Fethullah Gülen Ağlıyor ve Saçmalıyor:
“Bu Kuran Yetim!”
23 Haziran 2011
Facebook tartışmaları
www.19.org
EDİP: Amerika’daki şarlatan Hristiyan tele-evangelistlerden hiç ama hiç farkı yok bu adamın! St. Paul’u o kadar andırıyor ki. Hipnotize ettiği cemaatin duygularını gıdıklayıp istismar ederek uydurmalarını iyi pazarlayan bu adam çuvallarla para topladı. Kuran’ı babası ölmüş bir yetim olarak tanıtan bu cahil, daha önce Kuran fırlatma tavrına da kılıf bulmaya çalışıyor. Babasız kalan yetimi cemaatin göğsüne fırlatmş da ve böylesine o yetime babalar bulmuş da… Allah’ın en büyük düşmanları sağdan yanaşan şeytanlardır. Tarih boyunca böyle olmuştur.
HİKMET BASİRET: Tarzınız ve uslubunuz iğrenç edip bey. bu hakaretlerle konuşmak alçakça.
EDİP: Hikmet, ne tarzı ne uslubu? Hırsızı camiden halı çalarken yakalayan imam, “tuh utanmıyor musun camiden halı çalmaya” diye azarlamış hırsızı”. Hırsız birden bire senin gibi uslup polisi kesilmiş ve şöyle çıkışmış: “Asıl sen utanmıyor musun? Ben halıyı eve bırakıp geleyim; ondan sonra sana Allah’ın evine tükürmenin ne olduğunu gösteririm.”
SELİM st3792: Üsteki ilk diyalog(Edip/Hikmet/Edip) önemli. Benzer diyaloglar inananlar ve münafıklar veya akledenler ve akletmeyenler veya dürüst insanlar ve yalancılar arasında sıkça yaşanır. Aklını tuvalete atıp sifonu çekmiş insanlar mazrufa değil zarfa, içeriğe değil üsluba, konuşanın ne dediğine değil kimliğine/unvanına/itibarına, yazıya değil üzerinde yazıldığı kağıda bakar. “Dünya dönüyor ulan!” derseniz sizin üslubunuzu beğenmediği için dünyanın dönmediğine karar verir. Bu insanlar tartışamadıkları için öğrenemezler. Analitik(rasyonel) düşünemezler. Bilgi sentezleyemezler. İşlemcileri(CPU) veri işleyemez. Karşıt görüşe maruz kaldıklarında mavi ekran(BSOD) verirler. Allah doğru yolu düşünebilenlere gösteriyor. Hamdolsun.
GÖKHAN ÖNKOL: Şu Kuran onlar arasında yetim diyor ama kendi kurmuş olduğu ışık evlerinde Said Nursi’nin kitaplarını Kuran yerine koyduğunu hiç aklına getirmiyor. Asıl Kuran’ı yetim hale getiren kim oluyor?
EDİP: Yetim ne demek Allah aşkına? Kuran baba mı arıyor? Böylesi saçma bir mecaz ancak geri zekalılardan sadır olur.
ARZ-I MUKADDES: Hatırlarsanız Edip, sabah Adnan Oktar şarlatanı hakkında yorum yapmıştık. Sen Fetullah’a birkaç soru sorup tabiri caizse yerine oturttun ya.. Güya Adnan efendi de yaranma (buranın tabiriyle yağ çekme, artık her ne fırıldaklığı farsa) hesabıyla, ”Edip Yuksel, Fetullah’a şöyle şöyle sorular sormuşta, bilmem ne olmuşta” diyerekten eleştirmişti sizi… Acaba sizi eleştirme amacıyla neden Fetullah’ı savunma takdiğini uyguladı doğrusu tam olarak anlamış değilim. Senin bu durum hakkında düşüncen ne?
EDİP: Adnan, Fethullah gibi köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı diyenlerden. Bunların tek amacı politik ve ekonomik güçlerini arttırmak. Herşey mübahtır. Gerekirse CIA ile gerekirse Israil ile işbirliğine girerler. Bunlarda ne gerçeği arama aşkı, ne de adaleti gerçekleştirme vicdanı yoktur.
NECMETTİN KÖSEOĞULLARI: eyvah müslümanların haline, bölük pörçük ve birbirine düşürülmüş durumda… Düşürülmek ne demek küfürleşme halinde herkes birbiri ile… Doğru!.. Abd satın aldığı Adnanı ve, esir aldığı saygıdeğer hocaefendinin cemaatini ihtiyarı dışında kullanıyor, peki edip bey ya sizi? Düşündünüz mü acaba nasıl diye?…
EDİP: Bu adamlar hem Kuran’a ihanet eden hem de Kuran Yetim kaldı diye saçma sapan konuşan güruhtan. Dahası, bu video bu adamın sahtekar olduğunu ispat ediyor. Şahsen bir yıl öncesine kadar bu adamın samimi bir Sünni olduğuna inanıyordum, belki de inanmak istiyordum. Ancak daha önce seyrettiğim bir video (gizli çekilmiş videoda Fethullah Mona Lisa gibi gülümseyerek ve göz kırparak takiyye yaptığını itiraf ediyordu yakın çevresine) ve şimdi bu “Kuran Yetim” videosu, bu konudaki hüsnü niyetimde yanıldığımı isbat ediyor. Niye mi?
Zira bu adam, daha önceki vaazlarından birinde cuş-u huruşa gelerek Kuran müshafını, salya-sümük ağlayarak ağlattığı ve ceplerine boşalttığı cemaatine fırlatmıştı. Gerçi şahsen bunu Sünniler gibi bir günah olarak görmüyorum. Zira Kuran kağıt ve mürekkep değil. Hakaret amacıyla olmadıktan sonra Kuran müshaflarının üzerinde yatabilirsin bile…
Ancak bu adam Sünni cemaate hitap ettiği için bu davranışı aleyhinde propaganda olarak kullanıldı. “Ben kendimi kaybettim, mushafı fırlatmak büyük hataydı” diye günah çıkaracağına burada daha sonra uydurduğu bir kılıfa sokmaya çalışıyor. “Benim size Kuran’ı fırlatmamda büyük bir hikmet vardı. Kuran yetimdi. Hepiniz babasınız. Ben mushafı size fırlatmakla sizin bu yetime sahip çıkmanızı kastetmiştim.”
EDİP: Necmettin, Beni Adnan ve Fethullah ile karıştırman saçmalık. Benim gibi dobra bir adamı zor bulursun. Benim gibi dürüst bir adamı zor bulursun. Ben senin savurduğun o çamuru hakketmiyorsam ne yapmam lazım. Buyur, bana senin iddianı çürütmenin teorik bir yolunu göster. Aksi taktirde seni iftiracı biri olarak ilan eder ve listemden çıkarırım. Belki, senin Yahudi ajanı olduğunu ilan ederek sana ders vermem gerekcek. Ne dersin?
BÜLENT BEDİR BEDİRBEYOĞLU: … siz bu insanlardan faydalanın dedim. hoca bu gün var yarın yok . müslümanlar dövüşeceğine hak ile uyarsalar daha eyidir dediğim budur .
EDİP: Sevgili Bülent, ben bu tipler gibi olmadım, ve inşallah olmayacağım. Ben tek başıma bile kalsam gerçek ve adalet için tavrımı göstereceğim. Bu adamların gücü palavra. En büyük Güç HAKK’a ait. Zamanı gelince bunların gücünün balon gibi patladığını göreceksin.
FUSSINATED: 2. AbdulHamit in yerine gecen, daha dogrusu gecirilen 5. Mehmet, artik kardes katli uygulanmadigi icin 30 yil saraydan disari cikmamis ve devlet isleri ile hic bir ilgisi olmayacak sekilde birakildigi icin tahta gecirildiginde, Yahudi, Ermeni ve diger azinliklarin hakim oldugu meclisin kuklasi dahi olamamis biri olarak kaldi. Kardes katli olmaliydi demiyorum, ancak bunlar bir gozlem. Bence de kardes katli degil, azinlilklarin asimile edilmesi daha pratik bir cozum idi. Osmanli bunu DA yapmadi.
EDİP: İnanılmaz bir rezalet… İslami ile zerre kadar alakası olmayan şeytani bir saltanatı savunmak için adamlar bebek katline bile cevaz veriyorlar.. Kuranın şura ile seçme prensibine meydan okuyan, saraylarda Firavunlar gibi cariyelerle ve oğlanlarla şehvet içinde yaşayan, matbaayı bile 300 yıl yasaklayan, bir sürü insanı asıp kesen katillere övgü düzenler müslüman değil, insan bile olamaz.
SAADETTİN MERDİN: Said Nursî; kendisinin müceddid olduğunu, yazdıklarının kendisinden olmadığını, vahyin menbaı olan Resulullah’ın ilhamı ve telkini ile olduğunu söyler. Celcelûtiye, Mesnevî ve Fütühât hep bu tür eserlerdir. Eserleri eşine rastlanmayan sonsuz kemal ve ulvî feyz içerdiğinden Resulullahın hissesi ve kudsî tasarrufu ile olduğu aşikârdır. Hiç bir tahsil yapmamış, sadece üç aylık bir tahsil hayatı olmasına rağmen, öncekilerin ve sonrakilerin ilimlerine, ledünnî ilimlere, eşyanın hakikatına, kâinatın esrarına ve ilâhî hikmete varis kılınmış olup böyle yüce bir mazhariyete kimse-ler nail olmamıştır. Böyle harikulade bir ilim asla görülmemiştir. Kendisi yüce ahlakî meziyetleri ile bir yaratılış mucizesidir. O bedenlenmiş bir inayet ve mutlak bir Allah vergisidir. Harikalar sahibi Said Nursî, daha büluğa ermeden bir allame olarak tüm ilim dünyasına meydan okumuş, münazara yaptığı tüm ilim erbabını susturmuş, tüm sorulara hiç tereddüt etmeden cevap vermiş, daha 14 yaşında üstadlık payesini taşımış ve hakkıyla ‘Bedîuzzaman’ ünvanını almıştır. Böyle bir zat elbette Peygamberin en yüksek iltifatına mazhar ve en yüksek himaye ve himmete naildir. Tüm bunlar onun peygamberin emir ve fermanıyla yürüyen ve tasarrufuyla hareket eden birisi olduğunun kanıtıdır. Kur’an ve hadisin matematiksel işaretleri kendisini göstermektedir, Said Nursî’nin, Hz.Muhammed’in risaletinin parlak bir aynası ve meyvesi olduğunda hiçbir şüphe yoktur. (15.Şua’dan özetle)
MEHMET HAKAN ALŞAN: Hocam (Edip Bey); anlayamadım bu paylaşımınızı… Ahlak ı hamidenize ve ilminizin halkımıza hizmeti şiar edinmiş derinliğine pek yakıştıramadım… postmodern bir fenomen olarak kaypak zemin olan face vb. platformlarda bu kabil paylaşımların hayırhah neticeler vereceğinden unutvar olmak kanımca yerindelik açısından hem nebevi hem de asil değil…. son tahlilde, sizin adınızla bu kabil paylaşımlar değil, belki bu meyanda yazılmış bir makalenizin burada linkini beklemek sanırım bir çok gereksiz polemik ve fitnenin önünü de alabilecektir…. Fakir gönlüme gelen sizin değil de kazaen başkasının sizin adınıza bu kabil bir paylaşımı sehven takipçilerinize açmıştır… Dediğim gibi, sizin bilinçli bir paylaşımınız ise sebeb i hikmetini anlayamadım… Bu kadar zorlama bir zımbızcılık ve iktibas zira sizin ilmi mefkurenizi asla nazarımızda temsil etmemektedir / etmeyecektir… Neyze bu vesileyle selamlar….
BETÜL ÇETİNKAYA: Hoca efendinin çeşitli vaazlarından birer kelime veya cümle alıp,yanlış tanıtmak akıl kari değildir.Milyonlarca insanın islamı tanımasına vesile olan bir zatı kötülemekle elinize ne geçecek. Biraz Edep sahibi olun lütfen!!
COŞKUN CİBOOĞLU: Edip beyle Fettullah farkı 1-Emir verecek adamlarınız yok 2-el ayak öptürmezsiniz 3- düşündüğüzün tersinde bir video kasediniz yok 4-siyaset bağınız yok eeeeee yani ağlamaya da gerek yok:)
EDİP: Fethullah’a yönelttiğim 19 Soru çok önemli olmalarına rağmen bir tekine bile cevap vermeden “milyonların sevgisini kazanmış böylesine büyük bir ilim adamına nasıl da Fethullah diye hitap edip saygısızlık yapıyorsunuz!” biçiminde eleştirenler Kralın çıplak olduğunu göremeyenlerdir. Maalesef kalabalık hep böyle körleşir…
HİKMET BASİRET: Ben Fetullah Gülen’in samimi bir insan ahlaklı biri olrak görüyorum. samimiyetine içtenliğine inanıyorum.Ben din Kur’andır .diyen bir müminim. tarikat ve hadis adı altında üretilen ve bir çok hurafe uydurma var . bunlara da en önde karşı olanlardan biriyim.Edip bey sizin fikirlerinize de bu yüzden ilgi duyuyorum.Her ne kadar bu ondokuz olayı ve Kur’andan bazı ayetlerin olmadığını söyleseniz de sizinde söylediğiniz bir çok doğrunun olduğuna inandığım gibi Fetullah hocaya da aynı bakıyorum. onun da güzel davranışları güzel fikirleri ve istifade edilecek yönleri olduğuna inaıyorum.hele hele ona karşı olan bir çok insanın ateist din düşmanı cemaat taasubu ve hased gibi davranışlarla ona saldırdıklarını görünce ona sahip çıkma gereği duyuyorum. Ayrıca söylediğinde de bir şey yok Kur’an yetim yani insanlar onu arkalarına atmışlar hayatlarından çıkarmışlar din karşıtları laikler sekülerler ,hedenistler arkalarına atmış , tarikatler ve uydurulan din anlayışı da onu rafa etmış üfürük kitabı yapmış , belki de Fetulllah hocayla farkılaştığım en önemli konu da geleneksel çizgi de oluşu, ama buradaki insanların bir çoğunun yorumu da ve anlayışı da bir çok yanlışlığı içeriyor .
SEÇKİN DENİZ: Soru sorma hakkınız/hakkımız elbette var ve açıkça soruyorum bende size..Türkiye’de ergenekon taifesi neden Fethullah Gülen’e düşman?
HİKMET BASİRET: Fetullah hocanın fikirlerine katılmayabilirsiniz.Bende katılmıyorum bir çokm fikrine , geleneksel tarikatanlayışından etkilenmiş görüyorum .uydurulmuş din anlayışının yüzyılardan beri devam eden yansımlarını onda da görüyorum. Ama samimi içten ve farklı bir insan , ve bence istifade edilecek bir çok fikri ve düşüncesi de var. ve memlekete faydaları da var . Bir kere din düşmanlarının bu kadar rahatsız olduğu bir adam , herkezin saldırdığı bir dinlisi dinsizi herkez düşmanlık yapıyor . ve acımasızca ve vahşice bu da beni rahatsız ediyor bunları hakmediğini düşünüyorum ve ona zulm edildiğini düşünüyorum.
MEHMET HAKAN ALŞAN: yazınızı ve Fethullah Gülen Hoca Efendi ile ilgili tespit ve eleştirilerinizi içeren linkizi merakla bekliyor olacağım… Baki selam ile hû…
EDİP: Mehmet Hakan Alşan, Hikmet Basiret lütfen şu makaleye bakınız:
Yakında cevaplarını yayınlayacağım. İnşallah.
EDİP: Yunus kardeşim, burada bir kesim tarafından “la yusel” (sorgulanamıyan) bir put haline dönüştürülen bir dinadamı insanlara hidayet için gönderilen Kuran’ı, Allah’ın kelamını insanlara muhtaç bir yetim olarak sunuyor. Dahası bu saçma sapan benzetmeyi kullanarak, daha önce işlediği bir “hatayı”, mushafı cemaate fırlatmasına kılıf hazırlamaya çalışıyor… Yetim bir bebeği baba adaylarına fırlattım diyor… Bu benzetme Kuran’a hakarettir. Anlayacağın burada en az iki kez aldatılan bir cemaat var. Aldatanın sarıklı olması ve üstelik bunu ağlayarak yapması bu suçu daha da büyütüyor.
ALİ BOZKURT: Aman canım bu adamı ne yayınlayıp duruyorsunuz. Bırakın halk aldanmaya devam etsin sizde işinize gücünüze bakın Edip Bey (!)
EDİP: Seçkin Deniz “Türkiye’de ergenekon taifesi neden Fethullah Gülen’e düşman?” Bilmiyorum doğrusu. Benim Ergenekon çetesine sempatim yok. Beni biraz bilen herkes bunu bilir. Böyle olunca buraya Ergenekon Mengenekon hikayelerini karıştırmak alakasız…
Ergenekoncuların sevmediği kişi otomatikman iyi bir kişi mi olur? Veya Ergenekoncuların sevmediği bir kişiyi sevmeyen herkes Ergenekoncu mu olur?
Saçma soruları saçma sorularla da ifşa edebiliriz. Örneğin, domates sevmeyen herkes patatesçi mi olur? Denizde yüzmesini bilmeyen karada yürüyebilir mi? 🙂
ARİF ERGİN: Derin devletimiz “E tipi”ymiş.. Şimdi “F tipi” oldu.. Dün koyu yeşil olan örtü bugün açık yeşil oldu.. Marşların yerini ilahiler aldı.. Tenis kulübü üyeliklerimizin yerini perşembe akşamları erkek erkeğe “sohbet” toplantıları aldı.. Bir gitme de göreyim seni ihale yüzü görebilir misin bir daha.. Türkiye dönüşüyor, değişiyor, güzel günler çok yakında..
Hani nerede?? Hemen şu tepenin ardında.. Yorulduk daha çok var mı?? Yok yok geldik, hadi kapat gözlerini ve durmak yola devam..
Kaynağı belli olmayan milyarlarca dolar sıcak para ekonomiye girer, bir yılda 4 kat kar edip geri çıkar.. Kar ve zarar kardeştir.. Zarar eden kimdir?
One minute!! Way be, ne kral adam, koydu postayı bak!
Tarihin en büyük askeri ihaleleri 2002 den sonra İsrail ile yapıldı.. Varsın olsun.. Adam iyi posta koydu..
İhracat patladı! Ama ihracat yapan Türk şirketlerinin % 72’si yabancıların elinde?? Olsun.. Patladı patladı maşallah.. Turizm patladı..iyi ama Antalyadaki otellerin % 70 i Rusların.. Ege? O ingilizlerde, %55..
Telekom? Arap-İsrail karışık.. Petrol Ofisi? Sattık gitti anasını satayım..
İstanbulda göğe yükselen gökdelenler? Çoğu yabancıların elinde.. Limanlar? Hepsi satıldı..
İtfaiye eri olmak için ODTÜ, Boğaziçi mezunu gençler yüz metre koşusu yapıyor.. Yakında ağzlarına bir kaşık, içine bir yumurta, çuval içinde zıplayarak yarıştırıcaz bilgisayar mühendislerini.. En iyi zıplayan kurbağa işe girecek..
Minik kurbağa minik kurbağa denizin nerede? Denizim yok denizim yok ararım her yerde..
Vay! Bir E tipi kurbağa bulduk amirim, “deniz yok” diyor.. Ne yapalım?
Evinde arama yapın.. Ekmek bıçağını silah sayarız, E tipinden atarız içeri.. Direnirse elimizde banyoda çekilmiş görüntüleri var nasılsa, medyaya sızdırmakla tehdit ederiz, gık diyemez susar, bunlar onurlu kurbağalardır..
Travesti Sisi ile emekli orgenerali aynı koğuşa koyalım.. E tipi.. Dahice fikir.. E öldü yaşasın F.. Salya sümük ağlayalım, çığlıklar atalım, hadi az kaldı, bir adım daha, sonra her şey ama her şey mükemmel olacak..
Sanki sabah kırmızıda gecen sen değildin.. Ceza yiyince rüşvet teklif eden sen değildin.. Rüşveti alan sen değildin.. Evinin kirasını düşük gösterip vergi de kaçırmadın.. Şehrin her caddesinde, yollarda binlerce Travesti, Rus hayat kadını ile de alakan yoktur senin..
Sen mükemmel bir halksın…
Ve layığını da bulacaksın…
Az kaldı…
ŞAHSİ NİLGÜN: bir dönem eş dost hatrına bu grubun sohbetlerine devam ettim. oldukça katı kuralları var cemaatin. misal benim risale derslerinde fena uykum geliyordu, ısrarla Türkçesini okuyalım diyordum.ama nafile, kim duyar beni. maalesef Kurandan daha çok önem veriliyor bu kitaplara. tarih boyunca ifrat ve tefrit bizi helak etmekten başka ne işe yaradı ki. Fetullah Gülen insanları efsunlayıp adeta gözlerini kör etmiş. adamı adeta Allah ile peygamber arası bir yere yerleştirmişler.Taassup böyle bir şey netekim. tarikatlar nasıl Allah ile aralarına şeyhlerini koymuşsa, bir grup insan da Fetullah gülene aynı muameleyi yapıyor. Hatta çoğu zaman bu tiplerin şirke kaçtıklarını bile düşünüyorum. Oysa ki Kuran’da “Allah size şah damarınızdan daha yakındır” demez mi? Rabbim kimseyi doğru yoldan( parti olan değil) ayırmasın.
HATİCE ERGÜN DEMİRCAN: Ne zaman ki salya sümük ağladığını, gösteriş yapa yapa höykürdüğünü gördüm o zamandan beri elimdeki kitaplarını bıraktım kendinden de bi tiksindim, öyle böyle değil yani! İnancıyla sinsice gösteriş yapma uzmanı… Ühüüüüüüüüüüü… Ağlayıp zırlayacağına çelik gibi dur be adam sıkıysa.
TUGBA UYAR: bırılerı hızmet eder,bırılerı sadece elestırır….
MEHMET YÜCE BORÇBAKAN: kime hizmet ediyo ?
EDİP: Fethullah ile Amerika’da Cumhuriyet Partisinin Meclis başkanı John Boehner arasındaki benzerlik dikkatimi çekti. Boehner seçim döneminde hemen her konuşmasında ve söyleşide ağlayarak ilgi çekti. Amerikan politik tarihinde görülmemiş bir olaydı. Politikacılar zayıf görünmemek için gözyaşlarını silerler Amerika’da… Ama bu adam aksine… Adama dokunsan gözlerinden yaş geliyor. Meğerse çocuklık yılları fakr-u zaruret içinde geçmiş… Yufka yürekli biri.
Ama bu adam, fakirlere yardım eden hangi kurum varsa onların dibine kibrit suyu dökenlerin başında. Bu adam, Amerika’nın en büyük şirketlerinin daha az vergi vermesi için mücadele verenlerin başında. Bu adam ulusal sağlık sigortasını öldüren adam. Bu adam sağlık sigortaları olmadığı veya yetmediği için her yıl iflas eden 700,000 Amerikalıya tekmeyi vuran adam.
(Amerika’nın en zengin 400 adamı geçen yıl ortalama olarak sadece yüzde 18 vergi verirken, inşaat işçileri veya öğretmenler yüzde 20’nin üzerinde vergi verdi. Amerika’nın en büyük şirketleri, örneğin petrol şirketleri geçen yıl yaklaşık 140 MİLYAR dolar kazandılar ama onlardan bazıları bir dolar bile vergi vermemiş..)
Dahası, televizyonda ağlayıp duran bu Cumhuriyetçi politikacı büyük bir Siyonist dostu ve Amerikan’ın kanlı savaş bütçesinin daha da büyümesi için oy veriyor (Amerika, askeri bütçesi en büyük 20 ülkenin toplamından daha fazla askeri bütçeye sahip!)
Amerikan’ın işsizlerine, müflislerine, yoksullarına büyük bıçağı saplayan adam, onlara çocukluk günlerini ağlayarak anlatıp onların duygularını gıdaklayan adamdan başkası değil.
YILMAZ: Bunlar Fethullah aleyhinde propaganda montaj olamaz mı?
EDİP: Ben bu adamın cemaziyel evvelini bilirim. Ta Sızıntı dergisini çıkarırken tanırım. O dergiye genç bir yazar olarak bir iki makale de yazdıydım. Benim babam Nurcular cemaatı içinde sayılan biriydi. Fethullah babama büyük saygı gösterirdi… Ben bu adamın fikrini, zikrini çok iyi tanıyorum. Niketim, kendisine yönelttiğim 19 soruyu okursanız onu ne kadar iyi tanıdığımı öğreneceksin.
Bu videonun başını da biliyorum.. Bu adamın niye bu KURAN YETİM kılıfını uydurduğunu da biliyorum. Ancak sen eğer illa savunmak istiyorsan buyur sen o videonun önünü veya sonunu sun veya bize naklet. Savunmaya çalış. Dinlerim seni.
Bazen bir cümle tek başına yeterlidir. Ama, dediğim gibi ben bu adamın zihniyetini, fikrinin kaynağı olan Risalei Nurları, değişimini, ve satır aralarında vermek istediklerini inan ki burada yazan herkesten çok daha iyi biliyorum
Ben bu adamı canlı bir TV programında tartışmaya davet ediyorum. İnanıyorum ki, Firavun’un aşağılamasını kabul eden köleler gibi davrananlar bu davetime gülecektir. “Edip sen kimsin ki Fethullah Efendi Hazretleri gibi yüce bir insanla tartışabilesin?” Evet, Fethullah’ın sırrı burada. Müritleriyle, varlığıyla, rüşvetle ve tehditle susturduklarıyla kendini “La Yusel” (Sorgulanamaz!) görüyor ve maalesef bir sürü cahile kendini insanüstü bir süperman olarak takdim ediyor. Kralın elbisesi cahillerin kafasında!
Eğer bu adam ve müritleri dürüst insanlar idiyse, tüm içtenliğimle kendisine yönelttiğim 19 Soru’ya cevap vermeye çalışırlardı. Ama bu adamlarda haysiyet yok, iman yok, gerçeği arama aşkı yok.
TUNCAY GENÇ: edip hocam salya sümük ağlayan bu muhtereme dürzi desem Allah günah yazarmı?
EDİP: Tuncay, bu adam Dürzi değil ve kendisine Dürzi demen hem ona hem de Dürzilere iftiradır.
TUNCAY: Edip bey bu muhteremi CİA nın kullandığı konusundaki fikriniz nedir. sizin fikirleriniz benim için önemli.
EDİP: Bilmiyorum. Ancak adamın müritlerinin Amerika’da açtığı okulların sayısı artıyor. İsrail’in katliamlarını eleştirmediği gibi aksine geçen yıl Marmara gemisine yapılan alçak saldırının mağdurlarını “otoriteden izin almamakla” suçlamıştı. Bu ve benzeri tavırlar adamın ilişkileri konusunda kuşkular oluşturuyor.
TUNCAY: ayrıca amerikan askerlerine ıraktaki savaşları için dua ettiğinide duymuştum. başarıları için hocam. ne derece doğru bilemiyorum.
EDİP: Vazederken ağlayan sahtekar Hristiyanlara birkaç örnek:
http://www.youtube.com/watch?v=Ou8-V_k_Gwo
Ve:
TUNCAY: demekki bizim pensilvanyalı imam kopye çekmiş. hcam.
EDİP: Ben bir insanın konuşurken duygulanıp ağlamasını yadırgamıyorum. Ben de birkaç kez konuşurken böyle bir olay yaşadım. Ama böylesi bir tavır üslup haline dönüşür ve kişi bu ağlamalarıyla para ve güç edinirse o zaman ağlama normal bir duygusal ifadeden çok manipülasyon aracına dönüşür.
Sanmıyorum kopya çektiğini. Adam tabiat olarak duygusal biri. Şiir yazan bir insan. Ayrıca, bir Nurcu olarak yıllarca devletin zulmüne muhatap olmuş. Yani konuşurken duygulanması gayet normal. Ancak, duygulandığı vakit konuşmasının cemaat üzerindeki etkisini fark ettiği anda bilerek veya bilmeyerek duygularını abartmaya başladı. Her ağladığında topladığı paraların daha çok olduğunu fark edince de bunu artık meslek haline getirdi. Ben bunun psikolojik, ekonomik formülünü bile çıkarabilirim. Aşağıdaki formülün miktarlarını bilimsel olarak savunmam zor ama elemanlarını savunabilirim:
Bir tutam olumsuz kişisel tecrube + bir kepçe Pavlov’un şartlanması + bir kaşık oto hipnoz + bir bumerang ağlayan cemaat + bir çuval para = Ağlayan, kitap fırlatan ve para toplayan Fethullah!
FURKAN EVREN NEZİR: Edip arkadasim verdiginizlinkten kasetin tamamini izledim, daha once bu iletiye degil ama ayni kaset hakkinda baska yerde yorum yazmistim,
kasetin tamamini izleyince gordumki abartilacak bir sey yok anlatmalari gayet normal, soyleki, kurana …yetim demesinin sebebi kuranin ilk muhatabinin hayatta olmamamasindan dolayi resullullah a atfen soylenmis soz , kuranin babasi diye hitab ettgide yne muhammed aleyhisselam, kurani sizlere firlattim sozude yani sizlere kurani anlattim sizlrde kuranin sahip cileri oldunuz diyor, ben sahsen ufak tefet hatalar disinda bir kusur goremedim ha fethullah gulen cematiyle uzaktan yakindan bir iliskimde yok beni sende tanirsin en azindan yzitlarimdan ve dusurumdan bilirsin, velevki kurani atmasi mecaz dahi olmasa normal atsa sucmu islemis oluyor Musa aleyhisselam halkina kizdi oda vahiy parclarini atti.
[007.150] [DI] Musa, milletine, kızgın ve üzgün olarak dönünce «Benim arkamdan ne kötü olmuşsunuz! Rabbinizin emrinin çabucak gelmesini mi istiyorsunuz?» dedi, levhaları attı ve kardeşinin başından tutup kendine doğru çekti. Harun: «Ey annem oğlu! Bu millet beni küçümsedi; az kalsın öldürüyorlardı. Bana, düşmanları sevindirecek şekilde davranma, beni bu zalim milletle bir sayma» dedi.
Burdan fethullah Guleni savundugum anlami cikarmayin, ama sahsen ben bu kadar elestirilicek bir yer goremedim, selam ve dua ile
EDİP: Sevgili Furkan, Ben bu adamın mushafı fırlatmasını eleştirmedim. Ancak bi sünni olarak bunu yapması Sünnilik dinine göre Kuran’a büyük saygısızlık.
Adam Kuran’ı fırlatınca Sünnilerden çok eleştiri aldı. Adam Sünnilik mezhebine göre günah işledi. Günah çıkartacağına veya senin de fark ettiğin ayeti hatırlatacağına o fırlatma olayına kılıf uydurmaya çalışıyor.
Uydurduğu kılıf Kuran’a hakaret. Kuran’a YETİM demek, Kuran’a baba izafe etmek, Kuran’ı babalara muhtaç görmek saçma sapan bir hakarettir Kuran’a. Böylesine saçma sapan VE hakaret içeren benzetmeyi makul görmeniz sizin muhakeme gücünüzün Fethullah’ın karizmasıyla dumura uğradığını gösteriyor bana.
Kuran müritler tarafından korunacak bir yetim değildir. Haşa. Kuran, hepimizin izlemesi gereken bir IŞIKTIR, bir HİDAYETTİR, Kurtarıcı bir iptir. Kuran ALLAH KELAMIDIR. Kuran, ruhen ölmüş insanlara hayat veren bir kitaptır!
Muhammed Kuran’a tabiydi; Kuran Muhammed’e değil! Bu adam Muhammed’i haşa “Allah’ın sevgilisi, habibi” olarak tanımlıyor… Peki bu adam Muhammed’i temsil eden bir nesneyi veya Muhammed ismi yazılı bir levhayı cemaatına atar mıydı?
İşin ilginci Muhammed peygamber yetimdi. Muhammed, Kuran’dan milyonlarca kez daha layık “yetim” sıfatına… Ama bu adam, “Muhammed yetim. Alın yetimi” diye Muhammed’in ismi yazılı bir levhayı cemaatine fırlatsaydı tüm Muhammed-perestler onu protesto etmeyecek miydi? Anlamıyorum sizi… Bir adam putlaştırılınca ona karşı ne kadar cömert davranabiliyorsunuz. Anlamıyorum sizi…
ARİF ERGİN: Edibin tebliği çok yalındır.. Üslubu çok doğaldır.. Güçlüdür çünkü kaynağı Allah kelamıdır… Kimseyi kendi yoluna çağırdığını duymadım çünkü o yol kendi yoludur, liderlik, önderlik, şeyhlik, v.s. iddiası da yoktur.. ev almak için girdiği kr…edi borcunu ödeyebilmek için hafta sonları özel ders veren bir adam görürsünüz ona bakınca.. Benim bir Türk olarak dedelerimden öğrendiğim Ahlak, Namus, Şeref, ZENGINLIK budur.. Zıttındaki adamların kurdukları holdingleri acıyarak seyreder..
İnsanlar kendi kafalarındaki soru işaretlerini gidermek için, aslında kendi kendilerini ikna etmek için onun inancına ve inancıyla ilgili konulara hücum ederler.. amaçları kendi ruhlarında oluşan çelişkilere Edibin ağzından cevaplar bulmaktır. Forumlarda Ediple kavga eden ve hatta ona hakaret etmeye varan kişilerin dışarda gözlerimin önünde onun sözlerinden alıntılar yaparak konuştuklarına çok şahit olmuşumdur..
Biraz aklı olan bir adam, Kuran’ı okuduğunda günümüzde din adı altında yapılan yanlışlara tanık olur.. Aklı gerçeği görmektedir ancak aldığı eğitim, yetiştiği ortam, bulunduğu çevrede bu gerçekleri dile getirirse en iyi ihtimalle dışlanacaktır.. Sonuç: mutsuz ve öfkeli bir adam.. Bu türden adamların kendi kendilerini ikna edebilmek adına saldırması gereken ideal bir adamdır Edip.. ve bilirim ki, hakkını da helal etmiştir size, siz daha helallik istemeden..
HATİCE ERGUN: Edip Allahaşkına kimlerle tartışıyorsun! Hayır, sabırla okudum belki hiç bilmediğim, önemli bir “şey” duyarım, gerekli bir hatırlatma vardır diye ama nafile! Süzme cahillik sızan sözümona savunmacı bir gayretkeşlik… Nuriler şenlendirmiş! …sayfayı, benim mutfağı da karıncalar bastı! Hangisi daha hayırlı diye saçma bi soru sormuycam gidişata aldanıp da :))
Shift, kullandığı teknolojik aletin vazgeçilmez bir candamarı, vaz geçilmezidir mesela, bunu bilmeyen biriyle daha önemli bir meseleyi tartışmak o meselenin cılkını çıkartmaktır en ucuz tabirle! Bu bir küçümseme değil acı bir gerçektir. Şaşılası bir durumdur.
Şakirdin bir diğeri “İnsanlar hakkında sui zan beslemek gerekir” demiş mesela. Klavyesi mi sürçtü yoksa beyni mi? Ne dediğinden haberi var mı acaba? Peki ne öğrendiklerinden? Milyon kere dedik değil mi anlamadığınız dilden sözcüklerle “anlamaya” kalkarsanız ahan da böyle madara olursunuz diye 🙂 Kur’an öğütlemiyor mu “anlayasınız” dile anadilinizde indi bu kitap diye… Burada vurgu “anadil”e. Sen kalkıp da “mübarek”tir, “kocaman kocaman sevaplar alıcam” üfürmeleriyle anlamadığın bir dilde kitaplar okuyup ona zaman harcarsan o bilmediğin sözcükler de seni önemli bir tartışmanın içinde gün gelir böyle harcar! Haşa, bilakis “İnsanlar hakkında hüsn-ü zan (iyi, güzel düşünce) beslemek gerekir. Su-i zan (kötü fikir) ise sahibine aittir.”
Ben bir şeyi olduğu gibi, aslı ile tanıtmayan, bilakis aslını bozarak, kırarak, kendine uydurarak, kendi dar ve şahsi kalıplarına hapsedilerek tanıtılan, dünyaya yayılan, reklam edilen herhangi bir şeyden şahsen muzdarip olurum. O şey bırakın koskoca bir dini ufacık bir çakıl taşı dahi olsa! Aslı bozulmuşsa, baha sahtesi “gerçek” diye sunuluyorsa al sen onu, sakla, sende kalsın, aman kimseler de görmesin, duymasın! Külliyen zarar! Çünkü o zedelenen, uydurulan şey sadece uyduranların, o şeye ihanet eden hainlerin menfaatlerini besler, büyütür, çiçeklendirir!
Bir diğeri de kalkıp der ki “bu ülkedeki Kürtlerin Türkleşmesi lazım, Kur’an’ın övdüğü hasletler Türk’lüğün karakteristliği”… Hay Allahım, tutamıyorum ki kendimi, cevap versen bi türlü vermesen bin türlü! Neresinden tutacaksın ki bulaşmasın… Yahu hiç düşünmez misin ki en basitinden kalkar biri de aynı küfürle cevap verir ve der ki: Bu ülkenin kurtulması için Türklerin Kürtleşmesi lazım! E o zaman buyur burdan yak! Dingilin biri de şöyle yumurtlayabilir:”Yok yok bu ülkenin kurtulması için kültürlerinden, dillerinden çokça etkilendikleri Araplar gibi (ya da İngilizler gibi, Lazlar, Gürcüler? onların da hatrı kalmasın) olmaları lazım” Uzar gider bu saçmalıklar silsilesi.. Niye? Çünkü hepsi “insanlık” dışı, İslam dışı saçmasapan, arızalı bir beynin ürünü! Öyle ki bu beyin yarın birgün bütün dünyayı Türk (vs. vs.) görmek isteyecektir ve Norveç’teki hasta, psikopat ortaya çıkacaktır. Hatırlayın bakalım hâlâ daha manşetlerde olan o katliamın (ki caniye göre kutsal bir vazife, cennetlik bir iş) ana sebebi nasıl bir hastalıklı fikirdi?
Arıza bi yerden ele geçirdi mi insanı kurtuluşun yok artık! O yalan yanlış bilgiler, o eksik gedik öğretiler, o sulandırılmış, içi boşaltılmış kof hakikat senin ve masumların celladı oluyor gün geliyor. Sen el-Kaide gibi, Ladin gibi, Apo gibi, Hitler gibi, Cengiz Han gibi, Andres gibi psikopata bağlıyorsun “cihad” ediyorum aşkıyla; tepedekiler, efendiler, daha zeki, cin fikirliler, kurnaz tilkiler sizi parmaklarında oynattıkları gibi o sulandırdıkları, bozdukları “değer” üzerinden rahatlarını hiç bozmadan işin kaymağını yemeye devam ediyor.. E sen de azıcık aklını kullansaydın da kendi cehennemini yaratmasaydın, el etek öpüp, adama toz kondurmayıp, baştacı yapıp kendini kullandırtmasaydın ama değil mi?!