Kölecilik ve Cariyecilik
Edip Yüksel’in MESAJ adlı çevirisinden
www.19.org
4:24 Ayrıca yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları hariç, (evlilik yoluyla) korunmuş kadınlar. Bunlar, ALLAH’ın üzerinize farz kıldığı yasalardır. Bunların dışındakiler, iffetli yaşamanız, zina etmemeniz ve mehirleriyle istemeniz koşuluyla size helaldir. Onlardan hoşlandıklarınıza, bir farz olarak mehirlerini ödeyin. Bu farzı yerine getirirken mehri ayarlamak için karşılıklı anlaşmanızda bir sakınca yoktur. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
4:25 Sizden (bekar veya dul) korunmuş kadınlarla evlenmeye güç yetiremeyenler, yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları gerçeği onaylamış kadinlarla evlensinler. Onaylamanızın aslını en iyi bilen ALLAH’tır. Birbirinize eşitsiniz. Sahiplerinin izniyle ve uygun şekilde mehirlerini ödeyerek onlarla nikahlanın. İffetli yaşasınlar, zina etmesinler ve gizli dostlar edinmesinler. Evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine korunmuş kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmalı. Bu, günaha girmekten korkanlarınız içindir. Sabrederseniz sizin için daha iyi. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
NOTLAR:
4:024 “Ma meleket eymanukum“ ifadesi geleneksel çeviriler tarafından “ellerinizin altındakiler“ olarak çevrilmiştir. Bu çeviri, erkeğin kontrolü altında özgürlüklerini kaybetmiş cariyeler olarak anlaşılmıştır. Bu geleneksel anlayış Kuran’ın diğer ayetleriyle çelişir. Zira Kuran köleliği müşriklerin bir âdeti olarak değerlendirir ve yasaklar (79:24; 12:39-42; 90:13; 4:25). İlginç bir detaylama örneği olarak bu ifadedeki “YeMiN“ sözcüğünün çoğulu olan “eYMaN“ Kuran’da sürekli olarak “sözleşmeler, yeminler“ anlamında kullanılır (2:224; 2:225; 4:33; 5:89; 16:92,94; 66:2; 3:77; 5:53; 5:108; 6:109; 9:12,13; 16:38; 24:53; 35:42; 58:16; 63:2) Öyleyse söz konusu ifade şöyle çevrilebilir: “sözleşmelerinizin hak sahibi olduğu kişiler“ veya “sözleşmelerinizle üzerlerinde hakka sahip olduklarınız“ veya EYMAN (sözleşmeler) kelimesini özne yerine tümleç olarak okursak o zaman: “sözleşmelerinize sahip olanlar“ Evlilik, kural olarak her iki tarafın ailesinin onayı ve katılımıyla oluşan bir sözleşme ve ilan olayıdır. Kocası boşamadan evli bir kadınla evlenilmez. Ancak, kocası Müslümanlarla savaş halinde olan düşmanların safında yer alan Müslüman bir kadın Müslümanların ülkesine göç ederse o kadınla sözleşme yapılarak evlenilebilir (60:10). Bu durumda, kadın düşman safında yer alan kocasından boşanmadığı halde hukuken boşanmış sayılıyor. Kendisiyle yapılan anlaşma normal evlilik anlaşmasından farklı olduğu için bu ilişki böyle bir ifadeyle betimleniyor. Bu durum, karısı düşman safında yer alıp da Müslümanların ülkesine göç eden erkekler için de söz konusudur. Bak: 24:31 ve 33:55. Sözleşme ile bir başkası için çalışan kişi için de aynı ifade kullanılır. Bak: 16:71; 30:28. Ayrıca bak: 4:25,36; 23:6; 24:58; 33:50; 33:52; 70:30).
Gerçeği onaylayan bir kadın, gerçeği onaylayanlarla savaş halinde olan inkârcı kocasını terk edip onaylayanlara sığınırsa, evlenmesi için eski kocasından boşanması gerekmez. Boşanmanın iki tarafın hakemleri huzurunda tartışılması gereken ve aylarca süren bir işlem olduğunu hesaba katınız. Ayrıca bak 60:10.
Ayetteki Muhsanat kelimesinin kökü olan HaSaNa koruma anlamına gelir (12:48; 21:80; 59:14). Muhsinin iffetini evlilik dışı cinsel ilişkilerden koruyan erkekler için (5:5), Muhsanat ise iffetlerini koruyan kadınlar için kullanılır ve üç grup için kullanılır: Bekar olup evlilik dışı cinsel ilişkiden kendilerini koruyan veya aileleri tarafından korunan kadınlar (4:25; 21:91; 66:12), evli olup kendilerini evlilik dışı cinsel ilişkiden koruyan kadınlar (5:5; 4:24), veya her iki grup (5:5; 24:4; 24:23) için kullanılır. Her evli kadın Muhsina‘dır ama her Muhsina evli kadın değildir.
Rabbimiz, evlenilmesi yasak olan yakın akrabaları 14 madde halinde belirttikten sonra, sayılanların dışındakilerin helal olduğunu açıkça bildirmektedir. Ne var ki, Hadis, Sünnet ve mezhep kitapları, peygambere yaptıkları bir iftira ile bunlara bir madde daha ekleyerek 4:24’deki hükmü inkar etmektedirler. Bir kadını, teyzesi veya halası ile birlikte nikâhlamanın haram olduğunu iddia edenler, hem Allah’ı unutkanlıkla suçlamış oluyorlar ve hem de Kuran’ı bize ileten peygamberin Kuran’la çeliştiğini iddia etmiş oluyorlar. (6:19,38,114; 12:111; 19:64; 25:30).
* 4:025 O günün mevcut bir realitesi olan kölelik kurumu Kuran tarafından kaldırılır (4:92; 5:89; 8:67; 24:32-33; 58:3; 90:13). Nitekim bu ayet eşitliği vurguluyor. Bak 60:10.