Kapitalist Canavarın Gökdelen Büyüklüğündeki Mezartaşına Konacak Resimlerden Biri
Edip Yüksel
17 Mayıs 2012
İşte KAPİTALİZM bu! Kapitalizmin vahşetini sergileyen binlerce resimden biridir bu… Milyonlarca aç insanın ve kötü beslenen çocukların yaşadığı Hindistan’da yüksek verim sonucu elde edilen tonlarca buğday için depo bulamayan hükümet, onu fakir halka dağıtacağına çürümeye terk etti… Fiyat düşmesin diye…
Bahse girerim ki bu apaçık ahmaklığı ve zulmü haklı göstermeye çalışacak birçok ekonomist bulacaksın ülkende! Gerçeği eğip bükme konusunda iyi yetiştirilmiş satıcılar büyük şirketlerin sahip olduğu televizyon ekranlarında ve gazetelerde arzı endam edecektir. Seni, çürük ve zehirli kapitalist turtadan birkaç kırıntı kapmak için gece gündüz çalışmaya ve hatta oradan bir dilim kapmak için umudunu sıcak tutmaya çağıracaklar… Onu, komünist turtasına alternatif en güzel turta olarak tekrar pazarlayacaklar.
2008 yılında küçük oğlumla birlikte Çin’e yaptığım seyahatte yaşadığım olayları ve gözlemlerimi anlatan bir makaleden bir bölümü alıntılamak istiyorum. Kapitalist bir domuzun kafasının nasıl çalıştığının resmini çizen bir bilgi. (Tüm makaleyi www.19.org sitesinde bulabilirsin):
“Ancak Çinlilerin bu sağlıklı görünen fiziksel bedenleri kısa bir süre sonra değişebilir. Zaten McDonal’dın altın kemeri, Pizza Hut’in kırmızı evi, KFC’nin keçi sakalı kaldığım kentin büyük sokaklarında halka göz kırpıyor. Eğer Çinliler dikkat etmezlerse, şubelerinde markalarını kullandıkları için yüksek ücrete vermeye ek olarak obeziteyi de ithal edecekler.”
Parayla her türlü hastalığa yol açan şişmanlığı satın alacaklar. Time dergisinde, Wal-Mart’ın daha da büyüyüp tüm dünyada gelişmesi üzerine bir makale okumuştum. Wal-Mart’ın Çin operasyonun müdürüne karmaşık bir soru yöneltiyordu: “Wal-Mart sağlıklı olmayan abur cubur çok yağlı ve şekerli çerezler satıyor. Bunlar Çin halkının sağlığına zarar vermeyecek mi?” Wal-Mart müdürü şu cevabı veriyor: “Doğrusu bir sorun yok. Deneyimleri sonucu öğrenecekler. İleride diyet ürünleri ve eksersiz makinaları bulunduran raflar açacağız. İşimiz daha iyi olacak!” Çin’de bir süre kalmış, onların da bizim gibi aileleri olan, duyguları, kaygıları ve rüyaları olan insanlar olduklarını bilen birisi olarak, Wal-Mart’ın üst düzey bir yetkilisinin belki kapitalist ekonomiye göre makul, ama ahlaki yönden sorunlu olan bu küstahlığından rahatsız oldum.
Bu şeytani sistem tefeci bankaların, borsa spekülatörlerinin, yüzde 1’lik şımarıkların çalışan emekçilerin emeğini çalmasını “yasallaştırıyor”; dünyanın sınırlı kaynaklarını İhtiras ve Tüketicilik adındaki putlarına kurban etmek için inanılmaz bir ihtirasla talan ediyor, tüketiyor; yoksul ülkelerin doğal kaynaklarını kapmak ve çok uluslu şirketlerin menfaatlerini dikte ettirmek için küresel askeri gücünü kullanarak savaşlar çıkarıyor; toprağımızı, okyanuslarımızı ve atmosferimizi zehirliyor; güya demokratik olarak seçilmiş politikacılarımızı ve akademisyenlerimizi rüşvetle satın alarak kontrol ediyor; medyası ve putlaştırdığı şöhretli isimler yoluyla gençliği hedonist zombilere çevirerek ahlakını bozuyor…
İşte, bu çürük ve kokuşmuş şeytani sistem olan kapitalizmi bize demokrasinin ikizi imiş gibi sunan üç-kâğıtçılar maalesef Ekonomist unvanıyla bize tarihin en büyük ve en korkunç yalanlarından birini satmaktadırlar… Firavun ‘un sihirbazları kadar yeteneklidirler göz boyama işinde.
Hindistan Yüksek Mahkemesine gıda politikası konusunda danışmanlık yapan Biraj Patnaik’in şu sözleri, suç listesi kabarık olan kapitalizmin suçlarından birisini özetliyor:
“Dünyada kötü beslenen çocuklar ve aç insanlar listesinde en kötü oranlardan birisine sahip ülkelerden birinde tahıl gıda maddelerinin çürümeye terk edilmesi suç teşkil eden bir ihmaldir… Hükümetin gıda maddelerini fakir halka dağıtmayı reddetmesi ve bunu ekonomik mülahazalarla savunması özellikle rahatsızlık vericidir.”
Milyonlarca aç insana rağmen çürümeye terkedilmiş milyonlarca ton buğday, kapitalist sistemi “insanlığa karşı suç işlemekten” mahkûm etmek için tek başına yeterlidir. Kapitalist canavarı tarihin çöplüğüne, ikizi olan komünist diktatörlüğün yanına atmalıyız. Her ikisi de mantıkta Hatalı İkilem diye bilinen yöntemi kullanarak dünyayı uzun sure kandırdılar. Kapitalizm, kapital cezayı (capital punishment), yanı ölümü çoktan hakketmiştir. Biraj’ın yukarıdaki son cümlesini kapitalizmin mezar taşına yazabilirsiniz… Özellikle çürümeye terkedilmiş milyonlarca ton gıda maddesinin resmiyle birlikte!
Yarattığı haksızlıkların ve trajedilerin bir kısmını bile listelemek ve resimlemek için gökdelen büyüklüğünde mezar taşı gerektiren bir canavardır kapitalizm!