Beni Şeyhleriyle Karıştıran Müritlere

Edip Yüksel
15 Mart 2013
www.19.org

(Ankara’dan Bulut Balta adlı arkadaşımın yıllar önce fotoshop ile uydurduğu bu resmi ekliyorum ki iyice kafaları karışsın 🙂 )

Tanımadığım bir genç tarafından “Edip Yüksel, Hadisler ve Hayatımdaki büyük değişim” başlığıyla youtub’e asılan videoyu birileri bana bildirdikten sonra aşağıda paylaştım ve hadisçi-sünnetçi-mezhepçi-tarikatçı (HSMT) dogmaların esiri olan mukallitler ve müritler tarafından hakarete uğrayacağını bildiğim için o paylaşımın altında bir çağrı yatım. Allah’ın verdiği en büyük nimet olan akıllarını kullanarak dinlerini sadece Allah’a özgüleyen kardeşlerimden onu desteklemeleri için videonun youtube’teki sayfasının altında o cesur arkadaşı destekleyici sözler yazmalarını istedim.

Az önce, bu videoyu ve desteğimizi hazmedemeyen bir mukallit-mürit ile aramda eski kişisel facebook sayfamda (bir yıl önce arkadaş sayısı 5000’i aşınca maalesef otomatik olarak Fan sayfasına dönüşmüştü) şu yazışma gerçekleşti:

BASİT KUL: bu arada sayın müritler lütfen videonun altına destek mesajı yazın şeyhiniz emrediyo

HAYKO: Buradakilerin şeyhlere ihtiyacı yok. O konuda sıkıntın olmasın.

EDIP: Bu mukallit ve müritler bizleri de kendileri gibi görmek için can atıyorlar ve uyduruyorlar. Psikolojide buna “projeksiyon” diyorlar.

Mezhep öğretileriyle mukallitleşerek, tarikat menkıbeleriyle müritleşerek insanlara kul ve köle olanlar Kuran’ın TEVHİD mesajıyla özgürleşen insanların birbirini desteklemelerini ve bir duvar gibi zulme ve batıla karşı mücadele verişlerini kendi cemaatlerindeki rabıtayla ve destekle karıştırıyorlar. Halbuki sadece hakka, yani gerçeğe teslim olarak özgürleşmiş insanların oluşturduğu gruplar ile robotlaştırılmış, köleleştirilmiş insanların oluşturduğu cemaatler ve tarikatlar arasında büyük fark var.

Hangi şeyhe müritler ilk adıyla hitap ediyor?

Hangi şeyhi müritleri eleştirir?

Hangi şeyhin meclisinde şeyhe hakaretlere izin verilir?

Arkadaşlarıma ve yoldaşlarıma hakaret eden bu kişi yukarıda belirttiğim önemli farkın farkında değilse entelektüel düzeyi çok düşük olmalı, farkında ise ahlaki düzeyi!

**

MURAT: “Sen Türkiye’ye bir daha gel, asanı eline al, cüppeni-sarığını giy çıkalım meydanlara laikler cemaat görsünler hocam…”

EDIP: Söz.. Ama birileri bana hatırlatması lazım. İnşallah bu yaz daha uzun süreliğine geleceğim. O zaman İstanbul’u yukarıdaki gibi giyinerek turlayacağım. Arkamda elpençe duran üç-beş aktör ile. Büyük olasılıkla fareli köyün kavalcısı gibi birkaç saat içinde üç-beş aktöre birkaç düzine sahici mürit takılır J