Sahih Habis-i Şerifler,
Devenin Sidiki- Şerifi Dahil!
www.19.org
Bir kertenkele öldüren bir kâfir öldürmüş gibi sevap alır.
Habis-i Şerif ( Müslim )
Güneş şeytanın iki boynuzu arasında doğar.
Habis-i Şerif ( Müslim 833; Nesai 1, 279)
Şeytan ZART diye osurur.
Habis-i Şerif ( Buhari, Ezan/4 ; Tecrid 360; Müslim, Kitab us-salat 369 )
Kadının aklı ve dini nakıstır ( eksiktir ).
Habis-i Şerif ( Ebu Davut 4679; Müslim, İman babı 132 (79); Buhari, Hayız Babı 6)
Allah ahirette kendini tanıtmak için açıp bacağını gösterir.
Habis-i Şerif (Müslim, İman Babı 302; Buhari 97/24)
Allah benimle görüştü el sıkıştı.
Habis-i Şerif (Hanbel 5/243; Tirmizi 3231)
Allah zamandır.
Habis-i Şerif (Muvatta İmam Malik 3/56 Buhari edep 101)
Dinini değiştireni öldürün.
Habis-i Şerif (Buhari 12/1883)
Kadınlar arasında iyi kadın ancak yüz karga içindeki bir tek alaca karga gibidir.
Habis-i Şerif (Buhari 9/1391)
Varis için vasiyet yoktur.
Habis-i Şerif (Hanbel 14/238)
Cehennem de en şiddetli azap ressamlaradır.
Habis-i Şerif (Buhari, Tesavir 89)
Dünya balığın sırtındadır. Balık başını sallarsa deprem olur.
Habis-i Şerif (İbn-i Kesir tefsiri 2/29)
Dünya balığın sırtındadır. Cennete girecekler ilk olarak bu balığın ciğerinden yiyecekler.
Habis-i Şerif (Buhari 3/31)
Musa, Azrail’e tokat attı.
Habis-i Şerif (Müslim 10/176)
Ureyne ve Ukeyle den bir gurup Medine’ye gelerek müslüman oldu. Medine de rahatsızlandılar ve peygamber onlara deve sidiği içmelerini söyledi. Fakat onlar develeri dağıtıp çobanı öldürdüler. Bu olay üzerine Resulullah onların ellerini ve ayaklarını kestirdi gözlerini oydurdu ve çölde susuz bıraktı. Bizim onlara su vermemizi engelledi.
Habis-i Şerif (Buhari, Tıp 5/1 Hanbel 3/107,163)
Cinsel organa bakmak kör eder.
Habis-i Şerif (Feyzul Kadir 1-326)
Keçi recim ayetini yemiş.
Habis-i Şerif (İbn mace 36/194; Hanbel 3/61, 5/131)
Gözlerin kızgın demirle mil çekilmesi, ellerin ve ayakların kesilmesi… “Ukl ve Urayne kabilelerinden bir grup insan Allah Resulü (sav)’e gelip Müslüman oldular. Ancak Medine’nin havası onlara iyi gelmediği için hasta oldular. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onlara develerin ve çobanın bulunduğu yeri tavsiye etti. Kendilerine oraya gitmelerini, develerin sütlerinden ve idrarlarından içmelerini söyledi. Gittiler. Harra denilen yere vardıklarında İslâm’dan döndüler ve Nebi (sav)’in çobanını öldürdüler. Develeri sürüp götürdüler. Durum Nebi (sav)’e haber verilince hemen arkalarından takipçi yolladı. Onları yakalayıp getirdiler. Gözlerine mil çekilmesini, ellerinin ve ayaklarının kesilmesini sonra da Harre’nin bir kenarına atılarak o şekilde ölüme terk edilmelerini emretti.”
Habis-i Şerif (Buhari, Zekat/68, Cihad/52; Tecrit/Vudu, 172; Müslim, Kesame /9-14, 1671; Ebu Davud, Hudud 3, hadis 4364-4371; Tırmizi, Ebvabu’t-Tahare/55, 72-73; Nesei, Tahrimü’d-Dem /7; Ibn Mace , Hudud/20, hadis 2578-2579.)
Rivayetlere gore Peygamberi eleştirdiği için Şair Kab bin Eşref’in kafası kesilmiş ve Peygambere getirilmiş.
Haber-i Habis-i Şerif (Buhari, Cihad/15/1, Rehn/3, Tecrid, 1578; Müslim, Cihad/119, 1801; Ebu Davud, Cihad/169, 2768)
Kadın ve çocukların gece baskınları sırasında öldürülebilmesine fetva veren hadis: “Onlar da öbürlerindendir.” Yani Kadın ve çocuklar da onlardandır.
Habis-i Şerif (Ebu Davud, Cihad/102, hadis 2638; Cihad/121, 2672; Ibn Mace, Cihad, 2840; Ahmet Ibn Hanbel, 4/46; Tirmizi, Siyer/19, 1570)
Ateşe atarak cezalandırma. Peygamber, bir süre sonra dönüp emrini şöyle düzeltti: “Size, onları bulursanız, ikisini de yakın, dedim, ama yakmayın. Çünkü, ateşte yakma cezasını yalnızca Allah verir. Siz bu iki kişiyi yakalayıp öldürün yalnızca.
Habis-i Şerif (Buhari, Cihad/107,149; Ebu Davud, Cihad/122, hadis 2674; Tırmizi, Siyer/20, hadis 1571)
Ancak dinden dönme olayları artınca Halife Ebu Bekr’in yakarak öldürme işlemini uyguladığı rivayet edilir. “Daha da direnirlerse, demirle dağlayın, ateşte yakın!”
Habis-i Şerif (Taberi, Tarih, 1/1881-1885)
Buhari’de yer alan bir hadise göre, Ali’nin “bir topluluğu ateşe attırıp yaktırdığı” Ibn Abbas’a söylendiğinde, Ibn Abbas’ın şöyle dediği belirtilir: “Ben olsaydım bunu yapmazdım. Çünkü, Peygamber, ‘Tanrı’nın verdiği biçimde ceza vermeyin!’ demişti. Ben olsaydım, öldürürdüm yalnızca.”
Habis-i Şerif (Buhari, Cihad/149; Tecrid, 1264; Nesei, Tahrimu’d-Dem/14)
Evlerini, ağaçlarını yakın Peygamber’in döneminde, “gece baskınları” düzenlenirdi. Peygamber’in emriyle, “Öldür, öldür!” şiarları haykırılırdı. Sonra da yağmaya girişilirdi.
Habis-i Şerif (Ebu Davud, Cihad/102, 2368; Ibn Mace, Cihad/30, 2840)
Baskınlarda yakma yoluyla şiddet uygulanıyormuş.
Habis-i Şerif (Ebu Davud, Cihad/91, 2616; Cihad/154, Hars/6, Megazi/14, Tesir/59/2, Tecrid, 1576; Ibn Mace, Cihad/31, 2843; Cihad/31, 2845; Müslim, Cihad 29-31, 1746; Ebu Davud, Cihad/91, 2615; Tirmizi, Siyer/4, 1552; Darimi, Siyer/22; Ahmed Ibn Hanbel, 2/8,52,80.)
Ve daha yüzlerce habis-i şerif…