Kuran zulme uğrayan insanların duygusal tepki göstererek “kötü söz” kullanması gerçeğini kabul eder ve bunu günah saymaz. Ancak, zulme uğrayan insanlar her zaman böylesi bir ruh haleti içinde yaşamamalılar. Zira bu tavır zulme son vermez. Şahsen ırkçılıktan zarar görmüş biriyim. Çok sevdiğim kardeşim ve dava arkadaşım Metin Yüksel’i MHP ile bağlantılı iki ülkücü liderin kalleş kurşunlarına kaybettim. Anadilimi konuşamamaktan, cezaevinde faşist subay ve mahkûmların hakaret, tehdit, saldırı ve işkencelerine, kardeşimin katilleriyle aynı koğuşa konulmaktan ve iki suikast teşebbüsüne kadar…
Buna rağmen, Türkler ve Kürtler arasındaki bu kavganın bitmesi için duygusal ve tepkisel olmak yerine ÇÖZÜM ODAKLI bir tavır sergilemeliyim. Geçmişin haksızlıklarını gündeme getirirken barışçı bir çözüm için öneriler üretmem lazım. Geçmişi unutmamalıyım ama affetmesini bilmeliyim.
Türkiye’de Türkler ve Kürtler arasında barış ve adalet ortamının oluşturulması için gerekirse kardeşimin katilleri Ali Bilir ve İhsan Barutçu ile görüşüp tokalaşabileceğimi ve hatta kucaklaşabileceğimi bile söyledim, söylüyorum. Bu jestin benim için ne kadar zor olduğunu biliyorum, ama geçmişin kavgalarını ve zulmünü devam ettirmek istemiyorsak böylesi bir tavır sergilemeliyiz.