Ataynake’nin Ke’si, El-Kevser’in Tümü, Fesalli’nin F’si ve İstanbul’un Fethi

Share

Ataynake’nin Ke’si, El-Kevser’in Tümü, Fesalli’nin F’si ve
İstanbul’un Fethi

Cemal Aktaş
www.19.orog 

 

Aşağıda’ki Risale-i Nur’dan. Yani Said Nursi’ye ait. Yapılan cut paste’leri nurcuların tamamı mantıklı kabul ediyor. Istanbul’un fethi tarihinı tutturmak için kevser kelimesinden önceki kelimenin son harfi, sonra gelen kelimenin ilk harfi alınarak rakama ulaşılıyor. :)) Bir aklı başında nurcu da bu ne demez.

“Madem sabıkan geçtiği gibi sûre-i Kevser, Fütuhat-ı Muhammediyeyi (A.S.M.) ihtar eder. Ve kelimatıyla ve hûrûfâtıyla Feth-i Mekke ve Feth-i Beyt-ül Makdis ve Şam fütuhatına işaret eder. Elbette altıyüz seneye karib mühim bir merkez-i Hilafet-i İslamiye ve menba’ı neşr-i ahkam-ı Kur’aniye ve Kur’an-ı Hakimin muazzam ordusunun merkezi olarak, Kur’an bayrağını dörtyüz sene kadar kâinata karşı galibane tutan İstanbul’un tarih-i fethini Kur’an’da بَلْدَةٌ طَيِّبَةٌ işaretiyle müjde verdiği gibi; sekizyüzelliyedi teşkil eden اَلْكَوْثَرْ فَ ebced-i makamı 857 olarak, aynen بَلْدَةٌ طَيِّبَةٌ gibi İstanbul’un İslam eline geçmesi olan sekizyüzelliyedi tarihine tevâfuk etmekle işaret ediyor. Bu da Hicri 857, Miladi 1453 yılına tekabül etmektedir. Bu Süre’de de İstanbul’un Fetih tarihine işaret edilmektedir.

–“Kevser” Peygamberlere verilen nimet, Fetih manalarına gelmektedir. Bu “Kevser” yani “Fetih” aynı zamanda Peygamber Efendimizin adını da taşıyan Mirasçılarına da verilirmiş. İşte bu “Kevser yani Fetih” Hz. Fatih Sultan Muhammed Han’a da verilmişti. “Kel Kevser”den sonra gelen “F” Harficeri bir kelimenin başına gelince, aciliyet gerektirir. Yani “Kevseri sana verdik, hemen(zanam geçirmeden) Namaz kıl, Secde’ye git” mealine göre hareket eden Fatih, İkindi Namazını kılarak hemen Secde’ye gitmişti.
Çünkü: اَلْكَوْثَرْ kime verilmiş ve ne için verilmiş sırrıyla, Kevser’in evvelinde أَعْطَيْنَاكَ kime verildiği için ondan كَ ‘i alır. Ne için verildiğine delalet eden فَصَلِّ ‘den neticeye işaret için فَ ‘yi alır. كَ الْكَوْثَرَ فَ olur. Mecmuu sekizyüzelliyedi adediyle İstanbul’un fethini müjde veriyor ve Fütuhat-ı Muhammediyeye (A.S.M) dahil olarak en muhteşem cevami-i İslamiyeye merkez olup kürre-i arzda kılınan salat-ı kübranin bir mescid-i ekberi olduğuna elbette ima eder.

Hem 757′de İstanbul İslam’ın eline geçmesine namzed olarak yol açılmış muhasara ile Fatihası okunmuş. Demek الْكَوْثَرَ namzedliğini ve akd-i İslamiyete girmesine yediyüzelliyedide الْكَوْثَرَ aded-i ebcedisi imaen ifade ediyor.

Evet, 757′nin ahirlerinde ve ellisekizin evvellerinde Sultan Orhan zamanında Süleyman Paşa kumandasında Erler tabir edilen kırk kahramanın şahit olmasıyla, İstanbul Hükümet-i İslamiye akdi altına girmiş ve fatihası o tarihde okunmuştur. (Rumuzat-ı Semaniye )”

Share