Padişahların Uçkurunu Zemzemle Yıkayan Yavuz Tarihçi

Share

Meğer Kölecilik ve Haremcilik de
Kardeş Katli gibi Sevapmış!

Edip Yüksel
12 Aralık 2012
www.19.org

Yavuz Bahadıroğlu. Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. Yavuz tarihçi ise haremine köle kızları kapatan padişahların uçkurunu zemzemle yıkarmış.

 

Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. Yavuz tarihçi ise haremine köle kızları kapatan padişahların uçkurunu zemzemle yıkarmış. Çok yetenekli bunlar çok… Bu adamlar her şeyi savunabiliyorlar. Şimdi de padişahların haremlerini,  oraya “küçük yaşta esir alınıp İstanbul’a getirilmiş olan köle kızları” hareme kapatma işlerini zemzemleyip sünnetlemişler, tütsüleyip müstehaplaştırmışlar…

“En doğru ve en güncel haber” veren bu Türk-Sünni sentezi gazetenin yazarları eğiyorlar, büküyorlar, gizliyorlar, uyduruyorlar, cilalıyorlar ve sonunda her minareye afilli bir kılıf buluyorlar 🙂 Yavuz Bahadıroğlu’nun görevi Osmanlı denilen firavunluk sistemini “İslamlaştırmak” daha doğrusu “sünnetlemek.” Kardeş katli mi? “Koca alim” Ebu Suut gibi şeyhülfistanlardan fetva hazır. Hem de gerekçesiyle… Bebek katli mi? Yine şeyhülfistanın mübarek fetvası… Devlet için bebeklerin hayatının bir anlamı mı olurmuş! Hatta padişahın günlünü rahatlatmak için bebeklerin öldürülmesi farz bile olurmuş. Matbaanın 300 yıl yasaklanması mı? Yine en büyük âlimlerden en muhteşem fetvalar… Fen bilimlerinin haram edilmesi mi? Hezarfen Çelebi’nin katledilmesi mi? Yine aynı. Hepsi helal ve hatta vacip. İstanbul’a saldırıp talan ve işgal etmenin sebebini mi soruyorsun. Bu konuda gerekirse hadisler rivayet edilir, çağ açılıp çağ kapatılır!

Amerikalılar bunun için “lipstick on a pig” diyorlar. Yani “domuza ruj sürmek.” Yiğidin hakkını verelim. Bu işi iyi beceriyorlar… Beşikteki kardeşlerini katleden, işgal ve talan ettikleri ülkelerden kaçırıp köleleştirdikleri güzel kızları köleleştirip haremlere tıkayıp bir elleri uçkurlarında diğer elleriyle de zorbalıkla aldıkları keseler dolu altınları kendilerine övgüler yağdıran şairlere ve kapıkullarına dağıtan , kendilerini zorla dayattıkları halkı “reaya” (koyunlar) ve “kullar” (köleler) olarak aşağılayan padişahların cümlesi yüce ahlak numunesi evliya!

Bu arada yeni şeyler de öğreniyorum bu “en doğru ve en güncel” ehl-i sünnet vel faşist gazeteden. Meğerse birçok padişahın annesi Türk bile değilmiş. Bulgar, Rus, Polonyalı köle kadınların çocukları imiş bu muhteşem kardeş katilleri. Yani muhteşem bir sevginin ve aşkın ürünleri imiş bu padişahlar! Ülkeleri işgal edildikten sonra “köle kız” (cariye) olarak hareme kapatılan bu kızlar her nedense hemen padişahlara aşık oluyorlar ve her nedense teolojik konuları dikkatle inceleyip araştırıp hemen müslüman oluyorlarmış!

Bu çerçevede, Sultan I. Murad’ın annesi Bizans Prensesi “Horofira” iken, Müslüman olup “Nilüfer” adını; Yıdırım Bayezid’ın annesi Bulgar asıllı “Marya” iken, Müslüman olup “Gülçiçek” adını; Sultan II. Murad’ın annesi, kimi kaynaklara göre “Veronika” isimli bir Hıristiyan iken, Müslüman olup “Emine Hatun” adını; Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi, Polonyalı “Helga” (bu konuda da değişik rivayetler var) iken, Müslüman olup “Hafsa” adını; Sultan II. Selim’in annesi Rus uyruklu “Roxa” ya da Ukraynalı “Roxana” iken, Müslüman olup “Hürrem” adını almıştır…

Ülkelerinden küçük yaşta zorla kaçırılıp köleleştirilen bu kadınların bazısı çoğu boğularak veya kesilerek öldürülecek şehzadeleri emzirirken meğer Yasin bile okuyorlarmış… Yavuz Bahadıroğlu’nun keşfettiği bu müthiş tarihi “gerçekleri” okumak için aşağıdaki linki ziyaret edebilirsiniz.

İşte Harem Gerçeği

Osmanlı üzerine onlarca kitabı bulunan Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, Muhteşem Yüzyıl gibi diziler ve ecdat düşmanı sözde tarihçiler eliyle karalanmaya çalışılan Osmanlı’da Harem Sistemi’ni anlattı:

http://www.habervaktim.com/haber/277218/iste-harem-gercegi.html

Share