Tedebbür Etmek Yerine
Dübür-Dübür Debelenip Böbürlenen Kişi
Edip Yüksel
28 Kasım 2012
www.19.org
Ben her iddia sahibini tatmin edemem. Böyle bir hayalim yok. Kendisinden istediğim örnekleri vermek yerine dübür-dübür debelenip böbürlenen bir kişiyle cedelleşmek vakit ve enerji israfı olacaktır.
“Bu sorduğun deyim meali olarak bir kişinin yada ibliysin kendini yüksekte görmesidir. Ancak bu meali manayı 6/151 kabul etmez. Buradaki TEALEV deyimine bu manayı oturtamazsın Buna göre Bu deyime öyle bir mana bulacaksın ki bu deyimin geçtiği tüm yerlerde oturacak. İşte bu DUBUR MANA dır ve bu mana sana allaha olan hizmetlerin dolayısıyla ilmi bir ödüldür. Buna göre Bu deyime öyle bir mana bulacaksın ki bu deyimin geçtiği tüm yerlerde oturacak. İşte bu DUBUR MANA dır ve bu mana sana allaha olan hizmetlerin dolayısıyla ilmi bir ödüldür…. Bunun için uykusuz gecelere merhaba de. Terleyeceksin hasta olacaksın yataklara düşeceksin sinirinden ağlayacaksın. Kendi nefsini ezeceksin Ne kadar aciz olduğunu bileceksin ve bekleyeceksin: allah sendeki bu cehdi gördğü an bu manayı sana vercektir. . Bu mana ile buluşturulduğun an KADİR GECESİ olacak. Ama şimdi bana bu manadan LİSANİ ARABİ olarak ne anladığını söyle: sana soracağım sorularla işini bir kaç dakikada bitiririm. Çünkü MEAL konuşuyorsun KURAN değil. Mealler çabuk çökertilir.”
Okuma ve/veya anlama özürlü kişilerin kafasını bazı sorularla önce bulandıran ve ondan sonra “dübür” diye sunduğu tahrifatına başlayan bu kişi ile ciddi bir tartışma yapmak mümkün değil. Örneğin, yukarıda kendini yüksekte görüp övündükten sonra şu soruyu yöneltiyor:
“Eğer sen ŞİRK deyimine KÖTÜ bir şey dersen 20/32 senin işini bitirir. Ama iyi bir şey dersen bu kez de 31/13 senin işini bitirir. İşte şimdi DUBUR İLMİNE HOŞGELDİN. Sevgili… : işte ŞİRK deyimine öyle bir mana bindireceksin ki bu manayı bu iki ayetin her ikisi de kabul edecek. Haydi yap.”
Aynı kelimenin bağlam içinde farklı anlam veya değerler kazandığını düşünmüyor arkadaş… “Radyoyu ÇALmak”, “Kırmızıya ÇALmak”, “Cüzdanı ÇALmak” ve “Dersine ÇALışmak” ifadelerindeki ÇAL kökü için farklı anlamlar kabul etmeyen ve her dört “ÇAL” kelimesine illa bir tek anlam vermek için “dübürlenen” kişi sonunda her dört ifadenin de anlamını bozacak bir anlam uyduracaktır. Arapçada fiil köklerinin değişik kiplere sokulduğunda anlam değişikliğine uğradığı gerçeğinden bile habersiz bu arkadaş maalesef Kuran ayetlerinin anlamında tüm samimiyetiyle büyük tahrifatlar yapıyor.
Eşi ve benzeri olmayan, her şeye gücü yeten, hiçbir şeye muhtaç olmayan, ve her şeyin egemeni olan Allah’a ortaklar uydurmak (31:13) ile yardıma muhtaç insanların işlerinde ortaklar edinmesini (20:32) birbirine karıştıracak kadar düşünme özürlü bu kişi ve avenesi korkarım ki 47:25-27 ayetlerindeki işi yapıyorlar.
teDeBbüR (ardını/sonunu, altını/üstünü hesaplayarak değerlendirmeyi, düzenlemeyi ve idare etmeyi) DüBüRünden (ardından) anlayarak aDBaRa yapan (ardını çeviren) kişiyi müDeBbbiRil Emr (işlerin ardını hesaplayarak yöneten) Rahman’a havale ediyorum.