Tamam PKK’yı kınayalım da size ne diyelim?
LEVENT GÜLTEKİN
acikcenk@gmail.com / @acikcenk
Bu devlet PKK’nın tepesine tam 30 yıl bomba yağdırdı.
Her bombalamanın ardından kameraların karşısına geçip, kibirli bir ses tonuyla bize her seferinde, “PKK’nın belini kırdık”dediler. 30 yıl aynı yalanı tekrarladılar.
Hem on binlerce gencimizi kurban verdiler, hem de milyarlarca lira paramızı dağa taşa bomba diye attılar.
Onlar bombaladıkça PKK büyüdü. Çünkü bu ülkeyi yönetenler bir taraftan PKK’yı bombalarken, diğer taraftan kendi halkının bir kısmına da zulüm yapıyordu. O insanlara en doğal haklarını vermekten imtina ettiler. Akıl almaz kötülükler yaptılar.
PKK’yı adeta o insanlar için bir sığınak, bir güvence haline getirdiler…
Dokuz yıl boyunca aynısını yaptınız
Ve sonra iktidara AK Partililer, siz geldiniz.
Dokuz yıl boyunca benzer yöntemleri uyguladınız. Sizin döneminizde de binlerce gencimiz hayatını kaybetti. Milyarlarca liramız dağa taşa bomba olarak yağdı.
Bir anlamda ülke olarak kendi yarattığımız sorunun içinde boğulduk. Sizin çapsızlığınız, vicdansızlığınız, iktidar hırsınız yüzünden o soruna yenildik.
Çünkü attığınız her bomba, sıktığınız her kurşun adeta PKK’ya can verdi. Büyüttü. Toplumda kök salmasına neden oldu.
Nihayet, dokuz yılın sonunda bize, “Bu yöntemle bir sonuç alınmıyor” deyip PKK ile müzakereye ve bu sorunu barışçı yolla çözmeye yöneldiniz…
Görmezden geldik
Esasında barış yapacak kültürden, samimiyetten, asaletten, demokrasi anlayışından yoksun olduğunuzun farkındaydık. Fakat tutunacak başka dalımız kalmadığı için, yine de bir umutla barış sürecine toplum olarak destek olduk.
İki tarafın da derdi barış değildi. Bunu görüyorduk. Kervan yolda dizilir, şartlar sizi gerçek bir barışa zorlar diye samimiyetsizliğinizi, çıkarcı tutumlarınızı görmezden geldik.
Sonunda olan oldu ve iktidar hırsıyla bizi yeniden çatışmanın içine çektiniz.
Şimdi “Silahla bir yere varamazsınız” diyoruz. “Barış” diyoruz.“Dağda ölen de bizim çocuğumuz, şehir de ölen de. İnsanlar ölmesin. Bu işi konuşarak çözün” diyoruz.
Tüm bunları dediğimiz için bize ‘vatan haini’ muamelesi çekiyorsunuz. “Barış” dediğimiz için bize terörist damgası vuruyorsunuz. Ağzımızı açtığımızda bize, “Siz önce PKK’yı kınayın, onlara terörist deyin” diye barış talebimizi bastırıyorsunuz.
Koyun sürüsü müyüz?
Abdullah Öcalan’la masaya oturan siz. HDP’lileri Kandil’e gönderip aracı yapan siz. 2,5 yıldır PKK’nın samimiyetsiz tutumuna göz yuman siz. “Barış sürecindeyiz, PKK’ya artık terör örgütü demeyelim” diye bize telkinde bulunan siz…
Şimdi kalkmış utanmadan, sıkılmadan sizinle birlikte PKK’yı kınamamızı istiyorsunuz. Niye sizin yaptığınızı yapalım? Niye Size ayak uyduralım? Niye?
Tebaanız mıyız? Koyun sürüsü müyüz? Kendi aklımız yok mu? Kimin ne olduğunu, ne yapmaya çalıştığını görecek zekadan yoksun muyuz?
Siz barış sürecini niye bozdunuz, önce bunu bir anlatın bize.
10 ay önce Diyarbakır’da iki astsubay ensesinden vurulduğunda çıkıp “PKK’nın içinde de barışı bozmak isteyen odaklar var bu oyuna gelmeyeceğiz” demiştiniz. Peki şimdi ne oldu da iki polisin öldürülmesi üzerine oyuna geldiniz?
Söyleyin niçin 30 yıldır sonuç alınamamış bir yönteme tekrar döndünüz? Nedir amacınız?
Tamam PKK’ya ‘terörist diyelim, peki ya size?
Tamam PKK’yı kınayalım. Hatta ‘terörist’ diyelim, ‘katil’ diyelim. Yerden yer vuralım. Sonuçta hepimiz PKK’nın ne olduğunu biliyoruz…
Peki ya siz? Size ne diyelim?
Uludere’de kendi halkını bombalayıp sonra da katliamın üstünü örtenlere ne diyelim?
Emanet ettiğimiz çocukları yaşatamayan, onları kirli hesaplarına kurban edenlere ne diyelim?
Afyon’da 22 gencin ölümüne sebep olduğu halde tek bir kişiyi yargılamayanlara ne diyelim?
“PKK ile mücadele ediyoruz” deyip PKK’nın değirmenine su taşıyanlara ne diyelim?
Kendi halkına “Şerefsiz” deyip, gencecik çocuklarımızın cenazesi geldiğinde ellerini ovuşturan Ortaçağ zihniyetli siyasetçilerimize ne diyelim?
Bu ülkede eşit, özgür adil bir yaşam kuramayıp toplumu PKK’nın yanına itenlere ne diyelim?
“Barış süreci bize çok oy kaybettirdi” deyip yeniden çatışmaya yönelenlere ne diyelim?
Kendini bu ülkenin tek sahibi, toplumun farklı kesimlerini ise düşman görenlere ne diyelim?
Tek bir gün ‘Bu çocuklar niye dağa gidiyor?’ demeyip onlara huzurlu bir hayat sunamayanlara ne diyelim?
30 yıldır hiç utanmadan kameraların karşısına geçip “PKK’yı bitirdik” diye bize yalan söyleyen kifayetsiz muhterislere ne diyelim?
Söyleyin, ne diyelim?
Bizim muhatabımız sizsiniz PKK değil
Barışı PKK’dan dilenecek değiliz; sizin tesis etmenizi bekliyoruz. Çünkü bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz. Bizim muhatabımız sizsiniz, PKK değil. PKK’nın yaptıklarından önce, sizin yapmadıklarınızla ilgileniyoruz. Çünkü sizin yetersizliğiniz, çıkarcılığınız ve utanmazlığınız canımızı daha fazla yakıyor.
Sizin bu basiretsizliğiniz PKK’nın cinayetlerini, silah kullanmasını haklı göstermeyeceği gibi PKK’nın işlediği vahşi cinayetler de sizin yaptıklarınızı veyahut yapmadıklarınızı mazur göstermez.
Bütün öfkeyi PKK’nın üzerine yönelterek yetersizliğinizin, vicdansızlığınızın üzerini örtmek istiyorsunuz değil mi? Barışı tesis edecek zekadan ve kabiliyetten yoksun olduğunuzu, iktidar hırsı için ateşe yeniden benzin döktüğünüzü elbette unutmayacağız.
Demek istediğim: PKK’nın kirli olması, sizi temiz yapmıyor.
NOT: Bu yazı orijinal olarak 9 Ağustos 2015 Tarihinde Diken Gazetesinde yayınlandı
http://www.diken.com.tr/tamam-pkkyi-kinayalim-da-size-ne-diyelim/