Mekke’de siyaha börünmüş dört taş duvarın etrafında dolanmak, siyah bir taşı şapur şupur öpmek, dikili birkaç taşı şeytan diye taşlamak ve Medine’deki bir mezarın taşlarından şefaat istemek…
Bugünkü hac, Kuran’da bildirilen amaçlardan hiçbirisini yerine getirmediği gibi tersine hizmet etmektedir. Arapça “hüccet ile tartışma” anlamına gelen HACCın amacı TEVHİDİ duruşu vurgulamak, dünyadaki müslümanların sorunlarını ve projelerini HüCCet ile tartışmak, barışı teşvik etmek, çevreyi ve ekolojiyi koruma bilincini yerleştirmek, yoksulları doyurmak, ekonomik ilişkileri geliştirmektir.
Ama uyduruk hadis/sünnet/mezep öğretilerine göre yapılan hac ŞİRKİN VE CEHALETİN zirveye çıktığı bir merasime dönüşmüştür. Vagina biçiminde bir mahfaza içinde putlaştırılmış siyah bir taşı öpmek, üzeri altın işlemeli ipekten bir örtüyle örtülerek putlaştırılmış küp biçiminde bir binanın taştan duvarları etrafında dolanmak ve dikili bir taşı birbirini ezerek şeytan diye taşlamak ve nihayet işitmeyen, işitse bile cevap veremeyen bir ölünün taş mezarından yardım istemek biçimindeki şirk adetleri hac ibadeti olarak belletilmiştir. Beyinleri ve vicdanları taşlaşanların