Ey İnsanlar (Kur’an Bildirisi)
Muhittin Bozkurt
2 Ağustos 2012
Bu bildiri bütün insanlara hitaben kaleme alınmıştır.
Günümüz insanlarının içine düştüğü sorunlara bir bakış açısı geliştirmek üzere Kur`an-ı Kerim referans alınarak hazırlanmıştır. Bu makale inanmayan insanlara bir bildiri; Kuran-ı Kerim`i rehber edinmeyen, beşerin sözünü Allah`ın sözünden üstün tutan Müslümanlara da açık bir uyarıdır.
Bu din, Arap çöllerinde “kölelere özgürlük” (Fekku rekabeh) nidasıyla başlamıştır. Her türlü beşeri köleliği, kulluğu reddetmiş, insanları sadece Allah ile buluşturup onun egemenliğinde özgür bir şekilde yaşamaya çağırmıştır.
Bu “İlahi Nida” dini, dili, ırkı ne olursa olsun bütün insanların hidayete ulaşmalarını sağlamak için, Yüce Allah (c. c) tarafından gönderilmiştir. Ama maalesef “ilahi nidayı” duymayan ve o nidayla bir şekilde buluşamamış insanları uyarmak, onları bu nidayla buluşturmak temel amacımızdır.(51:55)
Bu din hiç kimsenin tekelinde değildir, kendisini bu dinin asıl sahibi görenler -üzülerek belirtmem lazım ki- bu dine en çok zarar veren insanların başında gelmektedir. Maalesef dini asıl kaynağından öğrenmeyen bu insanlar, atalar dinini benimsemiş ve bu atalar dinini Allah`ın gönderdiği “İlahi sistem” gibi görmüşlerdir.
Ey insanlar!
Rabbinize karşı olan sorumluluklarınızı hatırlayın, çünkü huzurunda bizi ilk yarattığı gibi toplanacağımız o şiddetli sarsıntı günü zor bir gündür!
Sonsuz uzay altındaki küçücük dünyada geçici ve aciz yaratıklar olduğunuzu unutmayın! Haksız yere büyüklenmeyin, kendinizi bir şey sanmayın! Haddinizi aşarak tuğyanlık yapmayın. Onun size gönderdiği kitaba gönlünüzü açın, Yüce Allah’a karşı gelmekten sakınarak kitabı okuyun.
Allah kitabında din adamlığı müessesesini istememişken, (57:27) yüzyıllardır kitabı anlamanıza, kitaba ulaşmanıza engel olan, dini bir geçim kaynağı haline getiren, din adamlarının, cemaatlerin, tarihin raflarında küflenmiş yüzlerce kitabın Yüce Allah’la aranıza girmesine izin vermeyin. Allah kitabında her meseleyi net bir şekilde, tafsilatlı olarak anlatmış olduğu (41:3, 6:114) ve kitapta belirtmediği meselelerden bizi sorumlu tutmayacağını bildirdiği halde (5:101), size Yüce Allah’ın kitabı dışında (17:73) binlerce uyduruk dini hüküm dayatan, kendilerini din yapıcı olarak gören, ve zalimlerin yanında yer alarak kendi kof gelenek ve düşüncelerini (2:170) Allah’ın diniymiş gibi anlatarak, Yüce Allah’la aranıza giren sözde alimlerden din büyüklerinden bilincinizi arındırın. Allah’ın kitabına temiz bir bilinç ve dürüstlükle yaklaşın, onun size doğru yolu göstereceğinden şüpheye düşmeyin (2:2). Doğru yolu göstermeye Yüce Allah’tan daha layık ve daha yetkin kim olabilir ki?
Allah, hiçbir şekilde dinde ayrılıp gruplaşmamızı istememişken “Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!” diye Nûh’a emrettiğini… (42:13)” Muhammed Nebi’ye de aynı ilahi emri vermesine rağmen İslam’ı birçok mezhep, meşrep, tarikat ve cemaatte ayıranlara “Ayrılıkta rahmet vardır. ” deyip Allah`ın emretmediği bir yolu sanki Allah emretmiş gibi insanlara sunanlara sırtınızı dönün ve hep birlikte Allah’ın ipine sarılın.(3:81)
Yüce Allah’ın, elçisi Hz. Muhammed aracılığıyla yeryüzünde yaşayan istisnasız tüm insanlara bir kılavuz ve merhamet bildirisi olarak gönderdiği kitabı neden okumuyorsunuz? Bir düşünün, aklınızı kullanın! (2:242). Allah birçok ayete akıl sahiplerine seslenerek, Kur’anı öğüt almamız için kolay kıldığını (54:17, 22, 32, 40), bu ilahi mesaja kulaklarımızı tıkamamamızı istemiştir.
Unutmayın ki, her kişi Allah’a kendi hesabını tek başına verecektir. Din adına tabi olduğunuz insanlar veya Yüce Allah’ın referansı sayarak onun kitabından kendinizi uzaklaştırmanıza sebep olan insanlar, geleceğinde şüphe olmayan sonsuzluk gününde kendi başlarının derdine düşecekler (2:166). Allah’ın kitabında belirttiğinden başka dini yükümlülük kabul etmeyin. Bizi yaratan O`dur, kıyamette bizi bir araya toplayacak olan da O`dur.
O gün Yüce Allah’ın dinine kendi görüşlerini karıştırarak ona iftira edenler (16:116) nasıl hesap verecekler? Elçisi Muhammed’e hadis adı verilen binlerce sözü isnat ederek (10:15) ve bu sözleri dinin hükümleriymiş gibi dayatarak elçisine iftira edenler nasıl hesap verecekler? Yüce Allah’ın kitabı gayet açık ve tafsilatlı iken insanlara “Siz kitabı anlayamazsınız, onu okumayı bize bırakın” diyerek dini kendi tekelleri altına almaya kalkışanlar nasıl hesap verecekler? Dinden geçinenler, iktidarlara yalakalık yapmak için Yüce Allah’ın hükümlerini ağızlarıyla eğip bükmeye kalkışanlar (4:46) nasıl hesap verecekler? İnsanları Yüce Allah’ın kitabından soğutanlar, ayetleri gizleyenler nasıl hesap verecekler? (2:41)
Yüce Allah tüm insanlara yaşama rehberi olarak yetecek Kur’an’ı indirmişken onunla beraber dinin kaynağı olarak hadis, icma, kıyas gibi birbiriyle çelişen ve birçoğu Allah’ın kitabıyla çelişen binlerce hükmü din diye dayatan (53:23) dinozorlar nasıl hesap verecekler?
Din adına çalıştığını iddia eden şeyhlere, cemaat büyüklerine, sözde alimlere, veya Kuran düşmanlarına bir kerecik olsun sırtınızı dönün ve gönlünüzde Yüce Allah’ın kitabından başka hiçbir şeye yer bırakmayın ki, Allah size dünya ve sonsuzluk hayatının nimetlerini tattırsın.
Allah’a ait hiçbir özelliği bir başkasına vermeyin! Unutmayın, Allah’tan başka şifa verecek yoktur, Allah’tan başka güç sahibi yoktur, Allah’tan başka rızk veren ve insanların geçimliklerini dilediği gibi takdir eden yoktur, Allah’tan başka korkulmaya değecek hiçbir güç yoktur. Yüce Allah’ın gönderdiği kitaba uyarak ona sevginizi gösterin ki, o da sizi sevsin ve üzerinize sevinçler yağdırsın (26:75-83).
Bilginin, yazının, sesin ve tüm evrenin yaratıcısı ve sahibi olan Yüce Allah’a dua edin, ondan isteyin, o her insana en yakın olandır, şah damarımızdan bile yakındır bize (50:16). Durum böyleyken onunla aranıza sizi ona yaklaştıracağını umarak aracılar koymayın (39:3). Saygı ve umutla yakarın O’na. O, duanıza icabet edecektir (2:152).
Sonsuz güç ve bilgi sahibi Yüce Allah’ın kitabını okuyabildiğiniz kadar okuyun, ona karşı dürüst olun, Allah’la aranızda mucizelerle dolu güzel Kur’an’dan başka hiçbir şey bırakmayın.
Bu mesajı ulaştırabildiğiniz kadar insana ulaştırın, çünkü o gün hiçbir şey tartıda eksik kalmaz.
Muhittin BOZKURT