydar Baş

Keşke şaka olsaydı. Maalesef yolları, binaları, lokantaları, okulları, stadyumları, camileri, kuyrukları, facebookları paylaştığımız insanların büyük bir kısmı böyle… Halkın beyni politikacılar ve din adamları tarafından öylesine tahrip edilmiş ki insanlığın hala yaşaması bile Allah’ın rahmetinin ve bağışlamasının büyük bir delili.

Kilise ve Havralar? 22:40 Ayeti Üzerine

Yukarıdaki ayetteki bu kelimelerin anlamını birkaç yıldır sorguluyorum ve 20:114 ayetine uyarak Rabbimden yardım gelinceye kadar bekliyordum. Nihayet az önce bu kelimeler üzerinde tekrar düşünmeye ve araştırmaya başladım. Beni şu ana kadar bu alternatif çeviri konusunda engelleyen SaWaMi’ kelimesinin silolar için kullanıldığını ve siloların miladdan yüzyıllar önce Yunanlılar tarafından kullanıldığını öğrenince bu konuda neredeyse tam bir kanaat hasıl oldu.

Eren Erdem Ciddi Tehditler Alıyor

Eren Erdem ile Türkiye’ye yaptığım en son ziyaretimde tanıştım. Heyecanını, yoksullardan ve zayıflatılmışlardan yana tavrını ve söylemini kısmen aşırı ve hayali bulmama rağmen sevdim. Hatta, eleştiri konusunda babasını bile affetmeyen ben, Eren’in bazı iddialarına eleştirmemek için özel gayret bile sarf ettim. Türkiye halkının milli ve dini haplarla uyurgezerlere ve kölelere çevrilmesine ve böylece kapitalizm denilen ahlaksız bir sistemin iç ve dış sömürü canavarlarına teslim edilişine karşı vicdanın bir isyanı olarak gördüm Eren’i.

Fethullah Gülen Ağlıyor ve Saçmalıyor: Bu Kuran Yetim!

Amerika’daki şarlatan Hristiyan tele-evangelistlerden hiç ama hiç farkı yok bu adamın! St. Paul’u o kadar andırıyor ki. Hipnotize ettiği cemaatin duygularını gıdıklayıp istismar ederek uydurmalarını iyi pazarlayan bu adam çuvallarla para topladı. Kuran’ı babası ölmüş bir yetim olarak tanıtan bu cahil, daha önce Kuran fırlatma tavrına da kılıf bulmaya çalışıyor. Babasız kalan yetimi cemaatin göğsüne fırlatmş da ve böylesine o yetime babalar bulmuş da… Allah’ın en büyük düşmanları sağdan yanaşan şeytanlardır. Tarih boyunca böyle olmuştur.

Gülen Show

“Kuraaaan yetiiiiiiiiim.Kuraaaan yetiiiiiiiiim!
“Kuran’ın babasi öldüüü! Kuran’ın babası öldüüü!”
“Kurancı sapıklar! Kurancı sapıklar!”
“Keşke namazda sağa sola bakan adam cinsel uzvunu çıkarıp başıma işese…”
“Ben bir kitmirim, köpeğim. (Ama siz hiç sorgulamadan ben ne dersem onu kabul ediniz ve beni ‘hocafendi hazretleri’ diye anınız.)”

1. Teoloji Sempozyumu Üzerine

Ateistler ve monoteistler tarih boyunca en çok zulme uğrayan azınlıklardır. Rasyonel bir monoteist olarak ateistlerin düşünce ve ifade özgürlüklerini, başkalarına zarar vermemek koşuluyla istedikleri gibi yaşama özgürlüklerini savunmayı bir insanlık görevi biliyorum. Dahası, ateistler, kitlelere Allah ve peygamberler adına uyduruk ve felaketli hikayeler ve iftiralar satan din tüccarlarından çok daha dürüsttürler ve gerçeğe ve hatta fıtratımızda olan islam (barışçılık) prensiplerine çok daha yakındırlar.

Edebi Mucize Kuran-ı Mübin

Görüldüğü üzere Kelamullah’la “edebi mucize” yarışında kaybedebilecek dahi olsa; en azından sağlıklı bir değerlendirme ve karşılaştırma yapabilme ve Arap edebiyatının hiç de sanıldığı gibi Kuran’la sınırlı olmadığını gösterme adına bu örnekler yeterlidir kanaatinde olmakla birlikte böyle bir kıyaslamanın gereksiz olduğunu düşünüyoruz.

Ortadaki çift

Filiz-miliz işlerinden anlamam ama bu manzara photoshop da olsa müthiş bir ironi. Resme baksak, soldaki çift sağdaki çiftten daha çok 30:21 ayetinde tasvir edilen çifte uygun görünüyor. Sağdaki çift, psikolojileri bozuk ruhbanların etkisiyle alabildiğine yabancılaşmış… Aslında her ikisi de toplum içinde iki uç ifadeyi dile getiriyor. Normali, bu ikisinin ortasındaki mutlu çift. Biri matematikçi diğeri de inşaat mühendisi. Ellerinde üç hafta boyunca birlikte inceleyip tartıştıkları “Üzerinde 19 Var” kitabı vardı. Ne var ki rivayetlere göre ortada elele ve başbaşa oturan mutlu çift, fotoğraf çekilmeden kısa süre önce Edip Yüksel’in MESAJ adlı Kuran çevirisini Edib’in yakın arkadaşı Ahmet’ten bir hediye olarak almak için ayrılmış.

21 yıl Sonra Hala Dövüyorlar

1992 yılında yayımlanan Türkçe Kuran Meallerindeki Hatalar adlı kitabımda anlamları Muhammed peygamberden 200-500 yıl sonra münafıklar ve müşrikler tarafından uydurulan hadis ve mezhep öğretileri tarafından çarpıtılan ve bir kısmı çok önemli konular hakkında otuz beş ayetin doğru çevirilerini sunmuş ve aklın ve kainattaki ayetlerin ışığında ve kelimelerin Kuran’ın diğer ayetlerindeki kullanışlarını dikkate alarak tartışmıştım. O günden şu zamana bazı çeviriler (örneğin Diyanet İşlerinin yeni çevirisi) bu eleştirimi haklı bularak kısmi düzeltmeler yaptı ve hatta bazıları neredeyse tamamen düzelttiler (örneğin o tarihten sonra Yaşar Nuri tarafından yapılan çeviri).