Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın! Ama Nasıl?

Evangelist Hristiyanlarin islama ve müslümanlara karşı kanlı ve propagandalı haçlı seferleri başlattığı bir zamanda Ayasofya’nın tekrar klise’ye çevrilmesi hem adaletin ve Kuran’in gereğini yerine getirmektir; hem de propaganda savaşında bir kazanım olacaktır. Bu yüzden, Kuran’in mesajına inanan arkadaşları “Zincirlerin Kırılsın, Ayasofya Asıl Sahiplerine Verilsin” kampanyasını başlatmaya çağırıyorum. Yanlış mı anlaşılacağız. Bugün yanlış anlaşılma riskine girmeyenler yanlışları değiştiremezler.

Gandi Hikayesi

Firavunlaşan, zalim çoğunluk ve liderleri, adalet ve barış için şarkı söyleyen mazlumlardan dolayı zulümlerine son vermezler. Yaptıkları zulmün bedelini ödemeleri gerekir… Biraz acı duymaları ve kendilerini değiştirmedikleri zaman daha büyük kayıplar yaşayacaklarını kafalarına zonk etmeli.

Kapitalizm Canavarının Mezar Taşı

Milyonlarca aç insana rağmen çürümeye terkedilmiş milyonlarca ton buğday, kapitalist sistemi “insanlığa karşı suç işlemekten” mahkûm etmek için tek başına yeterlidir. Kapitalist canavarı tarihin çöplüğüne, ikizi olan komünist diktatörlüğün yanına atmalıyız. Her ikisi de mantıkta Hatalı İkilem diye bilinen yöntemi kullanarak dünyayı uzun sure kandırdılar. Kapitalizm, kapital cezayı (capital punishment), yanı ölümü çoktan hakketmiştir. Biraj’ın yukarıdaki son cümlesini kapitalizmin mezar taşına yazabilirsiniz… Özellikle çürümeye terkedilmiş milyonlarca ton gıda maddesinin resmiyle birlikte!

Hadis Olmasaydı

Gerçi hadisler Muhammed peygamber döneminde yazılmadı ama hadis olmadan milyonlarca müslüman nasıl yemek yiyeceğini, nasıl yürüyeceğini, nasıl sakal uzatacağını, nasıl dişlerini fırçalayacağını ve hatta nasıl tüvalete gideceğini bilebilir miydi?

Erkekler Kadınları Gözetirler Onları Dövmezler

4:34 ayeti erkek despotluğunun egemen olduğu yozlaşma döneminde uydurulan hadislerin etkisiyle dört noktada anlam tahrifatına uğramış bulunuyor. Türkçe meallere yansıyan bu hataları sırasıyla analiz edelim:

Müslüman Kadınlara Bir Uyarı ve Davet!

Önemli bir misyonunuz var. Zihinsel özgürlüğünüze kavuşmanız, sözde İslam aleminin akla ve Kuran’a ihanet ettikten sonra uğradığı çeşitli felaketlerden ve hastalıklardan kurtulmasına büyük katkıda bulunabilir. Görülen o ki erkekler bu işi beceremeyecek. Onlar mutsuz, kızgın, yönünü şaşırmış, ve kendi oluşturdukları cehalet ve kibir cehennemine mahkum olmuşlar. Biliyorum ki çoğunluğunuz ne onlardan ne de kendinizden hoşnutsunuz. Sizi göreve çağırıyorum. Cesaretle kritik düşünmeye ve ona göre harekete davet ediyorum.

Kör Saat Gözlemcileri veya Peyniri Koklamak: Evrimde Akıllı Tasarım için Akıllı bir Tartışma

Kör Saat Gözlemcileri veya Peyniri Koklamak: Evrimde Akıllı Tasarım için Akıllı bir Tartışma Edip Yüksel (Orijinalini İngilizce yazdığım ve Quran: a Reformist Translation kitabının son bölümüne eklediğim, Blind Watch-Watchers or Smell the Cheese: An Intelligent and Delicious Argument for Intelligent Design in Evolution adlı makalemin çevirisidir. Bu makaleyi gönüllü olarak çeviren ve ilk müsveddesini hazırlayan …

Continue reading ‘Kör Saat Gözlemcileri veya Peyniri Koklamak: Evrimde Akıllı Tasarım için Akıllı bir Tartışma’ »

Kuran’a İhanet Eden ama Mushaf’a Tapan Kalabalıklar

Quran’ı inkar eden, ona ve daha doğrusu ona ihanet eden Sünni ve Şii mukallitlere olan tepkilerini Mushaf’ı yakma suretiyle ifade eden böylesi inkarcılara nasıl tepki göstereceğimizi Quran’ın kendisi bizi bildirirken, Quran’a saygı göstermeden Quran adına gürültü koparmayı anlayamıyorum. Bak: 4:140; 10:99; 18:29; 88:21-22. Allah bu dünyada, şeytana, müşriklere, ateistlere ve münafıklara seçme ve inanma özgürlüğü vermiş… Bize fiziksel olarak saldırmadıkları ve çocuklarımızı rahatsız etmedikleri sürece bu özgürlüğe mani olamayız, olmamalıyız. Aksi takdirde işte böyle olur. Haçlı Hristiyanlar, Kızgın Ateistler, Emperyalistler kendilerini Müslüman sanan Sünnileri ve Şiileri provoke etmek için bir Mushafı veya Mushaf diye niteledikleri herhangi kalınca bir kitabı alıp yakarlar. Sadece bir düğmeye basarak yüzbinlerce kişiyi boğalar gibi çıldırtabilirler, sokaklara dökebilirler, ülkelerde kaos çıkarabilirler, katliamlara yol açabilirler.

Cahil ve Kibirli Dinadamları Besmele’nin Harflerini bile Sayamıyor

Besmele ya 18 harfe veya 20 veya 21 veya 22 harfe sahiptir. Fakat, kesinlikle 19 harfe sahip değildir. Mucizeyi inkar etmek için Besmele’nin harflerinin 19 olmadığını iddia eden sözde ulema (alimler) ilginçtir ki bu en basit sayım işleminde ihtilaf etmektedirler. Kuran’ın elifbasını sökmüş yedi yaşındaki bir çocuğun dahi rahatlıkla bilebileceği bir cehalete cevap vermek istemiyordum; …

Continue reading ‘Cahil ve Kibirli Dinadamları Besmele’nin Harflerini bile Sayamıyor’ »

Yolunda İslamın Kardeşler Olalım

Yolunda Islamin Hapishanede yazdığım şiirleri içeren ilk kitabım olan Yusuf’un 40’ıncı Emri’nde yer alan bir şiir 1980-1990 yıllarında İslamcı gençlik arasında bir hayli popüler olmuştu. Meğer ben mürted olarak ilan edildikten ve hicret ettikten sonra bile bu şiirim konferanslarda ve yürüyüşlerde okunmuş… İşin ilginci benim fikirlerimi rivayetlerden öğrenerek beni hain ilan eden birçok kişi şiirin …

Continue reading ‘Yolunda İslamın Kardeşler Olalım’ »

Cüppeli veya Cüppesiz, Sakallı veya Sakalsız Şeytanın Evliyaları

Ortalıkta din adamı, hacı ve hoca diye gezinen ve SADECE Allah’a özgülenmesi gereken dini cahili hurafeler ve şeytani öğretiler ile karıştırarak şirk dinine çeviren tipleri mahkum ediyor Kuran. Aşağıda bu konuyla ilgili ayetleri ve ilgili tartışma notlarını bulacaksınız. MESAJ adlı Kuran çevirimden alıntıladım.

Son Peygamberin adı neydi: Muhammed veya Muhammid?

Edip Yuksel (İnglizce’den çeviren: Ensar Üzümcü) 3 December 2011 Bulunan en eski Kuran Mushaflarında aksanlı okuma işaretleri bulunmaz. Peygamberden yüzyıllar sonra, Kuran’ın ilerici ve tek tanrıcı mesajından sapan Müslümanların birbirlerini mezhep savaşlarında nasıl öldürdüğünü, din-adamları tarafından üretilen dinlerin ve mezheplerin haklı çıkarılması adına Kuran çevirilerinin ve yorumlarının nasıl çarpıtıldıklarını bildiğimiz için, bazı kelime ve ayetlerin …

Continue reading ‘Son Peygamberin adı neydi: Muhammed veya Muhammid?’ »

Hakkı’nın Saçmalamaya Hakkı Yok mu?

Kısacası, Hakk’ın bize gönderdiği Mesaj’a göre, Hakkı adındaki adamın saçmalamaya ve cehennemi seçmeye hakkı vardır; Hakkı’yı bu hakkından mahrum etmek despotluktur, istikbardır. Müslümanlar hem Hakkı’nın hem de onu susturmak isteyen falancacı veya filancacı mukallitlerin inanç ve ifade özgürlüğünü savunurlar ama ne Hakkı’nın ne de hurafeci mukallitlerin karşıtlarını sansür etmeye hakkı yoktur.

Mesaj’a Yapılan İnsafsız Bir Eleştiriye (!) Cevap

İlk 7 yazısında ilmi hiçbir açıklama getirmeden keyfi yorum ve aldatmacalarla Mesaj’a saldıran Dücane Cündioğlu son yazısında hem yukarıdan beri psikologlara tez konusu olabilecek karakterini ve hem de ne kadar özgürlükçü (!) ve aydın olduğunu ortaya koymuş; bununla birlikte bizlere bataklığa düştükten sonra çırpınan, çırpındıkça batan adamı oynamıştır…

Yahudileşen Sünnetçiler – 2: Mustafa İslamoğlu 19’dan Niye Kaçıyor?

Mustafa’nın Ebced sistemi hakkındaki bilgisi ne yazık ki hurafelere ve uydurma kitaplara dayanmaktadır. Allah’ın sünnetini onun elçisi/postacısı olan Muhammed’in sünneti haline dönüştürdükten sonra o uydurma sünneti ortaya çıkarmak için hadis kitaplarından sünnet ayıklarken kaptığı bir sürü mikroplu hurafe kırıntılarından biridir bu… Eğer bu konuyu biraz araştırsaydı çok farklı bir sonuca ulaşacaktı.

İslamoğlu ve Yahudileşen Sünnetçiler – 1

Kafaya terlik takmaktan sakal bırakmayı marifet saymaya kadar, çocukların pipilerine kesmekten taşla öldürme cezasına kadar, gereksiz konularda kılı kırk yarmaktan Allah’ın peygamberlerine hakaretler ve iftiralar üretmeye, Allah ve peygamberleri adına ibadetler, haramlar ve şeriatler uydurmaya kadar yüzlerce konuda Yahudileşen Sünniler son peygamber Muhammed adına uydurulan şeriatleri ve sünnetleri (yasaları) reddeden ve sadece Kuran’ı izleyerek dinlerini Allah’a özgüleyen muvahhitleri Yahudileşmekle suçluyorlar. Psikolojide projeksiyon diye bilinen bu tavrın Türkiye’de en önde gelen liderlerinden biri olan Mustafa İslamoğlu’nun iki kitabında yer alan sayısız çarpıtmadan birkaç tanesini teşhir edip mahkum etmek için iki bölüm halinde yazdığım cevaptır bu.

19 Fitnesi

Hadisten vazgeçtiğini söyleyen ama çoğu uydurma hadislerin veletleri olan geçmiş kavimlerin sünnetlerini peygamber adına Kuran’a eklemek isteyen bu kafa Kuran’ın 74:35 ayetinde “büyüklerden biri” olarak tanımladığı mucizesine karşı gösterdiği nankörlük ve düşmanlık yüzünden 74:37 ayetinde tanımlanan “geri kalanlardan” olmaya karar vermiştir.

“Onların bir kısmı seni dinler. Fakat, kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Her bir mucizeyi görseler de ona inanmazlar. Bundan ötürü sana geldiklerinde seninle tartışır ve inkarcılar, “Bu ancak bir efsanedir” der. Kendileri uzaklaştıkları gibi başkasını da ondan menediyorlar. Böylece farkında olmadan kendilerini mahfediyorlar.” (6:25-26).

“Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri mucizelerimden çevireceğim. Her türlü mucizeyi de görseler inanmazlar. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Zira onlar ayetlerimizi yalanladılar ve aldırış etmediler.” (7:146).