Bu sünnetlerden kaç tanesini işlediniz?
“Kim, sünnetimi ihya ederse, beni ihya etmiş olur. Kim beni ihya ederse cennette benimle beraberdir.” (Habis-i Şerif, Sünen-i Tirmizi)
“Kim, sünnetimi ihya ederse, beni ihya etmiş olur. Kim beni ihya ederse cennette benimle beraberdir.” (Habis-i Şerif, Sünen-i Tirmizi)
24:31 ayetindeki ÖRTÜ anlamına gelen KHUMUR kelimesinin anlamını uyduruk hadislerle BAŞÖRTÜSÜ olarak çarpıtan ve hızını alamayıp sarık ve sakallarının arasından kadınlar için çarşaflar, peçeler çıkaran ve böylece kadınları çuvallara sokup diri diri gömen ruhbanların zararlarını eleştiren youtube videomu* sizinle paylaştıktan sonra yararlı bir şeyi paylaşmak istedim. Bu sabah karşıma muz çıktı. Muzla karşılaştırdığınızda Allah’ın dinini şirket dinine çeviren din adamları zehirli mantarlar, kurbağalar, çıyanlar, örümcekler ve yılanlar gibidirler… Yaklışık 13 yıl önce bu konuyla ilgili yaptığım bir tartışmayı sunuyorum.
Sünnetçiler Tanrı’ya karşı meydan okur: “Ey Tanrı, yüce yaratıcı, her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen rabbimiz, sen en iyi biçim verensin, evrenin yaratanısın. Ne var ki, ey Tanrı, sen bizim düdüllerimizi yamuk yaratmışsın. Senin işlediğin hatayı usturalar ve makaslarla BİZ düzelteceğiz. Düdüllerden kan akarken ve çocuklarımız çığlıklar atarken senin büyüklüğünü anacağız rabbimiz!”
Quran’ı inkar eden, ona ve daha doğrusu ona ihanet eden Sünni ve Şii mukallitlere olan tepkilerini Mushaf’ı yakma suretiyle ifade eden böylesi inkarcılara nasıl tepki göstereceğimizi Quran’ın kendisi bizi bildirirken, Quran’a saygı göstermeden Quran adına gürültü koparmayı anlayamıyorum. Bak: 4:140; 10:99; 18:29; 88:21-22. Allah bu dünyada, şeytana, müşriklere, ateistlere ve münafıklara seçme ve inanma özgürlüğü vermiş… Bize fiziksel olarak saldırmadıkları ve çocuklarımızı rahatsız etmedikleri sürece bu özgürlüğe mani olamayız, olmamalıyız. Aksi takdirde işte böyle olur. Haçlı Hristiyanlar, Kızgın Ateistler, Emperyalistler kendilerini Müslüman sanan Sünnileri ve Şiileri provoke etmek için bir Mushafı veya Mushaf diye niteledikleri herhangi kalınca bir kitabı alıp yakarlar. Sadece bir düğmeye basarak yüzbinlerce kişiyi boğalar gibi çıldırtabilirler, sokaklara dökebilirler, ülkelerde kaos çıkarabilirler, katliamlara yol açabilirler.
Kafaya terlik takmaktan sakal bırakmayı marifet saymaya kadar, çocukların pipilerine kesmekten taşla öldürme cezasına kadar, gereksiz konularda kılı kırk yarmaktan Allah’ın peygamberlerine hakaretler ve iftiralar üretmeye, Allah ve peygamberleri adına ibadetler, haramlar ve şeriatler uydurmaya kadar yüzlerce konuda Yahudileşen Sünniler son peygamber Muhammed adına uydurulan şeriatleri ve sünnetleri (yasaları) reddeden ve sadece Kuran’ı izleyerek dinlerini Allah’a özgüleyen muvahhitleri Yahudileşmekle suçluyorlar. Psikolojide projeksiyon diye bilinen bu tavrın Türkiye’de en önde gelen liderlerinden biri olan Mustafa İslamoğlu’nun iki kitabında yer alan sayısız çarpıtmadan birkaç tanesini teşhir edip mahkum etmek için iki bölüm halinde yazdığım cevaptır bu.