Aşağıda, İsmet Özel üzerine 2005 tarihinde bir İnternet grubunda yaptığım tartışmayı
ve 2012 yılının Aralık ayında yayımlanan bir söyleşideki zırvalamaları
üzerine yazdığım bir makaleyi bulacaksınız.
İsmetözelleştiremediklerimizden misiniz?
24 Eylül 2005
www.19.org
EDİP: Amerika’nın en milliyetçi ve dindar liderlerinden biri Pat Robertson, Venezuela’nın seçilmiş liderinin Amerika tarafından öldürülmesini istemişti geçenlerde… Arap milliyetçisi, Alman milliyetçisi, Yahudi milliyetçisi, Amerikan milliyetçisi, Türk milliyetçisi, Kürt milliyetçisi… tüm milliyetçilerin ortak özellikleri var: cahil, bağnaz, ayırımcı, kibirli, bencil, kan dökücü…
Evrensel olamıyan bir ahlak prensibini adaletsiz, çelişkili ve tüm insanlık için zararlı buluyorum. İsmet Özel’in söyleşisinde yer alan “Allah Türk milletini üstün yarattı” ifadesini Kuran’ın temel prensiplerine aykırı bulduğum gibi, o ifadeyi bilimsel olarak değersiz ve hatta anlamsız, politik olarak da Türkler için zararlı hormonlar içeren bir tez olarak görüyorum. Selam.
CUMHUR KAYGUSUZ: “bu nedenle, azeriler “biyolojik olarak türk olabilir” ama bana göre kafirle çatışmayı göze alamadığı için “türk değildir” diyor, ismet özel… biraz daha dikkatli okuyalım…. selam ile”
EDİP: Selam Cumhur: Erdemin sadece “kafir” ile kavga etmek ile sınırlanması ayrı bir tartışma konusu. Benim bildiğim, Türk kelimesi bir inanc veya dini ifade etmiyor. İsmet, islam kelimesi yerine Türk kelimesini kullanıyor. Zira Kafir kelimesinin dilimizde ve dinimizin kitabında karşıtı Müslüman veya Mümindir.
Kafirle savaşan olsa olsa bir başka kafirdir veya müslümandır. Dahası, kafirle savaşan Arap olabilir, Kürt olabilir, İngiliz olabilir, Yahudi olabilir…
Ya İsmet’in kafası karışık veya “kelimelerin anlamını kaydırma” konusunda azimli…
AHMET: “Akidesine bakilmadan, Nomos icin, namus icin mucadele eden turktur yani…”
EDİP: Selam… Anlamıyorum… “Kafira karşı savaşan Türktür… Namus için ölen Türktür.” gibi anlamsız, keyfi, uydurma, komik yeni tanımlamaları işitince, hem de bunun öğrenim görmüş kişiler tarafından savunulduğunu görünce, galiba “Amerikalarda kafayı yemişim” diye aklımdan şüphe mi etmeliyim? Haydi hep beraber ismetleşelim:
Zulme karşı savaşan Türktür.
Zulme karşı savaşmayan Kürttür.
Sokağa çöp atmayan Türktür.
Sokağa çöp atan Ermenidir.
Kafası çalışanlar Türktür.
Geri zekalılar Araptır.
Vergi veren Türktür.
Vergi vermeyen Fransızdır.
Türkçe konuşan Türktür.
Kedice miyavlayan kedidir.
İsmet’in Türk kelimesini sanki bir din, bir felsefi ekol, veya ahlaki bir ideolojiymiş gibi kullanması hem saçma, hem de pratikte hiçbir yararı olmayan, avutucu, ırkçı duyguları kabartıcı, ırkçılığı körükleyici ve bölücü bir hezeyandır.
Dedimya, Amerikadan yazıyorum. Buradaki fırtınalar beynimi fena etkilemiş olabilir. İflas etmiş Türkçülük ideolojisini şimdi de ismet makamında müzik eşliğinde minare gölgesi ekleyerek tekrar fırına koyup sunmakla yediremezsiniz. En azından benim gibi anadili unutturulmuş bir Kürt yemez! Amacınız onu sadece Türklere yedirmekse, valla minare gölgesini eklemenize, hatta ısıtmanıza gerek yok: Türklerden yiyeni yemiş, yemeyenleri ise o şeytani herzeyi bir kilometre öteden kokusundan tanıyor.
CUMHUR: Söz ‘Allah Türk milletini diğer milletlerden üstün yarattı’ olacak. ‘Kâfirle çatışmayı göze alan Müslüman’a Türk denir’ ifadesini de dikkate aldığımızda bu nasıl ırkçılık olmaktadır, anlayamadım. Bu iddiaya göre mesela Hugo Chavez’de Türk, Subcommandante Marcos’da Türk, Sandinistalar da Türk, İsrail buldozerlerinin öldürdüğü Rachel Corrie de Türk. Şimdi bu nasıl ırkçılık oluyor?
EDİP: Anlatayım sevgili Cumhur. O zaman gel şunu söyleyelim:
“Kafirle çatışmayı göze alan Müslüman’a Arap denir.”
veya
“Kafası çalışan Müslümana Kürt denir.”
Buna göre Einstein de Kürttür, Sokrates te Kürttür!
Ismet’e katılanlar tutarlı olacaklarsa yukarıdaki ifademe de katılmalılar. Katılmıyorlarsa o zaman Kürt değiller; yani kafaları çalışmıyor 🙂
Fasit-daire diye bilinen mantık hatasının oluşturduğu toz fırtınasının içinde hava atmaya güzel bir örnek.
İsmet Özel: 26:221-226 Ayetlerinde Tanımlanan Şairlerden Biri
Edip Yüksel
8 Ocak 2013
www.19.org
İsmet Özel sol kanattan bize transfer olunca büyük bir sevinçle karşılamıştık. Benden onüç yaş büyüktü. 1980’lerde İsmet İslamcı çevreler içinde ünlü bir şair, ben de ünlü bir yazar ve gençlik lideri iken üslubumuz ve mücadele yöntemimiz ve takıldığımız mekanlar farklı idi. Türkiye’de kitapları en çok satan yazarlar listesinde bir numara olduğum yıllarda bile sokaklarda mücadele veriyordum. Hiçbir vakit fildişi kulelerde yaşamayı istemedim. Ancak bu arkadaşın burnu o zamanda havalarda idi. Genelde kendisi gibi bazı yazarlar ve şairler ile takılır ve arada bir o yıllarda dini kitap satan dükkânların yer aldığı Beyazıt’taki Beyaz Saray’a uğrardı.
Bir gün yollarımız Tohum Yayınevine ait kitapçıda kesişti. Kitapevini bir grup üniversite öğrencisi doldurmuştu. İlk kez İsmet ile Edip’i karşı karşıya görmüşlerdi. O zaman Yusuf’un 40’ıncı Emri adlı bir şiir kitabım yayınlanmıştı. Cezaevindeyken yazdığım şiirimsi sloganları ve birkaç güzel şiiri içeriyordu. İsmet masaya kurulmuştu; bense ayakta idim.
İkimiz de Sünni idik o zamanlar. İkimiz de Milli Selamet Partisi bünyesinde çalışıyorduk. Ama kanımız o zamanlar da kaynamadı. İsmet’in damarlarında taşıdığı “asil kanı” kastetmiyorum. Farklı dünyaların çocuğu idik… Ben cezaevinden yeni çıkmıştım. Üç-buçuk yılın bir yılını işkence altında geçirmiştim. Orada şiir üzerine bir tartışma yaptık. Kendisini esoterik ve anlamı belirsiz sisli ifadeler üretmekle ve İslamcı gençliği lüzumsuz laflarla meşgul etmekle suçlayıp eleştirdiydim… Etrafımızı saran gençler iki grubu ayrılmıştı. Tartışma sanırım yarım saat kadar sürdü. Ondan sonra kendisiyle bir daha yüzyüze görüşme ve tartışma gerçekleşmedi.
Bu adam hiçbir vakit müslüman olmadı… Sünni oldu, Nakşi oldu, Türkçü oldu. Şimdi de 49:13; 30:19-22 ve daha nice ayetlere inat Sünnilik+Osmanlıcılık+Türkçülük sentezini satıyor… Maalesef, egosuna tapan bir kelime cambazı… Faşizmi sözlerin dumanıyla vaftizleyen bir sihirbaz. Şöyle zırvalıyor:
“Allah bana Türk olmayı bahşetti… Aklım ermeye başladığından beri Türk olmanın büyük bir kazanç olduğunu bilerek yaşadım… Allah Türkleri diğer milletlerden üstün yaratmıştır…”
Trajikomik… “Aklım ermeye başladığından beri… ” diyor. İsmet bilmiyor ki, işte o zaman aklına yüzde yüz ihanet ettiği zaman imiş!
İbret için dinleyin: