Dabbe ve Hawking
14 Haziran 2013
Tartışmanın altında sahih hadislere göre Dabbetül Arzın resmi.
Kahkaha ile gülmenin haram olduğuna inanıyorsanız seyretmeyin.
ELİF KAZANCIOĞLU: Mesaj çevirinizi okudum. İlk önce belirtmek isterim ki kitaptaki surelere ”Konu Başlıkları” ile ayırmanız çok hoşuma gitti. Böylelikle kendimi okuyacağım ayete daha yakın hissediyorum. Yalnız Katılmadığım bir konu başlığı var oda şudur:
”Kompüter: Söz Verilen Yaratık
Ben bunun bilgisayar olduğunu düşünmüyorum… “Zamanı gelince onlara topraktan mamul bir yaratık çıkaracağız (PC topraktan çıkmaz) onlara, halkın ayet ve mucizelerimizi onaylamadığını bildirecek. Ve o gün gelecek her toplum içinde ayetlerimizi ve mucizelerimizi yalanlayan kimseleri toplayıp süreceğiz.”
Ben burada Kompüterden söz edildiğini zannetmiyorum. Yaşar Nuri Öztürk’ün bir hipotezi var… Hawkings olabilir diyor ve bu bana daha gerçekçi geliyor. Çünkü Hawkings günümüzde birçok şeye ışık tutuyor. Örneğin insan oğlunun Dünyaya yeterince saygı göstermediği ve belki de bu yüzyıl insanlığın son yüzyılı olabilir demesi…
Siz ne düşünüyorsunuz?
ALİ TUNA TANYİLDİZ: “Zamanı gelince, onlara topraktan mamul bir yaratık çıkaracağız; onlara, halkın ayet ve mucizelerimize inanmadığını bildirecek.” (27:82)
Matematikle birleştirince bende bu ayette ki yaratığın toprak elementlerinden oluşan bilgisayar olduğunu düşünüyorum.
Tabi iş yine 19 a geliyor. Bilgisayara yüklendikten sonra keşfedilen bu sistem Kuran a olan samimiyeti ve teslimiyeti ortaya çıkarıyor. Yani bir nevi bildiriyor.
KADİR MURAT SOZUBİR: Topraktan mamul deyince ne anıyorsunuz? Ağaç mı? İnsan içinde topraktan yaratıldı der ayetler, sudan, çamurdan! Toprağın ve suyun içinde ki elementler ile insan bünyesindeki elementleri araştırdınız mı? Ya da PC’nin yapı maddesindeki elementler hakkında bir fikriniz var mı? Tekrar sorayım “Topraktan yaratılmadan” anladığınız nedir. Bitki mi?
Serdar Sancaktar Hawkings topraktan mı çıktı
ELİF: Topraktan Mamul dediğinde ben toprakla ilintili olarak insanı tasvir ediyorum…
KADİR: Etrafınızda gördüğünüz her şey topraktandır Elif Kazancıoğlu
SERDAR SANCAKTAR: Edip Yüksel de bu tarz bi yaklaşımla kompüteri çıkarmıştır kompüter in mamul olduğu maddeler topraktan çıkıyor yaklaşımıyla ama bence ne kompüter ne de hawkings.
ELİF: Yaşar Nuri Öztürk(Küresel Afetler)= Bu sonun dehşetini insanlığa en çarpıcı biçimde anlatan ünlü fizikçi Stephen Hawkings şunu söyleyebilmiştir: Korkarım ki, dünyamızın atmosferi ısına ısına, kaynayan sülfürik asitli Venüs’e benzeyecek”
EDIP: Stephen Hawking? Haber verilen Dabbe? Yaşar Nuri ender olarak güldürür beni. Bu da o ender anlardan birisi. Bunu tartışacak mecal yok bende… Hani başkası “bu dabbe Tayyip’tir,” veya “tarlamdaki keçidir” dese aynı şekilde tartışamam. Tartışmayı çok seven biri olmama rağmen, itiraf edeyim ki Hawking beni aşıyor . Bilgisayarın neden yaratıldığı sorusuna gelince… Bilgisayarın kritik maddesi ne plastiktir, ne çelik. Silisyumdur. Silisyum da KUMDUR ve toprakta en çok bulunan maddedir. Bilgisayarın SİLİSYUM ile özdeşleştirilmesi ve California’da bilgisayar endüstrisinin merkezinin Silicon Valley olarak adlandırılması rastlantı değildir..
Dilediğiniz gibi inanın… Şahsen dabbenin tanıklığına tanık oldum. Hawking tarihte gelip geçen yüzlerce bilim adamından sadece bir tanesidir… Hastalığı yüzünden biraz medyatik oldu o kadar… ALLAH’a bile inanmayan birisinin Kuran’da “Allah’ın ayetlerine tanık olan bir yaratık” olarak haber verilmiş olması makul bir yaklaşım değil.
Not: Bu arada, Yaşar Nuri Öztürk Hawking’in kitabını büyük olasılıkla okumamıştır okusa bile pekiyi anladığını sanmıyorum. Yaşar iyi bir ilahiyatçıdır ama ilahiyatçıların çoğu gibi bilimsel konularda yetersizdir. Ama Caner Taslaman ayrı… Eğer Hawking hakkında, Kuran’ı bilen bir muvahhidin değerlendirmesini merak ediyorsan Caner’e sor derim. (Bana sordun ve cevabımı aldın)
Allah’ın gücüyle ilgili bazı sorular kritik düşünmeyenlerin kafasından çıktı mı çelişkili saçma sorular oluyor. Haşa Allah’ı Allah ile karşı karşıya getiren sorular sorarlar… Her türlü saçmalığı Allah’a yakıştırmak için “Allah’ın bizim atalarımızın uydurduğu saçmalıkları yaratmaya gücü yetmez mi?” biçiminde sorular sorarlar.