Devlet de Millet de Senin Olsun!
20 Mayıs 2000.
EDİP: Merhaba Avni kardeşim: Senin yazıların Serhat tarafından “muzipçe” silindiğini yeni öğreniyorum ve buna gerçekte üzüldüm. Kendisinden onları buraya tekrar asmasını istedim. Böyle bir tavrı çok yanlış buluyorum. Zira her ne kadar sizin bazı düşüncelerinize katılmıyorsam da sizin onları insanca açıklayabilme hakkinizi önlemeye hakkimiz yok.
Kurt sorunu üzerine yaptığımız tartışmayı uzatmak istemiyorum, ancak bir kaç noktayı açıklamak istiyorum:
- Ben Kurt devleti olsun veya Türkiye bölünsün demedim ve böyle bir bölünmenin Türkiyeli tüm halklara politik, ekonomik, sosyal ve psikolojik zararlarının çok büyük olacağına inandığımı bildirdim. O halde sizin benimle devlet-millet ilişkisi üzerinde tartışmaya girmeniz tümüyle yersizdi.
- Kürtler, ister millet, ister illet olsun dillerini ve kültürlerini koruyabilmeli. Dil yasaklayan bir yasa tek kelimeyle ırkçı bir yasadır. Maalesef bu ırkçı politikanın bir sonucu olarak ben annemle doğru dürüst KONUSUP ANLASAMIYORUM. Anlayabiliyor musun benim milliyetçi kardeşim? Anlayabiliyor musun? Senin gözgülerini kabartan ve seni dünyaya bedel yapan bu milliyetçiliğin ne kadar insani gereksiz ve hâksiz yere işkencelere mahkûm ettiğini hiç duşundun mu? Hissedebiliyor musun böyle kimselerin acısını? Ben Kurt devleti istemedim, annem de istemedi, babam da istemedi. Hatta böyle bu fikri savunanlara karsı birliği ve beraberliği savunduk. Bölücüler tarafından “Kürtlere ihanet eden hainler” olarak ilan edildik.
DEVLET senin olsun. MILLET senin olsun. KAHRAMANLIK senin olsun. BAYRAK senin olsun. SANLI TARIH senin olsun. Ancak lütfen azınlıkların dilini yasaklayan bir zihniyeti savunmaya çalışma. Hem de bir Müslüman olarak bunu yapma.