Çarşaflı Bebek!

Evet çok sevimli bir kız (veya oğul). Bir balkabağını oyup buradaki gibi bir delik açsaydın ve çocuğunu oraya koyup resmini çekseydin daha da sevimli olabilirdi. Allah bağışlasın çuvaldaki bu bebeği… İnşallah büyüyünce aklını kullanır, mezhep adamlarının ve tarikat şeyhlerinin uydurduğu şeriatları ve zararlı gelenekleri reddederek özgürlüğüne kavuşur. O zaman dilerse balkabağında veya çuvalda yaşamaya devam eder; dilerse ellerine ve ayaklarına dolanmayan, güneş altında terletip kokutmayan normal bir elbise giyer.

Elfaz-i Küfür veya Firavuncuklar

Akaid kitaplarında “Elfaz-ı Küfür” başlığı altında yüzden fazla madde yer alır. Kendini ilahlaştıran din adamlarının uyduruk hadisler ve mezhep içtihatları ile oluşturdukları bu listeye göre binlerce insanın kellesi kesilir ve bu teokratik terör altında yaşayan insanlar tamamen münafıklaştırılır. Selef örneğini Suudi Arabistan’da, Şii örneğini İran’da, ve Sünni örneğini Afganistan’da gördüğümüz şeytani vahşet o insanları her türlü felaket ve perişanlığa mahkum etmiştir. Aşağıda Sünni firavuncukların uydurduğu ve ölüm cezasını gerektiren ifadelerden birkaç tanesi:

Yüzotuz Çocuklu Padişah

Yüzyıllar önce ölmüş bebek katili, kardeş katili, cariyeci-köleci, ırz düşmanı, bilim düşmanı, kendilerini haşa “Allah’ın yeryüzündeki gölgeleri” olarak gören firavunların, Kuran’a inat soylarını ileri sürerek kendilerini zorla halka dayatan, yine Kuran’a inat halkı “reayam” (koyunlarım) ve “kullarım” diye çağıran padişahların sıfatlarını ifade etmek bile suç yapılmak isteniyor.  Türkiye padişahlara “kapıkulu” olmaya imrenen, ecdadına tapan bu firavuncuklara …

Continue reading ‘Yüzotuz Çocuklu Padişah’ »

Hadisçi-Sünnetçi Kafa İşte Budur!

• Başörtüsüne ve çarşafa karşı çıkan yüzlerce politikacı ve bürokrat için “ilahi adalet” unutulmuş veya gizlenmiş.
• Çarşafı en çok savunanlardan Cüppeli adlı palavracı müşriğin fuhuş yaparken suçüstü yakalandığı ve hapse girdiği unutulmuş veya gizlenmiş.
• Danny Allen adlı palavracı müşriğin 4 gün sonra kendisini “feci şekilde” yaktığı haberi uydurulmuş.
• Nice Siyonist canavarın “feci şekilde” ölmediği ve nice Filistinli’nin “feci şekilde” öldüğü unutulmuş veya gizlenmiş.

Anavatan

Filistinli bir Arap ile Amerikalı bir Yahudi, Siyonist propagandayı ve Filistinlilere karşı yapılan adaletsizliği 1973, 1992, 2001 yıllarında çektikleri üç resimle teşhir ediyorlar. Filistinli, Darusselam’da doğduğu halde doğum yeri olan ülkesine dönemediğinden şikayet ederken, Amerikalı Yahudi ise, Amerika’da doğduğunu ve doğum yeri olmadığı halde dilediği zaman Darusselam’a gidip yerleşebileceğini ifade ediyor.

Ey Türk ve Kürt Milliyetçileri

Ey Türk ve Kürt milliyetçileri! Ey ırkları ile övünen, güce ve şiddete tapan cahiller! Şu yakın tarihten ibret almayacak mısınız? İşte, ırkıyla gururlanan, bayrak sallayıp havalara giren Alman halkı! “Ne mutlu Almanım diyene”, “Bir Alman dünyaya bedel” ve “Alman’ın Alman’dan başka dostu yoktur” şeytani sloganları ile halkına gaz veren Hitler! Almanlara Almancılığı satarak, milli hormonlarını gıdıklayarak, bayrak sallatarak, askeri ve polisi yücelterek, ülkesinin enerjisini silaha harcayarak, güce ve güçlüye taptırarak, diğer etnik gruplara karşı nefreti kürükleyerek, sansür ve propaganda ile gerçekleri tahrif ederek, Almanları mağduriyetini abartıp savaş naraları atarak, hitabet sanatıyla halkını uygun adım marş cehenneme kadar kudurtup koşturdu. Yok mu ibret alan?

Ateistlerin Eleştirilerinden bir Örnek

Facebook’taki Bilim ve Din Tartışma Kulübü sayfasında paylaşın aşağıdaki eleştiriyi bu konudaki yanlış anlaşılmaları ve tahrifatları tartışmaya açtığı için yararlı bulmama ve asıl adresinin Sünni ve Şii din adamları olmasına rağmen eleştirinin gerçeklik değeri konusundaki görüşümü bildireyim: Kuran ayetlerini, uyduruk hadis, sünnet, mezhep ve tefsir çarpıtmalarıyla tahrif ederek onlarla karıştıran ve bazı noktalarda rölatif-kültürel ahlak popülizminin düdüğünü çalan bir eleştiri…

Beyinsiz Müşrikler

10:100 Hiçbir kişi ALLAH’ın izni olmadan gerçeği onaylayamaz ve O, akıllarını kullanmayanları rezilliğe mâhkum eder.
16:63 ALLAH’a andolsun ki senden önceki toplumlara da elçiler gönderdiğimizde sapkın işlerini onlara güzel gösterdi. Nitekim onların dostu (veli) bugün odur. Onlar acı bir azaba mahkum olmuşlardır.
31:21 Kendilerine, “ALLAH’ın indirdiğine uyun” denildiği zaman, “Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yolu izleriz” derler. Sapkın kendilerini alevli ateşin azabına çağırıyor olsa da mı?
36:60 Ey Adem’in çocukları, sapkına hizmet etmeyeceğinize dair sizden söz almamış mıydım? O sizin açık düşmanınızdır.
43:36 Kim Rahman’ın mesajına aldırış etmezse, ona bir sapkını sardırırız da onun arkadaşı olur.
43:37 Nitekim onları yoldan çıkarırlar. Buna rağmen onlar doğru yolda olduklarını sanırlar.

İceland ve Turkey

Darısı Türkiye’nin başına… Türkiye’nin de ismi değişsin artık. Hani 600 yıllık Osmanlı değişebiliyorsa 100 yıllık Türkiye niye değişemesin? İlla büyük savaşlar ve katliamlar mı olması lazım bu basit iş için? Üstelik TURKEY dünyanın en çok konuşulan dili olan İngilizcede HİNDİ demektir ve hindi de “aptal” veya “salak” için kullanılan bir semboldür. Türkiye’deki “eşek” ile aynı çağrışımı yapıyor Turkey! Türkiye veya Turkey (Salak) yerine şu isimleri öneriyorum:

Yirmi yıl sonra Apo?

Eğer Türkiye faşist politikasının sonucunda bir iç savaş ile bölünmezse (Allah korusun), büyük bir olasılıkla daha önce Amerika’da komünist/bölücü/katil olarak damgalanıp hapsedilen ve öldürülen Martin Luther King, Güney Afrika Cumhuriyetinde terörist olarak yargılanıp yıllarca hapsedilen Nelson Mandela örneklerinde olduğu gibi Apo da yirmi otuz yıl sonra Türkiye’de milli kahraman ilan edilebilir. Üstelik, Türk medyası tarafından rötüşlenerek gözleri şaşılaştırılıp özellikle çirkinleştirilen resmi bu kez tersine rötüşlenir, kaşları traşlanır ve Atatürk gibi yakışıklı bir kahraman olarak devlet dairelerine asılabilir. Dünya işte böyle… Bir zamanların Ulu Hakan’ı birkaç nesil boyu despot ilan edilir ve ondan sonra tekrar ululanır… Bir zamanların Sultan Vahdettin’i birkaç nesil hain ilan edilir ondan sonra tekrar göklere çıkarılır.

Yasadışı Yayınlar Yasaktır!

“Yasadışı Yayınlar Yasaktır” 🙂 Y.Y.Y. veya YeYeYe 🙂 Tartışma platformundan başka herşeye benziyor… İlk üç madde YASAKTIR diye başlamış… Maalesef T.C.’nin yasakçı kültürü vatandaşlara da, gençlere de, hem de “tartışma” yapmaya hevesli gençlere de bulaşmış. Sadece “küfür” diye ifade edilen “belden aşağı” sövgülerin yasaklanmasını makul görüyorum. Hakaret dahil diğer yasaklar tek kelimeyle salakça. Bu SALAK-YASAK (kafiyeli olunca yasakçı kafaların hormonlarını gıdıklıyor) tavrıyla yobazlık ve dogmacılık şifa bulmaz. Kutsal ineklerin yasaklarla korunduğu ortamlar inek çiftliğidir.

Uçaktaki Yolcular neyi Bilmeli ve neyi Zannetmeli

İstanbul’dan ayrılıp New York’a doğru yola çıkan bir uçağa binmiş birisinin hava alanının ve uçağın varlığını bilmesi ve New York’a kalktığını bilmesi beklenir, ama o uçağın illa New York’a ulaşacağını “bilmesi” beklenmez; tüm yolcular, hatta kaptan bile New York’a varacaklarını sadece zanneder, sanır, bekler, umar. 10:35 ayeti uçağın varlığı ve New York’a gitmesi için ayrıldığı konusunda zannedenlerin zannetmesine benzer bir zan hakkında olup 69:20 ayeti de New York’a vardıktan sonra sevinen yolcunun zannetmesine benzer bir zan hakkındadır. Sadece kalabalığa kapılıp zannederek uçağa binip New York’a varan ama pasaportu ve vizesi olmayanlar gerisin geriye İstanbul’a gönderileceğini eklememe gerek var mı?

Bir Deistten Edip Yüksel’e Sorular

Deist ismiyle yazan arkadaşın bana yönelttiği sorulara tek tek verdiğim cevapları aşağıda bulacaksınız. Aşağıdaki cevapları 6 Kasım 2005 yılının bir gecesinde birkaç saat içinde verdim. Bu yüzden Kuran ayetlerine yaptığım referanslarda ayet numaralarını veremedim. Kuran öğrencileri, dilerlerse o ayetleri rahatlıkla bulurlar. Umarım nisbeten acele yazılmış bu cevaplar Deist arkadaşın sorularına kısmen de olsa ışık tutar. Yönelttiği bu güzel sorular/eleştiriler için Deist’e çok teşekkür ederim.