Şefaat Mitolojisi
Edip Yüksel
4 Kasım 2012
www.19.org
SAVAŞMAK: (1) Saldırgan bir grubun silahlı saldırısına savunma amacıyla karşı durmak. (2) Şehirler ve ülkeler fethetmek için aynı dinden veya ırktan olmayanlara silahla saldırmak.
Eğer bir grup insan “SAVAŞMAK” fiilini sürekli İKİNCİ anlamda kullanıyorlarsa o zaman şu iki ifade de doğrudur.
- Savaşmak yasaktır.
- Savaşmak yasaktır, ancak savunma amacıyla olması istisna.
Şimdi şunun üzerinde düşünün:
ŞEFAAT ETMEK: (1) İkilemek, teki çift yapmak. (2) Suçlu bir kişiyi mahkemede kurtarmak için ikinci ve imtiyazlı bir kişinin araya girerek onun ceza almasını engellemesi; kayırıp kurtarması.
Eğer bir grup insan “ŞEFAAT ETMEK” fiilini sürekli İKİNCİ anlamda kullanıyorsa o zaman şu iki ifade de doğrudur.
- Şefaat yoktur; tüm şefaat Allah’a aittir.
- Şefaat yoktur, ancak tanıklık amacıyla olması istisna.
Kuran yukarıdaki her iki ifadeyi de içerir, ve putlaştırılmış peygamberlerin ve velilerini kendilerini abartıp tapanları kurtarma biçimindeki mitolojik şefaat anlayışı reddedilip BİRİNCİ anlamında kullanılarak, Din Günü ilahi mahkemede yalnız başına yargılanan bireyler hakkında sadece TANIKLIK yapmaya indirgenir.
MESAJ çevirisinde 2:48 ayetine düştüğüm dipnot:
* 2:048 Şefaat mitolojisi dünyanın birçok dininde yaygın bir inançtır. Şefaat “ikilemek” anlamına gelir. Ancak Allah’ı yeterli görmeyenler bunu putlaştırdıkları peygamberler ve velilerin kendilerini Din Gününde Allah’ın mahkemesinde “kurtarma” veya “aracılık ile kayırma” olarak çarpıtmışlardır. Şeytan yani Sapkın, Muhammed’in tüm ümmeti için şefaat edeceği yalanını müslümanların inancına sokmuştur. Kuran bu sapkın inancı reddeder; Muhammed hiç kimseyi kurtaramaz. Muhammed’in şefaat ederek kendilerini Allah’tan kurtaracaklarına inananlar, Muhammed’in ahiretteki biricik şikayetine muhatap olacak ve umdukları şefaat tam tersine gerçekleşecek (25:30). Kuran’a göre şefaat, gerçeğe tanıklık etmekten ibarettir (20:109; 43:86; 78:38). Her gün namazlarında okudukları Açılış (Fatiha) suresiyle sadece Allah’tan yardım isteyeceğine söz veren sözde müslümanların, namazdan hemen sonra, kendilerini işitmeyen, kendisine bile yarar ve zarar vermekten aciz olan Muhammed’den (39:30 ve 16:20, 21) yardım dilemeleri ne büyük bir çelişkidir! Açılış suresinde geçen “Maliki yevmid-Din“; yani “Yargı gününün Sahibi“ ifadesi, konuyu tek başına açıklamaya yeter (82:17-19). Ayrıca 2:123,254; 3:80; 5:109; 6:51; 6:70,82,94; 7:53; 9:80; 10:3,18; 13:14-16; 19:87; 33:64-68; 34:23,41; 39:3,44; 43:86; 53:19-23; 74:48; 83:11 ayetlerine bakınız.