Mukallitlerin Projeksiyon Marazı
5 Ağustos 2012
AKİF D.: Mustafa Kaan Köksal senin ve zihniyetinizin Allah dışındakilere yaptığınız yalakalığın 10 da 1ini bulamazsın. Bunu buradakiler benim kardeşim ondan severim; çünkü Allahtan konuşurlar, Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmazlar. Edip’i de en çok bundan severim ama sen bunu anlayamazsın. Atalarının dedelerinin âlimler ve büyük hocaların hikayeleriyle büyümüş bir adama bunu anlatamam, ama sana tek bir şey söyleyeyim arkadaş. Allahtan başka kimi Allah’tan fazla seviyorsan kim olursa olsun onu Allah’a ortak koşuyorsun demektir… Sen şu kadar senelik dediğin ve övdüğün İslam âleminde Mevlut gibi Allah’a özgü bir övgü duydun mu? Ondan sonra da gelip bana o kadar senelik islam geleneği var deyip savunursunuz… Sizin tevhitle uzaktan yakından alakanız yok.
EDİP YÜKSEL: Akif adlı arkadaşın astığı şu mesaj durumu özetliyor… Uyduruk hadis ve uyduruk mezhep dinini izleyenlere mezhep kitapları MUKALLİT der. Mukallitler müçtehid olan mezhep imamlarına körü körüne uymakla yükümlüdür. İşte kendi mezhebine göre mukallit bir dogmatik ve sağlıklı düşünme konusunda özürlü tiplerin burada TEVHİD mesajıyla özgürlüklerine kavuşmuş, kelle sayılarına, çevrenin baskısına rağmen, hatta çeşitli riskler alarak atalarından/çevrelerinden miras aldığı doğmaları sorgulamış kişileri psikolojide PROJEKSİYON denilen marazi yöntemle mukallit diye suçlamalarına güzel bir cevap vermiş…
Mukallitler bu ilkel iftiralarıyla hayallerince bizi birbirimize düşürecekler. Bilsinler ki muvahhitler arasındaki bağ efendi-köle, şeyh-mürit ilişkisi değil, kardeş ilişkisidir. Birbirlerini seven, sayan, birbirlerini koruyan ve destekleyen kardeşler… Sayımız çok az ama Allah’ın izniyle milyarınıza meydan okuyoruz. Sayımızın ve gücümüz arasındaki bu büyük uçuruma rağmen sesimiz sizin uyduruk cemaatlerinizi tedirgin ediyor…
MESUT ARSAL: Bize gerçeği gösterdiği için şükürler olsun Rabbimize…
MEHMET ŞAH: Biten bu Hanif olan tevhit mesajı yankılanacaktır ataların dini ve onun yandaşlarının sonu olacaktır bunu kim yapar biliyormuşsun Edipler ve muvahitler yapacaktır rabim doğru olan yoluna bizi şahit kıl amin.
ÖZKAN ŞİMŞEK: Sevgili Edip abi milleti taklitçilikle suçluyorsunuz ama bu grupta taklitçilik en üst seviyede bir konu açıldı mı yorumlar hep senin mealinden kopyala yapıştır yapılıyor, sen bir şey yazdın mı itirazsız kabuller oluyor. Ben yeni mezhep edibiyenin taklitçi müritlerinin olduğunu müşahede ediyorum. Nerede lafı reform için kritik düşünme!
ALEN KO YANGİ: buradaki muvahhidlere mürit diyorsun sen hiç şeyhine ismiyle hitap eden bir mürit gördün mü Özkan.
AKİF: Özkan şimşek benim anlamadığım senin için meal neden bu kadar fark ediyor? Herkes istediği meali kullanır. Edip’in muvahhid bir müslüman olduğunu düşündüğüm için onun mealini daha güvenilir buluyorum ama bu çok da bağlayıcı değil başka bir muvahhid başka bir meal yazar onu da kullanırız. Ama sen insan merkezli din düşüncesine sahip olduğun için her zaman inancının merkezinde bir insan olur kanısına sahipsin… Allah’ı inancının merkezine koymadıkça bu tip şeylere takılmaya devam edersin.
ÖZKAN ŞİMŞEK: Meal kullanmak bence en büyük taklitcilik. Mealler hiçbir zaman kuranin ihtiva ettiği manayi içeremez. Günümüzde ne yazık ki her dini grubun bir meali ve mealcisi var siz kardeşlerinde olduğu gibi . . .
AKİF: Alen Ko Yangi boşuna anlatıyoruz. Adam insansız bir dine inanmaya yakın bile değil. Arkadaşım, Kuran’ın Allah sözü olduğuna gerçekten inansan dinde ondan başka bir kutsalın olmayacağını iman edenlerin de birbirlerine karşı bir üstünlüğünün olmaması gerektiğini anlardın. Ama sen Hintlerdeki gibi bir dini kastın son halkası olmayı kabul edeceksin.
EDİP: Özkan, bu arkadaşlar benim mealimi niye kullanıyorlar biliyor musun? Zira Kuran dışındaki uydurma hadislere göre ayetleri çarpıtmaya çalışmıyor.
Senin iftira ile suçladığın hangi arkadaş “Edip diyor ki: ” diye başlayarak benden naklettiklerini ben söylediğim için helal ve haram sayıyorlar. Ama sen ibnu falan ibni fulan, ebu falan ebi filan, falanca imam, filanca müçtehit, falanca efendi, veya filanca şeyh şöyle buyurdu diye bir sürü çelişkili sevaplar, müstehaplar, nafileler, helaller, mekruhlar, menduplar, tahrimen mekruhlar, ve haramlar uyduruyorsunuz.
Sen burada bu arkadaşlara ve bana iftira etmeye devam edersen ve boğazına kadar taklit ve şirk pisliğine bulaşmış biri olarak o pisliği bize sıçratmaya çalışırsan senin burada yerin yok.
Allah’a ve elçisine yapılmış iftiraları kutsal doğmalar olarak izleyenlerin bize iftira atmamasını beklemek saflık olur doğrusu 🙂
EDİP: Dahası o arkadaşların çoğu benim mealimdeki hataları düzeltmişler ve katkıda bulunmuşlardır ve hala bulunuyorlar. MESAJ adlı mealimin giriş bölümüne baksan bir sayfa dolusu isim göreceksin orada. Senin utanamadan mukallit diye hakaret etmeye çalıştığın kişilerin isimleri onlar.
EDIP: Özkan: “sen bir şey yazdın mi itirazsız kabuller oluyor.”
Kim bunlar? Madem burada bu suçlamayı yapıyorsun buyur o arkadaşların isimlerinin listesini yap. Ondan sonra şu sorulara adam gibi cevap ver:
1. O kişilerden benimle bazı konularda aynı fikri paylaşmayanlar varsa sen “ben iftira ettim” diye burada özür dileyecek misin?
2. Ben de o kişilerin görüşlerini genelde doğru buluyorsam benim onların mukallidi olduğum mu anlaşılmalı, yoksa uyduruk ve çelişki dolu hadis ve mezhep kitaplarına değil de birlikte AKLIMIMIZIN ışığında, SELİM BİR KALP ile KURAN’dan öğrendiğimiz için mi?
3. Senin mukallit olduğunu söylememizi kendine bir hakaret gibi mi algılıyorsun? Eğer öyleyse, aslında bu güzel bir gelişme… Eğer gerçekten mukallit değilsen o zaman senden özür dilemeye hazırım. Ama eğer sen bir mezhebi izliyorsan izlediğin mezhebin imamlarına ve fıkıh kitaplarına göre sen resmen mukallitsin. Eğer mezhepleri inkar ediyorsun buyur bunu burada açıkla. O zaman kimsenin sana mukallit demeye hakkı yoktur.
ÖZKAN: “Meal kullanmak bence en büyük taklitçilik. Mealler hiçbir zaman kuranin ihtiva ettiği manayi içeremez. Günümüzde ne yazık ki her dini grubun bir meali ve mealcisi var siz kardeşlerinde olduğu gibi”
EDİP: Şeytanın fısıldamasını bize naklediyor Özkan kardeşimiz. Sağ gösterip sol vuruyor şeytan. İnsanları Kuran’ı okumaktan menetmek için önce Kuran’ı över gibi davranıyor.
Kuran okuyanları “MEALCİ” kelimesiyle yaftalayıp Allah kelamından uzaklaştırmak isteyen şeytan, kendisine kanan beyinsizlerin önüne uyduruk hadis MEALLERİNİ, fıkıh kitabı MEALLERİNİ, menkıbe MEALLERİNİ sürüp ezberletiyor…
Şeytan çok aptal… Şeytanı dinleyenler ise hüsranda… Allah kelamını okumaktan meneden bir insan nasıl müslüman olduğunu iddia edebilir? Olsa olsa münafık olur.