Edebiyatın Edibiyatı
Aruz vezni, ne var ki, uzun manzumelerde monoton bir müzik oluşturur. Bu yüzden, Mehmet Akif Ersoy’un Sefahat’i, tüm kalitesine, tüm gürlemesine rağmen birkaç sayfa sonra Niyagara şellalesinin monoton gürültüsüne benzer manzum bir ninniye dönüşür. Aslında bu bunaltıcı etki daha az düzeyde de olsa hece vezniyle yazılmış şiirlerde de vardır. Hece şiirinin lezzetli örneklerini vermiş Necip Fazıl’in şiirlerini içeren Çile kitabı Akif’in Sefahatından daha az dozda uyku hapı hiçerir; ama yine de okurun tüm gayretine rağmen bu şiirler, aklı virusle bozulmuş bir programın 1234567891011, 1234567891011, 1234567891011, 1234567891011 sayılarını tekrarlamasını andıran sonu gelmez bir çileye dönüşür. Serbest şiirin ustası Nazım Hikmet’in edebi sırrı işte burada! Vezin ve kafiyeyi serbest bir biçimin (daha doğrusu biçimsizliğin) içine gömerek, ölçü ile ölçüsüzlüğü, gelenekle yaratıcılığı, mahkumluk ile özgürlüğü, su ile ateşi, matematik ile sanatı birbirine özenle entegre ederek bir arada sunmayı başarmıştır. Dalları ve budaklarıyla, çiçekleri ve yapraklarıyla düzenle düzensizliği kucaklayan bir ağaç gibi.