Kulak Kepçelerim ve Memelerim
Bugün kulaklarım için ilk kez şükrettim beni yaratan efendime. İşitme ve denge sağlama yararlarından farklı bir işlevi için… İstanbul İmam Hatip Lisesinde son sınıftayken matematik hocasını tahtada bir cebir formülünü çözerken yanlış çözdüğünü fark edip onunla girdiğim tartışmayı kaybettikten sonra tahtadaki – (eksi) işaretini = (eşit) olarak gördüğümün farkına varmış ve akabinde bir gözlük almıştım. Eksiyi eşitlediğim o yıldan beri uzağı daha net görmek için gözlük kullanıyorum. İki kulağımın kafamla birleştiği iki nokta sanki milyonlarca yıl süren evolüsyon boyunca gözlüklerime anladıkları dilde hoş geldin demek için düzenlenmiş. Bu yüzden kulaklarımın kepçeleri için bugün ilk kez şükrettim. İtiraf edeyim ki, iki parmağıyla kulak memelerimi çekip bükme yöntemiyle Kuran ezberletmeye çalışan öğretmenden sonra kulak memelerimin başka bir yararını görmedim. Acaba diyorum, eşimden ilham alarak oraya küpe mi takayım? Dinlemeden ve anlamak için gayret etmeden muhatabımı eleştirdiğim veya ayetlere sağır davrandığım vakit bana hatırlatılması için bir küpenin üzerine 39:18 diğerinin de üzerine 7:204 mü yazdırayım? Ve gözlüğümün burun köprüsü üzerine de 17:36? Ne dersiniz?