Kilise ve Havralar? 22:40 Ayeti Üzerine

Yukarıdaki ayetteki bu kelimelerin anlamını birkaç yıldır sorguluyorum ve 20:114 ayetine uyarak Rabbimden yardım gelinceye kadar bekliyordum. Nihayet az önce bu kelimeler üzerinde tekrar düşünmeye ve araştırmaya başladım. Beni şu ana kadar bu alternatif çeviri konusunda engelleyen SaWaMi’ kelimesinin silolar için kullanıldığını ve siloların miladdan yüzyıllar önce Yunanlılar tarafından kullanıldığını öğrenince bu konuda neredeyse tam bir kanaat hasıl oldu.

Eren Erdem Ciddi Tehditler Alıyor

Eren Erdem ile Türkiye’ye yaptığım en son ziyaretimde tanıştım. Heyecanını, yoksullardan ve zayıflatılmışlardan yana tavrını ve söylemini kısmen aşırı ve hayali bulmama rağmen sevdim. Hatta, eleştiri konusunda babasını bile affetmeyen ben, Eren’in bazı iddialarına eleştirmemek için özel gayret bile sarf ettim. Türkiye halkının milli ve dini haplarla uyurgezerlere ve kölelere çevrilmesine ve böylece kapitalizm denilen ahlaksız bir sistemin iç ve dış sömürü canavarlarına teslim edilişine karşı vicdanın bir isyanı olarak gördüm Eren’i.

Fethullah Gülen Ağlıyor ve Saçmalıyor: Bu Kuran Yetim!

Amerika’daki şarlatan Hristiyan tele-evangelistlerden hiç ama hiç farkı yok bu adamın! St. Paul’u o kadar andırıyor ki. Hipnotize ettiği cemaatin duygularını gıdıklayıp istismar ederek uydurmalarını iyi pazarlayan bu adam çuvallarla para topladı. Kuran’ı babası ölmüş bir yetim olarak tanıtan bu cahil, daha önce Kuran fırlatma tavrına da kılıf bulmaya çalışıyor. Babasız kalan yetimi cemaatin göğsüne fırlatmş da ve böylesine o yetime babalar bulmuş da… Allah’ın en büyük düşmanları sağdan yanaşan şeytanlardır. Tarih boyunca böyle olmuştur.

Gülen Show

“Kuraaaan yetiiiiiiiiim.Kuraaaan yetiiiiiiiiim!
“Kuran’ın babasi öldüüü! Kuran’ın babası öldüüü!”
“Kurancı sapıklar! Kurancı sapıklar!”
“Keşke namazda sağa sola bakan adam cinsel uzvunu çıkarıp başıma işese…”
“Ben bir kitmirim, köpeğim. (Ama siz hiç sorgulamadan ben ne dersem onu kabul ediniz ve beni ‘hocafendi hazretleri’ diye anınız.)”

1. Teoloji Sempozyumu Üzerine

Ateistler ve monoteistler tarih boyunca en çok zulme uğrayan azınlıklardır. Rasyonel bir monoteist olarak ateistlerin düşünce ve ifade özgürlüklerini, başkalarına zarar vermemek koşuluyla istedikleri gibi yaşama özgürlüklerini savunmayı bir insanlık görevi biliyorum. Dahası, ateistler, kitlelere Allah ve peygamberler adına uyduruk ve felaketli hikayeler ve iftiralar satan din tüccarlarından çok daha dürüsttürler ve gerçeğe ve hatta fıtratımızda olan islam (barışçılık) prensiplerine çok daha yakındırlar.

Ortadaki çift

Filiz-miliz işlerinden anlamam ama bu manzara photoshop da olsa müthiş bir ironi. Resme baksak, soldaki çift sağdaki çiftten daha çok 30:21 ayetinde tasvir edilen çifte uygun görünüyor. Sağdaki çift, psikolojileri bozuk ruhbanların etkisiyle alabildiğine yabancılaşmış… Aslında her ikisi de toplum içinde iki uç ifadeyi dile getiriyor. Normali, bu ikisinin ortasındaki mutlu çift. Biri matematikçi diğeri de inşaat mühendisi. Ellerinde üç hafta boyunca birlikte inceleyip tartıştıkları “Üzerinde 19 Var” kitabı vardı. Ne var ki rivayetlere göre ortada elele ve başbaşa oturan mutlu çift, fotoğraf çekilmeden kısa süre önce Edip Yüksel’in MESAJ adlı Kuran çevirisini Edib’in yakın arkadaşı Ahmet’ten bir hediye olarak almak için ayrılmış.

21 yıl Sonra Hala Dövüyorlar

1992 yılında yayımlanan Türkçe Kuran Meallerindeki Hatalar adlı kitabımda anlamları Muhammed peygamberden 200-500 yıl sonra münafıklar ve müşrikler tarafından uydurulan hadis ve mezhep öğretileri tarafından çarpıtılan ve bir kısmı çok önemli konular hakkında otuz beş ayetin doğru çevirilerini sunmuş ve aklın ve kainattaki ayetlerin ışığında ve kelimelerin Kuran’ın diğer ayetlerindeki kullanışlarını dikkate alarak tartışmıştım. O günden şu zamana bazı çeviriler (örneğin Diyanet İşlerinin yeni çevirisi) bu eleştirimi haklı bularak kısmi düzeltmeler yaptı ve hatta bazıları neredeyse tamamen düzelttiler (örneğin o tarihten sonra Yaşar Nuri tarafından yapılan çeviri).

Ali Şeriati

Severim Ali Şeriati’yi… Sünnilerin ve Şiilerin arasında böylesi düşünürler son bin yılda parmakla sayılacak kadar az çıkmıştır. Hem beyin hem de yürek sahibi birisiydi Ali… Elbette bazı konularda çok farklı düşünüyorum kendisinden (Ehl-i Beyt takıntısı veya Habil ve Kabil hikayesi üzerinde temelsiz analizler yapması, gibi), ama düşünen, sorgulayan, vicdan ve yürek sahibi birisine sadece saygı duyarım. 1980’de devrimi Türkiye’ye ithal etmek için gizlice İran’a davet edilmiştim. Dönüşte beraberimde getirdiğim tek şey Ali’nin Hüseyni İrşad’da verdiği konferansların kasetiydi. Çok iyi bir hatipmiş aynı zamanda… Maalesef o kasetleri birkaç hafta sonra Fatih’te bir polise kaptırdım…

Orda hadis burda hadis

Orda hadis, burda hadis. Sağda hadis, solda hadis. Yukarda hadis, aşağıda hadis. Camide hadis, tekkede hadis. Misvakta hadis, takkede hadis. Çük kesen hadis, kara çuvala sokan hadis. Ölülere yalvartan hadis, siyah taşa taptıran hadis. Hastaya üfüren hadis, namazdan sonra sola tüküren hadis. Büyü yapan hadis, mürit kapan hadis. İbninin hadisi, ebunun hadisi. Orda hadis, burda hadis. Namazı bozan domuz hadis, deve sidiği içirten hadis. Dokuz yaşındaki kız hadis, bir gecede dokuz kadın hadis. Türbede hadis, tekkede hadis. Şalvarda hadis, takkede hadis. Miraçta pazarlanan hadis, Azrailin gözünü kör eden hadis. Hadisleri lanetleyen hadis, hadisleri yücelten hadis. Kabızda hadis, ishalde hadis. Kara köpekleri öldüren hadis, çocukları güldüren hadis. Arapları öven hadis, Türklere söven hadis. Gözleri kızgın çivilerle oyan hadis, kadının bacaklarını iki atla ayıran hadis. İbninin hadisi, Ebunun hadisi. Mehdinin kıçındaki kıllı leke hadis, kertenkelelere karşı cihad hadis. Sağda hadis, solda hadis. Ayakta işeten hadis, osuran şeytan hadis. İstibra hadis, istihare hadis. Besmeleyi okutan hadis, Besmeleyi mekruhlayan hadis. Ayetleri nesheden hadis, milyon hadis ezberleyen muhadis. Altıyüzbin hadis, yedibin ikiyüz hadis. Mevzu hadis, sahih hadis. Hasen hadis mursel hadis. Vahid hadis mütevatir hadis. Mevzu hadis, mevzu hadis. Tırnaklı hadis, parmaklı hadis. Kıllı hadis, sinekli hadis. Aç keçiye ayet yediren hadis, zaniyi taşlayan maymun hadis. Sağda habis, solda habis. Orda habis, burda habis. Camide habis, tekkede habis.

17 Kez Hain?

En iyi devletin azı dişleri çekilmiş ve pençeleri törpülenmiş devlet olduğuna inanan yüzde altmışiki anarşist bir Kürt olarak bir Kürt devleti kurulması hayaliyle yaşamıyorum, ama bu ikiyüzlülüğe tepki gösteren Kürt kardeşlerime de “düşmanınıza benzemeyin” desem de ikna etmekte zorluk çekiyorum. Bana soruyorlar: “Kardeşinin kanını devlet denilen put için göz kırpmadan akıtabilen ‘kardeşlerim’ neden ‘devlet’ denilen nimeti kardeşleri için de istemiyor. Kardeşlerim 17 Türk devleti kurmuşsa ben niye bir tane kuramayım? Niye o 17 kez bu işi yapınca hain olmuyor da ben hain olacağım?”

ODTÜ 1. Teoloji Sempozyumu Üzerine

ODTÜ 1. Teoloji Sempozyumu Üzerine Edip Yüksel 1 Şubat 2013 www.19.org     Şubat 15-17, 2013 tarihleri arasında ODTÜ Felsefe Külübü, Düşünbil ve Libido Dergileri tarafından organize edilen Teoloji Sempozyumuna hem konuşmacı hem de tartışmacı olarak katılacağım inşallah. (Program yazının altında) Gençlik yıllarımdan beri binlerce ateistle ve dindarla tartıştım. Yaş, makam ve mevki farkı gözetmeden… 1980 darbesi …

Continue reading ‘ODTÜ 1. Teoloji Sempozyumu Üzerine’ »

Hergün Kandil Olsun

Madem öyle 365 gün için 365 kandil uyduralım. Zoruna mı gider Asil Nadir Buyur başlayalım. Her gün için bir kandil. Eğer bizden öncekiler uydurabilmişse biz niye uyduramayalım ki? Nasılsa uyduruk bir dinin uyduruk mukallitleriyiz… Her şeyden önce kandillerin sadece bir tanesi doğum günü ile alakalı. Diğerleri Regaip, Miraç, Kadir… Aslında Muhammed’in doğum günü belli değil. Hatta bazı rivayetlere göre yılı bile belli değil. Öyle olunca her peygamber için de bir doğum günü uyduralım. Bu arada sahabeler için de. Onlar bitince sıraya imamlar ve imamcıklar girsin. Hatta zındıklar için de ölüm günleri için kandil uydurabiliriz. Amaç, uyduruk ibadetler üretmekse bundan kolayı yok

Osmanlıca Hayranlarına karşı Türkçeyi Savunmak

Tarihin ilginç bir cilvesi olarak Osmanlıca hayranları sayısında büyük artış var. Osmanlıca denilen karma dili öylesine övüyorlar ki sanki Osmanlıca yemek tarifleri daha lezzetli oluyor, Osmanlıca yazılmış haritalar yolu daha iyi gösteriyor, Osmanlıca yazılmış Kuran tefsirleri daha bir doğru… Kısır Türkçe imiş!!! Osmanlı padişahlarının Türk halkını ve Türkçe’yi aşağılamasını ironik bir biçimde Türkçülük ve milliyetçilik adın sahiplenen antika kafalar için “Kısır olmayan Osmanlıcayı” çok güzel hicveden bir örnek vereceğim:

Büyüden garantili korunma reçetesi

Büyüden korunmak için aşağıdaki üç şey yapılırsa büyü hemen bozulur:
1. Çarşamba günü dışarı çıktığında karşına çıkan 7’inci kişiye, kim olursa olsun 77 lira ver. Verdikten hemen sonra adamın yüzüne bir tokat atıp kaç.
2. Perşembe günü Eyüp Sultan Camisi avlusundaki güvercin pisliğinden 7 gram alıp onu gülsuyu ve bal ile karıştırıp pişirdikten sonra 7 kez salavat eşliğinde ye.
3. Cuma günü bir şeyhin sakal-ı şerifinden 7 kıl kopardıktan sonra o kılların uçlarını birbirine bağlayarak bir daire oluştur ve Cumartesi günü bir gün boyunca boynunda taşı.
Şeyhler çok mütevazı olduğu için mübarek kıl-ı şeriflerini vermek istemeyebilir… Bunun için şeyhin sakal-ı şerifinden 7 kıl-ı şerifi, şeyh fark etmeden, örneğin sakalı-şerifini öperken gizlice koparmalısın ki şeyhin himmeti olsun. Keramet böyle gerçekleşir…
Büyük ihtimalle yukarıdaki işlemler büyüyü bozmaya yetecektir. Eğer büyü bozulmazsa o zaman o büyü Eryeruh adlı cin kullanılarak yapılmıştır. Onu tamamıyla bertaraf edecek olan büyüyü sadece sana gizli olarak vermem gerecektir…