Reaya ve Kürtler

Bu devletin Kürtler ile ilgili hiçbir beyanına inanamıyorum, güvenemiyorum. Yüzyıl boyunca dizdikleri ve halka milli gaz vererek yedirttikleri düzinelerce düzmeceye tanık olduktan sonra inanamıyorum devlete ve devletçilere… Yeni yalanlara yer açmak için arada bir eski yalanları ifşa edip kusturduklarına tanık olduktan sonra devletçi politikacılardan, medyadan ve onlardan beslenen zavallı papağanlardan gelen tüm iddialara ve bilgilere kuşkuyla bakıyorum.

Kürt Devleti?

Sevgili Mustafa ben şimdiye kadar ayrı bir Kürt devleti oluşmasını desteklemedim. Türkiye’nin bölünmesinin her iki halk için de yararlı olmayacağına inanıyorum. Aksine ben, Türkler, Kürtler, Araplar, Türki Cumhuriyetler federal bir birlik oluştursunlar istiyorum. Neredeyse yirmi yıldır bunu savunuyorum. Öte yandan “bölünmek” benim için bir tabu da değil. Ben devlete tapmadığım için, ben insan hayatını ve mutluluğunu devletten daha önemli gördüğüm için eğer bir çoğunluk bir azınlığa zulmedip duruyorsa ve bu nesiller boyu da sürmüşse mazlum tarafın ayrılma istemesini de yadırgamam.

Meallerdeki Devlet ve Sağcılar

Türkiye Cumhuriyeti devleti, Diyanet İşleri Başkanlığını hem dini öğreti ve uygulamaları kontrol etmek için hem de resmi milli propaganda halka gaz ve yön vermeye yetersiz kaldığında ona ek olarak gerektiğinde resmi ideoloji doğrultusunda dini propaganda üretmek için kullanmak amacıyla kurdu. Bu amaç doğrultusunda neredeyse bir yüz yıldır başarıyla işlettiği Diyanet İşleri Başkanlığı aslında bir İhanet İşleri kurumudur. O kurumu işgal eden din adamları hiçbir vakit devletin zulüm ve katliamlarına karşı dikilmemiştir; aksine Firavun’un sihirbazları ve belamlar gibi davranmışlardır. Aşağıda iki ayet üzerinde yapılan mealleri okuduktan sonra bu propaganda için birçok mealin de başarıyla kullanıldığına tanık olacaksınız. Analizi size bırakıyorum. Aşağıdaki mealleri www.kuranmeali.org sitesinden kendiniz kontrol edebilirsiniz:

Niye bizi sevmiyorlar?

15 Ocak 2013 tarihinde Google bu iki soruyu tamamlamadan aratmak isteyince kelimeleri tamamlamayı kolaylaştırmak için Google en popüler on arama ifadesini sundu. Burada görülen ilginç bir fark var. Kürtleri sevmeyen olarak sadece Türkler ve Saddam sayılırken Türkler kendilerini daha yanlız hissediyor. Ben sosyolog değilim ama acaba bu, “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” veya “Her Türk asker doğar” veya “Bir Türk dünyaya bedel” gibi paranoyaklık ve psikopatlık ifade eden yaygın sloganların oluşturduğu, Osmanlı İhtişamı özlemiyle yanıp tutuşan bir kültürün yansıması olmasın mı? Eğer gögüslerimizi yumruklayarak ve naralar atarak komşularımıza karşı üstünlük taslasak, onların bize dost olmadığını ilan etsek, bizim tüm komşulara bedel olduğumuzu kükresek, dedemizin komşularımızın dedelerini nasıl dövdüğünü övüne övüne anlatsak acaba o komşulardan sevgi beklemeye hakkımız var mı? Türkler ve Kürtler olarak ders alalım. Birbirimizin haklarına saygı göstererek barış içinde eşit komşular ve dostlar olarak yaşamayı deneyelim. www.19.org

Metin Yüksel ve Tayyip Erdoğan

17 yaşında Fatih Akıncılar derneğinin başkanı olan Metin’i üç yıl içinde Türkiye’deki İslamcı gençliğin efsanevi lideri yapan işte onun adalet ve özgürlük aşkı idi. İdealindeki adil ve özgür ortamı gerçekleştirmek için beynini, yüreğini, sesini ve bileğini tüm azmiyle kullandı ve nihayet dünyadaki tüm varlığıyla bu gerçeğe şahit oldu. Mehmet Ali Tekin, Mehmet Şahin gibi Metin’in hala yaşayan dava arkadaşları Metin ile Tayyip arasındaki bu farkı çok iyi bilirler.

Vakit Gazetesinin Evrimi Hipotezi

AMİNE: “Sizin Akite karsı neyiniz var onu bilmek isterim, acaba Türkiye’de başla gazete var mı okuyacak ???” EDİP: Akite karşı neyimiz mi var? Ciddi mi soruyorsun? O zaman ben de ciddi olarak cevap vereyim: Akit milli+dini doğruları haykırdığı için daha sonra Vakit oldu ve yakında bu doğruları daha da iyi haykırmak için Nakit olacak!

Bayrağımızın Şifreleri

Bu bir şaka değil; çok ciddi bir ameliyat sürüyor Türkiye’de… Sosyal, kültürel, dini, psikolojik, ekonomik ve politik bir ameliyat gerçekleşiyor Türkiye’de… Devlet, birkaç nesil boyunca Kemalizm diye paketlenen ideolojik dogmaları çocuk yaşta körpe beyinlere sokarak ezberci, yobaz, despot laik tipler oluşturdu. Bu arada çok imalat hataları çıkardı. Özellikle dindar kesimden… Devletin, vatandaşı dogmalarla aptallaştırma projesi Kemalizm dogmasını tükettiği için şimdi onun yerine F-tipi Türk-İslam sentezi dogmasını pirişip pazarlıyor. Üstelik bunun için okyanus ötesindeki efendisinden BOP mühürlü bir izin, o efendiye kölelik yapmaya azmetmiş kitmir + mehdi karışımı ruhbandan da himmet almış bulunuyor. Bu yeni proje için de devlet ve kurumları amatör veya profesyonel aşçılar ve garsonlar üretiyor ve onları cemaatler ve medya yoluyla destekliyor.

Abdullah Öcalan Kimdir?

Apo MİT ajanı da olsa bir şey değişmez… Sonunda DEVLET bir MIT ajanı ile oturup Türk-Kürt sorununu adil bir biçimde çözüp barışı sağlamalı. Apo ERMENİ de olsa bir şey değişmez… Sonunda DEVLET bir ERMENİ ile oturup Türk-Kürt sorununu adil bir biçimde çözüp barışı sağlamalı. Apo UZAYLI da olsa bir şey değişmez… Sonunda DEVLET UZAYLI ile oturup Türk-Kürt sorununu adil bir biçimde çözüp barışı sağlamalı. Apo CANAVAR da olsa birşey değişmez… Sonunda DEVLET CANAVAR ile oturup Türk-Kürt sorununu adil bir biçimde çözüp barışı sağlamalı.

Kulak Kepçelerim ve Memelerim

Bugün kulaklarım için ilk kez şükrettim beni yaratan efendime. İşitme ve denge sağlama yararlarından farklı bir işlevi için… İstanbul İmam Hatip Lisesinde son sınıftayken matematik hocasını tahtada bir cebir formülünü çözerken yanlış çözdüğünü fark edip onunla girdiğim tartışmayı kaybettikten sonra tahtadaki – (eksi) işaretini = (eşit) olarak gördüğümün farkına varmış ve akabinde bir gözlük almıştım. Eksiyi eşitlediğim o yıldan beri uzağı daha net görmek için gözlük kullanıyorum. İki kulağımın kafamla birleştiği iki nokta sanki milyonlarca yıl süren evolüsyon boyunca gözlüklerime anladıkları dilde hoş geldin demek için düzenlenmiş. Bu yüzden kulaklarımın kepçeleri için bugün ilk kez şükrettim. İtiraf edeyim ki, iki parmağıyla kulak memelerimi çekip bükme yöntemiyle Kuran ezberletmeye çalışan öğretmenden sonra kulak memelerimin başka bir yararını görmedim. Acaba diyorum, eşimden ilham alarak oraya küpe mi takayım? Dinlemeden ve anlamak için gayret etmeden muhatabımı eleştirdiğim veya ayetlere sağır davrandığım vakit bana hatırlatılması için bir küpenin üzerine 39:18 diğerinin de üzerine 7:204 mü yazdırayım? Ve gözlüğümün burun köprüsü üzerine de 17:36? Ne dersiniz?

Sakine Cansız

Propaganda makinası iyi çalışıyor. Türk ve Kürt halkını aptal yerine koyan ve birbirine düşman eden kahrolası propaganda… Şu haberi okudum ve ilkin bana doğru geldi. Ben ne PKK ne de devlet aşığı olmadığım için her iki konuya da eleştirel bakabiliyorum. Ancak “haberdeki” iddialar üzerine biraz düşününce çelişkiler sirk palyaçoları gibi sırıtmaya başladı…

Yaşlılık Belirtileri

Yaşlılık belirtileri değil. Meşguliyet belirtileri. Biliyorum bazıları övünmek olarak çarpıtacak ama doğruyu söylemeyi övünüp şişinmek olarak görmediğim ve abartılı tevazuu riyakarlık bulduğum için kısaca anlatacağım:

Uzatmaya deymez ok

CELAL BÜYÜKDOĞAN: ya buney ya OSMANLI DÖNEMİ GİBİ MUBAREK ((( DESTANMI YAZARSINIZ ))) NE ayıp ya kısa ve öz yazın birde arkadaşlar adam şimdi bunları okuyana kadar ömrü ve zamanı tükenmiştir kısa ve öz bukadar … uzatmaya deymez ok

EDIP: “uzatmaya deymez ok” Ok nereden çıktı? Okumamamın oku mu? Yayın oku mu? Okey’in oku mu? Yoksa ilk harfini kaybeden ok mu?
CELAL BÜYÜKDOĞAN: sen nasıl anlıyorsan okey dedim kısaltılmışı ise ok okey tabi anlaya bilene…
EDİP: Sanki bir eline tahta kılıç alıp dalmışsın buraya… Yani “heyt” diyeceğine “ok” demişsin. Güzel. Emredersiniz komtanım!
CELAL BÜYÜKDOĞAN: hahaha bak işte yine anlaman beni neyse ama beğen dim bu yorumunu kardeş..

Cüppeli Meydan Okumuş

İnşallah Şubat ayında Türkiye’ye geliyorum. O zaman Cüppeli’nin dayandığı uyduruk kitapların örümcek ağı kadar bile onu tutamayacağını Allah’ın izniyle herkes görecek. Karşısında her dediğine salavat getiren cahilleri veya Kuran’dan habersiz televizyon programcılarını görünce bülbül gibi konuşan bu müşriğin meydan okumasını kabul ediyorum. @edipyuksel

Müslüman Yapmak?

Herkes islam fıtratı/doğası üzerine doğar (30:30). İnsanlar Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli, Şii, Selefi, Kadiri, Nakşi, Risaleci, Hristiyan, Catolik, Mormon, Bahai, Hindu, ateist yapılabilir ama müslüman yapılamazlar. Ancak çevresinin etkisiyle veya çevresine gösterdiği duygusal tepkiyle aklına ve gönlüne yabancılaşan ve böylece islam fıtratıyla tersleşen birisinin tekrar islam’ı keşfetmesi için bazı koşullar gereklidir ve bunların çoğu bireyin kontrolündedir.
(1) Kişinin doğruyu, barış ve adaleti arama konusundaki ilk niyeti; (2) bu konuda göstereceği samimiyeti; (3) dini ve milli alanlarda üretilen tabuları, putları, dogmaları, adetleri ve kalabalıkları sorgulamada göstereceği cesareti; (4) araştırırken aklını ve gönlünü kullanmada göstereceği feraseti; (5) farklı görüşleri dinleme konusunda göstereceği metaneti; ve (6) tüm bunları değerlendiren Allah’ın onay ve hidayeti gereklidir. Benim katkım olsa olsa sondan ikinci faktörün bir kısmında gerçekleşir.