Hadis Olmasaydı
(facebook tartışmaları)
19 Nisan 2010
Edip Yüksel
www.19.org
ORHAN: Selamun alleykum. bu forumda yeniyim. Turkcem ichin evvelden uzr isterim. Azeribaycandan yaziyorum. Kusura bakmayin lutfen. bu mevzuda sayin Edip Yuksel kardeshime bir soru sormak isterim. Bazi makalelerinizi okudum ve tamamiyle hadislerden istifade etmediyiniz dikkatimi chekti. Bir hur dushunen ve dinini sorqulamaktan korkmayan, dushunmeyi farz bilen musluman olarak beyendim. Neden hadisler aynak gibi kullanilamaz diyorsunuz? (yoksa ben mi yanlish anladim)
PS: ayrica kitaplarinizi Azerbeycandan bulamiyorum. chok okumak isterdim. Yardimci ola bilirmisiniz?
Teşekkurler
EDIP: Merhaba Orhan, hoşgeldiniz. İnşallah görüşürüz tartışırız. Eğer Türkçe okuyup anlayabiliyorsan lütfen, www.islamicreform.org sitesinde online olarak yayımlanan İslami Reform için Manifesto kitabıma bir bakınız.
Soruna gelince… Ben hadislere inanmaz olur muyum? Allah bizleri Kuran yoluyla doğruya iletebilir mi? Kuran’ın dili anlamsız, genel, karmakarışık değil mi? Hadisler olmadan Kuran’ı anlamak mümkün mü? Hani, Muhammed peygamberden 230-300 yıl sonra gelen Buhari ve benzeri hadis toplayıcıları olmasaydı İslam kaybolmaz mıydı?
Gerçi hadisler Muhammed peygamber döneminde yazılmadı ama hadis olmadan milyonlarca müslüman nasıl yemek yiyeceğini, nasıl yürüyeceğini, nasıl sakal uzatacağını, nasıl dişlerini fırçalayacağını ve hatta nasıl tüvalete gideceğini bilebilir miydi?
- Hadis, hadis. Sakın ha hadisleri unutma! Hadis çok önemli.
- Hadis olmadan Kuran’ın ne kadar değeri olurdu?
- Hadis olmasa örneğimiz Muhammed peygamberin 54 yaşındayken 9 yaşında bir kızla evlenme sünnetini nereden öğrenebilirdik?
- Hadis olmasaydı recim ile ilgili bir ayetin varlığını ve bunun kutsal bir keçi tarafından yenip metin olarak neshedildiğini ama hükmen baki kaldığını nereden bilebilirdik?
- Hadis olmadan hacamat gibi bir sağlık bilgisinden nasıl haberimiz olabilirdi?
- Hadis olmasaydı, Muhammed peygamberin parmağıyla ayı ikiye böldüğünü ve yarısının Ali bin Ebi Talib’in bahçesine düştüğünü başka nereden öğrenebilirdik?
- Hadis olmasaydı, Muhammed peygamberin yüzlerce Beni Kureyza Yahudisini çoluk çocuk demeden doğradığı haberini nereden okuyabilirdik?
- Hadis olmasaydı kadınların cehennemin çoğunluğunu oluşturduğunu, kadınların eşekler ve köpeklerle aynı kategoride olduğunu bilebilir miydik?
- Hadis olmasaydı liderliğin Kureyş’e ait olduğundan haberimiz olabilir miydi?
- Hadis olmasaydı Allah’ın Muhammed’e muhtaç olduğunu öğrenebilir miydik?
- Hadis olmasaydı “dini sadece Allah’a özgüleme” gibi bir hayalin peşinde gitmez miydik?
- Hadis olmasaydı şehadette Allah’ın isminin yanına Muhammed’i koyabilir miydik?
- Hadis olmasaydı Din Gününde bizi Allah’tan kurtaracak şefaatçıları nereden bulabilirdik?
- Hadis olmasaydı Mehdi’nin Şamdan veya Bağdattan çıkacağını öğrenebilir miydik?
- Hadis olmasaydı müziği ve resmi haram edebilir miydik?
- Hadis olmasaydı kadınlarımızı kara torbalara nasıl hapsedebilirdik?
- Hadis olmasaydı dinden çıkanları nasıl öldürebilirdik?
- Hadis olmasaydı atalarımızı nasıl izleyebilirdik?
- Hadis olmasaydı hadislere nasıl inanabilirdik?
- …
- Hadis, hadis. Sakın ha hadisleri unutma! Hadis çok önemli.
Velhasıl, ben nasıl olur da hadisi inkar ederim sevgili Orhan? Hadis çok önemli bir şeydir. Allah’ı yeterli bulmayan, Kuran’ına saygı duymayan ve onu terkeden (25:30) müşriklerin Kuran’a ortak koştuğu kaynaklardır.
Rabbim sana aklını kullanma konusunda cesaret versin.
Selam,
Sevgili Edip,sizde mi Peygamber düşmanımısız?Dini anlamak bu kadar kolay mı?Nasıl ki bir fizik,kimya,matematik bir ilim dalı ise dinde bir ilimdir.Bu Kuran kime inmiştir?Peygamberimize değil mi?Öyle hadis ilmini,fıkıh ilmini,tarihi,rivayetleri bilumum göstergelere vakıf olmadan,Kuran anlaşılabilir mi?Yapmayın lütfen,inananların arasına fitne fesat somayın,rica ediyorum.İşte bunun Kuran”dan delilleri;(!) Andolsun ki sana apaçık ayetler indirdik. (Ey Muhammed!) Onları ancak fasıklar inkar eder. BAKARA 99 Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman demişlerdi ki: Bu, sizi babalarınızın taptığı (putlardan) çevirmek isteyen bir adamdan başkası değildir. Ve yine bu (Kur’an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir, dediler. Hak kendilerine geldiğinde onu inkar edenler de: Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir, dediler. SEBE 43 Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, DUHAN 2 Bu kitabı sana indirmiş olmamız ve kendilerine okunması onlara yetmez mi? Bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve öğüt vardır. ANKEBUT 51
-Ulenn Hayriiiiii!!!!!!!!Yukardaki ayetleri kim yazdı,yaw yanlış ayet yazmışsın,bunları okuyanda yanlış bilgilere sahip olacak(!)
Hemen kaldır bu ayetleri, önce bir kaç kelime arapça birşeyler yapıştır,alakasız bir kaç ayet yaz,yapmayın yaaa,tövbe tövbe,insanları dinden imandan çıkartacaksınız.Çabuk olun daha yapılacak bir sürü işimiz var.Allah dostları,sahabilerin hayatlarını anlatan,ne yerlerdi,ne yemezlerdi,hangi taraflarına yatarlardı,boyları,ayakkabı numaraları kaçtı.İyi bir müslüman boyu ne kadar olmalı,iyi bir müslüman kaç karı pardon kaç eşle evlenmeli adlı dvd ve cd leri paketleyin,üzerine de hediyesi …. tl yazın gönderin kardeşlerimize dinlerini öğrensinler,cahal kalmasınlar. -Haaaaa bi de,Hayriiiiiiiiii oğlum bu kaç tane sakal-ı şerif,gidin morga,yolun ölülerden,yaw neresinden yolarsanız yolun farketmez,kıl değilmi hepsi birbirine benziyo zaten kimse anlamaz,bunlarıda bizim matbuata gönderin,promosyon olarak dağıtsınlar,beş tane 100 hadiste Peygamber cd si alana bir adet kıl,yok tüy yok yaaaaa sakal-ı şerif olacaktı,evet evet beş cd alana bir sakalı şerif dağıtın,müslüman kardeşlerimiz bereketlensin inş.Bana telefon mu var bakayım ; -Aloo,buyrun,evet benim,hımmmm,evet italyan mermeri olsun,evet,yaa bi tane Dünyalık aldım,boğazın en güzel yerinden evet mutfak için olacak,yatak odası Fransadan gelecek,ya ne yaparsın dünyalık işte ,bunlar boş şeyler,bugün varız yarın yokuz,Bide bana ifira ediyorlar,yok bilmem kaç milyon dolara yalı almışsım,bi defa yalı değil ev yaaa.Bizim de şu dünyada bir yerimiz olsun dedik hepsi bu.Ne var bunu bu kadar büyütecek,Allah Allah,hep bu din düşmaların uydurmaları…….. NOT; yuardaki olaylar tamamen hayal mahsülü olup,walla billa hiç bir kurum ve kişilerle alakası yoktur. SELAM İLE
April 20 at 9:53am
Edip Abi, cevabında aynı soruya defaatle cevap vermenin yorgunluğu, sitemi ve istihzası çok güzel okunuyor. Aynı sorunun kaç farklı cevabı olmaz ki aynı kapıya çıkan!
Câbir`in rivâyetinde: “Biriniz bir kadına talip olur da onun hoşuna gidecek ve kendini ona çekecek taraflarına bakma imkânı bulursa baksın.” denmiştir.(Ebû Dâvûd, nikâh 19; Hadîsi ayrıca Hâkim, Beyhâki ve A.b. Hanbel`de rivâyet etmişlerdir.)
Edip bey, Reformist Qur’anin turk versiyonu varmi?
Hadisler ve Peygamberimiz Sav olmasaydı dinimizi ve Kuranı kerimi nasıl öğrenebilirdik.Allah bize mahşer günü Peygamberimizle beraber olma imkanı verir İnşallah.Yazıda hadislerle ilgili yapılan bu Çirkin ifadelerin hiçbirine katılmıyor ve sonuna kadar kınadığımı belirtiyorum.Okurken çok rahatsız ediciydi gerçekten.Ama herkesin dini kendisine diyelim .
Hadisler olmasaydi Cok sevgili Sayin Molla Edip Hocam 🙂 ..tüm bu ters mantikla saydiklarinin hemen hemen hepsini ya kecilere ayet yedirtip veya 19 hayrina ayet firlatip ne edip edip ve edip Kuran´a ve kurgulayana nihayetinde yaptiriridiniz 🙂
hadis kaynaklarina göre cehennemlik bir kadin olarak tebrik ediyorum, cok basarili bir yorum!
Hakketen biraz düşününce,ne ağır bir hakaret,Herşeye gücü yeten bir ilah var diyorsun,ve bu kudretli ilah,insanlığa öğüt alması için bir kitab vahyediyor,ama n e yazıkki,bu vahyi anlamamız için yine bir insanın insiyatifine bırakıyor,ısrarlada benim vahyim apaçık,anlaşılır diyor,ŞİMDİ NE ANLAM ÇIKIYOR; 1-Önce inandığın ilahıının gücünü sınırlayarak O’na hakaret ediyor, 2-Peygamberini Allah’ın,inandığı ilahın dinine ortak ediyor, 3-Bütün bunlara rağmen,kendini en iyi mümin olarak görüyor, Sinemalarda oynarsa çok tutacak bir film,hemde komedi tarzında 🙂 selam ile
ALLAHIN EN SON MESAJ OLAN KİTABINI KENDİSİNE REHBER EDİNENLERE SELAM OLSUN.
hadis olmasaydi bu dini yaşayabilirmiydik sorusunun cevabını vermesi gerekenler. din üzerinden nemalanıp din’in gerçek yüzüyle insanları karşı karşıya getirmeyenler olmalıdır.
yıllarca insanımıza ayetler arapça hadisler türkçe okutulduğundandırki toplumumuz din’i hadislerle algılar duruma gelmiştir. bu gün kur’an ayetini keçi yememiştir derseniz ehl-i sünnet tayfası tarafından kafir ilan edilirsiniz.
facebook üzerinde ne zaman kur’an derseniz vahabi damgası yer ne zaman düşünmeye kalkarsanız mütezzile olursunuz.
evet hadisler olmasaydı da din yaşanıyor olacaktı fakat buradaki dengeyi iyi sağlayamadığımızdan dolayı ortada bir kavram kargaşası yaşanıyor. evet o bir elçi idi ve elçilik görevini layıkıyla yerine getirdi peki bu gün hiç mi anmamalıyız sözlerinin tümünü elimizin tersiyle itmelimiyiz.
bu gün atatürk’ün lenin’in mevlananın konficyus’un kral marx’ın sözlerini ezberleyenler ileti olarak paylaşanlar sayfalarında yayınlayanlar hz.MUHAMMED’in sözlerini yazmamalılarmı öğrenmemelilermi.
hiçmi tarihe ışık tutacak bir kelam etmemiştir
bu ve benzeri sorulara onun kelamı kur’an’dı diyenler de yanlışta olduğu gibi. dinini o sözlerle yaşama gayretinde olanlarda yanlıştadır diye düşünüyorum !!! …
buradaki ince nüansı sanırım bir çoğumuz göz ardı ediyoruz. ve bunu insanlara anlatabildiğimiz taktirde farklı bir dünya ya kapı aralayacağımızı düşünüyorum
kıl tapınmacılığını kurtar ya muhammed feryadlarını şefaat inancının getirdiği yanlış dogmaları kur’an harici hüküm koyma çabalarını tasvip etmesemde bu gün kur’an bize yeter diyenlerin düştüğü kaosuda görmek gerekiyor diye düşünüyorum ki yalnız kur’an diyenler dahi bu gün birbirleriyle savaş halindeler.
evet burada en büyük görev bu işi sırtlamış insanlara düşmekte bu kişiler daha çok yazacaklar daha çok çalışaçaklar daha çok konuşaçak gerekirse uyumayacaklar günümüzün elçiliğine soyunmuşlarsa kafaları çatlatırcasına tebliğ edecekler.
yukarıda yazılan hadislerin yanında rasulün güzel örnekliği ile alakalı yazılar da yazacaklar. kılavuzu rivayet olanın burnu pislikten kurtulmadığını gören bu millete kurani kılavuzluk yapacaklar. hz.isa’yı hz.musa’yı hz.ibrahimi vs.. de anlatacaklar bu uğurda mücadele eden edip yüksel ağabeyim de dahil olmak üzere herkese çok teşekkür ederim.
artık silkinmeliyiz parmakla uğraşmak yerine işaret edilen yere doğru yürümeliyiz. şah damarından yakın olan allah ile müslümanlar olarak bu halde olmamalıyız açlık sefalet çekmemeliyiz başımıza bombalar yağmamalı analar ağlamamalı çünkü allah bizimle eğer bu göz yaşı dinmiyorsa demek bir şeyler yanlış işliyor demektir ! ..
oysa hep demezlermiydi işleyen demir işıldar
saygılarımla ..
Allah razi olsun Eyup abi cok beyendim guzel.
bakmasını bildiğinden güzel görüyorsun bahruz !
Sevgili Eyüp,burada bir kavram kargaşası yaşanıyor.Hiç kimse Allah Rasülünün,Kuran,vahy hariç hiçbir söz söylememiştir dediğini sanmıyorum,ama siz Muhammed as veya,diğer Rasülleri,nebileri dünyada ses getiren hiç bir devlat adamı veya diktatörleri ile veyahutta hiçbir edebiyatçı,bilim adamı,şairlerler vb gibi belirli bir misyon yüklenmiş hiçbiri ile ne kıyas ne de karşılaştırma yapabilirsiniz.Peygamberler kendilerine gelen vahyleri insanlar tebliğ ederken vede bu vahylere uygun yaşarken,diğer insan guruplarının, yeri geldiğinde tamamıyla kendi egolarını bile insanlara empoze ettiklerini,her türlü düşünce veya görüşlerini isteği şekilde halka sunduklarını,Rasüllerin böyle bir lükse tasarruflarının olmadığını Yüce Yaratıcı defaatle vahyle anlatmıştır.Siz bakmayın iman ettim diyen müminlerin çoğunun günümüzde Yüce Allah’tan bile öne geçerek Peygamberleri daha fazla anıp,O’nları Allah’ın dinine ortak etmelerini,siz zannediyormusunuz ki bir Peygamberin,insanları kendine çağırdığını?Asla,aksine hepside kendilerinde bir kul olduklarını,bizlerden bir farklarının olmadığını,hatta diğer insanlar gibi sorguya çekileceklerini yine vahyle anlatılmıştır.Onun içindir ki Peygamberler her istedikleri gibi yaşayamaz,her istedikleri gibi de din adına fetva veremezler,yoksa O’nlarda yemek yemiştir,uyumuştur,sohbet etmiş ve topluma karışmışlardır,kimse bunu aksini söyleyemez.Siz dünyada dini guruplara hiç dikkat ettiniz mi,hemen hemen çoğunda insan kaynaklı bir din yaşanır ve de Yüce Allah’tan başka suni olarak yarattıkları ilahlara taparlar.Her ne kadar müslümanız deselerde,en küçük bir toplumda bile kendi aralarında oluşturdukları bir inancı yaşarlar. Bir dünya lideri,bir diktaör,ressam,ilim adamı,şair ilerde kedisinin unutulmaması için çalışma yapabilip bu uğurda çaba harcıyabilirken,Peygamber aksine kendine gelen vahy daha çok insana anlatabilme,tebliğ etme çabasındadır.Yani fark var hemde çok büyük. selam ile
Bu akşam şehirler arası bir yolculuğum olacak Aslında yazacak çok şey olsa da çıkmam gerektiğinden sadece şunu söylemek isterim
ikimizinde ifaade etmek istediği aynı şeyler olsada yazımın içerisindeki HÜZNÜ yakalayamamışsınız yada kendimi ifaade edememişim. umarım döndüğümde yazılarınızı okur bu güzel fikir teatisinden faydalanma imkanı bulurum. sağlıcakla
De ki: Allah’a itaat edin; Peygambere de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamberin sorumluluğu kendine yüklenen, sizin sorumluğunuz da size yüklenendir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygambere düşen, sadece açık açık duyurmaktır. (24 :54)
bu ayetı keimede Allah çok açık bir şekilde açikliyor beyganberın görevi sadece Quranı bıze ( ınsanlara) ulaştırmasi peyganber duşmanı diğliz tam tersı bız peyganberin uyguladi Quranı biz de uygulııyoruz , Kim peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak göndermedik 4:80
unutmayın hadislarin çoğu Peyganberımıze iftiralardır .
amerikanın ülkemizi resmi yolla ziyarete gönderdiği dışileri bakanına uymak nasıl ki amerikaya uymaksa allah’ın rasulüne uymak da allah’a uymaktır. bukadarını algılayabiliyorum dabya hanım hoşçakalın …
Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz ALLAH’ın ayetleridir. ALLAH’tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar? (45:6
hadis sistemtikleşmiş bir ilimdir.her ravinin soyu bilinir.rivayet edenler arasında 20 kademelik bir basamak olsa 20 tanesinin de ismi söylenir.bir hadisin tanımlanmasında en az 20 tane terim bilinmeli.hasen.şaz.sahih ve niceleri… siz sistematik haline gelmiş bir ilimle mantık yoluyla mücadele ediyorsunuz. ben eğer istersem ateist olabileceğim bir mantığı da üretirim.evrim teorisini hakllı gösterebilecek bir mantık da üretebilirim.ama yetenek söylediğin şeylerin bir delile dayanması ve birbirinden kopmayan halkalar içermesinde gizlidir.bu gün evrim teorisinde bile bütün türlere bir sınıf biçimi bulunmuş.sistematik anlamda.arada 2 tane kayıp halkadan söz edilmekte.fakat sizin düşüncelerinizde bir halka göremiyorum ki eksiklerinizi eleştireyim.bir müslüman olarak her şeyin delilleriyle ortaya konması taraftarıyım. “doğru sözlüler iseniz delillerinizi getiriniz” zümer 9
muhammedin, peygamberligine delil neyse,müslümanın delilide odur.ona o gün kendi toplumu içerisinde karşı gelenler elbette bugünde karşı gelecektir.buradaki mevzu evrim teorisi degil bilakis akıl ve imandır.en son mesaj olan kitaptan daha saglam halka olurmu?
evet haklisınız bugünde karşı gelecektir ve uygulanıyorda.iddialarımı tam olarak çökertemediniz.sebebi şu ki yel değirmenlerine karşı savaşan bir donkişot misalisiniz.bazı devletlerin güçlü politikaları ve alt yapıları vardır.bunlar yıkıldığı an toplumda büyük travmalar oluşur.kökten yok edemeyecekleri için bu büyüklükte bir gücü.kendilerine göre zayıf bir nokta ararlar. buna en güzel misal şudur ki.hz. Ömer(ra) pers imparatorluğunu islam devletinin sınırları altına alınca müslüman kılığına girmiş bir mecusi onu namaz esnasında öldürür.diyelim ki bunu Hz. Ömer(ra) değiil de Hz Ali (ra) başardı.arnı mesele onun içinde geçerli olacakmıydı.hiç kolay değil toplumun içinde bu derece kök salmış bir kültürün bir anda ellerinden gitmesi.bu şekilde insanlar dini kendi politikalarına göre değiştirip farklı versiyonlarda insanlara sunabilirler.eski kürt dini olan zerdüştlük kısa zaman içinde toplumun zihninden silinmiş olmasına rağmen, daha sonra bir müslüman dinin içindeki bazı noktaları mantıki bir şekilde yorumlayıp kürtlerin içinde bugün hala bazı grupların inandığı yezidilik dinini ortaya çıkarıyor.eğer siz de işinizi sistematik hale getirmez,ortaya bazı deliller sunmaz iseniz sizin sonunuz da yeni bir dine doğru kayacaktır.bu halde biraz şeffaf olun rayel tarikatı gibi.sizden tek temennim budur… teşekkürler.
pardon Rael tarikatı…
arkadaşlar diıkatle ukuyun bu ayetı lütfen sure 45 aye 6 Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz ALLAH’ın ayetleridir. ALLAH’tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar?
Allahın söyledi sözden sonra dicağınız bir şey varmı???
hadis arapçada işitme manasına gelir.siz bu ayeti yalnış yorumlamışsınız.inna hedesna muhakkak seni işittik manasına gelir.lütfen lügat bilmeyenler konuşmasın.bir gün bir kişiye sormuşlar neden namaz klılmıyorsun.demiş Kur’an da öyle yazıyor.demişler hani göster.”namaza yaklaşmayınız.we la tekrebusselat” sonra biri ona der ki o bahsettiğn ayet nisa suresinin 42. ayetidir ve şöyle geçer “Sarhoşken ne dediğinizi bilene kadar cünüpken yolcular müstesna temizlenene karad namaza yaklaşmayın.”demek ki insan isterse her şeyi çartpıtabilir. bahsettiğiniz ayetin tamamını yazıyorum.siz sadece işinize gelen kısmını yazmışsınız ve konuyu feci bir şekildfe çarpıtmışsınız…6- Yetimleri nikah çağına kadar gözetip koruyun. O vakit kendilerinde bir qakıl, bir salah gördünüzmü?Mallarını onlara teslim edin.Büyüyeceklerde, ellerine alacaklar diye,israf ile tez elden yemeyin. Velilerden kim zengin ise,yetimin malını yemeye tenezzül etmesin. Kim de fakirse örfe göre,yesin.Artık onlara mallarınızı teslim ettiğiniz zaman karşılığında şahit bulundurun. Tam bir hesap sonucu olmak için Allah yeter. son kısımda gelen ayet benim hükmüm bütün hükümlerin üstündedir demektir.eğer ki bir hadis ayet ile çelişirse o zaman dikkate alınmamalı maksadı çıkar.mesela müminler kardeştir deniyor Kur’an da müminler düşmandır yazdığını mı iddia edeceksiniz…
Bunlar sana hakikat ile aktardığımız Allah’ın ayetleridir. Allah ve ayetlerinden sonra hangi hadise/söze/habere/rivayete inanacaklar! 45: 6 …Üstelik Kitap’ı tilavet edip dururken, siz hiç kafanızı çalıştırmayacak mısınız! 2: 44
ayrıca ayetin son kısmında “We kefa billahi hesiiben” yazar burada kefa billahi hadisen yazmaz.eğer bu şekilde yazsa bile şu manaya gelir Allahtan işittikleriniz size yeterdir. ama hesiben yazdığı için Allah ın hesabı sizin için kafidir manasına gelir.burada yetşimlerden bahsedildiği için ekonomik bir mesele üzerine ayet gözüküyor.ekonomik meseleler için de arap lügatında hesab etmek kullanılır…
Sevgili Yaser, Hadith söz, haber, olay demektir. Peki siz peygambere yakıştırılan uydurma sözleri ve haberleri niye ARAPÇA HADIS diye yaftaladınız? Niye onu çevirmiyorsunuz dilinize. Kuran Allah’ın kitabıdır. Gayb haberlerini içerir. Müşriklerin takdir edemiyeceği müthiş bir kitaptır.
Kuran’da Kuran için kullanılan hadis kelimeleri haricinde hadis kelimesi nerede kullanılırsa sürekli olumsuz anlamda kullanılır. Sen bunu RASTLANTI olarak göreceksin. Aynı şey SÜNNET için de sözkonusu. Dahası Kuran’ın hiçbir yerinde Muhammed’in Sünneti ifadesi geçmez. Kuran’ın geçerli gördüğü tek sünnet ALLAH’IN SÜNNETİ yani Allah’ın Yasası’dır.
Kuran, kendisine şirk koşulan hadis ve sünnet putlarını mahkum etmekle kalmıyor, İcma, Selef kavramlarını da mahkum ediyor.
Allah’ı hakkıyla takdir etsen onun kitabını da hakkıyla takdir eder ve bu ayetlerden ders alırdın. Rabbim sana kalabalıklarn yolunu, atalarından devraldığın doğmaları sorgulama cesaret ve ferasetini versin. Dinin SADECE ALLAH’a özgülemedikçe bu dünyadaki sınavı geçemezsin.
Yaw Edip”im çatalkaram,başkomutanım:)
Yukarda yazdığım halde hala inatlaşıyorsun.Yapma,etme Allah”la Rasüllerinin arasına girme hatta aralarını açma.Yürü git,diyeceğim ama sanırsam gittin, buralarda deelsin.Gardaşım,ekmeğimizle oynama,bize kıyma,biraz da kuşbaşı (yağsız tarafından olursa:) )Yensin içilsin,ama hesap bir milyonu geçmesin,ayrıca sabahlar olmasın.Gece namaza kalkıyokta,sakın yanlış anlaşılmasın,bazı kendini bilmez,münafıklar,sabaha kadar alem falan yapıyorlar diye hakkımızda dedikodu çıkarmışlar da… -Hayriiiiiiii,oğlum sobanın üstü boş kalmasın,güğümü doldur da bir çimek(yıkanalım),bugün perşembe,mübarek perşembenin suyu hayırlıdır,mübarektir. Yav Kardeş,dünyada o kadar müslüman var,ama nasıl oluyorsa siz aklıevveller çıkmışsınız,yok tek Kuran”mış,yok hadis sünnet neymiş diyorsunuz,allah allah,sizin tahsiliniz ne,yaşınız kaçboyunuz ne kadar,,tecrübeniz ne kadar,ilim irfanı birde bizim Recebi gördünmü?Pardon ne Recepi,bazen kafam dalıyor,yaşlılık kusura bakma.. Ne diyordum,haa hatırladım,abim senin,sizin işiniz gücünüz yok mu, (bu ara benim yok) eğer yoksa size iş bulayım,paranız yoksa bana bir hesap numarası verin,yarın cum”a,gider camiye-hocanın dediği yer burası der,toplarız üç-beş kuruş göndeririz,bi dahamı dünyaya geleceksin,hem sonra gidip gelen mi var?Bırak milleti dilediği gibi yaşasın.. selam ile
NOT,
Bu ara,dükkanımızdan 100 tlik (seccade,tespih,zemzem suyu ,hadis,tefsir ve bilumum) mal alanlara,değerli hocamız,K-kendisi ileri derecede Allah dostu olup,Muhittin Şersaçar,pardon Muhittin Nursaçan hocamız tarafından göbek,kol,bacak,mumbar,böbrek gibi istenilen yerlere itina ile garantili OKUMA,ÜFÜRME,HÖYKÜRME VE TÜKÜRME YAPILIR.
ALLAHIM ÇOK ÇÜKÜR TİCARET A,Ş
ISPIDIN/TURKEY
Artı NOT;
FAZLA GÜLMEYİN,MÜSLÜMANIN ÇOK GÜLENİ PEK MAKBUL DEĞİL.. hadisi ŞERİF
edibe 100% katıliyorum hata ve hata sure 63 almunafikunda ve 2 şehadetı gitıran kimsede sözune diınlemeyın onlar duşmsndır diyor بسم الله الرحمن الرحيم
İkiyüzlüler sana geldiklerinde, “Senin ALLAH elçisi olduğuna şehadet ederiz,” derler. ALLAH senin kendi elçisi olduğunu bilir ve ALLAH ikiyüzlülerin yalan söylediğine de şehadet eder. (1) Onlar, yeminlerini kalkan yapıp ALLAH’ın yolundan saptırmaktadırlar. Yaptıkları ne kötüdür. (2) Çünkü onlar inandıktan sonra inkar ettiler; bu yüzden kalpleri mühürlendi; onlar anlamazlar. (3) Onları gördüğün zaman, görünüşleri hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar, dikilip dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanarlar; onlar gerçek düşmandır; onlardan sakın. ALLAH onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar! (4)
İşte bu benim dosdoğru yolumdur. Ona uyun, başka yollara uymayın; çünkü onlar, sizi O’nun yolundan ayırırlar. Bunlar, dinlersiniz diye O’nun size verdiği öğütlerdir. (153)
Allah’ı hakkıyla takdir etsen onun kitabını da hakkıyla takdir eder ve bu ayetlerden ders alırdın. Rabbim sana kalabalıklarn yolunu, atalarından devraldığın doğmaları sorgulama cesaret ve ferasetini versin. Dinin SADECE ALLAH’a özgülemedikçe bu dünyadaki sınavı geçemezsin.”” bir gün iki yahudiden bir tanesi ibadetlerini sürekli yapıyormuş.ve ibadet etmeyene diyormuş ki bu gidişle sonun cehennem.günahkar yahudi demiş sen. hüküm vermeyi bırak. benimle Allah arasındadır bu mesele.İkisi de ölmüş.Melekler ibadetini tam yapana diyor sen Allah yerine hüküm verdin.Şirke girdin doğruca cehenneme.günahkar yahudiye ise ” senin imanından dolayı sana rahmet edildi. şimdi sende yukarıdaki sözlerinden dolayı şirk koştun.tamam peygamber hadislerini anladık bari Allah’a kafa diretmeyin… selametle. dabya hanım size gerekli cevap yukarıda tekrar okursanız sevinirim.
Yaser, ben sana Kuran ayetlerini referans veriyorum, sense alakasız bir Yahudi hikayesiyle cevap veriyor ve kendini o ayetlere kör ve sağır olmaya mahkum ediyorsun.
Kuran’da “gerçeği tasdik etme” anlamındaki İman kelimesini “din adamlarının anlattığı hikayelere ve uydurma rivayetlere körlemesine inanma” biçiminde anladığın için sana anlatılan bu hikayelerle ebedi kurtuluşa ereceğini umuyorsun.
Ahirette şefaatını beklediğin elçinin Kuran’da aktarılan biricik şefaatına muhatap olmaktan çekinmez misin? (Bak 25:30) Ayrıca, aklını kullanmayarak hikayelere ve hurafelere iman edenlerin akıbetini merak ediyorsan bak: 10:100.
Selam ve sevgilerimle,
Gözlük kaç numara ?bunu göz doktorundan öğrenmişsindir 4yada5 numara olabilir bu bir tahmindir .2nolu gözlük puslu gösterir Kuranı .7nolu gözlükte uymaz sende göz doktoru değilsinki hangi gözlük bilesin!. kendi başına uygun gözlük bulamayınca t yi y görürsün işte böyle gözlük takmadan okursan bazı ayetleri puslu görür okuyamazsın işte böyle gözün bozuksa gözlük takacaksın ve bu gözlüğü göz doktorundan alacaksın şarlatanlardan değil..
Aslında sizin tek derdiniz biz Allah a inanalım fakat Allah bize karışmasın.Tıpkı antik yunan zamanındaki magazinsel tanrıların olduğu bir din düsturu peşindesiniz.Salat aslında namaz değil.peki ne?savm aslında oruç değil?aslı nedir.Kabe aslında ibadet değil puttur.?peki ibadet kavramı ne?tanrı hesaba çekerken neleri kıstas getirecek?Muhammed aslında kimdi?İbrahim bir sıva ustası mıydı?İsmail duvarcı mıydı.Mesih üfürükçü müydü.Ömer sahtekar mıydı?Allah nereden ortaya çıktı?neden kendini anlatmak için Peygamberlere ihtiyaç duydu?peki Peygamberlerin imanını sınamadı mı?sınadıysa bunlar derece kazanmadı mı?Derece kazandılarsa eğer sözlerinin bir kıymeti olamaz mı?Sözlerinin bir kıymeti varsa bu peygamberlerin dürüst takipçileri yok mudur?eğer bütün hadisler yalan ise Kur’an neden değiştirilmiş olmasın.Çünkü Kur’an da sonradan yazıldı.Madem değiştirildiyse ona neden inanıyoruz. Değiştirilmediğine dair kanıt nedir.Bu kanıtı Kur’andan bulacaksan eğer o ayetin değiştirilmediğine dair ayrı bir kanıtın var mı?yoksa sana vahiy mi geliyor?sen dediklerini tüm dünyaya kabul ettirdin diyelim ki peki senden sonra insanlar senin dinini tekrar çarpıtmayacaklar mı?Allah kitabı indirdiği insana ilim vermiş olamaz mı?o ilim varsa eğer insanları bundan faydalandıramaz mı?Bu sorularımı cevaplayın sizin dininizi öğreneyim hiç değilse.Bu şekilde çok ayrı dünyalardan bahsediyoruz…
ibadetler nedir neden yapılır.imansız insan cennete girebilir mi?dogma nedir? nerelerde dogma olur nerelerde olmaz.Kabe arapların para kazanmak için düzenledikleri bir turizm organizasyonu mudur?ebrehe kimdir?fil suresi meselesi nedir.Neden Ali değil de Muhammed peygamber olmuştur:):)
edip bey hakkınızda biraz araştırma yaptım.bir hareket önderiymişsiniz.maksadım sizi mağlub etmek değil ama sizle tartıştığım sürece ayetlerin üzerinde yorum yapabilme yetisi bende oluşacak İnşallah.siz benden yobazlık dinleyin ben de sizden uç noktaları öğreneyim :D:D birbirimize kazandırabileceğimiz bir çok nokta var…Ama hadesna sözünün işitmek manasında ıstılahta kullanıldığına kanaatim kesindir. Siz değiştirmediyseniz eğer ayeti. orada hesebna geçiyor… uç noktada olmamız birbirimize saygı duymamamız için hiç bir engel oluşturmaz. irtibatı koparmayalım hocam.belki beni imana getirirsiniz.belli mi olur.?
Resul!Rashad tan sahabe! Edip in riwayetettği hadisleri kaynak olarak kullanmakta bir beis yoktur.xd
Alıntı : Hadis olmasaydı Muhammed peygamberin parmağıyla ayı ikiye böldüğünü başka nereden öğrenebilirdik ?????????????????????????????? Hindistanın o zamanki kralı Raja Bjoh un torunları olan bugün Hindistan ın Dhar şehrinin hemen dışında ikamet eden Bjohzadelerden mesala http://www.turkforum.net/showthread.php?t=733740&page=3 o zaman şakkı kamer mucizesi nedeniyle müslüman olan bu kralın bu günkü torunlarıda bu mucize nedeniyle müslümandır
Yaser kardeşim, benim birilerini mağlup etme veya edilme derdim yok inan ki. Sürekli gerçeği arayan bir kişi olarak ben gururlu olamam. Birçok isimsiz, künyesiz, ünvansız ve hatta diplomasız kişiden nice doğrular öğrendim ve öğreniyorum.
Lütfen yukarıda kısmen alıntıladığım hadisler üzerinde düşün ve Kuran ile karşılaştır. Allah’ın sana verdiği akıl ve vicdanına danış. Sen onlara nasıl inanabiliyorsun? Karar sana ait.
Bu arada, eğer konuyu incelemek istiyorsan, lütfen MESAJ adlı kuran çevirime bak. Oradaki dipnotllarda ayetler üzerinde yapılan tahrifatları tartışıyorum. Mesaj çevirisini diğer çevirilerle birlikte www.quranix.org sitesinde karşılaştırmalı inceleyebilirsin. Bu arada dilersen, İslami Reform için Manifesto adlı kitaba bak. www.islamicreform.org sitesinde Türkçe çevirisi de mevcut. Barış ve sevgiyle.
Murat kardeşim: Uydurma bir hadisi yine uydurma bir haberle desteklemen yok mu! Ne diyebilirim? Tilkinin şahidi kuyruğu imiş….
Kritik düşünen birisi olmadığın sürece, taklit ettiğin mezhebin propagandacıları tarafondan önüne sunulan her hikayeye inanırsın. Selam
وجادلهم بالتي هي احسن tebrik ediyorum edib bey 13:40 , sana düşen görev bildirmektir. Hesap ise bize düşer. (40)
Sen sevdiğini doğruya iletemezsin. Dilediğini doğruya ileten sadece ALLAH’tır. Doğruya ulaşmayı hakedenleri en iyi bilen de O’dur. (56)
Günümüzde Kuran Meallerinin bir birini tutmadığı,bazı kelimelerin gerçek mahiyetlerini yansıtamadığı söylenebiliyor… Her dil kendini ancak o dille bütünleşmiş o dille yaşamış toplumlarda en yalın şekli ile ifade edebilir… Senin ağzını yerim ben…hadi bu cümlenin gerçek mahiyetini Türkçe dışında bir dile çevirelim ne yaparsak yapalım tam karşılığını bulamaz,sadece söylemek değil yaşamakla ilgili bir cümledir çünkü…. Mesela tolumun en alt kültür seviyesinde olanları da en üst seviyesinde olanları bunu bilir çok sıradan bir olgudur mahiyetini anladığı bildiği bir cümledir çünkü bununla büyümüş bununla yaşamıştır leb demeden leblebi anlaşılabilir çok basit çok olağandır bizim için… H.z. Musa’nın Hızır A.s. olan diyaloğunda Kuran’da anlatılanlar bir çok Aydın!!! insana komik,mantıksız geliyor ve bunlar yorumlarında Hazreti Muhammed Mustafa asrının filozofuydu Kuran’ı da kendisi yazmıştır diyebiliyorlar… Allah mutlaka bizlerden çok daha iyi biliyor son Elçi Peygamber efendimiz bütün Elçilerin son noktası, gizlenen İncil’de de bu belirtiliyor zaten… Bu kavram kargaşasının var olacağınıda biliyor tabi Yüce Yaradan onun için doğu da batı da kuzey de güney de yaşayan bütün insanlığa Peygamber Efendimizi bütün Allah Kelamı olan Kuran’la birlikte elçi kılıyor… O’nun Kuran’dan farklı bir yaşantısı olamaz olmamıştır,bütün insanlık O’nun izinden giderse zaten Kuran’ın izinden gidiyor demektir… İşte bu da Hızır Kıssasında olduğu gibi Allah’ın Mucizesidir Peygamber Efendimizin izinde olmak Allah’a ortak koşmak değil, bilakis Ayette de belirtildiği gibi Peygamber Efendimize uymak Allah’a uymak demektir…
bazi ınsanlar Allaın kelimeleri ökuyp duymak istemıyorlar ama hadisi söylendi zaman mutlu oloyorlar çoğu insanlar bu şekilde بسم الله الرحمن الرحيم ALLAH tek başına anıldığı an ahirete inanmıyanların kalpleri huzursuz olarak ürker. Fakat O’nun dışındakiler anıldığı zaman hemen yüzleri güler. (45)
Zehra kardeşim: senin kafan o kadar karmaşık ki, sanki bir ton hadis kitabı onyedinci kattan başına düşmüş gibi 🙂
Kuran’ın dili Türkçe ‘ye çevrilemiyormuş da… İyi de hadisler de Arapça. Yani sen Kuran meali yerine Hadis meali okuyorsun ve Allah’tan korkmadan o uydurma rivayetlerin Allah’ın kelamından daha açık olduğunu ileri sürüyorsun.
Eğer sen gerçekten Muhammed peygamberin “yürüyen Kuran” olduğuna inanıyorsan (ki örnekler verildiğinde bu iddiana inanmadığın ortaya çıkacak) o zaman Muhammed peygamber recim cezasını uygulamamıştır, dokuz yaşındaki bir kızla evlenmemiştir, senin gibi kadınları köpeklerle ve eşeklerle bir tutmamıştır. Zira bunlar Kuran’da olmadığı gibi Kuran ile çelişiyor.
Hızır diye bir hikaye yok Kuran’da. Kuran’da bir meleğin Musa’ya bazı konuları öğretmesi söz konusu edilir. Neyse, konu Hınzır Mınzır değil, konu şu: Sen niye peygambere yüzyıllar sonra yapılan iftiraları izliyorsun? Peygamberin seni şikayet ederek reddeceği günden çekinmez misin? Bak: 25:30
Selam
Nedense hep hadislerin mantıksız!!! olanlarının üzerinde duruluyor, bu hadislerin gerçekten Allah dinini yüceltmek mi yoksa bugünlerde bunların tartışılmasına zemin hazırlamak için mi yapıldığının sorgulanması gerekir madem ki herşeyi sorguluyoruz çünkü şeytan söz vermiş her asır her dönem fitnenin alt yapısını oluşturacak, kendine kul ettiği insanlar vesilesi ile fitne kıyamete kadar ayakta kalacak….
Hadislere göre FİTNE sensin Zehra hanım. Eğer hadislerine madislerine gerçekten inanıyorsan ağzını kapamalısın. Hadislerine madislerine inanıyorsan, vucudu irinle kaplı bile olsa yalayarak hakkını ödeyemiyeceğin erkeğine köle olmalısın!
Belki de bunları hakkediyorsun, zira Allah’ın örnek olarak övdüğü elçisine yapılan en büyük iftiraları ve hakaretleri sıkılmadan Kuran’a karşı savunuyorsun. Senin kendine, annene, kız çocuklarına saygın olsaydı bir kadın olarak seni ve tüm kadınları hayvanlarla eşdeğerde gören kitapları savunmak için öne atılmazdın. Allah sana akıl versin!
Bakın,ben bunları kesinlikle savunmuyorum…. Peygamber efendimizin güzel sözlerinin derlendiği hadislerden bahsediyorum ”’Müslüman; insanların ellerinden dillerinden emin olunan insandır”’gibi yukarı da da belirttiğim gibi hadis adı altında ki sözlerin gerçek mahiyetinden uzaklaştırılmak için Hadislerin özünü çarpıtmak ve Peygamper Efendimizin Elçiliğinin tartışmaya açılabilmesi için daha o dönemlerde şeytanın işbirlikçileri ile yapılagelen uygulamalar olabilir fikrindeyim… Her şeyin sorgulanması gerekiyorsa bunlarda sorgulanmalı…
bu yazıyı kim yazdıysa tam bi gerizekalı, şerefsiz,peygamber düşmanı dır bu kadar ötesi yok !!!!!!!!1 kardeşim müslümanmış gibi yapıp dini içten yıkmaya çalışmayın SİZLERE ACIYORUM AKILSIZ BEYİNSİZ MANTIKSIZLAR !!!!!!!( SÖZÜM YAZIYI KALEME ALANA )
sessiz çığlık hakaret etmeyin bende karşıyım ama edebimle tartışıyorum.bu yaptığınız fanatizme girer biraz…
vala girerse girsin peygaberimin fanatiğiyim çokmu. söylediklerimin tamamen arkasındayım varmı bana karşı olan!!!!!!!!!!!!!!!!
Yazıyı yazan Peygamber Efendimizi inkar etmiyor ki sessiz çığlık,hanım!bey! Peygamber Efendimizin sarfedemeyeceği sözlerin O’na yakıştırılmasına karşı çıkıyor benim anladığım kadarı ile… Ama benim anlayamadığım bunların tartışılması gerekir gerekir de doğruları bulkmak adına… Hadislerin tümünü reddetmek doğru değil…
okuduğunuzu anlıyamıyorsanız o benim sorunum değil!!!!!!!!!!!1
bir kişilik bölünmesi hastalığı(ŞİZOFREN) ;bazı hadisleri kabul bazılarını redd ,bazı ayetleri kabul bazı ayetleri redd .KURANDA BU HASTALIKTAN BAHSEDER
Zehra hanım, hadis kitaplarını irdeleyip seçmen güzel bir tavır. Allah’ın sizi üzerine yarattığı islam tabiatını koruyorsunuz demek. Maşallah. İnşallah günün birinde o felaketli kitaplarda hikmet aramanın büyük bir hata olduğunu öğrenirsiniz. Muhammed peygambere, arkadaşlarına ve onların Yaratıcısına çirkin iftiraları yakıştıranların kitaplarından dinini öğrenmek zorunda mısın? Herşeyden önce TEVHİDİ duruş bunu gerektirir. Vaktiniz olursa Neden Tüm Hadisleri Çöpe Atmalı başlıklı bir makalemi okumanızı öneririm. Orada bu konuyu madde madde tartıştım. Selam ve saygılarımla.
Edip Yüksel Amca !!! Bunca yaşa geldin , heva ve hevesinin ardında koşmaktan yorulmadınmı ? İslam adına ”yarardan” ziyade ”zarar” sağlamaktan başka bir şey yapmıyorsun !artık iyice şaşırdın! (zart zurt osuruyorsun) Bu işler sana göre değil yüzünde ”MEYMENET” kalmamış görmüyormusun ??? vallahi ben görüyorum kalmadığını … Peygamberimin asla ve kat’a yanlış yaşamayacağını ve buna izin vermeyeceğini biliyorum ! zira : “Biz sana kitabı ve hikmeti indirdik ve bilmediklerinide öğrettik” (nisa 113) “ Eğer bir şeyde çekişirseniz, onu Allah’a ve Rasulu’ne havale ediniz”(nisa 59)demesiyle, ihtilaf ve çekişmenin bu iki vahyin dışında olduğunu ve bunun ancak vahyi mahsülü olan kaynaklarla çözüleceğini bildiriyor. Eğer sünnet vahyi olmayıp Kur’an’ın beşeri bir yorumu olsaydı, beşerin ihtilafinı çözmek için ona havale etmezdi. Bilakis Kur’an’ın vahyile yetinirdi…( dip not : Bence bu =ÜMMET= sizin gibileri =ÇÖPE= atacak )…
Ne zaman bir toplumda, insanlari akletmeye düşünmeye tartışmaya çağırmış biri çıksa sizin gibi dinlemeden hakaret edenler, taşlayanlar, öldürmek isteyenler çıkıyor.. Insan gibi dinleyip tartışsanız olmaz mı? Bir deli bile ben Allah’in elçisiyim dese önce dinlenmez mi? Art niyetli olmadıgını bilince onu bile affeder salmaz misiniz? Sizden farkli düşünen ve “ben gerçek müslümanlik üzerineyim” diyen akil sahibi bir insani niye dinlemiyorsunuz da kendinize benzetmeye çalişiyorsunuz?
Sessiz çığlık biz hepimiz bu sayfaları takip edenler karşısında ya da değil bu adamın fikirleri temelinde tartışıyoruz, Rabb dogruya götürsün diye.. Senin zeka seviyenden şüpheliyim, çünkü en fanatik sofu bile yüz üzeri zekaya sahibse burada “edebi bir kinaye yapildigini, ve bu sayılanların asla ALLAH’in elçisine yakişmayacak tavirlar iken bunlarin hadisler tarafindan yakistirildigini söyledigini” anlar.. Kalbindeki hoşgörüsüzlüğün ve cehaletin aklını köreltmiş..
Bir de gördüğüm şu yukarıdaki yazı beni dehşete düşürdü, ki müslüman dünyasında mattalar markoslar türüyor sanirim, peygamber sözlerine vahyi diyen bir anlayıştan Allah’a sığınmak lazım.. Huzuruna gelen zengin reisi tercih edip fakiri bekleterek büyük bir hataya düserken de bunu vahiy ile yapmisti zaten.. Zevcesiyle özel zamanlarda da, sünnet ne de olsa, hep örnek.. Bunun sonu ALLAH’in diliyle konusan elçi anlayışında son bulur ki zaten onu savunuyorsunuz herhalde..
muhakak hadis bir bin kaynağı olduğuna inanalara KURANI ALLAHIN tarafından olduğna şubheleri var demektir,
bu insanlar içın sadece ALLAH andı zaman rahatsız oliyorlar hadis medis Peygandera iftire soylendı zaman içlerı rahat olur malesef
Bu yaziyi yazanin Kuran’dan dahi bi haber oldugu acik secik bellidir .. Bre sivrizekali size göre Kuran’da ne varsa odur . Peygamberler bi müddet gelip teblig edip gitmislerdir, gerisi de siz sivrizekalilarin akillarina kalmistir. Simdi;
Necm Suresi 3-4 size neyi ifade ediyor ? Ayet’te sadece Kuran sinirlamasi getirilmis midir ?
“Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi ya-sakladıysa ondan sakının ve Allah’tan korkun.” (Haşr 7) Siz bu Ayet’ten ne anliyorsunuz ?
“Andolsun ki Allah, mü’minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.” (Al-i İmran Suresi, 164)
“Andolsun, sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için Allah’ın Resûlü’nde güzel bir örnek vardır.” (Ahzap Suresi, 21)
“Kim Resul’e itaat ederse, gerçekte Allah’a itaat etmiş olur…” (Nisa Suresi, 80)
“Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.” (Nisa Suresi, 65)
Bunlarin her biri sizi kendi mantiginizla vurmaya yeter de artar bile.. He birde öyle Ayet’i okuyup kendi aklinizca yorumlar cikartmayin.
Aklinizi ILAH edinmissiniz daha büyügüne ne ihtiyaciniz var sizin yahu (:
BAKIYORUMDA HERKES BİLDİĞİNİ OKUYACAK. SİZLER DELALETTE DİRENİYORSANIZ YAPACAK BİŞEY YOK ..ŞUNU SÖYLİYİM SADECE YARIM DOKTOR CANDAN YARIM ALİM İMANDAN EDERMİŞ SİZ BU SAPIK FİKİRLİ ADAMIN DEDİKLERİNE İNANA DURUN …. SANMAYIN İSLAMI SAVUNUYORSUNUZ SANMAYIN İSLAMI YAŞIOYRSUNUZ ANCA KENDİNİZİ ALDATMIŞ OLURSUNUZ ….
GÖRMEK İSTEMEYENDEN DAHA KÖR KİMSE YOKTUR BU SÖZ SİZLERİN HALİNİ ÇOK GÜZEL İZAH EDİYOR ŞÜKÜRLER OLSUN ALLAHA Kİ BANA SİZİN MANTIĞINIZIN ALGILAMADIĞINI ANLAMAYI NASİP ETTİ DOĞUKAN BEY DİN HERKESİN KAFASINA GÖRE YORUMLAYACAĞI BİR ŞEY DEĞİLDİR,DİKKAT EDİN ARDINDAN GİTTİKLERİNİZ SİZİN MANEVİ HELAKINIZA SEBEB OLMASIN…….
İslamı hadislere muhtaç görenler, elçilerin amaçlarının ne olduğu konusunda bilinçli değillerdir. Kuran, üzerine basa basa elçilerin sadece tebliğ için görevlendirildiklerini söylerken; gelenekçiler ise, elçilerin de hüküm yetkilerinin olduğunu, helal haram belirlediklerini, şefaat yetkileri olduklarını ve günahsız yaratıklar olduğunu savundular ve bazı ayetleri de çarpıtarak bu çürük inançlarına alet etmekten çekinmediler.
Sevda hanım Haşr 7. ayeti cımbızlamayınız lütfen hepsini okuyunuz. O ayette ganimet mallarını peygamberin paylaştırması gerektiğinden bahsedilmektedir.
Kuran’da elçiye itaatten kastın elçinin ALlah’tan getirdiği vahylere itaat etmek olduğunu görmeniz gerekir yoksa elçinin kendi kendine hareket etmesi mümkün değildir.
Peygamberimizin üstün ahlak sahibi olması ve onda güzel örneklerin olduğunu kimse inkar etmiyor ve edemez ama bu demek değildir ki elçi kusursuz, hatasız ve günahsızdır. Ve elçinin bu özelliklerini kullanarak hadislere itaat edilmesi gerektiğini söylemek, insanları Kuran’dan ayrı bir dine çağırmak demektir. Kuran’ın yanına herhangi bir kul sözü ekleyip onlara da itaat edilmesini emretmek, kısacası insanları şirke davet etmektir.
ya nekadar saçma konuşuyorsunuz sanki kuranı kerimle sünnet çelişiyor sanki peygamberin hayatı islamın dışında başka bir hayat , neyi tartışıyoruz Allah aşkına !!!!
Gökhan Önkol @: Anlasilan siz Ayet’leri okudugunuz gibi anliyorsunuz .. Ve cok uclardasiniz !
“Kendilerine Kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resulü‟nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.” (tevbe 29)
Bu ayette, kendileri ile mutlak surette savasılması gereken kimselerin özellikleri zikredilirken, Allah ve Resulü‟nün haram kıldığı esasları haram saymayan kimseler de zikredilmistir. Allah’ın haram kıldığı esaslar Kur’an’da zikredilmistir. Resulullah’ın haram kıldığı esaslar ise O’nun sünnetinde bildirilmektedir. Burada, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in Allah‟tan bağımsız olarak haram kılma yetkisine sahip olduğu söz konusu olmayıp, bu yine Allah’tan aldığı bir vahiy neticesindedir. Allahu Tealâ, Resulüne kitabını indirmis ve O’nu beyan etmesi için de tam bir yetki vermistir. Iste Resulullah’ın bu beyanı, yine Allah’tan aldığı bir vahiy neticesinde, Sünnetinde bulunmaktadır. Resulullah’ın haram kılma yetkisine dair bir diğer ayet ise, A’raf Suresinde geçmektedir:
“Yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılı bulunan o elçiye, o ümmî Peygamber’e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber’e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilene uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.” (Araf 157)
Bu ayette -temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar- ifadesi, bunun Hz. Peygamberin fonksiyonlarından biri olduğunu göstermektedir. O’nun bu fonksiyonu iyiliği emretme, kötülüğü nehyetme fonksiyonundan ayrı olarak zikredilmistir. Yani bu durum, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’ın bazı seylere müsaade ederek, bazı seyleri de yasaklayarak yeni kanunlar uygulaması anlamına gelmektedir. Ayette yeni dini hükümler ve yasaklar koyma fonksiyonu sadece Kur’an’a değil, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’a da isnad edilmistir. Buradan helal ve haram kılmanın sadece Kur‟an‟ı Kerim‟de geçen hususların Resulullah tarafından ilan edilmesi anlamında olduğu ileri sürülemez. Çünkü bir hükmün ilan edilmesi, onun vaaz edilmesinden tamamen farklı bir seydir.
Ve son olarak size soruyorum ;
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin. İşlerinizi boşa çıkarmayın.” (Muhammed 33)
Peygambere nasil itaat edicez ?
faydeli bir tartişma diğil KURANI okuyunz ders gibi çalişın o zaman tartışın en azından ne dediğinıze bileceksınız
🙂 Olur dikkate aliriz dediklerinizi .. Ya siz ne yapıcaksınz ? Böyle mantıksal çözümler mi getirmeye çalısıcaksınız (: Yada yeterince ilim sahibi misiniz ? Bakin nasıl da kıvırmaya baslıyorsunuz ..
“Mahvolan apaçık bir delilden ötürü mahvolsun, yaşayan da apaçık bir delilden ötürü yaşasın.” (Enfal 42)
Delilleriniz nerde ?
Это Писание, в котором нет сомнения, является верным руководством для богобоязненных.
Doguxan, Dabya, Gökhan ve diğer arkadaşlar: Hadis ve sünnet uydurmalarıyla islam’ın ilerici ve özgürleştirici mesajjını gerici, köleleştirici ve kahredici bir şirket dinine dönüştürenler 1974 yılında yeni bir çağın başladığından habersizler. Tüm maddi güçlerine, tüm sayılarına rağmen sığınmaya ve savunmaya çalıştıkları karanlık dönemin sonu gelmiştir. “Andolsun Ay’a. Döndüğü vakit geceye. Ağardığı vakit sabaha… O büyüklerden birisidir. Sizden ileri gitmek veya geri kalmak isteyenler için.” (74:32-35)
Sevda, Kuran, resulun biricik görevinin vahyi tebliğ olduğunu bildiriyor ve kendisine bize bildirmesi için indirilen vahyin de Kuran olduğu net bir biçimde bildirilir (Örneğin bak 6:19). Böyle olunca Allah ve resulunün haram kıldığı Buharinin Muharinin uydurma rivayetler içeren kitabında değil, Kuran’da bulunur.
Eğer, kalbini ve beynini açarak 6:112-145 ayetelerini okursanız orada peygamber adına haram uyduran bu kitaplara uyanların MÜŞRİK olarak mahkum edildiklerini göreceksin.
Allah’ı Kuran, Elçi’yi ise Hadis ve Sünnet olarak algılayıp Allah ile elçisinin arasını açmaya çalışanlar, “Kuluna Allah yetmez mi?” ayetini neden “Kuluna Kuran yetmez mi?” diye anlamıyorlar?
Eğer Allah ve elçisine itaat İKİLİ (şirk) bir dini gerektiriyorsa, o zaman Allah ve elçisinden olan bir Ültimatom (Beraat) da her ikisinin ortaklaşa yazdığı bir ültimatom olmalı. Sizin anlayışınız doğru ise o zaman Beraet suresini (9’uncu sure; Tevbe olarak da bilinir) Allah ve Peygamer BİRLİKTE istişare ederek ortaya koydular. Bu sözlerimi anlamıyorsan o zaman dokuzuncu surenin ilk ayetlerini oku ve ÜZERİNDE DÜŞÜN.
Selam, Edip
🙂
Bana Ayet karşılaştırması yapıcağınıza keşke yazdıklarımın aksini iddia ettiginiz şeyleri belirtseydiniz.. (Kuran da çeliski bulamazsınız) Ben Buhari’den falan söz etmiş miyim de sıkıştığınız yerde işin içine sokuyorsunuz ? Bana sizin mantıgınız degil APACIK delil gerekiyor Edip Bey !
Not:Birazcık Türkçe bilginiz var ise -ve ile veya- arasındaki farkı bulacagınızı da düşünüyorum ..
“Hayır! Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olamazlar.” (Nisa 65)
Allahu Tealâ, nefiy edatlarının tekrarıyla ve yemin ederek, aralarında çıkan tartışmalı durumlarda Resulullah’ı hakem tayin etmedikleri sürece kişilerin iman sahibi olamayacaklarını üstüne basa basa vurgulamıştır. Yine Allahu Tealâ, sadece Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’i hakem tayin etmeyi yeterli görmemiş, buna ilaveten kişilerin nefislerinde en ufak bir darlık ve sıkıntı olmaması gerektiğini de eklemiştir.
“…içlerinde hiçbir sıkıntı (harec) duymaksızın…”
Harec, darlık demektir. Yani, nefislerin endişe ve ızdırabdan kurtularak, genişlik içinde olması gerekmektedir. Allahu Tealâ buna ilaveten sadece bu iki şartı da yeterli görmemiş, üçüncü bir şart olarak da Allah Resulü’nün verdiği hükme karşı tam bir teslimiyet şartını ilave etmiştir. İste bu Resulullah’ın hükmüne teslimiyetin tamamlanmasıdır. Zira, bu şekilde kişi nefsi isteklerinden tamamen uzaklaşmış ve hak olan hükme tam bir teslimiyet göstermiş olur. Bunun için teslimiyet şartı müekked bir mastarla te’kid edilmiştir. Açık bir şekilde görülmektedir ki,burada gelişi güzel bir teslimiyetle de yetinilmemiş, bilakis mutlak bir teslimiyet istenmiştir.
Ihtilaf halinde işlerin Allah’a ve Resulüne arzedilmesi imanın gereklerinden ve lüzumundandır. Bu arz etme yok olunca, lazım kılınanın yok olmasıyla diğerinin de yok olacağı zaruretinden dolayı iman da yok olur.
Örn= Namaz için abdestin şartı ..
“Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamberin sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.”(Hucurat 2)
Insanların seslerini Resulullah’ın sesinin üstüne yükseltmeleri amellerin boşa gitmesine sebep olunca, onların kendi görüşlerini, fikirlerini, zevklerini, siyasetlerini, bilgilerini O’nun önünde görmeleri (siz ve sizin gibilerin) amellerini boşa çıkartmaya daha layık değil midir ?
“Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işte, kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (Ahzab 36)
Burası = THE AND= 😀 :D….
Selam huzur barış ve Allah’ın rahmeti sakınanların üzerine olsun,
Şahsi kanaatim olarak burada bir kelimenin özüne girilmediği sürece bu tartışma uzar gider.Bir çok tartışma o bir kaç kelimenin özüne girilmediği için taraflara birşey kazandırmadan sonlaNMIŞTIR..
: RESUL ve NEBİ ARASINDAKİ FARK
Herşeyi bir düzen içine sokan Yüce Yaratıcı, Kuran ayetlerinde görev verdiği kişileri iki şekilde isimlendirir; resul/elçi, nebi/peygamber… Yüce yaratıcı acaba bunu niçin yapmıştır? Orada vermek istediği bir mesaj yokmu sizce? Sanırım herkez buna tam bir teslimiyetle inanır ki; Allah hiç bir şeyi sebepsiz yapmaz!.. Kurana göre resul/elçi herşey olabilir.Bu bir insanda olabilir, bir melek,yazılı bir nüsha hatta aracı olarak kullanılan bir eşya vs… Fakat Nebi/peygamber kurana göre sadece insanlardan olmuştur…
Şimdi bu farkı neden idrak etmemiz gerekiyor?
Sevda hanımın örnek olarak verdiği ‘Allah’a ve elçisine itaat edin’ mesajını veren onlarca ayetin asıl manasını anlamak için bu farkı idrak etmemiz gerekiyor. Bu mesajı taşıyan ayetlerde devamlı resul/elçi kullanılmıştır.Eğer Yüce Yaratıcı bunu nebi/peygamberle sınırlandırsaydı, şuan hadis uydurmacılarının ekmeğine bal sürülmüş olacaktı. Herşeyi bilen Rabbim bu sınırlandırmayı kaldırıp şu mesajı vermiştir; insan elçi öldükten sonra ölümsüz elçiyle (KURAN) devam edin! Bu mesajı alamayanlarda peygamberi ölümsüz yapmaya uğraşmışlardır ve kendi hüsnü kuruntularında kör, sağır ve dilsiz bir haldelerdir…
Selam ile,
:)))
Edip, Akkız ne diyor bak: Meğer senin Resul! Rashad değilmiş Kuran’mış sende öğren bak bu orjinal bilgiyi..
Sevgili Murat,
Yukarıda bahsettiğim konuyu Rashad’a bağlaman konuya yaklaşımındaki umarsızlığını gösterir.Ona bakarsan Rashad’ında, seninde, benimde ölümsüz elçisi Kurandır… Bahsettiğim elçilik Kuranın içinde geçen elçilik kavramı.Rashad’ın elçiliği hakkında tartışmak istersen daha ayrı bir başlıkta tartışmak daha uygundur!
Ayet ve mucizelerimizi inkar edenleri bir ateşe atacağız. Derileri yandıkça, azabı tadmaları için başka derilerle yenileyeceğiz. ALLAH Üstündür, Bilgedir.(NİSA/56)
Selam ile…
Kuran’a hadis sünnet denilen ilkel öğretileri eş koşarak son peygamberin risaletine ihanet edenler (25:30) kaybetmişlerdir. Kuran’ın 74’uncu suredeki gaybi haberi tecelli etmekte ve tüm baskıcı ve saldırganlıklarına, tüm finansal ve kurumsal gücüne rağmen şeytanın hizbi kaybedecektir. Şu anda binlerce insan tevhid mesajını işitmekte ve kucaklamaktadır.
Hadisçilerin ve sünnetçi gericilerin çırpınışları karanlığı, doğan güneşe rağmen tutmaya çalışandan farksızdır. “Andolsun Aya. Döndüğü vakit geceye.. Ağardığı zaman sabaha.. Bu büyüklerden biridir. Insanlığa bir uyarıdır. Sizden ilerlemek veya geride kalmak dileyenler için.” (74:32-37)
anlaşılamayan konu = ABD
1. ben arapça bilmiyorum. 2. bu durumda arapçasına güvendiğim insanların çevirilerine göre MEALLERİ okumam, anlamam ve anladığım ile amel etmem gerek. 3. bu durumda, o çeviri sahiplerine “abd” olmuş olurum ve dolayısı ile Allah’a efendilikte, ortak edinmiş olurum….
yapılması gerekenler :
1. kuran’ı EN DOĞRU şekilde ANLADIĞINIZDA karşınıza çıkan şeyleri özünde genlerimize kodlanmış olanlardır.
2. iyilik yapmak, kötülüklerden sakınmak…
3. bunu yapmamıza MANİ olanlara karşı direnmek, zorla yaptırılma ile karşılaşma durumunda ölümü/şehadeti seçip, savaşmak, KIVIRMAMAK.
4. işten atılmak ise atılmayı göze almak, memleketten kovulmak ise ardına bakmadan kapıyı çekip gitmek….
5. adam olmak, insan olmak, HİÇ BİR YARATILMIŞA köle/kul olmamak.
abd – ta’budu kelimelerini DOSDOĞRU anlayıp, HER ŞARTTA dosdoğru yaşamaya çalışmak, dünyada eziyet getirsede, insana verdiği dayanılmaz ÖZGÜRLÜĞÜN huzuru yaşanır.
zulmeden, bir mavi yakayı haksız yere işten atan müdüre/patrona “senin yaptığın zulmdür” diyebiliyorsan, 3-4000 tl lik/dolarlık maaşını ardına atıp, Allah’tan başka kimseye abd / kul / köle olmadın demektir.
diyemiyorsak/ denmiyorsa kimse kusura bakmasın ortaklıktan vazgeçilsin.
mesele hadis/kuran/ sünnet / namaz vs. meselesi değil, zalime dur diyebilme, hicreti göze alma meselesidir…
selam müminleredir…
Hayrullah, Türkçe Kuran Meallerindeki Hatalar kitabında isbat ettiğim gibi birçok çeviri hatasını görebilmek için Arapça’yı bile bilmeye gerek yok. Aklını kullanmak konusunda vesvesesi olmayan her akıl sahibi isterse Allah’ın kendisine verdiği furkan olan aklını kullanarak çevirilerden yararlanabilir. Herhangi bir çevirmenin ismini kutsamadan, gerçeği araştırma niyetiyle mealleri açık fikirle ve kritik bir biçimde okuyanları “çeviri sahiplerine kul ve köle olanlar” biçiminde suçlamak tek kelimeyle saçma bir iddiadır.
İnsanları Kuran’ın mesajını öğrenmekten alıkoymak için kullanılan çok usuturuplu bir bahaneden ibarettir senin ABD tartışman.
TERKEDİLEN BİR KİTAP……..KURAN….. ashabı kehf ten bir tek uykusu kaldı bize…..kuran ulaşamayacak kadar kutsal(abdestsiz) el değdirilemeyecek kadar nazikti…..OKADAR KUTSALDIKİ HİÇ BİRİMİZ OKUMAYA CESARET EDEMEDİK……hadislerle uyuduk onlarla yattık onlarla kattık kuranın mealinden bile şüphe ederken hadislerin bırak aslını meallerinden dahi hiç şüphe etmedik.
Abdestimizden çok şüphe ettik. ama bizi yılardır aldatanlardan hiç şüphe etmedik…tozlu raflara kaldırdığımız tavan aralarında bizden yüksekte olsun diye sakladığımız KURAN KİTAPLARINI FARELER BİLE BİZDEN ÇOK OKUDU… sonra her sohbette , suçlu olduğumuzu bildiğimizden midir nedir? peygamberin şefahatine sığındık….
” Çünkü o, gerçekten bana gelmiş bulunduktan sonra beni zikirden (Kur’an’dan) saptırmış oldu. Şeytan da insanı ’yapayalnız ve yardımsız’ bırakandır.” furkan suresi 29 ve elçi dediki andolsun benim kavmim işte bu kuran ı terkedilmiş bir kitap oalrak bıraktılar…..furkan-30
hayrullah beye cevap olabilir üstteki küçük makalem sanırsam…..
ben buradan sessiz çığlık isimli insana soruyorum 1- hiç kuran meali okumuşmudur? 2- yanına bir meal alıp sayın edip yüksel’in 19 soru kitabını okumuşmudur? 3-sapık dediği insanın inanmış bir insan olmanın verdiği zorlukları ve ceremesini çekmiş, bundan dolayı hicretler yaşamış, kardeşi metin yüksel’İ ve bir çok dava arkadaşını hain kurşunlar önünde yitirmekten dolayı bile olsa yılmayan bir müslüman ve muvahhid olduğunu bilmekte midir…..
hadis omayasaydı abdestimizin bozulduğunu bile bili rmiydik? hadis olmasaydı tuvalete hangi ayağımızla girecektik? hadis olmasaydı tırnaklarımızı keserken hangisinden başlayacaktık? hadis olmasaydı soğan kabuklarını ne yapacaktık? hadis olmasaydı ……..
kuran başka birşey değil sadece KURAN….
sessiz çığlık niye bu kadar kızmıoş anlamadım yoksa bu hadisleri hep o mu uydurdu….
İNKAR EDENLER KURAN IN SESİNİ DUYAMAZ……
hem ben şu söze çok kızıyorum ya kuranın meali yanlışsa? ya kardeşim ; kuranı koruyacağım diyen allah; sadece arapçasınımı kasdediyorki sen kalkmış böle diyorsun. mutlak hakim olan allah, arapçasını korumaya muktedir olan yaratıcı, pek tabiki onun çevirilerini de korumaktadır ve öyle de olmuştur..herhangi bir çevirinin kasıtlı veya kasıtsız olsun, yanlışı hemen meydana çıkmaktadır…
HADİS OLMASAYDI???????? Kıyamet alametleri nerden bilecektin? Ya peygamberin mucizelerini? Ya kabir azabını? Ya büyünün gerçek olduğunuı? Ya cevşeni? Ya hızır masallarını? Ya yecuc ve mecuc’u? Dabbeyi? Kandil gecelerini? Recmi? Mehdi ve mesihi? Nazarı ve muskayı? Kalu belayı? İsrayı miracı?
E bunları bilmeseydin, dinsiz, imansız, mezhepsiz, sünnetsiz olmaz mıydın*
Peki, yukarıdakilere inansaydın, Huzurun olur muydu? Ya mutluluğun?
Hangi sorunun çözülürdü? İkili sorunların mı? Toplumsal sorunların mı? Ülkeler arası sorunlar mı?
Elbette ki hiçbiri…
Ne yazık ki halk ilahi kitabın, peygamberin getirdiği ana mesajdan uzak bunlarla uyutulur… Kurtuluş ve Cennet umutları bunlara bağlanır….
Allah akıl fikir versin ne diyim hergeçen gün bi iğtikadı bozuk insan daha çıkıyor !!!!!!!!!
İşte gördüğünüz gibi itikadı tazelemek gerekiyor.
Oysa yukarıda sıraladığım konuların hak ve adalet duygusuna bir katkısı var mı?
Acıları, sıkıntıları, sorunları olan insanların hangi derdine derman olur?
Allah hangi tarafa akıl ve fikir versin? Hangi taraf akıl ve fikir tarafındadır?
Allah rasulünü bir lider, dinin uygulayıcısı olarak görmeyen , kuranı kabul ediyorum sadece diyerek onu hiçe sayan tüm APTALLARA akıl ihsan eyleyin mevla!!!!!!!!!!!!!!! ha bu lafı söyledim üstüne alınan varsa yukarda tsölediğim insan tipidir demekki :)))))))
Peygamber hayatta iken, Peygambere inanmak onun getirdiği vahye inanmak olarak kabul ediliyordu. Onun vefatından sonra Emevi devletine kadar yine bu anlayış egemendi. Muaviye’den sonra Peygamber’e inanmak adım adım Kur’andışı Peygamber’in beşer özelliklerine tapınmaya dönüştü. Abdest suyunu, saçının tellerini, terini, tükürüğünü kutsamaya dönüştü.
İşte kulak veriniz: yutube: /watch?v=IYk9Kycy1MM
Artık Kur’an’a inanmak Allah’a, hadislere inanmak Peygamber’e inanmak anlamına gelmeye başladı.
sessiz çığlık resul vahiyle vardır kuranla vardır ayetle vardır mesajsız bir elçi düşünülemez…unutmaki muhammedi peygamber kılan vahiydir eğer vahyi kaldırırsan elçi diye bir şey kalmaz ortada ..bu gün gelinen nokta şudur: hadisler vb. şeyler kuranın önüne geçmiştir bu elçiyi hiçe saymak değildir onu sahip olduğu misyona oturtmaktır. kaldıki allah resulünü hiçe saymak onun getirdiği vahye inanmamaktırr unutma allah kuranda derki vahye tutununuz ondan sorulacaksınız zira resullerde aynı vahye uymak zorunda olan insanlardır selamarımla…..
ve bende eskiden senin gibi karşı çıkardım karşı çıkmak sorgulamaktır aslında. beyninde nasıl tufanlar koptuğunun farkındayım….
saçmalık benim beynimde hiç bir tufan koptuğu yok benim fikirlerim gayet net ve oturmuş durumda amca sen kendi fikirlerini oturtmaya bak !!!!!!!!!!
Bunların sorgulanması gerekiyor doğrulara ulaşmak adına,ama hangi taraf olursa olsun kimseye hakaret etmeden aşağılamadan yapılması gerekir kanaatindeyim… Eğer sorgulamamızı istemeseydi yüce Yaradan,bizleri akıl sahibi kılmaz otlar gibi börtü böcek gibi yaratabilirdi pekala… Hadisler Peygamber Efendimizin yaşadıklarını uyguladıklarını o günün koşullarını bizlere yansıtırlar bir nevi yaşanmış her olayı bugünlere naklederler… Ben naçizane,bazı hadislerin kesinlikle Peygamber Efendimizin sarfedebileceği,yaşayabileceği öngörülen Hadisler olmadığına inanıyorum bunların ayıklanmaları gerekir… Çünkü O güzel Ahlakın temsilcisidir!…
konuyu saptırıp duuryorsunuz neyi savunduğunuzu bile bilmiyorsunuz !!!!!! bu tartışma çok uzadı herkes fikrinde sabit kalacak sanıırm ne haliiniz varsa görün !!!!
leküm diniküm veliyyedin(kafirun/6) neyi tartışıyorsunuz hiçkimse dininden dönmez kafirde müşrikte olsa ama ölmeden önce İslamdan başka dinin kabul edilmeyeceği hüsrana uğrayacaklarını(Al-i imran/85) bildirmek bize farzdır yoksa bizde çok iyi farkındayz ALLAHTA.. sizin dönmeyeceğinizden
”Summun bukmun umyun ARTIK DÖNMEZLER.”(Bakara/18)
Bizler her ne kadar Mutezile’nin bittigini düşünsekte, hala sapık bir şekilde devam etmektedirler. Alemlere rahmet olarak gönderilen Muhammed bin Abdullah’ı (sav) bir postacı gibi gören zihniyetten ne beklenebilir ki ?!
Murat’a katılıyorum ve ;
“Dinde zorlama yoktur. Artık doğru ile yanlış birbirinden ayrılmıştır” (Bakara 256)..
Lekum Dinukum Veliyedin. (Kafirun 6)
Sevgili Akkız son yorumunun sonundaki ayet(Nisa/56) AYET VE MUCİZELERİ inkar edenlere gelsin şakkul kamer, berae/128-129.. vs
MErhaba, “Hayrullah, T… Devamını Görürkçe Kuran Meallerindeki Hatalar kitabında isbat ettiğim gibi birçok çeviri hatasını görebilmek için Arapça’yı bile bilmeye gerek yok. Aklını kullanmak konusunda vesvesi olmayan her akıl sahibi isterse Allah’ın kendisine verdiği furkan olan aklını kullanarak çevirilerden yararlanabilir. Herhangi bir çevirmenin ismini kutsamadan, gerçeği araştırma niyetiyle mealleri açık fikirle ve kritik bir biçimde okuyanları “çeviri sahiplerine kul ve köle olanlar” biçiminde suçlamak tek kelimeyle saçma bir iddiadır. İnsanları Kuran’ın mesajını öğrenmekten alıkoymak için kullanılan çok usuturuplu bir bahaneden ibarettir senin ABD tartışman. ^”
yazdınız….
kuran mesajını ÖNYARGISIZ bir şekilde öğrendiğinizde, yukarıdaki notumdan farklı bir MANA mı yakalanmış olacak…
sizin diğer meallerdeki hataları bulmuş olmanız, sizin hatasız olduğunuzu mu gösterir???
sonuçta Kuran ve diğer ilahi kitaplar ve elçiler hep insanları FITRATLARINA uygun YAŞAMAYA davet etmiştir…
en özet hali ile KULA KUL OLMAMAKTAN geçer, GERÇEK İMAN…
bu kul, bir yanlışı çok net bir şekilde ortaya koyan bir doğru kişi olsa da….
çünkü her doğruya götürenin arkasında rahman vardır, kişiler ve yaratılanlar sadece araçtır…
kuran ve ilahi kitaplar olmasa, insanlar DOĞRU yolu bulamaz mı SANIYORSUNUZ????
ibrahim peygamber hangi kitaba bakarak, atalar sistemine REST çekti…
hadisi atarken, diğerlerine kul olmayın…
mesajın sahibini dinleyin, şah damarımızdan daha yakın…
denizlerin mürekkep olup, ağaçların kalem olduğu halde yazmaya yetişemediği, EVREN ayetlerini okuyun…
işte ilahi kitapların sizi getirdiği sonuç ORASI zaten….
iyi adam olmak, hiç bir yaratılana KUL olmamak…
abd ve ta’budu kelimelerinin karşılığına İBADET etmek, TAPINMAK yazıldığı müddetçe Kuran TAM DOĞRU anlaşılamamış demektir…
selam müminleredir…
Hayrullah kardeşim teşekkür ederim. Ne kadar Müslümansınız başlıklı makalemi görürseniz sizin burada dile getirdiğiniz noktaları tartışmış ve dikkat çekmiştim. Dilerseniz, www.19.org sitesinde yayımlanan o makaleye bir bakınız. Selam ile.
he yaa kişinin ne kadar müslüman olduğunun test soru anahtarı senin elindeydi değil mi? bir baksana Edip hocam ben kaç almışm 🙂 ben elimdeki anahtara göre(Kuran) 100 aldım ama o anahtar uydurmaymışş! Rashad öyle dedi…xd
sessiz çığlık ben okadsar yaşlı değilim amca demişsin ama …neyse bu detay tekrar ediyorum inkar edenler kuranın sesini duyamaz kuran sanki ona uzaktan seslenir (kurandan) ayrıca tartışmanın başından sonuna kadar hakaret ediyorsun sende bir kere bir müslüman saygı ve nezaketi görememekteyim üzgünüm. bu bir. ikinciside saplantılarından kurtul. özgür bırekki düşüncelerini kuran sana ağuşunu açsın, babaannenden kalan din seni kurtaramaz…
dahası sen bunları bırakta git istersen ilmihal oku biraz ne dersin?
yok yok Ne kadar müslümansın ilmihalini okuyun ve öğrenin ne kadar müslüman olduğunuzu..
ben sana öyle bir ilmihal söyleyim. sen biraz kuran oku da ne kadar olamdığını gör bence….
Allah hepimize akil fikir versin, Peygamber, bu milletim Kurani birakti dediginde hakliymis. Herkes hadis sunnet pesinde. Kurani en tepeye ve en yukariya koyarak bi yere varamazsiniz. Hadis olmasaydi Cennet gibi olurdu bu guzel Dunya. Millet Allaha keyanini ve butun agirligini vermiyor. Insanoglu Allah ne demek bilmiyor, insan da öyle guzel seyler söleyebilir diyor!! Allahin yaninda peygamberi koyuyor. Aradaki farki anlamk lazim. Selam
madem Kuran okuyorsun sana öyle bir ayet verimde sadece onu oku yeter(atlamışsın bu ayeti) ;Nisa/65 ”RESULULLAHIN SAHİH HADİSLERİNİ KABUL ETMEDİKÇE İMAN ETMİŞ OLMAZSINIZ.” İŞTE _NE KADAR MÜSLÜMAN_ OLDUĞUNUZ ORTADA DAHA FAZLA KIZDIRMAYIN BENİ ÇÜNKÜ MÜSLÜMAN ALLAH İÇİN BUĞZ EDER.
hadis kuranda iki yerde geçer ikiside bizi haklı kılar..iki ayette de; kurandan başka hangi hadise inanıyorsunuz der.. febi eyyi hadisin diye başlar ayetler…..
oryantalistlik yapmadan oku :Nisa/65 BİZİM BİR ZARARIMIZ YOK KENDİNİZİ ALDATIRSINIZ.
ben bişeylik yapmıyorum ama tartışma minvalin den çıktığı için artık naktalaıyorum zira derdimiz sidik yarıştırma değildir bizim benim öyle bir derdim yok en azından ben kuranın herdediğine inanıyorum. çünkü kıyamet günü resulün beni rabbim bu kuranı terkettiler sınıfgında görmesinden korkuyorum selametle….
”’ Hayır, Rabbine yemin olsun ki iş, onların sandığı gibi değil. Onlar, aralarında çıkan karmaşık işlerde seni hakem yapıp verdiğin hükümle ilgili olarak, içlerinde hiçbir burukluk duymadan tam bir teslimiyete ulaşmadıkça iman etmiş olamazlar. ”’ evet ayet bu senin dediğin gibi değil bu ayet… burada kasdedilen bizim söylediğimizdir ben muhammedin dediği herşe yi kabul etmekteyimki zaten kurana iman etmişim zira kuran allahın ona söylettiği değil midir…şu an muhammet yaşamadığına göre bu şahit kurandır.yaşasaydı gider ona sorardık ..ama hadise gittiğimizde resule değil buhariye gitmiş oluruz ben peygamberin sözlerini değil buhari vs nin sözlerini inkar ediyorum….
Ne yazik Murat kardes Kuran tek bir ayetten olusmuyor!!! Kurandaki Allahin anlattigi peygamberin ne oldugunu en iyi Allah sana anlatir.
Kuran Nisa/65, nasil onu sahih hadis falan diye tefsir ediyorsun? Nerde yaziyor orada hadis sahih? Yok öle sey, seni kim kandirmis? Arapcasina bak bi.
buhari vs nin sözleri değil peygamberin sözleri berae son iki ayetide inkar ediyormusun sen? cevabın hayır ise bunlarda Muhammed(sav) ın sözleri değil! Rashada ve Edipe göre.. İslam dini ona göre sana göre oyuncağınız değil büyüyünde(ruhen) oyunu bırakın artık.
hayır bu noktada edip beyle de akşam biraz görüştük bu onun sorunu benim kurandan ayet eksiltmek veya eklemek gibi bir düşüncem asla olmadı…biz bir cemeat değilizz şeyhimizde yok edip beyin ‘üzerinde 19 var 2 İSMLİ KİTABI HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI OLDU.. bu gerçeği inkar edemem ama bu onun ağzından çıkan her kelimeyi kabul edeceğim anlamına gelmez ..biz müslümanız araştırıp inanmak zorundayız rabbimizin bizden istediği de budur.. zira yarın hiçbirimizin ne noktaya geleceğini hiç birimiz bilemeyiz yarın edip çıkıp kurandan ve islam dan da büsbütün vazgeçebilir (mesela allah etmesin) bu benim onu hala kabul edceğim anlamına mı gelir? benimde mi inana yada yarın sen kalkıp benimde mi inanmaktan vaz geçtiğimi düşüneceksin ….
o zaman burada yazma neden aynı yere yazıp duruyorsunuz ben sadece mantıklı bir düzlemde tartışırız diye düşünmüştüm hem benim itikadım kuran gibi sarsılmaz bir vahiyle sağlamlaştırılmıştır…..
ya bu ne tuhaf bir tartışma oldu böyle ….
SEN ÖNCE KURANA İNAN SONRA HADİSLERE İNANIRSIN
Murat, dedigin gibi, benim senin degil, Allahin dedigini yapalim. Nasil peygamberin sözleri olduguna cok emin olabiliyorsun? hepsi sana tanimadigin milletten geliyo, hic birini Allah sana anlatmiyo ve öyle seylere inanmamani istiyor!
Omar, peygamberin sözleri olduğuna dair siqa senetler var sizin senetleriniz ne? http://www.facebook.com/find-friends/?ref=email#!/note.php?note_id=387254674353&id=1679930364&ref=mf tıkla çağımızda zuhur eden misyonerlere kanmayın
Sevgili Murat:
Senin en SİQA en baba senedin Veda Hutbesi’ne ait olmalı. Zira hadislerin yüzde doksanından fazlası AHADI’dir, yani GÜYA bir tek sahabe tarafından işitilmiş. Ama Veda Hutbesi en çok sahabenin, yani binlerce sahabenin dinlediği en önemli hadis olmalı. İşte o hadisin en önemli bölümü olan son kısmı ÜÇ farklı versiyonda geliyor.
Herbirisinin hafızası süper olan bu binlerce sahabe her ne hikmetse bu en önemli bölümü üç değişik bölümde hatırlıyor. Dahası bu üç değişik versiyon akıllarını hadis sepetine teslim etmeyenlere işin aslını ve faslını çok iyi anlatıyor.
1. Size Kuran’ı bırakıyorum, benden sonra Kuran’ı izleyiniz.
2. Size Kuran ve Sünneti bırakıyorum; benden sonra onları izleyiniz.
3. Size Kuran’ı ve Ehli Beytimi bırakıyorum; benden sonra onları izleyiniz.
“Müslümanlara suçlular gibi mi davranalım? Neyiniz var, ne biçim hüküm veriyorsunuz? Yoksa bir kitabınız var da onu mu okuyup duruyorsunuz? Ve içinde her dilediğinizi buluyorsunuz?” (Kuran 68:35-38)
Barış ile.
Sayın Edip 1.ci rivayette sadece kuran alıntılanmış 2.cisine Kuran ve Sünnet 3.sünde ise Kuran Sünnet ve Ehli beyt. peygamberimizin dediği ise ;KURAN SÜNNET VE EHLİ BEYTİMİ BIRAKIYORUM ŞEKLİNDEDİR ”Müslümanlara suçlular gibimi davranalım.. kendi nefsine oku bu ayeti.. sen bile aileni(ehli beytini düşünürken peygamberimizin ailesini düşünmesi çokmu?
edip keske buhari hadis toplamay gidemese yollard kalsaydi da bizde senin hadisolmasayd dedigi bütün seylerdan mahrum kalip saglam, sade mülüman olsaydik……..
hadis olmasaydı insanlar başka bir şey bulup tapaçaklar
Selam Murat, Senden anladigim Allah kuluna yetmemis, baskasi lazim! Allah kuranda herseyi Zikretti, herseyi! Kuranin yanina baska seyler alma, hadis sunnet gibi, onlar sana Kurani anlatamaz, Allah sana Kurani anlatir, Kuran sana Kurani aciklar. Selam
gecenin bu saatine kadar zaman ayırıp bütün yazılanları okudum ve şu kanaate vardım.edip yüksel allah senden razı olsun ahirette yaptıgın bunca hizmetin karşılıgını fazlazıyla alman için tek ve en yüce olan allahdan dilerim.bu insanların seni ilerde daha iyi anlayacagını hissedebiliyorum.inşallah senden sonrada seni yüceltme yoluna gitmezler.bu yazıdan dolayı beni,senin müridin olarak gören olacaktır.ancak şunu burada belirtmeliyimki benim ve diger müslümanım deyip kuranı izleyenlerin müridi allah ve son mesajidir.senin gibiler ancak allah rızası için tebligçilerdir.yalnız şu iyice bilinmelidirki edip yüksel hem türkiyede hemde dünyada kuranın anlaşılması için en fazla gayret eden ve bu ugurda canını malını çekinmeden ortaya koyan kişiisidir.selam barış yurduna yürüyenlere,,,
böyle bir yazıyı,onca hakaret almış ve alan birisine karşı azda olsa moral verecegi kanaatiyle ekranlara yansıttım.inşallah faydası olur:)
Sevgili Erdem… Rabbim senden razı olsun. Doğrusu ben günde birkaç saatı emaillere tek tek cevap vermekle, ateist forumları dahil birkaç forumda tartışmalara katılmakla geçiriyorum. Bu arada kitaplar yazıyor, konferanslar düzenliyorum. Kimseden para istemedim ve hatta kitaplarımdan para kazanmak değil, üzerine paramı harcıyorum. Niketim birçok kitabımı internette bedava sunuyorum.
Niye? Bir muvahhit, bir barış eri olarak bunu görev biliyorum. Dahası borçluyum. Ben yolumu kaybetmişken, yaratılışımın gayesine ihanet içindeyken adamın birisi sorularımı cevaplamak için vakit ayırdı ve benim arada bir kendisini kafirlikle ve kibirli olmakla, Muhammed peygamberin düşmanı olmakla suçlamalarıma rağmen bana kızmadı ve iletişimi sürdürdü. Kendisini sadece Rabbine adayan o yiğit adam maalesef sabah namazı için mescide girdikten sonra mescidin içinde pusu kuran bir grup cahil Sunni tarafından katledildi. Allah o adamı vesile yaptı tevhid mesajını takdir etmem için.
Gerçi ben cahiliyye dönemimde bile hakaretli ifadeler kullanmaktan kaçındım ve insanların düşüncelerinden dolayı katledilmesini yadırgadım, ama kendimi o kişilerin yerine koyabiliyorum. Cahiliyye dönemimdeki durumumu ve benden daha kötü durumda olan en yakın arkadaşlarımı hatırlayarak…
Doğrusu genelde alınmıyorum, yorulmuyorum. Bana hakaret ve iftira edenlere, eğer sahtekar dinadamları değilseler, eğer bunu samimiyetle yapıyorlarsa, kızmıyorum. Onları, şeytanın tuzağına düşmüş kardeşlerim olarak görüyor ve uyarmaya çalışıyorum.
Burada bana dua ettiğin, güzel sözlerle beni teskin etmeye çalıştığın için sana teşekkür ederim. Rabbim bizi doğruya iletsin. Barış ile kal.
Kafir mi? müşrik mi? fasıkmı? mürted mi? mülhid mi? zındık mı? beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren sizi aldatan çok aldatıcı şeytanın tuzağına düşmemek..
ان الذين قالوا ربنا الله ثم استقاموا تتنزل عليهم الملائكه الا تخافوا ولا تحزنوا وابشروا بالجنه التي كنتم توعدون
ومن احسن ممن دعا الى الله و عمل صالحا وقال انني من المسلمين EDIB BEY İÇIN
TEBRİK EDİYORUM
Masallah Edip abi. Allah yolunu acik etsin, git gidebildigince. Bizden destek bulursun inshallah.
Selam
Abi çok ilginç ya. Dün sen geldin aklıma bugün mailin geldi. Bana Ankaradayken imzalayıp verdiğin Kuran çevirisini almıştım elime aylar sonra dün gece… ( Allah Affetsin arayı bazen çok uzatıyorum ) Sen var ya erdin galiba 🙂 Şaka bir yana güzel yazılarınla insanı dinini düşünmeye teşvik ediyorsun daima. Ben de seni teşvik edeyim biraz. Senin Kuranı dilimizle düşünmeye teşvik etme öğüdünden yıllar sonra ikiz çocuklarım oldu.( Bir kız bir erkek ) Biraz erken doğdukları için küvezde kaldıkları gecelerden bir gece henüz daha isim düşünürken aklıma Yüce Kitabımıza göz atmak geldi. Klasik islami isimler koymak değil, ilginç bir buluş yapabilirmiyim diye düşünüyordum ki, Rum suresi 46. ayeti gördüm. Ve çocuklarımın isimlerini Rüzgar ve Yağmur koydum. Allahım çocuklarımı bize bağışladı, isimleriyle evde fırtınalar estiriyorlar şimdi iki yaşındaki minikler. Sen olmazsan vallahi biz de hadisçi olurduk, galiba çocuklara da Allahın sıfat – isimlerinden koyup müslümancılık oynardık. Bir de buradan sana söverdik 🙂 Allah senden razı olsun sevgili abim.. Uzaklarda olsak ta kalbimiz bir atsın hep..
Nice peygamberler var ki kendilerini Rab’lerine adamış birçok kişi onlarla birlikte savaştı. ALLAH yolunda başlarına gelenden ötürü gevşemediler, yılmadılar, boyun eğmediler. ALLAH direnenleri sever. (3:146)
Nasıl aktarıldığı, kimler tarafından ne şekilde aktarıldığı belli olmayan hadisler kuran penceresinden bakılmadan tek başlarına dini bir dayanak olamazlar.
Kuran penceresinden bakıldığında aslında söylenen her doğru birsöz değerli olmalıdır.
Sözü değerli yapan doğruluğudur. Doğruluğun kriteri de KURANDIR. En doğru söz ALLAH’ ındır
bu sözünün doğruluğuna dair siqa bir senedin yok hadislerin uydurma olmadığına ise siqa senetler var dolayısıyla bu söz doğru değildir ve değersizdir
Şüphesiz, sana bu Kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O’na halis kılarak Allah’a ibadet et. Zümer/2
De ki: “Ben, dini yalnızca O’na halis kılarak Allah’a ibadet etmekle emrolundum.” Zümer/11
Allah ayetleri ozanvari şiirsel atışma gibi görenlerden müslümanları korusun.
Tatışmaya nokta koymak, adaleti sağlamak için, ayet veriyorum. Şimdi de kalkıp ozanvari şiirsel bir atışma diyorsunuz. Ayet sözü bitiriyorsa, kabul etmek en doğrusu. Bunun arkasına söylenen her söz bir itirazdır.
NİSA/65 O HALDE İTİRAZ ETME.
Uslubunuzu düzeltin. Sizinle laf dalaşına giremem. Ve bu size son cevabımdır.
Biz Kitab’ı ancak, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavme rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik. Nahl/64
sen uslubunu düzeltte ayete konuyla alakasz bir ayetle ozancılık yapma.
Sadece Allah’a özgülenmesi gereken Allah’ın dinini, TEVHİD, yani BİRleyici tavrı, Allah + peygamber + sahabe + tabiin + imamlar + alimler + alimcilkler … den oluşan bir anonim şirket dinine çevirenlere ne kadar ayet anımsatsanız geçmişteki müşrik ataları gibi işitmeyeceklerdir, işitse bile anlamayacaklardır, anlasalar bile uymayacaklardır. Nitekim, iftiralarla hayatını, amacını ve mesajını tahrif ettikleri Muhammed peygamberden şefaat beklerken büyük hayal kırıklığına uğrayacaklar (Yewmi-l Tegabun) ve “kainatın efendisi” diye çağırarak, ismini TEVHID’e İKİNCİ isim olarak ekleyerek (3:18), onu şeriatte Allah’a ortak koşarak (42:21) putlaştırdıkları peygamber ahiret gününde onları ihanet ettikleri kitapla Efendisine şikayet edecektir. 25:30.
Müşrikler, verdikleri ilk karar sonucu şeytanın hipnozu altına girmişlerdir. Eğer kendilerini iyice kaybetmemişlerse, akıllarını ve gönüllerini tümüyle şeytana teslim etmemişlerse Allah’ın izniyle bir umut vardır.
Bu noktadan sonra burada bizi senede menede, sika mika rivayetçilere, hadis sünnet adındaki şeytani öğretilere davet edenlere “sizin dininiz size, bizim dinimiz bize” demek ve barış ile yaşama mesajı göndermek düşüyor.
”Muhammedun Resulullah” Kuranınızdan bu ayetidemi çıkardınız? !!!! biz Kuranımızda olan ayeti söylüyoruz siz Kuranınıza eklediğiz ”Rashad Allahın resuludur.” ayetini söylüyorsunuz. kimlerin yolca sapık olduklarını Allahda biliyor sizde biliyorsunuz.
[043.044]Dogrusu o zikir sana ve kavmine bir oguttur ilerde o zikirden mesul tutlacaksiniz. bu ayet yerde artar bile, haydin muminler yonelin kurana, yonelin sorumlu tutlacaginiz kitaba, eger ben sorumlu tutlmayacagim kitabada yonelmek istiyorum diyorsaniz, kitablar cok dilyen diledigi kitaba yonelsin, kitabla Allaha nasil es kosulur o zaman gorur. selam muminlere
Resul ullahin ne anlama geldigini bilmek lazim, Böyle konusarakta zaten insan musluman olmadigini gösteriyor. Allaha yakin olan bir insan Allahin dedigi gibi böyle bir tavir kullanmaz. “Insanlara iyi söyleyin” diyor kulluk ettigimiz Rabbimiz. Muhammedin resul allah oldugundan kimsenin suphesi yok burada, Sorun milletin onun hakkinda uydurdugu yalanlar ve Onun bile görurse yakacagi hadisler ve sunnetler… Sorun onlar. Mohammed Allahin tarafinda, insanlarin degil, insanlar illa Allahin yaninda baskasinin adini duymak isterler, inanmayanlar–> Kuran72:19. Selamlar
“Hadis”i put yapıp tapmakta ayak direyenlere Allah ve Kur’an yetmiyor! Bunun en açık kanıtlarından biridir yukarıdaki diyaloglar… Kendi iktidar ve güçlerini hakim kılabilmek için “hadis” adlı kılıfa hep ihtiyaçları oldu, hep olacak! Yoksa zorbalıklarını, dayatmalarını, güç ve iktidarlarını NE(RE)YE dayandıracaklardı! Hele de ve özellikle de erkekler! Aman almayın hadislerini ellerinden ki; yüzyıllık gelenek bozulmasın, hakimiyetleri sallanmasın! Sonra yaşayabilirler mi sadece Allah’ın hitaplarıyla! Hiç yeter mi onlara Allah! Kur’an yeter mi hiç böylelerine, eksik gelmez mi!!! Yedikleri onca herzeleri doğrudan Kur’an’a mâl edemedikleri için uydurdukları, uydurup uydurup adına “hadis” dedikleri dayanaklarını da ellerinden alırsanız nasıl yaşarlar! Doğruyu görüp, duyup, okuduktan sonra “muhakeme” edemeyen ve hele de atalarının putlarından kopmamak için bin dereden su getiren bu insanların kafasındaki beyin ne işe yarıyor acaba? Nasıl bir çalış(ama)ma şekli var doğrusu merak ediyor insan!
Hatice hanım. Maşallah. Çok veciz bir biçimde bu tartışmayı özetlemiş bulunuyorsunuz. Emredildiği gibi dimdik duran, gerçek ile bir zoru olmayan, aklını kullanmaktan korkmayan, din adamlarına köle olmayan cesaret ve feraset sahibi bir insansın sen. Seni saygıyla selamlıyorum. Edip
hadisler put degil, putlastiranlar insanlar, peygaberin soylemis oldugu bir soz her seyi net olarak acikliyor, eger birisi benden bir soz naklederse, o sozu kurana arzedin kuranin onaylamadigi soz benim sozum olamaz cunku ben din adina heva ve hevesimden konusmam, din adina konustugum sozde Ancak Allahin vahyidir, yukardaki nakletmis oldugum soz tatm tamina boyle olmayabilir. fakat yukardaki sozu dogrulayan ayet var. [053.001] [E2] İnmekte olan yıldıza andolsun ki, [053.002] [E1] arkadaşınız şaşırmadı, azıtmadı da!
[053.003] [E0] Ve hevadan söylemiyor
[053.004] [DI] Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir.
sozun ozu,vahye uygunluk arzeden soz edipede ait olsa alinir, uygunluk arzetmeyen soz peygamberede ait oldugu soylense, atilir, iste edipin yaptigi, nerde kurana uygunluk arzetmeyen, ve peygamberin soyledigi soylenen sozler varsa gelenekten alip gelmis iste bunlari peygamber demis diye tum peygamberin soyledigi soylenen sozlerin tamamini reddetmek, bindigi dali kesmektir. ateizme dogru kaymaktir. selam ve dua ile
”Muhammedun Resulullah. Kuranınızdan bu ayetidemi çıkardınız?” diye soruyor Murat…
Bizim Muhammed ile bir problemimiz yok. Kuran’da adı geçen ve geçmeyen hiçbir elçi ile de problemimiz yok. Aksine, onlar adına uydurulmuş öğretileri izleyen Yahudiler, Katolikler, Protestanlar, Sünniler, Şiiler ve diğer yüzlerce din ve mezhebin uydurmalarıyladır problemimiz.
Dahası, elçiler arasında ayırım yapan ve bunlardan birisinin ismini TEVHID (BİRLİK) ifadesi, Kelime’i Tevhid’e ekleyen Müşrikler, elçilerin asıl düşmanlarıdır.
Bir not daha ekleyeyim. Uydurma hadislerle inandığın Muhammed bir resul (mesajı ileten postacı) değil, Allah’ın şeriatte ortağı. Allah ile namaz pazarlığı yapan, insanları şefaatıyla Allah’tan kurtaran, ismi Allah’ın yanında anılan, kainatın efendisi, hem melekten daha masum hem en alçak insanlardan daha alçak, hem iffet timsalı ve aynı zamanda sekso manyak, hem merhamet örneği hem en barbar işkenceci… velhasıl, Yunan tanrılarından daha karmaşık, daha saçma bir put. Adına daha nice putlar oluşturduğunuz Muhammed peygamber sizleri ve uydurduklarınızı reddedecektir. İsa’yı putlaştıranlar İsa tarafından nasıl terkedilecekse, aynı şekilde… “Biz Muhammed’e Allah’ın oğlu demdik” diye kendi kendinizi avutacaksınız, ama Kuran’ı dinleseniz, şeytanın şirk dini oluşturmada binbir entrikasının olduğunu öğrenirsiniz.
kuranin onaylamadigi sozler ayaklarimin altindadir, yukarda bir nebze bahsettiginiz sozlerde ayaklarimin altinda olanlardandir
Eyvallah Edip Abi! Ayırd etmek bu kadar mı zor ki alakasız yorumlarla, söylenmemiş, ilgisi olmayan şey “söylenmiş” gibi gösterilmeye çalışılıyor: Bu durumda “hadis” olarak adlandırılan cümleler, yargılar, fikirler, beyanatlar: a) Bir insan peygamberin söylediği güzel söz, hayata uygulanabilecek anlamlı işaretler, olsa da olur olmasa da olarak mı değerlendiriliyor (ki dileyen dilediği muameleyi yapar: ister alır ister atar, ister beğenir, ister beğenmez) yoksa; b) Vazgeçilmesi mümkün olmayan kurallar, prensipler, yasalar, kanunlar, sorgulanamaz ve reddedilemez iman kılavuzları olarak mı? Bunun cevabı ehl-i sünnet ve’l cemaat tarafından (ki kısaca “esvec” diyoruz) “b” olarak verilmiştir ve esvec putunu kendi elleriyle var etmiştir, yaratmıştır. İlahi yasalara insani yanılgılar (hadis, kıyas, icma, fetva …) ekleyerek Kur’an’a doğrudan yapamadığı müdahaleyi böylece dolaylı da olsa yapmıştır ve kendi putunu Kur’an’ın önüne geçirmeyi başarmıştır! Kur’an’ı “herkes anlayamaz” hokkabazlığıyla ulaşılmaz kılmış ve eliyle yazdığı alternatif hükümleri, buyrukları, emirleri asırlarca dikta etmiş ve adına da “din” demiştir… “Beyyine” olduğunu ilan eden Kur’an’a karşı ne cesurca ve pervazısca bir reddiyedir hadisler aslında!
Heva ve hevesinden konuşmayan (yani kendi cümlelerini, öznel ifadelerini, kendi değer yargılarını dine sokuşturmayan -aksi takdirde peygamberin bir özel hayatı olamazdı, o da herkes gibi bir insandı neticede-) peygamber; Allah’ın ayetlerini, Allah’ın cümlelerini, sözlerini, hadislerini insanlara iletmekle, müjdelemekle görevli bir beşerdi. Onu diğer insanlardan ayıran farkı da bu hassas vazifeydi!
Peygamberlerin söylediği tüm (güzel ya da değil, anlamlı ya da o an için anlamlı olup da şu anda hiçbir işim(iz)e yaramayacak) sözler Kur’an’da zaten var ve neyini reddedecekmişiz ki bunların! Ne absürd bir çıkarım! 🙂
Sözün güzelini (kimden gelirse gelsin) alıp onu, yolunu aydınlatan fenerlerden biri yapmak (ya da yapmamak, tercihen) ayrıdır; o sözü “genel-geçer” kanun, yasa yapmak apayrı! İkisinin arasında “ŞİRK” gibi hassas ve çok mühim bir fark vardır! Bunu anlamak için de “âlim” olmaya hiç gerek yoktur; zalim olmayın yeter!
zalimlerden oldum diyen yunus aleyhisselam kadar, zalimlik hangimizde yok, hangimiz gorev alanini terketmediki, firavunun ulasamadigi yermi var gunumuzdeki, firavun kitalari isgal etmis oda yetmemis uzayi isgal etmis. hangimiz sutten cikmis ak kasigiz. cuvaldizi baskasina batira batira igneleri bile kendimize batirmayi cok goruyoruz. alim olmak ilimde derinlesmekle olur, ilmin dini kaynagiysa son vahiydir, herkes bildiginin alimidir. ilim okyanusta murekkep, agaclar kalem olsa Rabbimin ilminden ancak bir damla alabilir, insanlarin bigisi gucu bildigi kadardir. selam ve dua ile
SADECE KURAN DİYENLER HAKLI,ONUN DIŞINDA KİTAP, KAYNAK ARAYANLARSA YANLIŞTADIR.EĞER HADİS KAYNAK OLSAYDI O DA ALLAH TARAFINDAN KORUNURDU.KENDİSİNDE ŞÜPHE OLMAYAN KİTAP KURANDIR, HADİS DEĞİL.Kİ ÖYLE DE OLMASI GEREKİR.EĞER SORUMLU TUTTUĞU KİTABI ALLAH KORUMASA İDİ İTİKADIMIZ OLUŞMAZDI.HADİS VE HADİS MANTIĞI İLE NE İTİKAT OLUŞUR NE DE AMEL.O YÜZDEN İÇİNDE ŞEK VE ŞÜPHE OLMAYAN KİTABA YÖNELMELİ VE AMELLERİMİZİ DE ORADAN ÇIKARTMALIYIZ.SELAMETLE..
MURAT SÖYLER! bunca zamandır yorumlarını takip ediyorum.birşeyi tekrar hatırlatmak isterim ki;şeytan bazılarına vahiy (tüyo) veriyor.ademoğlu kalabalıklar halinde -şu kadar zamandır- Allah’ın ayetlerini anlamayıp müşrik olmuş,sadece reşad ve sıddık ı edip tevhid üzere kalmış….anlayacak kadar aklımızı kullanamamışız…yazık sana ve bana…
Demagoji ya da cerbezenin ancak bu kadar olur işte.. Hadîs’i, Hz. Peygamberi oradan kendince çıkar at; onların yerine de “hikmetden yoksun” kendi aklını koy, Kur’ânı da o pozitivist felsefede iyice sıkışmış “kendi aklınca” iyice bir te’vil et (Mu’tezile misali); oh ne rahat!.. Ama ne demişler: “Herkes, kendi âyinesinin müşehedâtına tabiymiş, âlemi ona göre görürmüş..” Ve: “Arı su içer bal akıtır, yılan su içer zehir dökermiş..” vesselâm.. Sizinkisi hangisi, hangisine hizmet ediyor; artık siz kara verin, eğer biraz olsun insafınız ve de vicdanınız varsa, kaldıysa.. Sayın Yazar
Orhan, peki siz hadis rivayetlerini abur cubur kabul edince aklınızı kullanmaktan emekli mi oluyorsunuz? Hani hadisler üzerinde hiç mi düşünmüyorsunuz? Hadisler üzerinde binlerce ihtilafa giren onca mezhep “alimi” sence bizim gibi akıllarını kullanarak sapıttılar, öyle mi?
Dahası, sen yukarıdaki ifadelerimi “cerbeze” diye yaftalayınca başkalarının bunu yutacağını mı sanıyorsun? Cerbeze ne demek? Delilin ne? Oradaki eleştirilerimden bir tanesini bile tartışma cesareti ve feraseti gösteremeyen birisinin “bu cerbeze” deyip boş laflar gevelemesi cerbezenin ta kendisi. Düşünmekten korkma. Zira düşünmekten korkanlar Allah’tan korkmazlar. Ancak akıllarını kullananlar ibret alır.
Selam, Edip
O zaman, düzeltiyorum, Adip Bey: Hz. Muhammed değil; kesinlikle yanlış; peygamber olan sensin; Kur’an’ı açıklama ve de yorunlama görevi de sana verildi, hadi hayırlısı.. Daha söze hacet kalmadı..
Ve, benim Peygamberim, bir tane, ve öyle de kalacak…
vesselam.
hadislere şüpheci yaklaşmak niçin peygambere şüphe duymak gibi algılanıyor anlamış değilim. Sanki peygamber Kurandan başka bir söz söyledi ve bunlarıda yazdırdı. Altına da mührünü bastı. 1400 yıl boyunca hiçbir tartışma olmadı, burdaki fikir ayrılıklarından mezhepler oluşmadı. vs vs 1.peygamber hepimizin peygamberi.. 2.Kuranı anlamak ve yorumlamaya çalışmakta hepimizin görevi.. Selamlar..
benım peygamberım bır tane demek de ne demek takım tutar gıbı peygambermı tutmaya basladınız benım rabbım bırtane ve onun yolundan sapmıs olan ınsanlıga gonderdıgı butun peygamberlerde peygamberım
Mustafa bey; Kur’an da yazılı olarak, yalan söylemesi asla mümkün olmayan bir topluluk tarafından “mütevatiren” yola bize ulaştırılmıştır, mütevatir hadisler de öyle… Eğer Hadisler’den şüpheye düşerseniz birisi de çıkıp, size: “Kur’ân’ın Allah kelâmı olduğunu nereden biliyorsunuz?!..” diye soramaz mı sizce.. haklı olarak, bu mantıkla.. ve, o zaman sizin cevabınız ne olur?..
edip beyin savundugu sıstemde bundan bahseder zaten orhan edıp bey kuranın mukeemmel bır matamatıksel sıstemle(19 mucısesı) donatıldıgının ve degıstırılmesının ekleme ve cıkarma yapılmasının mumkun olmadıgından bahseder barae suresının son ıkı ayetınıınde bu 19 sısemıne uymadıgından dolayı sonradan eklendıgıne yanı kurandan olmadıgına ınanır savunur tabı soruna ıkna edıcı bı cevap olmaz bu senın ama cevap budur
Bu söylediğiniz, benim sorumum cevabı değil, zaten siz de söylüyorsunuz.. Eğer böyle söylerseniz, ilm-i mantıkça buna “kısır döngü” denir ki, bu da bizi ilm-i mantıkda “tutarsızlığa” kadar götürür.. O zaman da, hiç kimsenin kazançlı çıkmayacağı bir tartışmanın içinde kendimizi bulmuş oluruz; değil mi?..
sımdı orhan bey sn yukselı ılk dınledıgımde daha yenı yenı kafasında bıseylerı sekıllendırme cabasında olan bır cocuktum kendıne musluman dıenlerle onlaarı onderlerı kabul eden ınsanların onların yolundan gıdenlerın fıkırlerı ıcrratları soylemlerı savundukları nı kabullenemıyordum . ve butun aılemde bu soyledıgım ınsanların ıcındeydı benım dusuncelerımle onların dusuncelerı tamamen zıttı bende kendı kendıme muslumanlık ıslam bole bıseyse musluman olamayacagımı dusunmekteydım sonra bırgun cevız kabugu programında sn yukselle karsılastım soyledıgı sovundugu butun seyler benım dusuncelerımle savunduklarımla uyusuyordu tabı sonra sn yukselı arastırmaya okumaya basladım sonra savundugu 19 mucızesınden haberdar oldum fıkırlerım soylemlerım tamamen bırebır uyussada kurana sonradan ıkı ayetın eklendıgı fıkrı ılkın banada bıraz ucuk bı fıkır olarak gelmıstı ama sonra sonradan eklendıgı savunulan ıkı ayetı okudum okuduktan sonra fıkırlerım degıstı sana tavsıyem sende oku hadısı falan bosver kuranı oku apacık bı kıtap ındırdık dıen bı ılah var eger ona ınanıyorsan soledıklerınden suphe duymuyorsan o sana yetecektır hadıse falan ıhtıyacın kalmayacaktır selametle
hadisleri savunan kesim hadislere de uymuyor. camilerde Allah isminin yanina muhammed yazilmasi hangi hadiste geciyor? kutladiginiz kandil geceleri hangi hadiste var? kuran abdestsiz okunmaz diye hangi hadiste var? ayet neshetme diye uydurdugunuz seytani metod hangi hadiste var?
dahasi hadislerde namazlarin cem edilmesinden, abdestte ciplak ayak uzerine meshedilmesinden bahseder. bunlari neden kabul etmiyosunuz?
hatta bizzat hz omerin peygamberin vasiyet yazdirmasina izin vermeyip “kuran bize yeter” dedigi sizin en sahih hadis kitabiniz buhari de yazar. bunu nicin kabul etmiyosunuz? dininizi hz omerden daha mi iyi biliyorsunuz? yoksa o bastaci ettiginiz kitaplarin bir kismina inanip bir kismini inkar mi ediyosunuz?
selam ile Hakan
Orhan Ali Yılmaz, siz bizim işaret ettiğimiz problemi çok üzel ifade etmişsiniz. Hadisçi sünnetçi insanların Kuran’a olan inançları ve saygıları geçmişte kutsanmış atalarının kelle sayılarına olan inanç ve saygıya indexli. İşin ilginci bu tür inanç ve çıkarsama inanıldığı ve saygı duyulduğu iddia edilen kitap tarafından açıkça reddediliyor.
Yani, kelle sayılarına olan güvenden dolayı Kuran’a inanıyorsan o Kuran’ın kelle sayılarına uymayı marifet sayanlara yönelik eleştirilerini inkar etmiş ve dolayısıyla o kitaba iman etmemiş oluyorsun. Kuran bize entelektüel deliller sunan bir sayı yoluyla kendisinin dünyadaki tüm kitaplardan farklı olduğunu ve insanlar tarafından değil, insanlara rağmen Allah tarafından korunduğunu isbat ediyor. Yani iki sayı var ortada. Kelle sayıları veya Allah’ın 74:30’da haber verdiği sayı. Birine mukallit putperesler rağbet gösterir, diğerine de ilerici muvahhitler. “Peki 1974 yılından önceki nesillerin durumu ne olacak?” diye soranlar olursa bu sorularının cevabının da Kuran’da olduğunu anımsatmak isterim. Okuyunuz o kitabı. Anlamak için..
Selam, Edip
Selam Hakan. İki paragrafla hadisiçi ve sünnetçilerin çelişkilerini, tutarsızlığını öylesine güzel ifade etmişsin ki.. Maşallah. Bu yazının altındaki tartışmaları acaba MS Word’de güzel bir formatla (buradaki gibi) toplayabilir misin? Hani bunları ibret için başka ortamlarda da sunalım.
NOT: Inşallah, Critical Thinkers for Islamic Reform konferansı için Haziran 11-13’te Londra’da olacağım. Berlin ve Polonya’da birkaç sohbet ve toplantıya katıldıktan sonra Haziran 17-20’yi Amsterdam’da geçireceğim. İnşallah seninle oralarda tekrar görüşürüz. Selam ve sevgilerimle.
sn yuksel turkıyeye gelme programlarınızda hıc mı yok
Oxford konferansından sonra bir iki haftalığına Türkiye’ye gelmeyi düşünüyordum, ama ifade vermediğim için birkaç mahkeme yine hakkımda giyabi tutuklama kararı çıkarmış. Kendini mehdi sanan bir şarlatan, bir tarikat lideri kafayı bana takmış. Habire mahkemelerde aleyhimde davalar açıyor.
Daha önceki gelişlerimde rahatsız edildim, hatta dört günlüğüne geldiğim son seyahatimin bir gününü polis karakolunda ve iki mahkeme arasında mekik dokuyarak geçirdim. Avukatım yoluyla o mahkeme kararlarını kaldırmam lazım. Şu anda onun bürokrasisi ile uğraşacak vaktim yok maalesef. İnşallah bu yaz ayında icabına bakarım. Belki de Anayasa değişikliğinden sonra bu tür saçma sapan fikir suçları tarihe karışır.
Selam, Edip
selam edip, toplarim tabi word programinda. 19. org forumuna asarim. insallah almanya veya hollanda da gorusuruz.
selam ile Hakan.
Değerli Arkaşlar! Yalnız, Edip Bey’in yazdıkları, benim söylemek istediklerimi kesinlikle açıklamıyor; sadece, benim söylediklerimi “kendince” referans gibi göstererek, asıl söylemek istediği kendi fikirlerini açıklamaya basamak yapmaya mâ’tuf bir kurnazlık ve hedef saptırma gibi “makyavelist” bir sonuca götürülüyor.. Ben, bu sonuçların hiçbirine katılmıyorum. Arkadaşlar! Yalnız bir eksiğimiz var bence: O da, herkes, söylemek istediklerini ya da inandıklarını söylüyor yine.. Biraz, “sağırlar dıyaloğu”nu oynuyoruz açıkçası.. Sadece konuşuyoruz.. Karşı tarafı dinledimiz mi; hiç yok.. Birden çok kişinin konuştuğunun farkında değiliz ki, bir konuda birden çok görüşün olabileceğine intikal edebilelim.. “Tutarlılık” mı dediniz; bakın, işte o başlı başına ayrı bir muamma..ayrı bir mesele..
valla edıp bey anayasa degısıklıgıyle bazı fıkır suclarının kalkacagı kesınde sızın fıkırlerınızın dııl:d fetuulah hocanın ıktıdarı altındayız burda ve gelıp fıkırlerınızı anlatırsanız bu sefer karakolda kalmaklada yırtamayabılırsınız netekım super demokrat hukumetımız fıkrını begenmedıgı herkesı sılıvrıye yolluyo benden demesı
dinçer, bu konuda aynı kanaatleri maalesef taşıyamıyorum. birisi islahlı eylem planı digeri fikir beyanı aynılarmı? o.a.yılmaz burada hertürlü düşünce yazılmıştır ve yazılmaktadır.
Bir de, “zekâ ile akıl arasındaki o ince çizginin nerde durduğunu, her “zeki” insanın, aynı zamanda “akıllı” olduğu, çıkarımlarının ille de “aklî” olmak zorunda olduğu sonucunu ya da iddiasını, yazılmış olan koca bir felsefe tarihine ve de bir o kadar bulunan filozoflarına havale ediyorum..
sevgılı recep bence aynı cunku neden ıcerı tıkmak ıcın bahane aramak bana ergun poyrazın 2 3 senedır hapıste tutulmasının sebebını sole o zaman.
Sevgili Orhan, uzun bir paragrafla şikayet etmişsin ama bir tek somut örnek göstermemişsin. Ben senin savunduğun doğmaları çok iyi biliyorum. Zira ben bir zamanlar hadisleri madisleri, sünnetlere sepetleri senin gibi Kuran’a ortak koşuyordum ve mukallit olmayı (yani aklımı kullanmadan falana filana uymayı) marifet sanıyordum. Ben o cahili anlayışı savunmak için kitaplar yazdım, uğruna hapishanelere bile girdim. O cahiliyye dönemimde, Kuran’a ortak koştuğun hadisleri ve mezhep öğretilerini, “ehli sünnet vel CEMAAT” veya “Sevad-ı Azam” (büyük karaltı) olarak övülen kalabalıkçı ve taklitçi zihniyeti senden daha iyi savunuyordum.
Ancak, dinlemeyen, işitmeyen ve anlamayan bir taraf varsa o da sizsiniz. Ben sizin karanlığınızı ve bağnazlığınızı tüm haşmetiyle yaşadım. Ama siz, hiçbir zaman muvahhit olmanın özgürlüğünü, zihinsel berraklığını ve barışını yaşamadınız. Onun için senin biraz dinlemen ve anlamaya çalışman gerekiyor. Şeytanın hipnozundan kurtulman için bir karar vermelisin. Bir anda karanlıkların dağıldığına tanık olacaksın. Yüzlerce çelişkili kitap arasında ne idüğü belirsizleşen ve çelişkiler yumağı olan islam (barış) dininin net ve evrensel ışığını göreceksin. Yeter ki gözünü açma cesaretini, kendini sadece Rabbine adama ferasetini göster. Yeter ki Gerçek ile barış içinde yaşamaya karar ver! Emredildiğin gibi dosdoğru ol, 74:37 ayetindeki “ilerleyenler” olarak tanımlanan gruba katıl.
“O zaman, düzeltiyorum, Adip Bey: Hz. Muhammed değil; kesinlikle yanlış; peygamber olan sensin; Kur’an’ı açıklama ve de yorumlama görevi de sana verildi, hadi hayırlısı.. Daha söze hacet kalmadı..”
Sevgili Orhan,
Ben seni bana uymaya çağırmıyorum. Çelişkilerine düzinelerce örnek verdikten sonra seni beynini kullanmaktan korkmamaya davet ediyorum. Eğer ben seni mezhep imamlarının ve şeyhlerinin uslubuyla benim fikirlerimi körü körüne kabul etmeye çağırsaydım yukarıdaki eleştirinizde haklı olabilirdiniz. Ben seni kendime çağırmıyorum, senden ve benden bağımsız olan objektif gerçeklere, tabiatımıza Yaratıcımız tarafından yerleştirilmiş aklını kullanmaya davet ediyorum. Dahası, bana bey veya hoca diye hitap etmemeni istiyorum. Ben kimseden ne bir övgü bekliyorum ne de maddi bir menfaat. Dilersen bana söv, ama dile getirdiğim hakikatler üzerinde düşün. Kendi kurtuluşun için…
Eğer sen bu kafayla, bir mukkalit mezhepçi olarak Muhammed peygamber döneminde gelseydin, daha önceki putlaştırdığın isimler, daha önceki peygamberler adına ona karşı çıkacaktın. Zira, gördüğüm kadarıyla, Kuran’da bize ibret olarak tarihleri aktarılan inkarcı mukallitlerle aynı kafa yapısına, aynı reflekslere, ve aynı zaaflara sahipsin. Eğer Musa döneminde gelseydin, büyük olasılıkla ona Yusuf peygamberin son peygamber olduğunu ileri sürerek Musa’ya karşı çıkanlardan olacaktın (40’ncı sureye bak).
Eğer ben Allah’ın elçisi olsaydım, ki niye olmasın, sana ulaştırdığım tevhid mesajını tıpkı daha önceki mukallitler gibi Allah’ın kelamındaki kelimelerin yerini tahrif ederek Muhammed’in son elçi ve son peygamber olduğunu ileri sürecek ve inkar edecektin.
Şeytanın en büyük amacı insanları çeşitli desiselerle Allah’ın yeterli olmadığı anlayışına götürmek. Allah’a ve elçisine (elçinin tek görevinin ilahi mesajı tebliğ etmek olduğunu anımsa) itaatı, şirketçi bir kafa ile ALLAH + MUHAMMED ve daha sonra KURAN + HADIS kitaplarına dönüştürüp Allah ile elçisini birbirinden ayırıyorsunuz. Eğer Allah Kuran demekse, Elçi de yüzyıllar sonra uydurulup derlenen hadis kitapları demekse, o zaman Kuran’da sık sık vurgulanan ALLAHU WAHDEHU, SADECE ALLAH ifadesini ne yapacaksınız? O zaman 39:45 ayetini ne yapacaksınız? Allah yeterse o zaman niye Kuran yetmiyor? Hani Allah demek Kuran demek idi, elçi demek Hadis ve Sünnet demek idi? Çelişkiyi görebiliyor musun?
Allah’ı hakkıyla takdir edebilirsen O’nun son kitabındaki Hadis, Sünnet, İcma, Selef, Sahabe kimi kelimelerin incele ve aklını başına al. Allah’a ortak koşulan putların isimleri gaybi ifadelerle mahkum ediliyor. Bu kelimelerin Kuran’daki kullanışları tek başına yeterlidir aklını kullanabilenler için. “Kuran’ı öğüt için kolaylaştırdık. Yok mu öğüt alan?” (54’uncu sure). Kuran’ın hiçbir yerinde Muhammed’in Sünneti ifadesi geçmez. Tek geçerli sünnetin (yasanın) Allah’ın Sünneti olduğu bildirilir. Şeytan, Allah’ın Sünnetine inat, ona ortak ve hatta rakim olsun diye Muhammed’in hiçbir vakit iddia etmediği Muhammed’in Sünneti diye ayrı yasalar uydurmuştur. Nitekim Kuran, Muhammed peygamberin düşmanlarının “yaldızlı hadisler” ile insanları yoldan çıkaracağını haber verir ve devam eden ayetlerde Kuran’ın tamam ve detaylı olduğunu tekrar anımsatır (Bak 6:112-116).
“Wa iza zekerte rebbeke fil Qurani vahdehu…” (17.46) ayetindeki kelimelerin yerini de tahrif ediyorsunuz… Peki, en “sahih” hadis kitaplarınızda güya tüm sahabelerin tasdik ettiği “Hasbuna Kitabullah” (Allah’ın kitabı bize yeter) ifadesini ne yapıyorsunuz? Onu da mı nesih mansuh palavrasıyla görmezlikten geliyorsunuz? O hadisi de nesheden bir başka aç keçi hikayelerine mi inanıyorsunuz?
“Müslümanlara (barışçılara) mucrimler (suçlular) gibi mi davranalım? Size ne oluyor, nasıl karar veriyorsunuz? Yoksa sizin ders aldığınız bir kitabınız var da orada her istediğinizi mi buluyorsunuz?” (68:35-38)
Selam, Edip