“Şanlı Ecdat”

Dünyanın en büyük zalimlerini ve tağutlarını övüp duranlar ve hatta bunun için peygamberi bile alet edenler öylesine sarhoş ki bebek katillerini, oğlancıları, kanlı diktatörleri eleştirmek onların gözünde nefret oluyor. Asıl nefret o zalimleri alkışlamaktır. Zira o zihniyetin sonucu olarak hala birbirimizi öldürüyoruz. DÜŞÜN.

Firavunlara ve Sihirbazlarına karşı Kürt Musalar ve Harunlar

Kürtlerin varlığını bile inkar eden, onları kart-kurt hikayeleriyle “dağ Türkü” olarak ilan eden, dillerini yasaklayan, köylerinin isimlerini değiştiren, çocuklarına Kürtçe isimler vermeyi yasaklayan, NevRuz bayramlarını bile yasaklayan ve daha sonra zorda kalınca o bayrama izin veren ama onu bir “Türk bayramı” olarak çalmaya çalışan, tüm dünyanın bir Kürt lider olarak bildiği Selahaddini Eyyubi’yi bile Türkleştiren…. ve en son Said-i Kürdi olarak bilinen ve kitaplarında yüzlerce yerde kendisinin Kürd olduğunu bildiren bu adamı TÜRKLEŞTİREMEYİNCE halkın dini hormonlarını gıdıklayarak, onu uyduruk belgelerle hem Seyit ve hem Şerif ilan ederek yüzde yüz ARAPLAŞTIRAN ve böylece Kürtlerin varlığını, tarihini, kültürünü ve hatta tarihi kişiliklerini inkar edip çalan alçakları gördükçe iğreniyorum.

Hem Şerif hem Seyit

Türkiye’nin bozuk öğretim ve eğitim sisteminde kritik düşünme yerine ezbercilik eğitiminden geçen, dini ve milli dogmaları iyi ezberleyince de kendilerine Profesörlük unvanı verilerek resmi sihirbazlara dönüştürülen bu eğitilmiş cahiller güya 35 yıl soy-sop araştırmışlar. Evet, bu adam Saidi Nursi’nin soyunu araştırmak için 35 yıl maaş almış. Bunu tek başına da yapmamış. Yani bir grup “akademisyen” 35 yıl önce, Said’in Nursi’nin Kürt olmadığını isbat etmek için görevlendirilmiş. 35 yıl toprağı eşeledikten sonra patatesi keşfetmişler. Tüm dünyaya hayırlı ve uğurlu olsun. Bu müthiş buluş için patent almak için başvurmamışlarsa hemen başvursunlar!

Ben buna varım; ya siz?

Kuran zulme uğrayan insanların duygusal tepki göstererek “kötü söz” kullanması gerçeğini kabul eder ve bunu günah saymaz. Ancak, zulme uğrayan insanlar her zaman böylesi bir ruh haleti içinde yaşamamalılar. Zira bu tavır zulme son vermez. Şahsen ırkçılıktan zarar görmüş biriyim. Çok sevdiğim kardeşim ve dava arkadaşım Metin Yüksel’i MHP ile bağlantılı iki ülkücü liderin kalleş kurşunlarına kaybettim. Anadilimi konuşamamaktan, cezaevinde faşist subay ve mahkûmların hakaret, tehdit, saldırı ve işkencelerine, kardeşimin katilleriyle aynı koğuşa konulmaktan ve iki suikast teşebbüsüne kadar…

Buna rağmen, Türkler ve Kürtler arasındaki bu kavganın bitmesi için duygusal ve tepkisel olmak yerine ÇÖZÜM ODAKLI bir tavır sergilemeliyim. Geçmişin haksızlıklarını gündeme getirirken barışçı bir çözüm için öneriler üretmem lazım. Geçmişi unutmamalıyım ama affetmesini bilmeliyim.

Türkiye’de Türkler ve Kürtler arasında barış ve adalet ortamının oluşturulması için gerekirse kardeşimin katilleri Ali Bilir ve İhsan Barutçu ile görüşüp tokalaşabileceğimi ve hatta kucaklaşabileceğimi bile söyledim, söylüyorum. Bu jestin benim için ne kadar zor olduğunu biliyorum, ama geçmişin kavgalarını ve zulmünü devam ettirmek istemiyorsak böylesi bir tavır sergilemeliyiz.

Padişahların Uçkurunu Zemzemle Yıkayan Yavuz Tarihçi

Bu arada yeni şeyler de öğreniyorum bu “en doğru ve en güncel” ehl-i sünnet vel faşist gazeteden. Meğerse birçok padişahın annesi Türk bile değilmiş. Bulgar, Rus, Polonyalı köle kadınların çocukları bu muhteşem kardeş katilleri. Ülkeleri işgal edildikten sonra “köle kız” (cariye) olarak hareme kapatılan bu kızlar her nedense hemen padişahlara aşık oluyorlar ve her nedense teolojik konuları dikkatle inceleyip araştırıp hemen müslüman oluyorlar!

Beşikteki Bebekleri, Kardeşleri Katletmek Meğerse Şeriata Göre Sevapmış!  Edip Yüksel 21 Şubat 2012 www.19.org Babul Ebvaab adıyla sayfama yazan birisi Seîdê Sîsî adlı bir arkadaşın Saidi Nursi lehinde yazdıklarına karşı,  Said-i Nursi’nin bir İttihad ve Terakki kuklası ve hain olduğunu yazdıktan sonra Saide Sisi adlı arkadaş kendisine Osmanlı’nın şer’i bir devlet olmadığını iddia ile başlayan …

Continue reading ‘’ »

V for Venddetta, K for Kürdistan

V for Venddetta, K for Kürdistan Edip Yüksel 29 Eylül2012 www.19.org   Meğerse Türkiye’de bu filmin bu sahnesin Kürdistan kelimesinin kullanıldığı için sansürlenerek yayınlanmış… Despot devletlere karşı özgürlüğü savunan bir filmi makaslamışlar! Hala Türkiye Cumhuriyetinin faşist olmadığını iddia eden geri zekalılar var mı? Bu faşistlerin eskiden Kürt kelimesine tahammülü yoktu. Ama inkar ettikleri realite Kürt …

Continue reading ‘V for Venddetta, K for Kürdistan’ »

Öcü ve Böcü

Kısacası, dost veya düşman, sevip savunduğum veya karşı mücadele verdiğim bireyler ve gruplar hakkında ADALET ile hükmedebilmem için onları oldukları gibi tanımalıyım. Bu gruba olan düşmanlığımız bizi adaletsizliğe sürüklememeli…

İllet-Millet

Yukarıdaki senaryonun gerçekleşme ihtimalinin olmadığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bazı kelime ve kavramların anlamında yapılan tahrifatlar bundan çok daha dramatik ve hatta inanılmaz toplumsal değişimlere yol açmıştır. Aşağıda bir örnek vereceğim. Hem de çok haince yapılmış bir tahrifata… Türkiye’de Kürtler ile Türkler arasında gittikçe büyüyen ayrılığın ilk tohumunu eken şeytani bir tahrifat…

Türkiye Dört Ayda PKK’yi Bitirebilir

Bu çözüm için tüm inisiyatif devletin elindedir. Koca ordusuyla, yüz milyarlarca dolarlık bütçesiyle, yerleşik kurumlarıyla, Millet Meclisiyle, mahkemeleriyle, üniversiteleriyle, yetmiş milyon halkıyla bu işi çözecekse devlet çözecektir, çoğunluk çözecektir. Devlet bunu PKK ile birlikte çalışarak veya PKK’ye rağmen de gerçekleştirebilir ve dilerse PKK’yi bir anda bitirebilir. Yeter ki buna niyet edilsin, karar verilsin.

Hainler, Bölücüler, Irkçılar Kim?

Ben hiçbir vakit insanlar arasında Türk ve Kürt diye haksız ayırımcılık yapmam. Eğer Kürdistan’daki Kürtler oradaki Türkmenlerin varlıklarını inkar etseler, onların çocuklarına “Ne mutlu Kürdüm diyene” veya “Varlığım Kürt varlığına armağan olsun” dedirtseler, veya “Kürdistan Kürtlerindir” deseler Türk faşistlerini eleştirdiğim gibi o Kürt faşistlerini de eleştiririm.

Kendisini Müslüman Sanan Faşist Sünni

Senin şerefli diye övdüğün sözde Müslümanlar Kürtlerin hakkı için ne yaptılar? Hiçbir şey. Aksine insani ve İslami haklarını isteyen Kürtleri “bölücü, hain, komünist” diye suçladılar, “yaşasın Mehmetçik” diye daha çok Kürt kanı akıtılması için bayrak salladılar. Senin gibi Müslümanlar, Halepçe’de 5000 Kürt Saddam faşisti tarafından gazla katledilirken parmaklarını oynatmadılar ama Kıbrıs’ta birkaç Türk’e saldırıldığı için Kıbrıs’a harekat yapıp Kıbrıs’ı böldüler.

Artık Avutmuyor, Korkutmuyor, Yutmuyor, Tutmuyor

Artık Avutmuyor, Korkutmuyor, Yutmuyor, Tutmuyor Edip Yüksel 12 Ağustos 2012 www.19.org     Kürt asiler tarafından kaçırıldığı bildirilen Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün, ailesi ve arkadaşları için sabır diliyorum ve inshallah kendisine zarar verilmeden serbest bırakılır. TC’nin faşist politikasının doğurduğu PKK ile TC ordusu ve polisi arasında 30 yıldır süren savaşın bedeli hem Türk hem Kürt …

Continue reading ‘Artık Avutmuyor, Korkutmuyor, Yutmuyor, Tutmuyor’ »

Bir Nurcu’nün Kürt-Türk Sorunu Hakkıdaki Eleştirisine Cevap

Son yüzyılda, bayrak ve ulus putları uğruna katledilen milyonlarca insan varken hala bayraklar önünde amuda kalkabilen cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım. Vatanseverlik hormonları münafık politikacılar tarafından gıdıklanıp katil robotlara dönüşen Sırp milliyetçilerini, Amerikan milliyetçilerini, Rus, Alman, Türk, Kürt milliyetçilerini gördükten sonra aynı şekilde gıdıklanmaya hazır bir Kürt robot haline gelmemi mi istiyorsun benden? Yoksa Kürt robot yerine bir Türk robot mu olmamı bekliyorsun?