Görmezden Gelmek İnsanlık Suçudur

Parklarında, sokaklarında veya apartmanlarında zaruri ihtiyaçları için yardıma muhtaç insanların işkence çektiği bir ülkede yükseltilen her minare Allah’a isyandır, dalgalanan her bayrak ihanettir, oynanan her filim trajedidir, düzenlenen her şölen zıkkımdır; ve bunlarla gururlanan her göğüs münafıktır.

İllet-Millet

Yukarıdaki senaryonun gerçekleşme ihtimalinin olmadığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bazı kelime ve kavramların anlamında yapılan tahrifatlar bundan çok daha dramatik ve hatta inanılmaz toplumsal değişimlere yol açmıştır. Aşağıda bir örnek vereceğim. Hem de çok haince yapılmış bir tahrifata… Türkiye’de Kürtler ile Türkler arasında gittikçe büyüyen ayrılığın ilk tohumunu eken şeytani bir tahrifat…

Türkiye Dört Ayda PKK’yi Bitirebilir

Bu çözüm için tüm inisiyatif devletin elindedir. Koca ordusuyla, yüz milyarlarca dolarlık bütçesiyle, yerleşik kurumlarıyla, Millet Meclisiyle, mahkemeleriyle, üniversiteleriyle, yetmiş milyon halkıyla bu işi çözecekse devlet çözecektir, çoğunluk çözecektir. Devlet bunu PKK ile birlikte çalışarak veya PKK’ye rağmen de gerçekleştirebilir ve dilerse PKK’yi bir anda bitirebilir. Yeter ki buna niyet edilsin, karar verilsin.

Ebu Hanif: Sadece Kuran’ı izleyen bir Hanif

Tarihi kitaplar kritik olarak incelendiğinde Ebu Hanife’nin hadise itibar etmediği, aklın ışığında Kuran’ı tek kaynak kabul ettiği apaçık bir gerçek. Bu yüzden Buhari’de ondan rivayet edilen bir tek hadis bulamazsın. Cezaevinde şehit edildi… O gün hala önemli bir bölümü muvahhid olan halk içinde bir kahraman olduğu için, yönetici zalimler onun popüler isminden yararlanmak istediler ve onun adına, “talebeleri” diye tanıtılan Ahmed ve Yusuf yoluyla bir mezhep uydurdular…

Sonsuz Cehennem ve Rahmetli Yaratıcı

Cehennemin sonsuza dek yanacağı fikri beni onlarca yıldır rahatsız etmekteydi, fakat ben bu problemimi “Allah Bağışlayandır ve Adaletlidir; O bilmediğim şeyleri bilendir” diyerek bastırdım. Allah elbette bizlerin bilmediği birçok şeyi biliyor. Fakat ya eğer bazı hurafe bilgilerimizi ve yanlış inançlarımızı böylesi bir özür ile gizlemeye çalışıyorsak? Ya Allah’ın bizlere verdiği en mükemmel hediye olan aklımızı, inanan ile inanmayanı ve insan ile hayvanı birbirinden ayıran fonksiyonu kullanmaktan kendimizi men etmekteysek?

Dünyanın en Mutlu ve en Özgür insanıyım. Siz de Olabilirsiniz!

Evet, ben dünyanın en mutlu ve özgür insanıyım. Siz de olabilirsiniz. Yeter ki ulaşmak için gerekli olan bedele razı olun, aşık olun!

Fethullah Gülen’e 19 Soru ve Cevapları

Kişileri abartmaya ve putlaştırmaya hizmet eden kültürel normları özellikle çiğniyorum. Resmi veya dini lakaplar, abartılı ve uyduruk övgü ifadeleri insanların özellikle felsefi, dini ve politik konuları dürüst ve rasyonel bir biçimde tartışmalarını engeller ve hiyerarşik kulelerde doğmalar üreten kutsal inekler oluşturur. Dini liderleri ve politikacıları putlaştırmayı gelenek ve kültür haline getirip hipnoz olanların bu makalenin içeriğini nasıl ıskaladıklarına tanık olmak için bu makalenin sorular bölümünün yayımlandığı Internet sayfasına (www.bilgiagi.net) gidebilirsiniz.

Evet, Ben bir Kürd’üm

Ben bir birey olarak, bir çok unsura sahibim. Kendimi, bağlama göre birçok şekilde tanımlayabilirim. Bir homo sapien, bir monoteist, Yahya ve Metin’in babası, bir koca, bir Türk yazar, bir filozof, bir avukat, bir şüpheci, bir mümin, bir demokrat, bir muhafazakar, bir Amerikalı, bir siyasi-aktivist, bir reformcu, bir satranç oyuncusu, bir şair, çok yönlü bir insan, bir Macintosh kullanıcısı, bir öğretmen… ve bir Kürt. Kişiliğimi oluşturan hem çok, hem çeşitli öğelerin arasında bir Kürt olmanın tam olarak hangi sırada olduğundan tam olarak emin değilim, ama son zamanlarda bu benim en önemli özelliklerimden biri durumuna geldi. Neden? Çünkü fark ettim ki, Kürt kimliğim reddedilmekte… Ve aynı kültürü ve mirası paylaşan insanlar, yalnızca Kürt bir ailede doğdukları için katlediliyorlar.

Hangisini Görüyorsunuz: Cehennem mi, Mucize mi?

Kuran ayetlerinde haber verilen büyük ayete (mucizeye) tanık olan müminler yukarıdaki kelimeleri, Kuran’in diger ayetlerindeki kullanimlarını gözönünde bulundurarak anlarlar. Müminlerin anlayışı müjdeli, aydınlatıcı, mutluluk verici, ve umut verici olup retorik olarak çok üstün bir değere sahiptir. Oysa, kalplerindeki hastalıkları veya inkarcı fanatizmleri yüzünden 19 sistemine tanık olmaktan mahrum olanlar, çok ilginctir ki bu kelimelere Kuran’in semantik baglamina aykiri anlamlar yakıştırmaktadırlar. Tanrı’yı, Kuran’in kul sözü olduğunu ileri süren kişiye, “seni cehenneme atacağım” demekten başka bir delil sunamıyan bir despot olarak algılayanlar bu kelimelerin 19 sayisiyla olan ilgisini kesmek ve cehenneme yakıştırmak için anlamlarını kaydırmaktadırlar. Allah’ı hakkıyla takdir edemiyenlerin (6:90-91) yakıştırdığı anlamlar ise, felaketli, karanlık, ateşli, ve dumanlı olup retorik olarak da saçmadır.

Kapitalizm Canavarının Mezar Taşı

Milyonlarca aç insana rağmen çürümeye terkedilmiş milyonlarca ton buğday, kapitalist sistemi “insanlığa karşı suç işlemekten” mahkûm etmek için tek başına yeterlidir. Kapitalist canavarı tarihin çöplüğüne, ikizi olan komünist diktatörlüğün yanına atmalıyız. Her ikisi de mantıkta Hatalı İkilem diye bilinen yöntemi kullanarak dünyayı uzun sure kandırdılar. Kapitalizm, kapital cezayı (capital punishment), yanı ölümü çoktan hakketmiştir. Biraj’ın yukarıdaki son cümlesini kapitalizmin mezar taşına yazabilirsiniz… Özellikle çürümeye terkedilmiş milyonlarca ton gıda maddesinin resmiyle birlikte!

Hadis Olmasaydı

Gerçi hadisler Muhammed peygamber döneminde yazılmadı ama hadis olmadan milyonlarca müslüman nasıl yemek yiyeceğini, nasıl yürüyeceğini, nasıl sakal uzatacağını, nasıl dişlerini fırçalayacağını ve hatta nasıl tüvalete gideceğini bilebilir miydi?

Erkekler Kadınları Gözetirler Onları Dövmezler

4:34 ayeti erkek despotluğunun egemen olduğu yozlaşma döneminde uydurulan hadislerin etkisiyle dört noktada anlam tahrifatına uğramış bulunuyor. Türkçe meallere yansıyan bu hataları sırasıyla analiz edelim: